- 2242 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
SADECE ‘’ CEEE ‘’ DİYECEKTİM.
Ya arkadaş zorla değil ya ifrit oluyorum…Neye mi? Hani bu bizim sitede millet yazılar filan yazıyor ya…Önce bakıyorum ilginç bir başlık atılmış. Merak ediyorum. Başlıyorum okumaya. Güzel de bir yazı hani. Haaa velev ki hoşuma gitmemiş olsun fark etmez. Yazı bittikten sonra beğenilerimi ya da eleştirilerimi yazmak istiyorum. Yazar, sanki bana ‘’ Zor yazarsın’’ diyor. Çünkü yazının en sonunda şöyle bir not var: ‘’ Bu yazı, yazarı tarafından yoruma kapatılmıştır.’’ Kendimi eşekten düşmüş karpuz gibi hissediyorum...Resmen ifrit oluyorum iş bu hale.
Şimdi denilebilir ki ‘’ Kardeşim ille de bir şeyler yazmak istiyorsan sen de mesaj yolla’’
Bu noktada da yazarlarımız iki kısma ayrılıyorlar: 1- Bazıları mesajlara da kapatmış oluyorlar kendilerini…Yani anlayacağınız kirpi misali bir top haline gelmişler hiç bir noktadan duhul edebilmeniz mümkün değil. 2- Bazıları ise sağ olsunlar mesajlara açıklar. İyi de ben istiyorum ki diğer arkadaşlar o yazı hakkında neler demişler onu da göreyim. Çünkü biz burada hiç birimiz profesyonel yazar değiliz. Eğer arkadaşım bir hata yapmışsa ve o hatasına bir eleştiri gelmişse ben onu gördüğüm zaman bunu aynı zamanda kendime de yapılan bir ikaz olarak kabul eder ve aynı hatayı yapmamaya özen gösteririm. Ya da arkadaşıma yapılan eleştiriyi haksız bulurum ve iki satır da ben yazarak bu eleştirinin niçin haksız olduğunu belirtirim.
Peki bir yazar niçin yazdıklarını yorumlara kapatır?
Tek sebebi var: Yazdıklarına, hoşuna gitmeyecek bir eleştiri yapılmasından çekindiği için. Bazı yazılanları alıp başka noktalara çekeceklerinden korktuğu için. Yazdıklarının beğenilmemesinden korktuğu için. Kısacası bu sorunun en kısa cevabı korku. Başka türlü izah edemiyorum bu gizliliği. Bu gizemli halleri… Hani birileri sürekli rencide ediyorsa işin kolayı var. Engellersiniz olur biter. Herkesi engellediğiniz zaman bunun adı okuyucuyu enayi yerine koymaktır. Kimse kusura bakmasın…İsterse gözümün bebeği olsun yazısını, şiirini yoruma kapatan ( Bir iki tane neyse, ama tümünü kapatan) bir yazar ne kağıdı kalemi, ne de klavyeyi eline alsın.
Mahallenizde bir lokanta olduğunu düşünün. Gidiyorsunuz ve bakıyorsunuz ki kapalı. Camında bir yazı olduğunu görüyorsunuz. Okuyamıyorsunuz uzaktan ama tahmin edebiliyorsunuz ne yazdığını. Peki o cama yapıştırılmış kağıtta ne yazıyor olabilir?
a) Tadilat nedeniyle kapalıyız
b) Cenazemiz var...Kapalıyız.
c) Ramazan münasebetiyle kapalıyız
d) Belediye kapattı
e) Cuma’ya gittim…
Belki benim aklıma gelmeyen başka şeyler de yazılı olabilir değil mi? Peki ‘’ Lokantama gelecek olan müşterilerin kaba ve saygısız davranabileceklerini düşündüğüm için kapalıyız’’ diye bir ibare görmeniz mümkün mü? Mantıken mümkün değil ama o lokanta bizim -yazılarını yoruma kapatan - arkadaşlara aitse sanırım böyle bir ibare görmek de mümkün olacak.
