- 579 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YENİ ANAYASADA DEĞİŞMEYECEK 1982 ANAYASASI HÜKÜMLERİ
12 EYLÜL ANAYASA MADDELERİ DEĞİŞMEYECEK HÜKÜMLER ARASINDA YER ALMAKTADIR
12 Eylül Anayasası’na karşı olduğunu beyan eden hükümet ve ana muhalefet partisi 12 Eylül Anayasası’nın getirdiği maddelerin yeni yapılacak anayasada yer almasını istemektedir. 12 Eylül Devrimi’ni yapanlar kurtarıcı değil suçludur diyenler, 12 Eylül Anayasası maddelerini kurtarıcı olarak görmekte muhtemel anayasa değişikliğinde aynı maddelerin yer almasını savunmaktadır.
• Temel hak ve hürriyetlerin kamu güvenliği, kamu sağlığı, kamu ahlakı, hakaret gibi sınırsız kısıtlama hakkı vardır. Hâkimlerimiz, gülme, diş gösterme, savunma hakkını dahi suç ve hakaret olarak görmektedir. Bu maddelerin yeni oluşacak anayasada devam edeceği anlaşılmaktadır.
• Siyasi partileri kapatma hükümleri de yeni anayasada yer alacaktır.
• Siyasal partilere 12 Eylül ile getirilen %10’luk oy alma seçim barajı devam edecektir.
• Kanun Hükmünde Kararname çıkarma hükümleri de yeni anayasada yer alacaktır. Hükümet milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ihtiyaç duymadan kanun yapmaya devam edecektir.
• 12 EYLÜL Anayasası ile getirilen büyükşehir uygulaması devam edecektir. Yeni yapılacak büyükşehirlerle uygulama genişletilecektir.
• YÖK devam edecektir.
• Avrupa Topluluğu uyum yasaları devam edecektir.
Temel hak ve hürriyetlerin kısıtlaması, yasama organının kısıtlanması, siyasal partilerin kısıtlanması, yargı organlarının kısıtlanması devam edecektir.
• Cumhurbaşkanlığı yetkileri aynen devam edecektir. Ya da cumhurbaşkanlığı yetkileri hükümetin (başbakanın) yetki ve yönetiminde olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne devri yargı bağımsızlığını getirmez.
• 12 Eylül Anayasası’nda Güçler Ayrılığı İlkesini sağlama yeri Cumhurbaşkanlığı makamı iken yeni anayasada TBMM kisvesi adı altında başbakana yani hükümete bırakılmaktadır.
• Anayasa Komisyon Başkanı, Anayasa hukuku profesörü Burhan Kuzu, yasama organı bağımsız değildir, bağımsızlığının sağlanması için yasama organı mensuplarının yürütmede yer almamasını yani milletvekillerinin bakan yapılmamasını savunurken bu hükümler veya başka yasama organın bağımsızlığı hükümleri yer almamaktadır.
• Yargı organı mensubu avukat ve hâkimler, hem yürütme hem de yasama organında yer alabilmektedir. Hatta Yargı organı başkanı Ahmet Necdet Sezer cumhurbaşkanlığına getirilmiş. Güçler Ayrılığı İlkesi’nin ihlal edildiği, anayasaya aykırılığı, anayasa ihlali olduğu belirtilmemiştir.
Sonuç: Yeni anayasa bir yalandır. 12 Eylül Anayasa Maddeleri kurtarıcı maddeler olarak yine hüküm sürecektir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru süreci kısıtlanmış, zaman engeli getirilmiş olarak yargı organları adaletsizlikleri devam edecektir. Düşünce ve kanaatleri belirtme suç teşkil etmeye devam edecektir.
Kamu Yönetimi Bilim Uzmanı Abdullah Bedeloğlu
KAYNAKÇA: 01 Ağustos 2012 Çarşamba, Habertürk Gazetesi
CHP, yeni anayasanın temel hak ve özgürlükler kısmıyla ilgili önerilerini, TBMM Uzlaşma Komisyonu’na iletti.
CHP’nin önerileri, özetle şöyle:
-Herkes, din, vicdan, inanç özgürlüğüne sahiptir. Kimse bir din ya da inanç sistemine mensup olmaya ya da buradan çıkmaya zorlanamaz. Herkes din ve inancını serbestçe seçme ve değiştirme veya hiçbir din ve inanç taşımama özgürlüğüne sahiptir.
-Herkes din veya inancını açıklama ve yayma özgürlüğüne sahiptir. İbadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Bunlar kamu düzeni, genel sağlık veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması nedenleri ile sınırlanabilir.
-Kimse ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya ya da katılmamaya, din, inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; inanç ve kanaatlerinden dolayı herhangi bir baskıya tabi tutulamaz; kınanamaz veya suçlanamaz.
-Devlet, işlem ve eylemlerinde bütün din ve inançlara karşı tarafsızdır; din, inanç ve kanaatlerin çeşitliliğine dayalı toplumsal çoğulculuğa saygı gösterir. Devlet farklı din ve inançlar ile inananlar ve inanmayanlar arasında karşılıklı saygı ve hoşgörünün yerleşmesi ve sürdürülmesi için gerekli önlemleri alır.
