Hayatım Bir Sayfa/da
Offff … Hayat hayat hayat o kadar sıkıcısın ki!!Hiçbir şeyi sevmiyorum.Hiçbir şey yapmak istemiyorum.Dersleri sevmiyorum.Çok sıkıcı, zor ve bence gereksiz de.Yok bilmem bir hüclelilermişte yok fotosentezmişte.Neymiş sindirim sırasında devreye giren hormonların yapısıymış mekanizmasıymış.Hayır yani sanki bilim adamıyım ben..Bana ne bitkinin sınıfından ,türünden, cinsinden!Sanki seceresini çıkaracağız bütün canlılığın.Boş işler yaaa boş…Neyse hele bir bitireyim de şu okulu uzatmadan, başka bir şey istemiyorum.Offf bak yine sıkıntı bastı n’apsam acaba?Bir internete gireyim bari.’Çoook sıkıldım!’ falan yazayım da bir kaç kişiyle sohbet edeyim.Aaa face..ta paylaştığım fotoğrafımı tam yirmi dört kişi beğenmiş!Bakayım Canan da beğenmiş mi? Tabi ki hayır.Beğenmez tabi kıskanç şey ne olacak!Ondan güzelim ya çekemiyor beni çekemiyor, kıskanç şey ne olacak.Aman neyse buradan da sıkıldım.
Offf ..Bazen şu an nerdeyim, ben ne yapıyorum bilmiyorum.Niye bu bölümü okuyorum ya da neden okuyorum onu bile bilmiyorum...Neden yaşıyorum onu da bilmiyorum.21 yaşındayım.İstanbul’dayım.Biyoloji öğretmenliği öğrencisiyim.Biyoloji öğretmeni olmayı hiç istemedim.Öğretici olmak hiç bana göre değildi.Mimar olmak istiyordum ben.Bunu öğretmenime ilk dediğimde bir baktı bana küçümseyerek: “Boş hayaller kurmayın arkadaşlar!” dedi.”Kapasitenize göre hayaller kurun..”Hala aklımda o gün.Ve o öğretmenim..O günden sonra öğretmenlere karşı inanılmaz bir kin oluştu bende.Sevmedim hiçbirini.Sonra derslerden soğudum.Notlarım düştü.Kardeşimden bu duruma alışkın olan ailemin, az biraz benden bir umudu vardı.Oda böylelikle yok olmuştu.Babam hep:”Nerde bizde okuyacak adam.Okuyacak insan gözünden belli olur!” diyordu.”Bir bizim çocuklara bak, bir de Kenan beyin çocuklara.Yahu adamın üç çocuğunun üçüde okudu.Biri matematik öğretmeni oldu, biri hemşire oldu ,biri de bankacı. Bizim oğlanda sanayi de sürünsün ancak.Kızı da evlendiririz işte ..N’apalım..”
Bunları, buna benzer şeyleri hep duyuyordum.Artık bende inanmaya başlamıştım.Bizden bir şey olmazdı.Bir milyon kişi var, onların içinden ben mi kazanacaktım üniversiteyi.Benden bir şey olmazdı.
Fakat annem cesaretlendirirdi beni.Bir arkadaş vardı bizim mahallede.Dersleri benimkinden iyiydi.Annem annesini pek sevmezdi.Sürekli “Onu mu geçemeyeceksin.Birazcık çalış kesin geçersin!”derdi.Notlarımızı kıyaslardı sürekli.Benimki düşük olursa hemen başlardı öğütler vermeye:”Yavrum şu çirkin meymenetsizi geçemedin mi?Bir daha ki sınava daha iyi çalış bak.”derdi.Bende çalışırdım. Artık bende yarışa girmiştim o kızla.Kesin onu geçmeliydim.Bakardım o ne çalışıyorsa bende onu çalışırdım.Hangi kitabı okuyorsa bende onu okurdum.Ona da “Ben hiç çalışmıyorum, ay sen ne kadar inekliyorsun böyle!” derdim.Ama yine de onun notlarını geçemezdim.
Neyse işte bu sebep vesilesiyle sınavda iyi kötü bir puan aldım.Babamın isteğiyle de öğretmenliği yazdım.Puanım biyolojiye yetti. Ama şimdi gizli gizli çizimler yapıyorum derslerde.Eğitim dersinde pencereden görünen binayı inceliyorum.Sonra aklıma o öğretmen geliyor, sonra annem, o komşumuz, sonraaa babam, sonra benim de bir öğretmen olacağım geliyor..Offf ben öğretmen olmak istemiyorum kii..
Neyse yine sıkıntıdan nerelere gittim, ne hayallere daldım.Bir internete gireyim bari.
