- 1820 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
FORD MİNİBÜSÜM TÜRKÜSÜNÜN HİKAYESİNİN, KEMERLİ MUSTAFA TOSUN İLE 1980’Lİ YILLARDA ÇÖKEK MUHTARI OLAN HÜSEYİN TOPUZ ARASINDA GEÇTİĞİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ?
FORD MİNİBÜSÜM
FORD MİNİBÜSÜM TÜRKÜSÜNÜN HİKAYESİNİN, KEMERLİ MUSTAFA TOSUN İLE 1980’Lİ YILLARDA ÇÖKEK MUHTARI OLAN HÜSEYİN TOPUZ ARASINDA GEÇTİĞİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ?
SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNDE TIKLAMA REKORU KIRAN FORD MİNİBÜSÜM TÜRKÜSÜNÜN HİKAYESİ…
Araştırmacı,yazar, şair Adem Güngör, 24/10/ 2012 tarihinde Mustafa Tosun’un Kemer Beldesinin Sarıyer Köyünde ki evine giderek, Ford Minibüsüm türküsünün hikayesi hakkında şu bilgilere ulaşmıştır.
Mustafa Tosun 01/01 /1947 yılında, Muğla’nın Fethiye İlçesinin, Kemer Beldesi, Sarıyer köyünde dünyaya gelmiştir. Tosun, okumayı çok istemiş fakat zamanın şartlarıyla ancak ilkokul üçüncü sınıfa kadar okuyabilmiştir. Çocukluk yıllarında babasının içtiği sigara kağıtlarını toplar, onlara derste notlar yazarmış. Fakirlik bu; şartlar zor. Arkanda ailen de yoksa okumak imkansız… Giydiği okul önlüğü yılların hocalarını, sınıflarını görmüş. Tabi okumaktan utanılmaz ama çocukluk bu, arkadaşlarının güzel önlüklerinin yanında, giydiği giysilerden utanırmış Mustafa arkadaşımız.
Aslında hepimizden daha yazmaya hevesli Mustafa Tosun. 16 yaşından beri günlük tutarak tüm hayat hikayesini kaleme almış. Yarım asırdan beri ne yaşadıysa sayfa sayfa aktarmış geleceğe. Hem de bir gün bile atlamadan.
Aynı zaman da kendi hayatını genç yaşta kazanmaya başlamış. Daha bıyığı yeni terleyen bir delikanlıyken, tamirci yanında çalışarak arabaları tamir eder, cep harçlığı çıkarırmış. Sonra terzilik mesleğine olan merakı sayesinde, kendi tasarımlarıyla ve dikiş teknikleriyle piyasada da çok sevilen ve tutulan, hem baylara hem de bayanlara hitap eden başarılı bir terzi olmasına zemin hazırlamıştır... Özellikle 1975 yıllarında her gençte görebileceğiniz, apoletli ve geniş yaka gömleklerin, İspanyol paça pantolonların moda rüzgarı estirdiği bir dönemde, çok güzel para kazanmış Mustafa kardeşimiz.
1980’li yıllarda Almanya’dan yarı hibe edilerek muhtarlıklara Ford Minibüsler verilirmiş. O yıllarda ehliyeti olan çok az kişi vardı bilindiği gibi. O zamanın Çökek Muhtarı olan Hüseyin Topuz ve kardeşi ellerinde avuçlarında ne varsa toplamışlar ve Minibüsü köye getirmişler getirmesine ama onu Çökek Köyünden alıp Fethiye’ye getirip götürecek ehliyetli ve becerikli bir şoförü de aramaları gerekmiş. Tosun’un ehliyeti olduğundan onu arkadaşı Sadullah Zehir, Çökek Muhtarı Hüseyin Topuz’a tavsiye etmiş.
