- 1102 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Doğu Türkistan Gerçeği
O iki bin yıllık geçmişi ile bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış Türkistan.. Bu bölge batı Türkistan ve Doğu Türkistan olarak ikiye ayrılıyor. Batı Türkistan’da bulunan Türk Devletleri Rusya için, Doğu Türkistan ise Çin için vazgeçilmez bir bölgedir
Nedeni zengin yeraltı kaynakları ve en önemlisi bölgede yaşayan halkın Müslüman olmasıdır.
Benim bu gün ele almak istediğim konu Doğu Türkistan’dır. Bölge 2 asıdır işgal atında bulunmaktadır.
Bölgeye Sincan adı verilmiştir. Yani Çince (kazanılmış yeni topraklar) anlamına gelmektedir.
1949 yılında iktidara gelen kominist parti ile Çin büyük sıkıntıları da beraberinde getirmiştir.
Kominist rejimin bir parçası olarak işkence, idam, çalışma kampları, dini baskı vs Doğu Türkistan’da uzun yıllardır günlük hayatın bir parçası olarak yaşanmaktadır. Binlerce masum insan katledilmiştir.
Şimdi görünürde kominizm vahşeti sone ermiş gibi görünse de yeni düzene uygulanan versiyonu ile devam etmektedir. Bölgede yaşayan dinlerini diledikleri gibi yaşamaları engellenen Uygur Türkleri oldukça zor şartlar altında yaşamaya çalışmaktadırlar.
peki bölgede neler yaşanmaktadır..
Kendi memleketlerinde bir esir gibi çalışan çiftçiler varlık içinde yokluk yaşamaktadırlar..
Uzun yıllardır çeşitli nükleer denemelerini Doğu Türkistan’ın Lop Nor bölgesinde gerçekleştirmektedir yaklaşık 210 bin kişinin radyoaktif atık nedeniyle hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. Bölgede oluşan salgınlar ve hastalıklar için yeteri kadar ilaç desteği sağlanmamaktadır.
1970 yılında çıkarılan kanunla idama mahkum edilen kişilerin derileri yüzülüyor ve organları alınıyor ve fahiş fiyatlara satılarak cesetler daha sonra krematoryumda yakılıyor..
Ve dahası Çinli doktor Guoqi’nin anlatımıyla ;(Görevli mahkuma ateş etmiş, ancak kurşun mahkumu anında öldürmemişti, mahkum yerde titremeye devam ediyordu. Buna rağmen doktorlara mahkumu ambulansa götürmeleri emredilmişti. Ürologlar hemen böbreklerini alırken, Guoqi ve diğer yanık cerrahları deriyi soymuşlardı. Daha sonra da yarı ölü olan mahkumu plastik bir torbaya koyup çöpe atmışlardı)
Kaç kadının tam olarak zorla kürtaja maruz kaldığı bilinmiyor. Bölgede aile planlaması adı altında bir çok kadın kısırlaştırılmaktadır bir çok çocuk katledilmektedir.
İngiliz The Times gazetesinde, tüm dünya kamuoyunu dehşete düşüren bu vahşet şu şekilde anlatmıştır. (Aile planlaması politikasına rağmen dördüncü çocuğuna hamile kalan bir anneye, önce çocuğunu öldürmek üzere iğneyle ilaç verildi. Ancak buna rağmen çocuk sağlıklı doğunca, doğumun ardından çocuğun babasına çocuğunu hastanenin dışında öldürmesi için emir verildi. Çocuğunu öldürmeyi reddeden baba, çocuğu bir binanın girişine bırakıp kaçtı. Kısa bir süre sonra bebeği bulan bir doktor, annesine teslim etti ve çocuğun ve annenin tedavisini yaptıktan sonra evlerine gönderdi. Ancak evlerine gittiklerinde nüfus planlama dairesinin yetkilileri onları beklemekteydi. Bebeği zorla alan yetkililer, ailesinin gözleri önünde bir pirinç tarlasında çocuğu boğarak öldürdüler)
Peki tüm bu alaylar karşısında Türk hükümeti neler yapmaktadır.. Medeniyetler şölenine katılmak için zamanın başbakanı Enver Yusuf Turani Türkiye’ye gelir. Çin hükümetinin baskılarından dolayı Türk hükümeti Doğu Türkistan başbakanını 7 saat havaalanında tuttuktan sonra terörist muamelesi yapıp sorguladıktan Almanya’ya gönderir. Ve bu olay gündeme yansımadan gizli tutulur.
Benzer bir olay 12 temmuz 2005 de yaşanır Doğu Türkistan cumhurbaşkanı Ahmet İgemberli havaalanında 4 saat tutulduktan sonra sağlık nedeniyle yoğum bakım ünitesine kaldırılır. Sağlık konusu göz önünde tutularak 15 gün Türkiye’de kalmasına izin verilir, Çin aleyhine hiç bir açıklama faaliyet yapmama şartıyla tabi.
Türk soydaşlarımız bunca sıkıntıyı yaşarken acaba bizler gerekeni yaptık mı? Ya da yapıyor muyuz tepkilerimizi yeteri kadar dile getirdik mi sizce. Çinliler Doğu Türkistan’da uyguladıkları zulümle bazı ülkelerin dünyada oluşturmaya çalıştığı anti-İSLAM ittifakına girmeye hak kazanmışlardır bu oluşumda yerlerini almışlardır. Yani asıl amaçları Müslümanlığı ortadan kaldırmaktır.. Çin devletinin Doğu Türkistan’a uyguladığı bu vahşet tarihin kara sayfalarında yerini mutlaka alacaktır.. Doğu Türkistan’da bir çok acı olay yaşamıştır ve yaşanmaktadır.
Belki başka bir gün bu hazin konuyu daha fazla açma imkanım olur ve siz dostlarımla paylaşırım..
Albayrağın dalgalandığı ülkeden Gökbayrak altında yaşayan tüm soydaşlara selam olsun....Berna Bayat. kaynak:www.cukurovaexpres.com
YORUMLAR
DUYARLI OLMAK, PASİF VE SIRADAN OLMAMAK VALLAHİ BUDUR.
KALEMİNE VE YÜREĞİNE SAĞLIK ARKADAŞIM.