- 1469 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ELİF İLE MEHMET
Zaman su gibi akıp gidiyordu. Elif büyümüş güzelleşmiş gencecik bir kız olmuştu.Haftanın belirli günlerinde kordon boyuna gider deniz havasını ciğerlerine çekerdi. Dalgaların kıyıya vurduğunda çıkardığı ses ona huzur verirdi.
Ogünde öyle olmuştu, yine kordon boyundaydı.Denize bakarken dalıp gitmişti, sonra yanına biri yaklaştı ve afedersiniz birşey sorabilirmiyim deyişiyle kendine geldi, dönüp baktığında ince uzun boylu, sarışın, saçları altın renginde gözleri deniz mavisi bir geci gördü. Tabi buyrun dedi, genç; otobüslerin kalktığı durağı soracaktım, bu şehre yeni taşındık bilmiyorum diyebildi.
Elif otobüs durağını gence tarif ediyor bir yandanda vucudunun titremesine ve kalbinin yerinden fırlayacak gibi atmasına engel olamıyordu.İlkkez böyle oluyordu, nefesi kesilecek gibi olmuştu. ilk görüşte aşk dedikleri bumu acaba diye geçirdi aklından.Aşık mı oluyorum dedi kendi kendine. genç gitmişti ama sanki aklına çakılmıştı. Elif nere baksa onu görüyordu sanki; Eve gelmişti, annesi gününün nasıl geçtiğini sordu fakat Elif’te bir tuhaflık olduğunu farketmişti. Ne bu halin, birşeymi var canını sıkan yüzün sararmış dedi.Elif kekeleyerek hiii.. hiiiiçç.. hiiiiçççç.. diyebildi, sonra odasına çıktı yemeğe kadarda inmedi. Yemek saati geldiğinde annesi seslendi; hadi kızım yemeğe gel. Elif sofraya oturmuştu, ağzına aldığı her lokma boğazında kalıyor bir türlü geçmiyordu, müsade isteyip masadan kalktı.
Elif’in anne ve babası kızlarını çok seven anlayışlı modern bir aileydi. Elif onların öz kızları değildi, çocukları olmadığı için çocuk esirgeme kurumundan evlatlık edinmişlerdi,kendi öz kızları gibi sevmişlerdi. Anne ögretmen baba ise mühendisti, Elif’in bir dediğini iki etmezlerdi.
Babası ne oldu bu kıza diye sordu, annesi bilmiyorum birşey anlatmadı, daha önce olduğu gibi yine kordon boyuna gidiyorum diye evden ayrıldıve iki saat sonra tuhaf bir halde eve döndü. Ne olduğunu sordum ama hiiiççç dedi, bende üzerine gitmedim kendi anlatır diye bekledim, sende üzerine gitme dedi.Baba ben bir konuşayım deyip Elif’in odasına çıktı kapıyı vurdu. Elif kapı açık dedikten sonra içeri girdi. Elif yatağın üzerine uzanmıştı, babasının girdiğini görünce toparlandı. Babası biraz konuşabilirmiyiz kızım diye sordu; tabi babacığım dedi Elif. Bilirsin kızım seni çok seviyoruz diyerek söze başladı. Bugün seni biraz farklı gördük annende bende biraz endişelendik, bir sorun varsa yardımcı olmak istiyoruz dedi. Elif bir sorun yok babacığım beni sevdiğinizi biliyorum şu anda size anlatamayacağım bazı şeyler var ama söz veriyorum ilerde birgün mutlaka anlatacağım dedi. peki deyip ayrıldı babası.
O gece Elif uyuyamamıştı, sabahın olmasını sabırsızlıkla bekledi, zaman zaman yatağından kalkıp odanın içerisinde olta atıp durdu. Sabah kahvaltısını yaptıktan sonra annesinden izin alıp yine kordon boyuna gitti. Gözleri o genci aradı, sonrasında gencin bir bankın üzerinde oturdğunu gördü ve yavaşça yanına yaklaşıp otobüs durağını bulamadınız galiba dedi. Genç yerinden fırladı; tabiki buldum fakat dün sizi gördükten sonra kalbim yerinden fırlayacak gibi oldu, sabaha kadar sizi düşündüm, gelmezsiniz diye çok korktum ama burdasınız. Adım Mehmet tanıştığıma memmun oldum dedi. Bende Elif memmun oldum... Elif çok heyecanlanmıştı, ilkkez kalbi biri için böyle çarpıyordu. Banka oturdular bir süre hiç konuşmadan birbirlerinin gözüne baktılar heyecandan ikiside konuşamamıştı.
Zaman akıp gidiyordu, hergün Elif’le Mehmet ilk tanıştıkları yerde buluşuyorlardı. Günler hatta aylar geçmişti, zaman zaman sinemaya birlikte gidiyorlardı.