Hani bebek önlüklerinde görürsünüz bazen ‘’ Öpmeyin, sevin ‘’
Yahu vallahi öpmeyeceğim...Seveceğim. Ama böyle ringde gardını almış boksör gibi durursanız nasıl severim?
Hem bu kadar korkmayın…Bu sitedeki dostların çok büyük bir bölümü sert eleştiri yapmıyor zaten. Sert eleştiri yapacak olanların neredeyse yüzde doksan dokuzu da beğenmediği, değerli bulmadığı yazıya yorum yazmıyor. Yani niyeti kötü olan neredeyse yok.
Neyse...Ortamı gerdik biraz...Bir anı ve bir fıkra ile tatlıya bağlayalım konuyu.
Görev yaptığım bir yerde bir gün bir arkadaşım beni evine yemeğe davet etti. İlk kez gittiğim bir evdi orası. Ben gelir gelmez mükellef bir sofra hazırlandı...Sini üzerinde kuş sütünden koyun etine her şey var. İlle de ev yapımı baklavalar, nar gibi börekler ( Nar gibi börek mi? Sami yazarsa o da olur değil mi) ‘’ Ye beni Sami ‘’ diyorlar.
Sofraya oturunca zaman kazanmak için sofra kurulurken çektim Besmeleyi...Çünkü oturduğum anda zaman kaybetmek istemiyorum. Amma velakin adettendir, öyle görmemişler gibi buyur denmeden de dalınmaz sofraya değil mi? Anlayacağınız taze gelin gibi az bir şey teaccüp ve dahi kırıtma yapıyorum.
Sofra hazır oldu…Arkadaş öyle bir şey dedi ki tam şok…
‘’ Sami’ciğim…Utanma –sıkılma, sofraya sokulma, bütünü bozma, yarımı elleme, karnını doyur kalk git’’
Resmen ‘’ Hınk ‘’ oldum..
Aynen benim yukarıda bahsettiğim yazarlara benziyor değil mi? ‘’Sokulma, dokunma, elleme, oku...Ondan sonra def ol git…’’
Tabii ki arkadaşımın yaptığı şey bir şakaydı. Benim salak salak ve de şok olmuş halde donup kaldığımı görünce ‘’ Yahu şaka . Buyur haydi afiyet olsun ‘’ dedi…Hani ben de bunun intikamını fena aldım…Sıra tatlıya gelince bir tepsi baklavadan tek dilim alamadı namussuz…Bana şaka haaa?
O gecenin ikinci şoku ise şu oldu: Arkadaşımın ağabeyi bir elektro saz getirdi oturduğumuz odaya ve oynak oyun havaları çalmaya başladı. Diyeceksiniz ki şok bunun neresinde? Efendim şok bunun devamında…Daha sonra arkadaş bana ‘’ Haydi Sami’ciğim başla oynamaya . Bizim evde adettir yemeğe gelen misafir ya oynar ya da kafasından aşağı bir kova su dökeriz’’
Yahu medet...Ben bilmem öyle oyun filan diyorum ama mümkünü yok ve de bu sefer şaka yapmıyorlar…Ya oynayacağım ya da kafamdan aşağı bir kova su dökülecek.
Yeni bir teklif sundum onlara : ‘’ Türkü söylesem? ’’ Önce mırın kırın ettilerse de teklifimi kabul ettiler sonunda...Ben de onlara ilk defa duydukları ‘’ Manda yuva yapmış söğüt dalına ‘’ türküsünü söyledim. Bu gün bile o arkadaşla ne zaman karşılaşsam daha selam bile demeden ‘’ Tiridine bandım, bedava mı sandın, para verdim aldım ‘’ der.
Demem o ki kimsenin kafasından aşağı su dökecek değiliz…Oynatmak ya da türkü söyletmek gibi bir niyetimiz de yok. Şunun şurasında dostça muhabbet ediyoruz değil mi?
Gelelim fıkraya:
Viyana’da büyük bir müzik festivali yapılıyor…Tabii ki tüm oteller, moteller, pansiyonlar tıklım tıklım dolu…Park ve bahçelerde bile şöyle battaniye serip de uzanacak bir yer yok.
