BU GÜN İÇİM ÇOK BURUK

• 7 Kasım 2012 Çarşamba 14:50:14

BU GÜN İÇİM ÇOK BURUK
Bu gün içim öyle buru ki, anlatamam neden Derseniz
Günümüzde yalan dolan riyakârlık ön planda ne sevdiğine güven kaldı ne eşe dosta… Dost diye yaklaşıyorsun bir süre sonra kuyunu kazan o dost çıkıyor.
Sırdaşım dersin senden,
Alır sözleri söylemediği kişi kalmaz.
Hadi güven böyle kişilere...

Herkes te bir kandırma merakı neden se, aslında kandıran kendini kandırmış oluyor.
Karşıdakini kaybeder… Değer mi güzel dostluk sevgi varken yok etmeye. Gülen gözleri kara bulutlara teslim etmeye…

Gülen yüz şahane, sohbet neşe varken, cam kırıkları gibi kırmaya yok etmeye değer mi? Hiç anlam veremiyorum açıkçası. İnsanlarda dürüstlük diye bir şey kalmamış.
Bazı kişileri tenzih ediyorum, bazıları için geçerli sözlerim herkes üzerine alımasın lütfen…

İnsanlar konuşa konuşa anlaşırlar. Söz ağızdan çıkmalı
Bir söz sadece laf olsun diye söylenmesi gerekmiyor.
Bu günümüzde cahil diye bir şey kalmadı. Okul eğitimi almayanlar televizyon, Gazete, Dergi, kitap, İnternet birden çok yerde birçok konularda kendilerini yetiştirme Fırsatları var. Bunları çok rahat şekilde isterlerse yapabilirler.

Doğruyu yanlışı görebilecek kadar herkesin aklı fikri ruh sağlığı yerindedir.
Evleri ocakları dağıtan yüzlerce çocukları anadan, babadan ayrı büyüten nedir? sonunca indiğimiz de riyakârlık ve yalan çıkıyor karşımıza…

Sevgililer ayrılır. O güzelim ateşli aşk lar kademe kademe yükselirken bir tarafın nankörce yaklaşımları nedeni ile güya kandırıyor aklı sıra, gamzeli yanakları pırıl, pırıl aşk ile bakan gözleri, aldırmadan başlar yalanlar sıralamaya. Konuştukça batar insan hele bir başlamayı versin sevimsiz yalanlara.

Battıkça çıkılmaz bir hal alır, ardı arkası kesilmez. Sonuç belli ta ki ilk yalana başladığında… Ufuktan göz kırpmıştı fakat bunu göremeyecek kadar kördür… Yalana başlayanın gözü. Sonunda güzelim aşk lar, sevgiler, evlilikler, dostluk lar yavaş yavaş bitmeye yüz tutuyor. Sıcacık sevgiler tenleri yakan sevgiler gözleri kör eden Aşklar, araya giren büyük buz kalıplarına bırakıyor yerlerini…

Sonra ne mi oluyor söylemler başlıyor elbette birbirleri hakkında…
Kimse ben haksızım demiyor… Asıl suçlu olan taraf sürekli karşı tarafı suçlama gayreti İçine giriyor. Her ne kadar savunma olsa da
Birleşme ve gönül almalar olamıyor, düzen bozuluyor insanlar kandırayım derken, kayıplar veriyor. Keşke hiç kimse birbirinden ayrılma durumu olmasa, gönüller kırılmasa hiç kime riyakârlık yapmasa. Bütün dert ve hastalıklarımız bu tür üzüntüler den kaynaklanıyor. Sıkıntılardan çaresizliklerin
Umutların bitmesinden kaynaklanıyor.

Kısacık ömür dediğimiz güzelim dünyamızı birbirimize dar, pembe günlerimizi zindan Etmeye hiç hakkımız yok.
Bir nefes kadar yakın ölüm varken, Kalp kırmaya Güzel günleri yok etmeğe Değe mi? Elbette değmiyor fakat olmuyor da değil hepimiz yaşıyoruz, maalesef sonu acı feryadı figan olsa da sevgiler çürütülüyor. Bütün dileğim bu tür olayların azamiye inmesi…
İnsanların mutlu bahtiyar olması… Neşeli günler saatler yaşaması… Sevgi ve Saygılarımla ...

GÜLŞEN SARIOĞLU 7.11.2012