- 847 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ÜŞÜDÜ YİNE BEDENİM SOL YANI
(KALEM İLE GÜNCE)
Sevgilinin sevdiğine küstüğü gibi küsmüş kalem.
Söz gücenmiş, kalem çekilmiş kabuğuna.
Oysa hala martılar var gökyüzünde,
Yerde kış güzeli nergisler diz dize.
Gözü gözüme mühürlenmiş yürekler ve bilmem kaçıncı kez söylenen türküler var özelde.
Yürümek, geceyi gündüze çeviren vakitlerde yürümek bile yetmiyor bazen.
Küsüveriyor kalem işte.
Kalem, kâğıda dokunmaya korkuyor.
Kâğıt,” neden” diye sorular soruyor kendi kendine.
Oysa “sormasa, biraz sussa” diyor kalem.
Acıyor…
Vakit geçmişe, kalem geleceğe, kâğıt söze acıyor.
Yağmur, ıslatıyor bütün bedeni,
Soğuk iki dudağı çatlatıyor.
Yollar derman olamazken derde, sessizlik çoğu zaman en büyük yoldaş oluyor.
Çizilmiş bir sürü kitap,
Elde mürekkep lekesi, köşede duran dedemden kalma emektar radyo ve kanun sesi,
Kulakta müzik, masada kızıla dönmüş bir çay gölgesi,
Ve neden ben dedirten, 70 lik bir hediye güncesiyle, vakit sabaha vuruyor.
Aşk diye başlıyor güncenin ilk kelimesi, sonu aşk diye bitiyor.
Yüreğime küsmüş kalem, güncenin her cümlesinin altını çiziyor.
Sonra, titreye titreye bir iki vuruş hamlesi geliyor derinden,
Olmuyor, kaleme küs kâğıt, “ bu sefer barışmam asla senle” diye kaleme kafa tutuyor.
Günceye sarılıyor, yine kalem.
Günce “oku beni “ diyor.
Kalem; hızlı hızlı, altını çize çize geçiyor, 70 yıllık ömrün gizeminden,
Kalem ağlıyor, kâğıt kalemi izliyor ahşap masanın üzerinden,
Yürek “akıtmam, korkma” dese de, gözden bir iki damla yaş düşüyor.
“Ağladıysan, seninimdir “diyor günce
“Anladıysan seninimdir.”
“Anladım” diyor kalem,
Aylar sonra, sahibi ölüyor güncenin. Kalem “ vakte inat öyküler” diye bir kitap yazıyor.
Aylarca günceyi arıyor, odanın dört bir tarafında. Onun sayesinde yazılan kitabı, okutmak istiyor günceye.
Günce kayboluyor.
Kalem “ neredesin “ diye didik didik ediyor, odanın her bir yanını.
Ateşten bir ses yükseliyor sonra , “Aşk özlemdir “ diyor günce. “Ben aşk’a gidiyorum.”
Günceyi, yanarken görüyor kalem.
“Aşk özlemdir” diye tekrarlıyor içinden.
“Aşk, özlemdir.”
Ve böylece ikinci kitabı yazmaya başlıyor kalem. “Üşüdü yine bedenimin sol yanı. Yanıyorum ben, gündüz gece”