Genç bir kız Gelmiş Viyana’ya. Gelmesine gelmiş ama kalacak yer yok...Akşama kadar dolaşmış, ayaklarına kara sular inmiş.
Nihayet bir otelde resepsiyon görevlisi ona az bir şey yeşil ışık yakmış.
-Hanımefendi şu anda Viyana’da boş yatak bulmanız imkansız. Ama bizim burada çatı katında bir odamız var. Orada patronun oğlu kalıyor...Kendisi zararsız bir delidir...Hiç kimseye bir kötülüğü olmamıştır bu güne kadar...İsterseniz ben o odaya bir yatak daha atayım orada yatın.
Kızcağız bakmış başka çare yok. Hem deli de zararsız ‘’ Neden olmasın’’ diyerekten teklifi kabul etmiş ve çatı katına çıkmış. Elbiselerini çıkarıp geceliğini giymiş. Valizini dolaba koyduktan sonra kendisini uykunun serin ve derin kollarına bırakmış.
Bir saat sonra kapı açılmış…Gelen bizim zararsız(!) deli.
Deli , kızı görünce omzundan dürtmüş hafifçe. Kızdan tepki gelmeyince daha sert dürtmüş. Kız uyanmış.
-Ne var? Ne oluyor? Niçin dürtüyorsun beni?
-Şeyyy…Bir kere yapayım mı?
-Def ollll...Sapık sen de...Bir kere yapacakmış…Git zıbar yat.
Deli dudaklarını büzmüş. Arkasını dönüp yatağında oturmuş ama aklı kızda…Beş dakika sonra yine dürtmüş kızı. Kız öfkeyle uyanmış.
-Yahu derdin ne senin be adam? Bir de zararsız dedilerdi senin için..Resmen tecavüzcüymüşsün sen.
-Ya ne olur bir kere yapsam?
-Hay Alah’ım ya...Taa Amerika’dan buraya bir deli için mi geldim ben? Git zıbar yat haydi. Aklının ucundan bile geçirme.
Deli dokunsan ağlayacak bir vaziyette yine yatağına dönmüş…Dönmesine dönmüş ya gözü kızda...Hani kendisine dönüp bir gülümsese anında işlem tamam.
Yirmi dakika kadar sonra kızı bir kez daha dürtmüş. Kız bu sefer bakmış ki deliden kurtuluş yok. Yoksa uykusuzluktan ölecek ve yarınki festivalde uyuyup kalacak...Çaresiz ‘’ Haydi yap madem..Yap da sen de kurtul ben de kurtulayım. Nasılsa bir kereden bir şey çıkmaz ‘’ demiş.
Delinin gözleri sevinçle parlamış…Ellerini önce yüzüne götürmüş...Sonra açıp ‘’ ceeeee’’ diye bağırmış ve yatmış.
Evet...Ben de onu diyorum işte…Vallahi kötü bir niyetim yok...Sadece ‘’ceeee’’ diyecektim.
YORUMLAR
13.sayfa 13.yazıyı okuyayım dedim şansıma "Ceeee" cıktı ama her ne kadar burda 4 yıllık bir geçmişim olsada henüz 1 yıl bile olmadı yazmaya ve okumaya başlayalı.Ne kadim dostlarım var sitem edebileceğim nede kalemim o kadar kuvvetli olmadı.Biraz daha ekmem yemem lazım.Ben haddimi yerimi bilmeye çalışırım.Fakat benzer bir kaç yazı okudum ben o kadar vakit ayırıp okuyorum sonundada bir yorum yapmak istiyorum bakıyorum yoruma kapalı.Kapı-duvarla karşılaşmak karşı tarafa hiçde iyi hissettirmiyor.Neden -niçin kapatmış olabilirlere siz zaten gereken yorum ve tahminleri yapmışsınız.Burası face değil ama facedeki şu yorum yapanlara cevap verme zahmetinde veya fırsatında olmayanlarında beğendi/beğenmedi butonu gibi bir buton olsada en azından yorumun okunup bir şekilde dikkate alındığını hissetsek di mi ama hocam (Sözüm meclisten dışarı olup bir defa yorum yaparsınz nezaketen bir teşekkür edilmez iki defa yaparsınız hadi neyse yine ama artık 3,4 o zaman sizinde o insanın emeğini saymama gibi bir hakkınız otamatikman doğar, birde bu tavrı gösterenler var) Teşekkürler nüktedan ama doğruları yazan kaleminize.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Sayfama şeref verdiğiz. Çok sağ olun var olun.