Eğitim Dili Türkçe
-Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkı ile resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir alma ya da verme özgürlüğüne sahiptir.
-Açıklanmasında üstün kamu yararı bulunan düşünce ve haberlerin açıklanması, yayımı ve bunlara erişim devlet sırrı, ticari ya da meslek sırrı gerekçesiyle de olsa güçleştirilemez ya da engellenemez.
-Herkes eğitim ve öğrenim özgürlüğü ile hakkına sahiptir. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.
-Okul öncesi ve ilköğretim bütün kız ve erkek çocuklar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır.
-Devlet, maddi olanaklardan yoksun öğrencilerin öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacıyla burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar ve durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanlara ihtiyaçlarına uygun eğitimi vermekle yükümlüdür.
-Din ve din kültürü eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din ve din kültürü eğitim ve öğretimi ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin yazılı istemine bağlıdır. Bu eğitim, küçüklerin yaşına uygun olacak biçimde verilir. Seçmeli din ve din kültürü eğitim ve öğretimi çoğulcu, nesnel ve eleştirel olmak zorundadır.
-Eğitim dili Türkçe’dir. Devlet kişilerin ana dilde öğrenim görmeleri konusunda gerekli önlemleri alır.
Basın ve yayın hürriyeti özgürlüğü
-Basın özgürdür; sansür ve benzeri uygulamalar yasaktır. Basımevi kurma, izin alma ve mali teminat yatırma şartı gibi basın özgürlüğünün etkili biçimde kullanımını engelleyen ya da zorlaştıran şartlara bağlanamaz.
-Devlet, basın ve haber alma özgürlüğünün etkili biçimde kullanılmasını, kamuoyunun özgürce oluşmasını ve medyada çoğulculuğu güvence altına alacak her türlü önlemi almakla yükümlüdür.
-Basın özgürlüğü, ancak insan haklarına dayalı demokratik ve laik anayasal düzenin şiddet yoluyla değiştirilmesi; ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumda nefret duyguları oluşturulması; savaşın ya da şiddetin teşviki veya övülmesi; medyada çoğulculuğun, başkalarının hak ve özgürlüklerinin ya da kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması; suçun önlenmesi ve suçluların cezalandırılması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi nedenlerinin zorunlu kıldığı hallerde sınırlanabilir.
-Yargının otoritesinin ve tarafsızlığının sağlanması nedeninin zorunlu kıldığı hallerde kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hakim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz.
-Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçlarına, suç aleti olduğu gerekçesiyle el konulamaz veya işletilmekten alıkonulamaz.
-Vatandaşı olduğu ya da vatansızsa ikamet ettiği ülkede ırkı, etnik kökeni, milliyeti, inancı, siyasal düşüncesi ya da bağlı olduğu sosyal grup nedeniyle zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu veya vatansızsa ikamet ettiği ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen herkes sığınma hakkına sahiptir.
-Herkes barış içinde ve silahsızlanmış bir toplumda yaşama hakkına sahiptir. Devlet, bu hakkı güvence altına almak amacıyla silaha erişimi zorlaştıracak önlemler ile silahın satın alınması ve el değiştirmesini kamuya açık olarak kayıt altına alır. Toplumda silahsızlanmayı sağlayacak eğitim programları ile etkili ve sürdürülebilir bir silahsızlanma politikası uygular.
Diyanet İşleri Başkanlığı
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluşu, toplumdaki farklı din ve mezheplerin temsili esasına dayanır. Din ve inanç özgürlüğünün anayasada belirtilen esasları çerçevesinde ve laiklik ilkesi doğrultusunda kanunda sayılan görev ve yetkilerini yerine getirir.
Vatandaşlık
-Vatandaşlık maddesinin, Anayasa’nın başlangıç bölümü ve Cumhuriyet’in temel nitelikleri ile birlikte tartışılması gereklidir. Zira vatandaşlık kavramı, ulus kavramı ile yakın ilişki içindedir. Vatandaşlığın ırk, dil ya da din birliği olmayıp; bireyi bir arada yaşama arzusuna dayalı olarak devlete bağlayan hukuksal bir ilişki olduğu göz önüne alınarak bu konular düzenlenmelidir.
Siyasi partilerin kapatılması
-Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi’nce karara bağlanır.
-Siyasi partilere ihtar verilebilir ya da partinin gelecek milletvekili genel ve ara seçimleri ile yerel yönetimler seçimlerine katılmasını yasaklayabilir.
-Bir siyasal partinin kapatılmasına beyan ve faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, 3 yıl süreyle başka bir partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar. Bir siyasi partiden milletvekili genel ve ara seçimleri ile yerel yönetim seçimlerinde aday olamazlar.
-Eylemleri ve örgütsel yapısıyla kapatılan bir partinin devamı olduğu veya yabancı bir devletten, uluslararası kuruluştan ya da Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım aldığı Anayasa Mahkemesi’nce tespit edilen siyasi partiler kapatılır.
CHP, Yeni Anayasa
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.