- 856 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
KIRILMA NOKTASI
Bazen yaşadığımız olumlu ve ya olumsuz olaylar karşısında çıkış ararız kendimize ve bulunduğumuz ortamlardan uzaklaşmak, kaçıp kurtulmak isteriz . Bu nokta da gitmek mi,kalmak mı ? sorusu gelir aklımıza .Çok değer verdiğimiz insanlar vardır hepimizin hayatında uykularımız kaçar ,yemeden içmeden kesiliriz onlar için .Bunlar anne ,baba, kardeş ,arkadaş vs örnekler çoğaltabiliriz bakış açısını daraltmadan . . Biz onlara değer verirken acaba onlar bu değere layık mı sorusu akla geliyor bu noktada . Verdiğimiz değer karşısında ne kadar karşılık beklemesek de , fıtrat olarak bu beklenti içimizde vardır dışa yansıması olmasa da , sözle ifade edilemese de .. gizlide olsa ruh hep ilgi ve şefkat bekler. Karşımızdaki insanların hayatımıza getireceği artı ve eksileri düşünmek ona göre yaşamımıza şekil vermek zorundayız . Hayatımızı onlara göre değil de bize göre şekillendirmeliyiz biz başkalarının mutluluğu için kendi mutluluğumuzu gözardı etmemeliyiz .Bu durumda hem kendimizi ,hem karşımızdaki insanı mutsuz ederiz şekil itibariyle oldukça samimiyetsiz bir birliktelik çıkar ortaya en zayıf anımızda ipler kopar ikili ilişkilerde .Çünkü tek taraflı bir yaşam şekli sunulmuştur her iki tarafa da . Görüntüde ortada mutlu bir birliktelik olsa da sömüren ve sömürülen diye bir durum hasıl olmuştur işin özünde .. Bir taraf fedakarlık yaparken diğeri hiç bir çaba göstermiyorsa kaçıyorsa sorumluluklarından bu adil midir ?.Aslında burada bir bencillik var diyebiliriz . Peki olaylardan kaçıp kurtulmak sorunlara kalıcı bir çözüm mü ? yoksa kısa bir süreliğine de olsa rahatlama yöntemi mi ?. Kalsak ne gibi sonuçlar bizi bekliyor ? belkide bu soruları duymamak için var iken ,yokuz ...
Bu ikilemlerden kurtulmak için kişi önce kendi özüne inmeli kendini tanımalı kendi dünyasında , kendi coğrafyasında yaşayamayan insan ,başka coğrafyalarda her türlü tehlikeyle maruz kalır. Sığındığı limanı , hayat yolculuğu yapacağı gemiyi ve kaptanı iyi seçmeli.Geçmişten kurtulayım derken yeni fırtınalara teslim olup alabora olmamalı .
Birselamver25/İST
YORUMLAR
Hayatın gerçeklerine, dahası insan ilişkilerine biraz sitemkâr, biraz hüzünlü bir dokunuştu.
Dilerim seni hüsrâna uğratmayacak iyi insanlar çıksın hep karşına can kardeşim.
Selam ve sevgimle.
Birselamver25
"Başkaları için değil, biraz kendin için yaşamalısın!"
Bu uyarıyı hep aldım ben kızım...
Kah psikolog/psikiatristten...
Kah kişi geliştirme uzmanından...
Ama beceremedim...
Kişi yapısını değiştirmek kolay olmuyor...
Başkalarının mutlu olması beni de her zaman mutlu etmiştir...
Kendi zararıma bile olsa benim rugumun gıdası başkalarının mutluluğu olmuştur...
Ve kişi geliştirme uzmanı sonunda bana şunu söylemişti...
"Bu yaşam şekli sizi mutlu ediyor gördüğüm kadarıyla... Siz bildiğiniz yolda yürüyün."
Güzel paylaşım için teşekkürler Kızım.
Birselamver25
Vermek, verebilmek belki de dünyanın en güzel erdemlerinden birisidir.
Ebû Umâme (r a )’den rivâyete göre, Rasûlullah (s a v ), şöyle buyurmuştur: “Ey Ademoğlu sen ihtiyaçtan fazlasını infak edip dağıtırsan senin için bu hayırlıdır Eğer biriktirir ve elinde tutarsan senin için bu zararlıdır Geçinecek kadarını biriktirmenden dolayı kınanmazsın sen harcamaya önce geçimini üzerine aldığın kimselerden başla veren el alan elden daima üstündür…”
Efendimiz bu sözü belki zekât için söylemiştir ama zekâtı para olarak değerlendirmemiz de gerekir diye düşünüyorum. Sevgi, saygı, bilgi, dürüst davranış sahip olduğumuz her şeyin maddi manevi zekâtı olmalıdır. Zekât birilerine yardım amaçlı görünse de Allah rızası için verilir. Verdiğin her neyse karşılığını beklersen zaten hak katında değeri olmaz arkadaşım. Verirken önce gerçekten verdiğine ihtiyacı var mı yok mu bakacaksın sonra da karşılığının kendine dönmeyeceğine o kişiler tarafından inanacaksın. Dönüş olursa mutlu olacaksın, olmazsa da üzülmeyeceksin.
Haklı tarafın da var insan nefsine hâkim olamıyor, fıtratı gereği beklenti içinde olabiliyor, en büyük cihat nefsimizle olan değil midir?
Sığınma konusuna gelince kim olursa olsun her limanın bir tarafı açıktır fırtınalara, bunu bileceksin tamamen teslim olmayacaksın. Tedbirini alacak, limanını kollayacak, en küçük darbede limanı terk etmeyi bileceksin.
Düşüncelerini paylaştığın için teşekkürler, seni üzeni anlatarak üzebileceğini düşünme hiç, kendi acılarınla baş başa kalırsın.
Güçlü bir insan, güçlü bir şair olarak görmek istiyorum seni, bazen öylesin de çabuk pes ediyorsun. Sevgiler.