Selam ve saygılarımla.
:)))))))))))
sadece ce eeeee:))))))))
Allahım hep iyiliklerle karşılaştırsın seni arkadaşım sağolasın:)
sami biberoğulları
hocam sizin sayfanıza gelişimin sebebi eray hanımdı o zaman bir yazı yazıyordunuz beraber o vesileyle sizinlede burda tanışmış olduk daha öncesi sizin yazınızı okuyup çıkıyordum yorum yazmıyordum çünkü sizede söylediğim gibi ön yargımdandı neydi bu size yorum yazarsam bana cevap vermeyeceğinizi var saymamdandı ve daha sonra gördümki hiçte öyle değilmişsiniz onun için size teşekkür ediyorum ve gelelim yazısını yoruma kapatma işine öylesi kişileri ben şöyle anlarım evet ben bu yazıyı yazdım ama okunsun diye yazmadım görünsün diye yazdım okusanda kendin bilirsin okumasanda çokta tın ben böyle anlıyorum sizi yerden göğe kadar haklı buluyorum kapatacaksın madem sayfaya asmasın kendinde saklarsın odanın bir köşesine koy dursun ekmek istemez su istemez bu gibi uyarıları yönetimin sayfanın sonu yerine en başına koyması gerek bence kendimi kullanılmış hissediyorum bu gibi durumlarda sonunda yine güldürmeyi başardınız hocam saygılarımla selamlar
sami biberoğulları
Seninle bu sitede tanıştığımızdan beri en sadık arkadaşım oldun.Senin yerin bende hep ayrıdır.
Bu yazımla da anlıyorum ki pek çok arkadaşın hislerine tercüman olmuşum.
Beğenin için teşekkürlerimle birlikte selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Hocam ;yine ben yazacaktım sen yazmışsın eleştiri konusunu.Bazı üyeler şart koymuşlar ancak şu üyeler yaza bilir,o da ayrıcalık oluyor bana göre biz birinci sınıfız alt tabakayla işimiz olmaz sizin yorumlara ihtiyacımız yok.
Dediğin gibi biz profesyonel değiliz karşılıklı fikir alış verişinden doğruya yönelmek gayemiz.
Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Ben öyle şart koşan yazar görmedim. Yoruma kapalı olmak konusu genel oluyor...
Dediğin gibi burada birbirimizle fikir alış verişinde bulunmak gayemiz.
Selam ve sevgilerimle.
Sami abi bu derin bi iş. Seni severiz.
Sayarız.
Bizim abimiz aynı zamanda "Hocamız" sın abi.
Bu işlere girme ,bırak derin işleri "Polat Alemdar" abimiz halletsin.
Suriyeden de döndü abi.
Sonra senden daha çok öğreneceklerimiz var,kendini düşünmüyosan bizi düşün bizi de düşünmüyosan " Nadya Kilişiklova" yı düşün.
Abiciğim yazılarından dersler çıkartıyoruz.
haklısın kapatılan yorumlara anlam vermek zor. Bir de o kenarda "Eleştiri Gönder" diye yazıyor. Eleştiri yapma hakkımız var yani. Beğenmediğimiz bir yazıyı yerden tavana vurabiliriz. Bu "eleştirei" denilen işin raconu.
Bir de bazı yazıları kaçırıyoruz. sayfaya girmeye vakit olmuyor.
Sayfadan düşünce de geri dönüp bakamıyoruz.O zaman da "ben ona yorum yazdım, o bana yazmadı .bi daa yazarsam ip...olayım" gibi iddalı konuşmamak lazım.