Bir gün Mustafa’nın dükkana biri gelmiş, elinde çanta, Güzel giyimli bir adam… Adam selam vermiş girmiş içeri. ‘’ Mustafa Tosun kimdir?’’ demiş. Mustafa bakmış ‘’Buyur benim!’’ demiş. Muhtar kendini tanıtmış ve hemen konuya girmiş. ‘’Ben bir Minibüs aldım. Çökek, Fethiye arası yolcu taşıyacak. Tabi bir de şoför gerek bize. Seni tavsiye ettiler bende sana geldim. Bizim arabaya şoför olur musun?’’ demiş. Tosun, hiç düşünmeden kabul etmiş ve tabi maaşı da merakla sormuş. Muhtar ‘’1500 lira maaş vereceğim.’’ deyince, hemen tamam Muhtar şartları kabul ediyorum demiş. Tabi hemen insanoğluyuz ya hevesleniyoruz. Düşünsenize Mustafa’nın hanımın köyü Çamköye forduyla girişindeki havasını.
Terzi dükkanında, Ali İhsan Şen ve Sabri Şen isminde iki kalfası varmış Mustafa’nın. Tabi güvenmiş Mustafa kalfalara. Daha günler geçmemiş ki kalfanın birini çağırmışlar askere, diğer kalfa da işlerin yoğunluğundan sıkışınca, dükkanının kapısına 18 günde kilit vurulmuş.
Mustafa 18 gün Minibüsü çalıştırmış, çalıştırmış ama başına gelmedik kalmamış. Güzergah belli; her şey halka hizmet için hazırlanmış, düzen kurulmuş. Mustafa, Çökek Köyü’nde, Muhtarın gösterdiği bir evde yatacak ve sabah Çökekli yolcuları alıp, Kemer/ Fethiye arası getirip götürecekmiş.
Mustafa çalışkan insan, boş durur mu? Terziliğe de aynen devam… Bir müşterisinin ceketini de yanında almış ki akşamları boşa gitmesin. Ceketin telaları yapılacakmış. Onu o gece bitirip, ertesi gün geçerken, Kemer’deki terzi dükkanına bırakacak aklı sıra.
O gece sanki herkes anlaşmış. Ne kadar fermuarı bozuk, donu sökük, düğmesi kopuk varsa o geceyi bulmuş. Gaz lambasının başında gece yarıları olmuş. O kadar yorulmuşlar ki arada bir kafalar tokuşuverirmiş. Mustafa’nın o gece telasını yapmak için getirdiği ceket öylece kalmış.
Minibüs ortalama günlük 800 lira kazanıyormuş, 850 lira da gideri oluyormuş. Anlayacağınız Minibüsün ekmeği yenmiş. Tabi birde köyden siparişler eklenmiş. İplik, pire ilacı,düğme…. Ah bide para soran olsa!
Bizim meşhur ford su koymaya başlamış daha ilk haftadan. Minibüsü çektirerek, Kemer’de tamirci İdris Yiğit’te getirmişler. Mustafa cebinden 4500 lira da tamir parası ödemiş.
Minibüs de çok güzel olmuş ama. Gel zaman git zaman yine yolda kalmış. Bu sefer de aküsü bitmiş, onu yenilemişler. Tabi minibüs sanayinin yolunu öğrendi vazgeçer mi? Bu sefer de arabanın motoru yanmış. Motor yapılmış, yapılmış ama Minibüs kazandığını yediği gibi birde cepten götürmeye başlamış.
18 gün sonra Mustafa Muhtarın evinin önüne Minibüsü çekmiş ve anahtarını Muhtarın Hanımına vermiş. Minibüs durumu fark etmiş olmalı ki önce bir duman, ardından alevler çıkmış kırmızı forddan. Muhtarın Hanımı bir teneke su getirip dökmüş ama nafile, minibüsün alevleri daha da yükselmiş. Mustafa bir eski battaniye kapmış evden. Yanan yerin üzerine sıkıca kapatmış ve minibüsü zorda olsa söndürmüş. Mustafa, Yenge ben gidiyorum deyince kadıncağız celallenmiş. ‘’Çalıştıramayacağın arabayı, neden çalıştırırım dedin de bizi uğraştırdın?’’ diye sitem ederken, Mustafa pala mobiletini yokuş aşağıya salmış. Muhtarın Hanımı arkasından taşlar savurmuş ama tutturamamış.
Mustafa bu arada her iki işinden de olduğu gibi, cebinden de minibüse bir çuval para dökmüş. Başta da demiştik ya meşhur bir günlük var diye! İşte 18 günlük macerayı şu türküyle dökmüş Mustafa kardeşimiz sayfalarına.(Aynen alıntıdır.)
