sevme sevilme zamanı
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İçinizi okşayan bir hikâye olsun istedim. Mutlu olacağınız, sevineceğiniz. Hoşunuza gidecek, sizi üzmeyecek bir hikâye olsun istedim. Basit olsun istedim süslü olmasın istedim. Anlaşılır olsun istedim, ağır olmasın istedim. Kahramanları dün karşılaştığınız belki de, bugün yaşadığınız iç içe, yarın yan yana olabileceğiniz herhangi birileridir. Kaptan benim E herkes… Mekân her yer, zaman her zaman. İsim konusunda çok sıkıntı çektiğim ortada mutlaka bir isim olacak bu yüzden ona E diyorum.
Elinde bir demet papatya ile kapıda bekliyordu Kaptan.
Zile dokundu ve papatyalara sevgiyle baktı.
Ne kadar da sevmeye başlamıştı papatyaları.
Papatyalarla beraber ne kadar sevmeye başlamıştı E’yi… Heyecanlıydı.
Tarif edemediği bir sevinç vardı içinde. Huzur belki de…
Ve hiç görüşmediği, yüz yüze gelmediği sanal aşkını bulmuştu bir şekilde.
Adresini almıştı ve hemen kapısında bitmişti.
Kaç bin kilometrelik yoldan gelmişti.
Kaç bin kilometrelik özlem biriktirmişti.
Ah Kaptan, günümüz fasa fiso aşklarına meydan okuyordun. Helal olsun Kaptan, günümüz yalan aşklarına çizgi çekiyordun.
Görmeden sevmişti, dokunmadan âşık olmuştu, bilmeden mest olmuştu. Hayran olmuştu sesine, meftun olmuştu özüne, mahvolmuştu ruhuna.
Öl dese ölecekti hani, git dese gidecekti, gel dese gelecekti. O denli sevmişti. O denli vurulmuştu.
Dünya gözüyle görmeyi arzulamıştı. İşte o an gelmişti. Kalp durabilirdi bu saniyeler içinde. Aklını yitirebilirdi. Kendini kaybedebilirdi sevinçten.
Zili çaldığından beri ne kadar da şey düşünmüştü. Adres konusunda ketumdu E. Bunu biliyordu Kaptan ve onunla bu konuyu tartışmıyordu.
Kapı açıldı ama kalp açıldı desem! Ruha misafir oldu Kaptan desem! Göz neşeye büründü desem! Akıl kendinden geçti desem! Gözlerini kocaman kocaman açan E karşısında Kaptan’ı görünce afalladı. Papatyalara baktı bir de Kaptan’a…
-Şey, dedi durdu.
-Şey diyecektim. Sustu ne diyeceğini bilemedi. Gözlerini Kaptan’ın gözlerinden alamadı. Daldı gitti. Ruhu âlemlerin üstüneydi. Hayaldeydi sanki rüyada…
Papatyalar… Bir adam… Kapıda…
-Olamaz, dedi… -Yok yok o değildir, diye aklından geçirdi. -Mümkün değil! dedi düşünceler hızlı hızlı geçti zihninde. Adamın biri kapıda, ellerinde papatyalarla… E kapıda şaşkın bir halde.
Ah aşk nelere kadirsin böyle! Nelere gebesin böyle! E firardaydı. Aklı yitikti, kalbi bitikti. Ne yapacağını bilmiyordu, ne diyeceğini? İnanamıyordu, istiyordu ki bu rüya olmasın, bu hayal olmasın. Evet oydu o…Kesinlikle Kaptan’dı gelen kapısına. Ama bu nasıl olurdu?
İnsan hiç görmediği birini sevebilir mi ölesiye? Hiç karşılaşmadığı birine ilanı aşk edebilir mi? İnanamadı gördüğüne, ikna olamadı bir türlü geldiğine. Gözlerini ovdu bir kez, içten içe baktı gözlerine Kaptan’ın. Ruhunu emdi sanki içine çekti Kaptan’ı. Kaptan’ın ben vardı nişane olarak gözlerinin birinde. E beni gördü Kaptan’ın gözlerinin içinde. Kaçak bir dizeyle “Sana bir ben gerek gülüm!” diye yazmıştı bir kez Kaptan. İşte o bendi E’yi kendine getiren. Şimdi gelen kapısına baştan başa E olan Kaptan’dı. Anladı onun geldiğini, inandı ona, kandı.
Yaşlar boşaldı birden gözlerinden, sözler döküldü ağzından inciler misali. Attı kendini Kaptan’ın kollarına, sarıldı sımsıkı. Kaç dakika aşk sözleri fısıldadı kulağına, özlem dolu cümleleri sarf etti Kaptan’ına. Öptü durmadan, kokladı, baktı gözlerine durmadan. Ne yaptığını bilmiyordu, nasıl davrandığını. Çocukçaydı, safça, samimice…
-Kaptan’ım, dedi çok sonra E.
-Çok bekledim seni, çok sıkıntılar çektim yokluğunda. Vardın ama yoktun. Yaşıyordun ama ete kemiğe bürünmemiştin bende. Oysa şimdi yanımdasın. Çok şükür çok şükür. diyordu habire. Sus diye işaret etti Kaptan.
-Evet ya Kaptan’ınınım ya! Sadece sarıl sımsıkı. dedi sessizce.
-Çok konuştuk şimdi sevme sevilme zamanı, dedi Kaptan.
E gülüyordu. Kaptan da gülüyordu. Hep ağlayacak değiller ya!
Sevmek kimi zaman böyle şaşkıncadır. Kimi zaman böyle aşkıncadır.
Kimi zaman sebepsiz ağlamaktır, kimi zaman nedensiz gülmektir.
Kapınızı çalabilecek biri olmalı yaşamınızda. Sizleri bir an da olsa şaşırtan biri olmalı.
Ben ona E diyorum siz alfabenin geri kalan harflerinden birini seçebilirsiniz. Mutlaka seçtiğiniz harfle ilgili bir muamma olacaktır. Kafaları meşgul edecek, gönülleri alabora… İnanıyorsanız takmayın hiç kimseyi, önemsemeyin onu bunu. Yaşayın aşkınızı doyasıya. Hayal de olsa kurgu da olsa aldırmayın cümle âleme. Mutlu aşk yoktur dünyada diyen şaire inat bu kez mutlu aşk vardır dünyada diyorum.
YORUMLAR
Aşk kavuşamamaktır diyene, bende; bilakis aşk kavuşmaktır diyorum.
Aşk yüreğinin eksiğini bulduğunda onu çoğaltıp ömür sürdüğündür.
Gelip geçici duygu birikimi aşka meyil edenlerin işidir.
Meyil etmek, sahip olmaya yetmez. Kök salmak vakit alır. Ancak o zaman sağlamlaşır. vakti ve yüreği olmayan aşka buluyor kabahati.
:))
Siz aşkı yaşayın diyorsunuz değil mi, bende....
Selamlar