Öğrencilerim,canlarım benim....
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Doğuda bir kasabaya atanmıştım.Öğretmenliğimin ikinci yılıydı.Stajiyerliğim yeni bitmişti.Bana verilen 4.sınıftı.38 kişilik sınıfın 4/3 ü erkeklerden oluşuyordu.Okul eski püskü bakımsızdı.Sınıfın yer döşemeleri tahtaydı,kışın sürekli ıslaktı. Çünkü çocuklar dışarıdaki karı ayaklarıyla içeriye taşıyor,eriyince de tahta bütün suyu emiyordu.Ortada bir soba vardı.Hayatımda ilk defa içinde tezek yanan bir soba görüyordum.Merakla inceledim.Soba gibi ısıtıyordu işte,sadece içinde yanan tezekti.Çocuklar her gün sırayla evlerinden tezek getiriyorlar,içine atıp ısınıyor ve ders yapıyorduk.Teneffüslerde çocuklar kapıyı açık bıraktıkları için içerisi soğuyor ve yerler bir parmak buz tutuyordu.Öğrencilerim de buzun üzerinde neşeyle kayıyorlardı.Bunların hepsi bana çok yabancıydı.Batıda doğmuş ve yaşamıştım.Hiç böyle şeyler de duymamıştım.İlk günlerdeki şaşkınlığım geçtikten sonra ben de bu duruma alıştım bir süre sonra.Hava çok soğuktu.Çok üşüyordum.Sıcaklık eksi 35-40 dereceye inebiliyordu.İlk defa böyle bir soğuk iliklerime işliyordu.Sabahleyin ayazda okula gitmek işkence gibiydi.En kalın kazaklarımı,atkımı,içi postlu mantomu giyerek dışarı çakabiliyordum.Dışarı çıktığımda ise gördüğüm manzaraya anlam verememiştim.Koca koca bıyıklı adamlar sırtlarında yorganlarıyla yürüyorlardı.O kadar soğuktu ki,ben içi postlu mantomla gezerken onlar tek kalın ve yün olan varlıkları yorganlarına sarılarak işlerine gidiyorlardı.Tabi bir müddet sonra buna da alıştım.Bıyıklı adamların bıyıklarından ,kaşlarından ve burun kıllarından buzlar sarkıyordu.Ben de kendimde farkettim,benim de burnumun içi donmuştu.Öğretmenler odasına girdikten kısa bir süre sonra buz suya dönüşüyor,burnumdan sular akıyordu.
O gün sınıfı tanımak amacıyla çocuklara sorular soruyordum.Türkçesi bozuk olanlara yaşı daha büyük olan çocuklar yardımcı oluyordu.Kaç kardeşsiniz sorusunu sorduğumda çoğu öğrenciden bir -iki cevabını aldığımda çok şaşırmıştım.Çünkü buralarda ailelerin çok çocuğu olduğunu biliyordum.Çocuklar iki kardeşim var dediğinde ’aaa iyi iyi çok iyi’diyordum.Büyük çocuklardan biri bu durumu anlamış olacak ki ’öğretmenim onlar sadece erkekleri kardeşten sayıyorlar’ dediğinde şaşkınlığım yüz kat artmıştı.Tekrar geriye dönüp ’kız erkek ayırımı yapmadan söyleyin bakalım,toplam kaç kardeşsiniz?’dediğimde bazılarından 12,bazılarından 13 ,cevabını alınca gerçeği anlamıştım.O çocuklarla aramda çok güzel bir bağ oluştu.Yarışmalara katıldık.Dereceler aldık.Kendi kendilerini çok güzel ifade etmeye başladılar.Okumaktan vazgeçmemelerini sıkı sıkıya öğütlediğimi hatırlıyorum.5 sınıf bittiğinde bizim de tayinimiz çıktı,başka bir ile atandım.Bugünkü gibi internet olmadığı için 25 yıl görüşemedik.
Günlerden bir gün oturduğumuz evde bir ziyaretçimiz olduğu söylendi.Öğrencinizmiş dediklerinde çok heyecanlanmıştım.Kapıyı açtığımda yıllar sonra o kasabadaki öğrencimi karşımda gördüm.Elindeki cep telefonundaki resmi gösteriyordu.Sınıfımızdı bu resim .Başlarında da ben vardım. İşaret ediyordu ’işte şu benim.’Sarıldık.Elimi öptü.Hemen okudun mu diye sordum tabii.Gururla evet dedi.Üniversite bitirmişti.Ben de çok gururlandım.Beni nasıl buldun diye sorduğumda ise izinizi sürdüm cevabını alınca çok mutlu oldum.Kocaman adam olmuştu.Evlenip çoluk çocuğa karışmıştı.Birbiri arkasına gelen sorularımızla geçmiş yılların açığını kapatmaya çalışıyor gibiydik.Diğerlerini sorup bilgi aldım.Telefon numaralarımızı verip elimi öpüp gitti.Şimdi her öğretmenler gününde örgütlenmişler,o sınıftan ulaşabildikleri 10-15 öğrencim arıyor,öğretmenler günümü kutluyor,ben de çok mutlu oluyorum.Yine dünyaya gelsem yine öğretmen olurdum.Altına imzamızı atamadığımız eserler onlar... Yetiştirdiğimiz öğrencilerimiz bizim aynamız,gururumuz,dünyanın bütün çiçekleri onlar...
Seçici kurula teşekkürler....
YORUMLAR
kordon
Ne mutlu size ki çok güzel bir görev ifa etmişsiniz.
Benim de ilk tercihim edebiyat öğretmenliği idi ama pas geçtiğim soruya bir sonraki sorunun cevabını işaretleyip diğer tüm cevapları kaydırınca türkçe-sosyalden dereceye girerek ilk tercihimi kazanacakken matematik-fen puanımla inşaat okudum.
Hep içimde bir uktedir öğretmenlik.
Çok güzel anlatmışsınız yaşadıklarınızı, yıllar sonra öğrencilerinizle haberleşebilmek ne güzel bir duygudur kim bilir.
Şimdiden öğretmenler gününüzü kutlarım.
Selam ve saygımla.