FORD Münübüsüm.
Ford Münübüsüm çalıştı, Sibopları alıştı,
Geri vitese atınca, Şanzımanı karıştı,
Yandım imanım, imanım da egzoz dumanım.
Ford Münübüsüm tekledi, Kavaklı’yı çekmedi,
Münübüs gelecek diye diye, Çökekliler bekledi,
Yandım imanım, imanım da egzoz dumanım.
…
Ford Münübüsüm kapıştı, Toz dumana karıştı,
Kavaklı’dan aşağı, Mrsedes’le yarıştı,
Yandım imanım, imanım da egzoz dumanım.
…
Ford Münübüsüm kırmızı, Bayırda gördüm o kızı,
Yanağındaki benini, Sandım seher yıldızı,
Yandım imanım, imanım da egzoz dumanım.
…
Ford münübüsüm atladı, frenleri patladı,
Takla atıp durunca, Muhtar, yolcuları yokladı.
Yandım imanım, imanım da egzoz dumanım.
…
Ford münübüsüm yandı, vardı çama dayandı,
Terzi dükkanı kapandı, Mustafa o zaman uyandı,
Yandım imanım, imanım da egzoz dumanım.
Mustafa Tosun, 18 günlük maceralı yolculuğunda başından geçenleri, böyle dizelere dökerek dile getirmiştir.
Yerel ve Ulusal Basında yer alan haberlerde bahsedilenler, araştırmadan yayınlanan yazılar, ne derece insanların yanlış yönlendirildiğinin kanıtıdır. Araştırmacı Yazar,Şair Adem Güngör tarafından bu yazı kaleme alınmıştır…
İŞTE O HABER!!! ( Alıntıdır!)
Fethiye’de yerel bir sanatçı piknik yaptığı sırada kendi minibüsü için söylediği türkü arkadaşları tarafından sosyal paylaşım sitesine yüklendi.
Türkü Fethiye’de dilden dile dolaşmaya başladı. ’Ford Minibüsüm’ adını verdiği türkü yerel televizyon ve radyolarda istek yağmuruna tutuluyor.
Fethiye’de Yörük yareni olan Recep Mendos adlı yerel sanatçı arkadaşlarıyla piknik yaptığı sırada kendi aracı için yazdığı ’Ford Minibüsüm’ türküsünü söyledi. Arkadaşları Recep Mendos’un söylediği türküyü sosyal paylaşım sitelerine yükledi. Burada izlenme rekoru kıran türkü, daha sonra yerel televizyonlar tarafından yayınlanmaya ve yerel radyolar tarafından çalınmaya başlandı. Fethiye’de en çok istek alan türkünün sözleri ise şu şekilde;
Ford Minibüsüm çalıştı, sibopları alıştı
Geri vitese atınca, şanzımanı karıştı
Yandım imanım imanım, eksoz dumanım..
Radyatör su kaynattı, sibopları oynattı
2-3 takla attı, şarampole yan yattı
Yandım imanım imanım, eksoz dumanım
Ford Minibüsüm tekledi, Karabel’i çekmedi
Ağustos sıcaklığında, Çökek’li kızları bekledi
Yandım imanım imanım, eksoz dumanım
Ford Minibüsüm kırmızı, Bayırda gördüm kızı
Sol yanakta üç ben var, sandım seher yıldızı
Ford Minibüsüm çalıştı, toz dumana karıştı
Kavaklı’dan aşağı, Mersedes’le yarıştı…
Bende bu kadar araştırmamdan sonra kısa bir yorum hakkım olduğunu düşünüyorum ve naçizane diyorum ki: Bir eserin hem sözlerini hem de bestesini alıyorsunuz. Basında, yerel ve ulusal medyada ve sanal ortamda yayınlayıp kendinizinmiş gibi reklam yapıyorsunuz. Emeğe saygı diyor, yorumu size bırakıyorum.
Saygılarımla…
Adem GÜNGÖR
YORUMLAR
Adem Güngör
Sayın Adem Bey kültürümüze katkılarınızdan dolayı sizi kutluyorum.
Bu güzel paylaşım için teşekkürler ve tebrikler..
nazlıgül tarafından 10/29/2012 10:13:55 AM zamanında düzenlenmiştir.