Bugün bir yürüyüş vardı okulda.Artan orman yangınlarına ve ağaç kesimlerine tepki için düzenlenmiş bir yürüyüş olacakmış.Aman yaa banane!Yürüsünler işte.Bana mı kalmış ormanların durumu.Sanki görmeyenlere gösterecek bir biz varız.
Sedalarda gidiyormuş ve bizim sümsük Canan da gidiyormuş.O gider de ben gitmez miyim hiç!Hemen kalktım hazırlandım ve dışarı..Evet Canan da orda.Fark etmemiş gibi yaptım ve en öne geçtim.Başladım atılan sloganlara katılmaya.”A-ğaç-la-rı ke-sen ce-za-e-vi-ne!!! Bu or-man-lar bi-zim sa-hip çık-ma-yan git-sin!!!” Ve daha bir sürü..
Saat 4 olmuş.Baya yoruldum.Ama iyi ki de gelmişim.Şuna bak ya toplamda 1000 hektarlık alan yok olmuş gitmiş..Ve söylenenlere göre de yerine alışveriş merkezleri yapılacakmış.Bunlar hep kasıtlı hareketlermiş.Vay beeee dedim..Buna izin verilmemeli..
Bu yürüyüşe sırf Canan’a inat olsun diye gitmiştim.Nasıl olurda, o olur- ben olmam demiştim.Fakat sonra bu olay dikkatimi çekmeye başladı.Bu konuyla ilgili baya okudum araştırdım.Hatta seminerler hazırladım ve başta sınıfta, sonra üniversitede, sonra da diğer üniversitelerde sundum.
Bir sürü karikatür, resim çizdim bu konuyla ilgili.Zaten çizmeyi seviyordum, yaptıklarımın yaptıkça devamı geliyordu.Bu iş beni çok mutlu ediyordu.Çok seviyordum bu işle geçen her anımı.Kitaplar okuyordum bu konuyla ilgili.Bitkiler ,hayvanlar ,coğrafik yapılar ,iklimler ve kanunlar..Bu benim derslerimde de başarıyı getiriyordu.Öğrendikçe öğrenesim geliyordu.Artık kimseyi geçmek için değil, öğrenmek istediğim için okuyordum her kitabı.Ve gittikçe kendime güvenmeye başlıyordum.Bu muhteşemdi! 21 yaşındaydım ve ben bu duyguyu kaybettiğim bir mücevheri bulmuş gibi karşılıyordum.Sanki Dünya benim için yeni yeni başlıyor ve hayatım baştan şekilleniyordu.
Üniversite bitti.Hemde dereceyle.Mezuniyet belgemi elime aldığımda çok farklı duygular içerisindeydim.Aklıma yine o öğretmen geldi.Sonra annem, sonra o komşumuz ve kızı.-O arkadaş mühendis olacakmış duyduğuma göre bu arada.-
Sonra babam aklıma geldi..Ve sonra bir öğretmen olduğum..Çok ama çok mutluydum.Ailem de çok mutluydu.Hiç bu kadar iltifatla karşılaşmamışlardı daha önce tabi..Onları izliyordum yüzümde belli belirsiz bir tebessümle.”Babam okuyacak adam gözünden belli olur diyordu.Nerdeee bizimkilerde o göz diyordu.Kenan beyin çocuklarının üçü de okumuştu.Bizimkilerden hiçbir şey olmaz!Oğlan sanayide kızı da evlendiririz artık..”Bugünler daha dün gibiydi ve sanki yaşayan ben değildim bütün bunları..
O komşumuzun kızını hatırlıyorum da ..Yarış ,rekabet ve kıskançlık iyice sinmişti bana.Biriyle yarışmadan çalışmıyor ve kendimde de cesaret bulamıyordum. Ve olaylar hakkında kendi düşüncelerimde yoktu.Etrafımdaki insanların hareketlerine göre davranıyordum.O ilk yürüyüşümü hatırlıyorum da.. Sırf Canan gidecek diye bende gitmiştim.Zaten her şey o yürüyüşten sonra değişmişti.
Şimdi düşünüyorum da öğretmen olduğum için mutluyum.İnsanları eğitmeliyim ve onları düşünmeye, araştırmaya, sorgulamaya sevk etmeliyim.Öğrencilerime önce kendilerine güvenmelerini öğretmeliyim.Ve sınırsız hayal kurmalarını söylemeliyim.Büyük hayaller..
Atamalar yapıldı.Ne heyecandı ama.Büyük bir sabırsızlıkla okuluma gitmeyi ,öğrencilerimle tanışmayı istiyorum.Anlatmak anlatmak istiyorum onlara.Ankara’lıydım.İstanbul’da okudum.Şimdi de Samsun’a gidiyordum.Evet Samsuna atandım.
..Od..