- 493 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Takın güneş gözlüklerinizi,yağmur altında beklemeye başlıyoruz!
kayıplar,vedalar,ölümler. birbirleri içinde sonsuza kadar uzanan şekiller gibi. hiçbirinin tam anlamıyla sonu gelmiyor. yaşattığı şeyler hiçbir zaman tam anlamıyla son bulmuyor.
pandora denen hatunun yaptığı o basit hatanın bugün tüm insanlığa mal oluşunu yaşıyoruz. bu yüzden karşımdaki insanlar hata yaptığında affetsem bile kırgınlığım kolayına geçmiyor sanırım. bugün benim canımı yakanın yarın öbür gün başkasını yakacağını bilmek. hatun kutuyu açar ve tüm kötü duygular aynı anda dünyanın dört bir yanına yayılır. iş işten geçtikten sonra telaş içinde kapattığı kutunun içinde ’UMUT’ mahsur kalır. o gün bugündür acının ve diğer tüm kötü duyguların sahtesi olabileceğine inanmayan insanoğlu bir tek umut denen şeyin varlığını kabullenemez. ama ne garip çelişkidir ki ben de en çok umuta inanırım. ortada aslı olan bir şeyin sahtesi olmayacağının garantisini kimse veremez bana. ama daha gün yüzüne bile çıkmamış bir duygunun sahtesini kim icat edebilir ki? ya da yokluğunu kim kanıtlayabilir? bu biraz Allah’ın varlığı olayına da benziyor dikkat edilirse. kimse varlığını kanıtlamaya çalışmaz ama yokluğu için sürekli bir inkar halindedir insanoğlu. konu olarak bağlantısız bir yere bağladım ama sadece bir örnekti.
yunan mitolojisinden gerçekçiliğin bugününe şöyle bir geçiş yapacak olursak. bir şeyi kesin olarak biliyoruz özellikle ergenlik olarak adlandırılan dönemi yaşadığımız günlerde ; güzel sıfatı altında değerlendirilebilecek tüm yaşanması mümkün olayları insanlar bir yerlere saklamış. aşk var ki bu hiçbir zaman yanında mutluluğu taşımıyor. ayrılık var ki çok kısa bir süreç içerisinde aşkın peşinden koşa koşa gelip onu biranda geride bırakıyor. hüzün var ki bunlardan bağımsız zaten değerlendirelemeyecek. ama klişeye kaçacak bir gerçekte var. her ne kadar yorganın altına saklanarak gördüğümüz karanlıktan şikayetçi olsak da dışarıda bir yerlerde güneş sürekli doğuyor. doğmayacak bir güneşi beklemiyoruz. umut tamda o güneşin gamzelerinde oturmuş bize kahkahalar atarak el sallıyor. güneşe çıplak gözle bakamıyoruz ya belki de bu yüzden umutu da yalın bir bakışla göremiyoruzdur.
pandora kutuyu kapatamadan yetişip umutu ordan çekip çıkarabilenlerden olmanız dileğiyle ;
gözyaşları içinde kahkaha atarak güneşi bekleyen polyanna
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.