Elif birgün olanları anne babasına anlattı, onlarda kızlarının kararına saygı duymuşlar, Mehmetle tanışmak istediklerini söylemişlerdi. Mehmet’i eve davet etti elif, Mehmet’te istiyordu ailesiyle tanışmak.Yemekler hazırlandı sofralar kuruldu ve kapı çalındı Elif heyecanla kapıyı açtı, Mehmet gelmişti. Birlikte sofraya oturdular, yemekten sonra Elif’in babası Mehmet’e ne iş yaptığını, nereli olduğunu, babasının ne iş yaptıgını,düşüncelerini sordu. Mehmet’in verdiği cevaplar babayı tatmin etmişti. Mehmet bilgisayar mühendisiydi, büyük bir şirkette çalışıyordu.
İki yıl olmuştu tanışalı ve adım adım evliliğe doğru gidiyorlardı önce aileler arasında söz kesildi Elif çok mutluydıonu mutlu görmek ailesinide mutlu etmişti.
Birgün Elif kendini çok halsiz ve bitkin hissediyordu, ogün odasından hiç çıkmamıştı. Mehmet telefon edip buluşalım dediğinde beni affet bazı işlerim var gelemiyeceğim dedi. Mehmet’te tamam yarın buluşuruz deyip telefonu kapattı.Aslında elif çok istiyordu gitmeyi ama çok halsizdi ayakta duracak hali yoktu.
Annesi babasına telefon edip durumu bildirmişti. Babası geldi ve Elif’i hastaneye götürdüler, doktor muayene etti şikayetlerini dinledi sonra tahliller yaptırmamız gerekiyor durumunu daha iyi anlamamız için dedi ve tahlilleri yapıldı. Doktor tahlillere baktıktan sora babasına konuşabilirmiyiz dedi ve odasına geçti. babası korkmuştu, odaya çekinerek girdi doktor buyrun oturun dedi. Söze nasıl başlayacağımı bilmiyorum diyerek konuşmaya başladı. Kızınız önemli bir hastalığa yakalanmış biz elimizden geleni yapacağız dedi. Baba şok olmuştu, nasıl yani deyebildi; doktor kınınız kan kanseri oldukça ilerlemiş, uzun bir tedavi dönemi gerektiriyor, zaman zaman kanını degiştirmemiz gerekecek dedi.
Baba yıkılmıştı bunu eşine ve kızına nasıl söyleyebilirdi ama söylemesi gerektiğinin farkındaydı. Hastaneden ayrıldılar eve gelene kadar baba hiç konuşmadı göz yaşlarını sakladı. Eve geldiklerinde Elif babasında birşeyler olduğunun farkındaydı, anne yemegi hazırladı sofra kuruldu, baba sofrada hiçbirşey yemedi Yemekten sonra eşini ve kızını karşısına alıp durumu göz yaşları içerisinde anlattı anne kızına sarılmış her ikiside göz yaşlarına hakim olamıyorlardı.
Günler geçti Elif her geçen gün daha kötüye gidiyor, gördüğü tedavilerden dolayı saçları dökülmüştü, vücudunda şişlikler oluşuyordu. Mehmet’in telefonlarına çıkmıyor ve onunla görüşmüyordu Mehmet elifin durumunu öğrenmiş ve çok üzülmüştü. Aradan bir yıl geçmişti Elif hayatının sonrarına yaklaşmıştı. ama mehmeti hiç unutmamış onunda acı çekmesini istemiyordu.Babasına kordon boyuna gitmek istediğini söyledi, basıda götürdü oraya vardıklarında elif her zaman buluştukları yere dogru giderken babasına durmasını söyledi.Mehmet ordaydı ve yanında güzel bir bayan vardı Elif yığılıp kaldı hemen eve getirdi babası. günlerce hiçbirşey yeyip içmedi Durumu ağırlaştı ve bir sabah hayata gözlerini yumdu.
Bir zaman sonra Mehmet aradı ve Elifi sordu, telefona baba bakmıştı Elif’in onu bir bayanla kordon boyunda gördügünü ve çok üzüldüğünü, fenalaştığını ve hayatını kaybettigini göz yaşları içinde anlattı. Mehmet hıçkırıklar içerisinde o benim küçük kız kardeşimdi yurt dışından yeni geldi onu sinemaya götürmeye söz vermiştim o gün orda buluştuk dedikten sonra telefonu kapattı.
Eertesi gün bba gaztesini okurken bir haber ilişti gözüne, genç bir adam kordon boyunda intihar etmiş ve bir not bırakmış, notta ise ben sadece Elif’i sevdim onun olmadığı dünyada bana yer yok beni affedin yazıyordu.
TUNCAY
YORUMLAR
DOSTLUKCAN
saygıla...
Vay be, kadere bakın. Rabbim hepimize güzel yazılar yaz. BÜYÜKSÜN. Çok acıtıcı idi. Saygımla.
DOSTLUKCAN
saygılar...
Nazlıgelin
Maalesef toplum olarak tembel insanlarız, seviyoruz boş oturmayı.
Başarılarınız daim olsun, saygımla.