Yani bi daa yorum yapınca "Devlet Bakanlığı Verilen Sözleri Yerine Getirme ve Getirtme daire Başkanlığı" olaya müdahil oluyor.
Bir de bahsettiğiniz mevzulardan o yemek husus var ya...
Bak orda şaka yapılması öldürü beni ve asla ne yaparım ne yapanı severim.
Sofra dedin mi akan sular donar. O tür bi şaka "eşek" kategorisinde bile değerlendirilmez...
Yemek hususunda şaka olmaz.
Bi de abi "Ceeee" yi önceden mi söylemek gerekiyo sonradan mı?
Valla biraz da kültürel etkenlerin davranışlarımıza yaptığı etkiden de oluyor doğrusu Sami Abi.
Mesela Avrupalı kızların göğüslerinin üzerinde "Kess Me" yazarken bizim memleketimizde illa belediye kağıdı gerekiyor.
Sami abi selam ve hürmetlerimi sundum.
Ellerinden öptüm değerli Hocam...
sami biberoğulları
Yahu ben gibi beş senedir bekar ve dahi öylece bakar adamın yanında Nadya dan bahsedilir mi hiç? Neyse..Çok şükür ki Anna Kornikova' dememişsin...Deyip ölümüme sebep olmamışsın.
Şaka konusuna gelince: Her türlü şakaya açığımdır..Nerede ve nasıl olursa olsun ( Pandik ve benzerleri tabii ki şaka kategorisinde değil..Yani bu tür el şakalrından nefret ederim) Ama mesela koskoca öğretmenler olarak bile yan tarafımızdaki tuvalette def-i hacet eyleyen arkadaşımızı hortumla sırılsıklam etmişliğimiz ya da kendimiz ıslanmışlığımız olmuştur...Anlayacağın bana her türlü şaka yapılabilir ama karşılığına katlanmak kaydıyla...
Ceeeee Konusu: Önceden söylersen muhatabın korkabilir..Dolayısıyla sonra söylemekte fayda var.
ABD kızlarının göğüslerinde Kiss me yazıyormuş..Bu da bir şeymi gaylerinin kıçında F ile başlayanı yazıyor.
Son olarak...Bu yazısını yoruma kapatanları sanırım sonunda Polat Alemdara havale edecem..Topyekun telef etsin deyu.
Selam ve sevgilerimle.
Son deli fıkrası güldürdü. Sonunda böyle bir şey çıkacağını tahmin ettim. Delidir ne yapsa yeridir.
Yazı ya da şiirleri yoruma kapayanlara ben de kızıyorum, mesaj da göndermiyorum,zaten yoruma
kapalı olan mesaja da kapatmıştır.
Daha kahvaltı yapmadım aç karnına sofraya değinmeniz büsbütün acıktırdı,
tebrik ve beğenilerimi bırakarak kalkıyorum..
selâm,sevgi ve saygımla..
sami biberoğulları
Fıkra benim de çok sevdiğim ve yeri geldikçe arkadaşlara, eşe-dosta anlattığım bir fıkradır.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Bana gönül koymayın ne olur..
Zaman zaman ben de ipin ucunu kaçırıyorum. Okunacak yazı çoğalınca bilidrimlerde görünmüyor..O zaman da kaçırıyorum bazı yazıları...Ama szi benim her zaman en sadık dostum oldunuz. Çok sağ olun..Var olun..İyi ki varsınız.
Selam ve sevgilerimle.
yorum şiir ve yazının tacıdır.... yazan kişi istemiyorsa zorlama be hocam...zamanla oda anlayıp vazgeçecektir. bu durumda ben mesaj atarak yorum yazıyorum....yazmak okumak yorum yazmak güzel şeyler.... kişinin isteği ise hoş gör..... yine bam telindesin yazın harikaydı saygılar sevgiler
sami biberoğulları
Dünyada hiç bir yazar yoktur ki hiç kimse okumasın diye şiir yazsın...Ya da yazdığı şiir hakkında hiç kimse tek kelime etmesin...Ben bu '' Öpmeyin, sevin '' tavırlarına kızıyorum..Yoksa elbette ki yazarın, şairin tercihidir.
