- 940 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AKAYDIN’A AYRI KIZDIM, AHLAKSIZ VATANDAŞA AYRI!..
Olmadı!..
Hele bu hiç olmadı Sn. Akaydın.
Hem de hiç mi hiç olmadı ve de çok ayıpladım doğrusu!..
Hadi trafiği allak bullak ederek sürücüsüyle, yolcusuyla tüm vatandaşı perişan edip analarından emdikleri sütü burunlarından getirdiniz… Onca söyledik, söylendik, şikâyetimizi, mağduriyetlerimizi defalarca ilettik, yazdık çizdik, telefon ettik ama…
Neyse, oldu olan da, engelliler ve refakatçileri ile 65 yaş üstü vatandaşlar konusundaki çirkinlik hiç olmadı! Gerçi bizim halkımız da hiç affedilemeyecek, hiç yakışmayacak çirkinlikler sergiliyor ve hak ediyor bazı şeyleri ama o hak edenler için tedbir düşünülüp yaptırım uygulanmalıydı. Karşılıklı oturup görüşerek, adil ve hakkaniyetli bir yol bulunmalıydı. Ya da madem belediye böyle bir yardımseverlik örneği uygulamak istedi, bunu kendi kesesinden yapmalıydı; bu yapılana, düpedüz el kesesinden cömertlik denir! Sadece kendi araçlarınızda uygulamanız ise imkânsız, çünkü toplu taşıma kartları, tüm araçlarda geçerli ve havuz sistemi uygulanmakta ki onu da henüz tam oturtabilmiş değilsiniz ve şikâyetler oldukça fazla bu konuda da.
Ağaç kökünden kesilerek çözülmez sorun, sorunlu dalı budar, ağacı kurtarırsınız, yaşın yanında kurunun da yakılmasına sebebiyet vermezsiniz çözüm adına. Sizlerden beklenen budur ama şikayet sahiplerinin haklılığı karşısında, adalet de bu kararında haklı!..
…….
Dolmuşa binip oturduğumda, “Engelliler, refakatçileri ve 65 yaş üstü vatandaşlar ile ilgili açılan dava kazanılmıştır” nevinden bir yazı ilişti gözüme. Gerçi beni doğrudan ilgilendiren yanı yok ama sormasam, öğrenmesem çatlarım merakımdan, ayrıca vatandaş olarak da, insan olarak da ilgilendiriyor. Hemen sordum tabii ki sürücüye, “Nedir bu dava, kim kime açtı da kazandı, konu nedir” diye. Biz açtık deyince de, doğrusu nefret alazladı önce yüreğimi. “Ayıp etmişsiniz, kaç kişiler ki hem belediyenin bu güzel uygulamasından, siz neden rahatsız oldunuz da engellediniz bu uygulamayı, hiç hoş olmamış doğrusu” dedim ama açıklamasıyla da, hayretler içerisinde kalarak, sözümü geri alıp özür diledim anında.
Antalya Büyükşehir Belediyesinin, engelliler ve refakatçileriyle, 65 yaş üzeri vatandaşa, emeklilere ve bazı hastalıklardan belli oranın üzerinde mağdur olanların kimine indirimli, kimine ücretsiz ulaşım sağladığını biliyorduk; öyle açıklıyorlardı, biz de bunu belediye karşılıyor ve vatandaşına böyle bir güzellik yapıyor sanıyorduk ama işin aslı hiç de öyle değilmiş!
Maliyet araç sahiplerin havuzdan alacağı gelirden düşülüyormuş. Araç sahipleri buna karşı çıkıp bedelini kendilerine ödemelerini istemişler belediyeden, belediye de kabul etmemiş. “Olsun varsın, birkaç engellinin ücretiyle zengin olacak değilsiniz, üstelik onlar kaç kez biniyor ki araçlarınıza, 65 yaş üstü de öyle, o da sizin hayrınıza olsa ne olurdu” dedim. Aldığım yanıt korkunç ve insanlık adına utanç vericiydi!
“Hanımefendi; mesele birkaç engelli ve gerçek mağdurlar olsa, seve seve, başımızın üzerinde yerleri ama sapasağlam insanlar, en ufak rahatsızlıklarını bile abartıp tanıdıkları doktorlardan rapor alarak bu haktan yararlanıyorlar! İnanın kaç tanıdığım var, sapasağlam ve rapor almış; diyabetli, böbrek hastası, tansiyon hastası, kanser… Aklınıza hangi hastalık gelirse, hepsi rapor almış özürlü diye. Sorarım size, günümüzde, tansiyon, diyabet vb hastalıklara sahip olmayan kaç kişi var? Adamın en az 5-6 apartmanı ve dükkânı var, paraya para demiyor, 65 yaş üstü bedava ulaşım kartı almış utanmadan! Gencecik oğlan, sapasağlam, tanıyorum, komşum, sadece böbreğinde taş var ki pek çoğumuzda var bu, o da almış bu kartlardan, dolayısıyla biz para kazanamaz olduk”
Çok şaşırdım ve abartıyor sandım önce. Tenezzül eder miydi insan üç kuruşa, gerçek ihtiyaç sahiplerinin hakkını yer miydi insan?!
Aramızda bu konuşma geçmekteyken, bir tek ben vardım dolmuşta, konuşmanın sonlarına doğru, yolcular binmeye başladı her durakta üçer beşer…
Özellikle dikkat ettim, binenlerden sadece biri normal ücret ödedi, 4-5 öğrenci, emekli indirimli bindi, geri kalan hep ücretsiz geçiş, kimi görünüre göre, 65 yaş üstü oluşla, diğerleri de, özürlü sınıfı ama görünürde sapasağlamlar, gayet de dinç!.. Dış görünüşe aldanmamak gerek, kim bilir insanlar, dışarıdan bakışla sağlıklı görünseler de, içlerinde ne dertler, hastalıklar taşımaktalar ama bir tek bile, görünür engelli kişi yoktu. Hele de o gencecik, gayet dinamik, günün modasına uygun, gayet de şık giyimli ve kıpır kıpır yerinde duramayan, birbirleriyle şakalaşarak, dünya yansa umursuz kızlar, erkekler!.. Doğrusu hiç de hasta görünmüyorlar, aksine sağlık fışkırıyordu yüzlerinden. Demek ki doğruydu şoförün sözleri, pek çok kişi, herhangi bir rahatsızlıktan dolayı kendini özürlü sayarak gidip rapor almıştı, dolayısıyla da engelli ulaşım kartı!
Utandım, insanlık adına utandım, önüne gelene rapor veren doktorlar adına utandım, engelliler adına üzüldüm, özürlüler adına üzüldüm!..
Belediye açısından ise; hem utandım, hem üzüldüm, hem de çok kızdım!..
Vatandaşına bir iyilik, bir güzellik yapıyor, bir yardımda bulunuyorsan, bunu, “At Hasanın, nam Hüseyinin” kabilinden değil, bizzat kendi bütçenden karşılayarak yap ki karşısına çıkıp da, biz şunu şunu yapıyoruz dediğinde yalan olmasın, vatandaşı yalan beyanla kandırmış da olma.
İyi mi oldu şimdi mahkemelik olmak, rezil olmak, davayı kaybederek onca hak eden vatandaşı mağdur etmek, kurunun yanında yaşı da yakmak?!
Çok ayıp şeyler bunlar, hem de çok ayıp!!!
p.r.alkan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.