SEVGİLİYE MEKTUPLAR: VEDA BUSESİ SERİNLİĞİ
SEVGİLİYE MEKTUPLAR: VEDA BUSESİ SERİNLİĞİ
Beklemek çok zor aşkım, hele ölümü beklemek... Her köşeyi dönüşümde rüzgarı azrailin ıslığı sanarken yaşama tutunma savaşımda gözlerindi tek destek... Şimdi gözlerinde bir başka siluet varken en iyi yoldur ölmek, bu yüzden sen yeni başlangıçlarında mutlu ol, yanımda değil. çünkü gözlerime bakarken daha da zorlaşır ölmek. Hadi başla yeniden hayata, tiyatronun perdesi üstüme kapanırken...
Kırılgan bir dal gibiyim, gözlerimde yaş hazır bir figüran gibi. Nefesim kesiliyor sensizlikte, oysa tüm doktorlara söylemiştim çare diye reçeteme sen yazsınlar diye... Senin gözünde aşka yaklaşamayan, karanlıktan korkan bir çocuk kadar korkağım ve benim dışımda herkes cesur. Korkuyorum tek arzum gözlerine bakarken son nefesimi sevdiğimi söyleyerek ölmekken, şimdi yatağa düştüğümde ellerim sen kokarken ellerini tutacak güçsüzlüğümde gözlerinin en gerisine bakıp başka bir silueti görmekten korkuyorum. Ve bana acıyan gözlerle bakıp bir zamanlar ben bu adamı sevmiştim, ne acı şimdi aciz bir halde anadan doğma bir çocuk gibi yatıyor diyen bakışların karışır diye korkuyorum.
Bu hayat benim değil derken bile attığım her adımda sevdim seni ben, aklımı senin başka sevdalara yeni yelkenler açtığının düşüncesi kemirirken, "sus dedim kendime sus sen ölüme gözünü dikmişsin can, sus ki seni kalbinden ismini tırnaklarıyla, nefrete bulayıp aşkı silen ve kendinden bile çok sevdiğin canan mutlu olsun" dedim katre katre damlarken nefessiz kalışlarımda aşk içime.
En zor ölümdü beni "artık senin hiçbirşeyin değilim, sana ait değilim" diyerek diri diri yüreğinin toprağını avuç avuç üzerime serperken sana veda etmek... Acılarım hafif değildi işte, dünyaya geldiğim andan itibaren ruhuma açılmış terkedilmişlik, kimsesizlik ve alabildiğine yalnızlık kokan derin yaralarımın içsel kanamaları yetiyorken hayatın içinde, tam ilmeği boynuma geçirmişken çıkıp geldin gözyaşlarınla sen ve çırpınırken hayatının içinde, parmak uçlarıyla silmek istedim yaşlarını sadece, baktım ki acılar ordusunu topluyor ve bir savaş hazırlığı içinde seni bu acılarımla savaşıma dahil etmenin seven bir insanın sevdiğine haksızlık yapmaktan başka birşey olmayacağını gördüm. Zaten sende söylüyordun hayatında seni yoran en büyük aşkın bu olduğunu ve beni umursamadığını, hayatında artık gölgemi bile istemeyip, bütün suçları ölen insanların omuzlarına yükledikleri gibi yükleyerek yüreğinde ismimin yerine başka isim yazıp hayatına devam ettiğini ve beni istemediğini söylüyordun ama ben anlamak istemiyordum. Seni seviyordum. Şimdi penceresi ölüme aralanmış, kapısına mühür vurulmuş kalplerden biri kalbim ve bilirsin ki istenmediğim yerde gölgemi bile bırakmam, bu pervanenin ateşi soktuğu yüreği olsa bile. Hayatına girip sana yalancı sevgilerle dudağına bal çalan hiç bir erkekte bile bulamayacaksın benim acımla bile hayatında durduğum ve seni yorduğum anın tadını, bunu sende biliyorsun ki ruhumun ilki buna rağmen hala bana asi duruyorsun. Haklısın, sen hep haklıydın, gitmelerim senin yüreğinde kalır ve ben ses etmeden giderim içimdeki sana sarılıp, şimdi sen gideceksin, kararını vermişsin sevgili, hadi madem bensizliği seçtin hayatında sarıl şimdi kimlere sarılırsan sarıl. Bak bakalım aşkım, benim kokum gibi kalıcımı teninde gündelik aşıkların kokuları ve benim dudaklarına bıraktığım tadı bırakabiliyorlar mı dudaklarına... En azından bakışlarını sakın bebeğim bu kem gözlerden, öpüşlerini sunarken kapat gözlerini de gözlerine sinmesin bensizliğin acizliği.
Sen benim dışımda tüm yazarları sevdin ve bir ben sende senleşememişim. Ama unutma her ne olursa olsun, bir son olmayacak bu veda ikimiz için yeni bir başlangıç olacak ve sen güleceksin bir ömür, belki bazı anlar karşında yazarken seni bile umursamadan imza günlerinde çocuklarının ellerinden tutup gelen kızıl saçlı kadınların hoşluğunu düşünen adam geceyarısı kirli düşlerinin resmine tuval olarak her gece seni seçmişken anlayacaksın, o an dudaklarından bir isimlik ben döküleceğim kısa bir süreliğine... Adımı zikredip, "o olsaydı, böyle yazmaz, böyle sevmez, böyle kalabalık yalnızlığın ortasında bırakmazdı beni" diyeceksin sevgili, işte o zaman kızın gelip sarılacak boynuna ve anlayacaksın seni bu dünyada yeni başlangıçlarla bırakıp gidişimin kutsiyetini, dua edeceksin bana ve yaradana sana o evladı verdiği için ve sen saçlarını dağıtanın rüzgar olduğunu sanacaksın. Oysa o saçlarına dokunan aşk rüzgarı yine ben olacağım ama hayatında seni üşüttüğüm gibi üşütmem seni, söz aşkım.
Sen beni şunu yaptın, bunu yaptın sen şöylesinlerle yargılarken ve yaptığım her şeyde senin gibi koruyucu meleğe aşkla bağlanıp seninle birlikte yüreğimdeki aşkla vuslatsızlığımızın vesvesine karşı dururken sana yapma aşkım sınavım zor anla ve yardım et derken vurdun beni en derin sevginle yüreğimden ve en ağır cinnetleri bile geçirip kendime zarar verirken sevgili sen bana acımadın ama ben seni öyle çok sevdim ki, hiçbir müzisyen yazamadı sana olan aşkın notasını çünkü sen sadece benim dudaklarıma çalınan nağmemdin.
BAKi EVKARALI