Selam ve sevgilerimle.
ceeee
demek yeterli mi şimdi:))))
saygılar hocam
(Eray hanımın yorumuna cevap yazdığım için uzun uzun yazmadım)
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle...
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Bence yönetime rica edelim bu '' Yorumlara kapalı ibaresini yazının başına koysun en azından boşu boşuna okumak için zahmet çekmeyiz...
Bu arada bazı yazarlar da kendilerini o kadar usta ve erişilmez buluyor ki alt tabaka çömezlerinin kendisine eleştiri yapmasını zül addediyor...O yüzden kapatanlar da var...
Değer verip okuduğunuz için çok çok teşekkürler.
Selam ve sevgilerimle.
Sevgili Hocam
Son iki yazımı yoruma bende kapattım. Şiirlerimideyoruma kapatacaktım ama olmuyormuş. Sanırım bu seferde ben damarına bastım ve bu yazıyı yazdın. Bende neye ifrit oluyorum biliyormusun? Arkadaş yazı yada şiir yazmış. Bende okuyorum beğeniyorum veya beğenmiyorum yorum yazıyorum ama çok değerli yazar veya şair senin yorumuna cevap yazmaya ve seni okuru yerine koyupda teşekkür etmeye bile tenezül etmiyor. Bende son zamanlarda malesef yorumlara cevap yamayı istemiyorum ve bir zamanlar kızdığım ukala kendini beğenmiş yazar ve şairlerin durumuna düşmemek onlar gibi yapmamak için yorumlara kapatıyrum.
Kimseye bir kastım yok ve eleştiriden korkmuyorum ben zaten söylemekistediğimi korkmadan çekinmeden söleyen biriyim bunu en iyi sen biliyorssun.
Kızma açıkçası
Selam ve sevgiler
sami biberoğulları
Varsın senin yorumlarına cevap yazmayanlar olsun. Ki pek çok arkadaşın yazdığını biliyoru..Yazmayanların ise mutlaka bir nedeni vardır ya da o arkadaşların sayfalarına uğramazsın bir daha olur biter...Maginot hattı gibi etrafına siperler, tabyalar dizmene gerek yok.
Selam ve sevgiler benden.
su_misali(Gülhun Ertilav)
yorumlara cevap vermek çok zaman alıyor, ben şunu yapıyorum yorumlara cevap yerine o üyenin sayfasına gitmeyi tercih ediyorum
evet belki bunuda al gülüm ver gülümle suçlayan olacak ama bir şekilde cevap verilmesi gerekir diye düşünüp, hiç değilse yazılan şiiri yada yazıyı okuyorum
:)))
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Biliyorum bir çok kişi kızacak ukala kendini beğenmiş diyecek ve hocam yoruma kapalı yazıları okumam diyecek ve okumayacak olsun söyleyecek sözüm yok.
Sevgiler
glenay
hiç işim olmaz. En azında bazı arkadaşlar,senin yazı veya şiirini okurlar.
Yorumuna tenezzül buyurmadığın kişilere yazdığını bil kardeşim.
Sen de böyleysen pes yani. Senin kendini beğenen biri olmadığını biliyorum. Okumayı sevmiyorsan, yazmayacaksın da :)
Selâm ve saygılar..
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Yapmayın arkadaşlar hayattan ve edebiyat defterinden biraz mola istedim.
Okumazsanızda yapabileceğim bir şey yok cnınız sağ olsun ne diyebilirim. Üzülürüm elbette okumuyorum diye yazmayın o zaman demek çok ağır olmamışmı. Ben yazmayı seviyorum ve brada yazmayı seviyorum.
Kendini beğenmiş,ukala değilim burnum da havada değilim. Sadece bu günlerde yoruma kapattım yazılarımı okadar. Valla 3. Dünya savaşını başlatmadım
sevgiler