MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

• 29 Ekim 2012 Pazartesi 21:48:52

“ Yeni bir ülke kurmayı herkes becerebilir belki, ama iyi bir lider olmayı herkes becerebilir mi işte bu açık bir gerçek“.

“ Mustafa Kemal Atatürk’ün, Osmanlı padişahları gibi ne bir akıl hocası, ne de doğru düzgün güvenebileceği bir dostu vardı. Bu kadar çirkefliğin ve satılmışlığın içinde tek başına bir devlet kurmak büyük bir inanç ve özgüvenin ifadesidir. Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra ülkeyi yöneten zihniyetler hazıra konmaları yetmezmiş gibi hiçbir ilerleme kaydedilmemiş, aksine ülkeyi bölmek isteyen zihniyetlere yem olunmuş ve geriye kürek çekilmiş olması, düşmüş olduğumuz durumun göstergesi olsa gerek “.

Osmanlı imparatorluğunun çöküşünden sonra, her şey bitti denilen bir dönemde yemen harbinde bulunan Osmanlı subayı Mustafa Kemal Atatürk’ün ordunun başına getirilmesiyle başlayan bir uyanışın neticesinde, Türkiye Cumhuriyeti sınırları çizilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu cumhuriyet sisteminin dinsizlik olduğunu söyleyen şahısların kendilerini kandırdıkları gibi bir dayatmanın kurbanı olduklarının farkına varamayanı ve bu iftiranın içinde yer alan cahillerdir. Oysa annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza efendinin dinine bağlı, muhafazakar ve ne kadar naif bir yaşam biçimleri olduğunu görmezlikten gelmek iftira değil de nedir. Mustafa Kemal Atatürk Osmanlı padişahları gibi çok iyi bir lider, iyi bir eğitmen, iyi bir Müslüman idi, eğer inançları olmasaydı bu milletin başına nail olmazdı. Kuranı-ı Kerim’i ve hadis-i şerifleri çok iyi bilen bir kişiydi, söylemiş olduğu sözlerin her birinin bu tasavvufi düşüncenin göstergesidir. Her hangi bir sözünde bölücülük ya da yanlış yönlendirme ile ilgili bir cümle bulunmamakla beraber, hep ileriye dönük yol alınması gerektiği anlatan sözlerdir. Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünü fırsat bilenler Osmanlının çöküşünden sonra Türkiye Cumhuriyetini de çöküntüye uğratmak için hiç zaman kaybetmemiştir. Bütün emperyalist düşüncelere ve izmlere karşı olan Mustafa Kemal Atatürk’ü, günümüzde Kemalizm adı altında dinsizleştiren ve putlaştırma politikası uygulayanlar, aslında hem Müslümanlığı hem de Atatürk’ü karalamaktadırlar. Bu oyuna düşmek ve bu oyunun parçası olmak bilinçsizce hareket etmektir.

Nazım UZUN