- 525 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Genç Şairlerimizden Fatih Öz ile şiiri üzerine...
GENÇ ŞAİRLERİMİZDEN FATİH ÖZ “KALEMİ DİK, HARFLERİ TEVAZU İÇİNDE EĞİK BİR ŞAİR OLMAYI DİLERİM”
SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Nerelerde okudunuz bugüne kadar?
FATİH ÖZ - Konya/Meram doğumluyum. İlkokulu Aksaray/Ağaçören ilçesinde tamamladıktan sonra, lise hazırlık sınıfını Aksaray’da okudum. Ardından babamın görevi vesilesiyle Tokat/Pazar’a geldik ve 2008’de Tokat Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden mezun oldum. Açıköğretim İlahiyat Önlisans’a kayıt yaptırdım. Bu sene tamamlayacağım inşallah…
SORU- Şiir yazma merakınız nereden gelmekte? Ne zaman yazmaya başladınız? Bugüne kadar ne kadar şiir yazdınız nerelerde yayınlandı?
FATİH ÖZ- Duygusal biriydim, kendimi, hissettiklerimi güzel ifade ederdim. Arkadaşlarım duygularımı kağıda dökmemi, rahatlayacağımı söylediler.. Denedim ve buna değdi. Çünkü kalem ve kağıt mükemmel bir çiftti. Ve bu çifte dokunduğumda ne kadar mükemmel iki dost edindiğimi anladım. Ne söylersem söyleyeyim beni dinleyen, dinledikten sonra okurken bana hatalarımı alenen gösteren bir çift dost… Öyle ki ‘dost acı söyler’ sözünün tam da hakkını veriyor kağıt ve kalem.. Hep tatlı anılarınızın olmadığı hayatta, acımtırak tablolara da dönüşebiliyor duygularınızı resmettiğiniz bir yaprak şiir.. Böyle hissetmeye, yani yazmaya yaklaşık 2 yıl önce başladım. Yakın zamana kadar yazdıklarımı muhafaza etmeyi düşünmedim hiç, çünkü hislerimi yansıtan şiirlerimi özel buldum hep. Özel kılan sebepler değil de, bir sebep vardı elbet.. Ama farklı zamanlarda kalemi kağıda vurduğum, yani yazdıklarımın sayısını 500 civarı diye tahmin ediyorum.. Tokat’ta maalesef geç tanışmak nasip olan Turan Yalçın hocam vesilesiyle, şiirlerimden bazıları Tokat Gazetesi’nde ve sitesinde yayınlandı. Hocamın da teşvikiyle, yazmaya devam edeceğim inşallah…
SORU-Ailenizden bahseder misiniz? Anne ve babanız ne iş yapar? Kardeşleriniz nerede okur? Onların sizin çabalarınıza bakışı nedir?
FATİH ÖZ- Annem ve babam diyanet kurumuna bağlı olarak çalışmaktadırlar. 2012 tayinleri sonrasında babam Sivas/Gemerek ilçe müftüsü olarak görev yapmakta olup, annem Kur’an kursu öğreticisidir. 25 yıl civarı çalıştıkları kuruma leke getirmeden, emsallerine kıyasla tabiri caizse ‘sütten çıkmış ak kaşık’ misali görev yapan ailem, bu mükemmeliyetlerinin bedelini, küçük ve mahrum yerlerde görev yaparak ödediler. Evet bu bir sitem çünkü bu bir bedel ödeme! Vesselam.. Bir de kardeşim var Salih, lise 2 imam hatip öğrencisi.. Hafif tombik, fazla şeker bir kardeş.. Ailem okula yönelik çabalarıma odaklı daha çok.. Şiirlerimin ilk dinleyicileri-okuyucuları..
SORU- Şiirde ilham kaynaklarınız nelerdir?
FATİH ÖZ- İlham.. Başta yüreğime satırları Düşüren’e şükrü borç bilirim; elhamdülillah.. Ve dünyevî duygularımla içimde esinti misali savrulan, yazımlarıma başından son noktasına kadar ‘Bir Sultan Masalı’ dedirten, bir Sultan var elbet… Güzel olan bütün-çoğu mısralarım onun güzel simasının bir çizgisi adeta!.. Neresinde kamçı izleri varsa satırların, sancısındandır, sızlatışındandır O’nun.. Ve bir mutluluk tablosunu resmettiysem şiirimde, mutlaka imzası vardır O’nun; resmin bir köşesinde… Adından ziyade gönlü SultaN olan bir sevgiliyi resmetme çabası aslında benimkisi çoğu zaman, sadece.. Duygularımın izahı desem de, O birazcık var bende; herşeyde!.. Ve bazen bir baba ki mürekkebi kağıda sıçratan, kitap yanında değersiz bir hazine.. Babam, bende kütüphaneden bile öte, kitap demek ne haddime!?.. Meleksi kadın diye satırlara işlediğim annemi, benzetemem hiçbir dünyevî nimete.. Aslan parçası kardeşimle, böylesine bir aileyle, ömrüme Sultan bir sevgiliyle, benim kalemimi kim dizginleye!?.. İlham… Bende böyle işte… Tüm ilham perilerime, sevgilerimle…
SORU- Hangi şairleri okursunuz ve örnek alırsınız? Hangi yönleri size ilham verir?
FATİH ÖZ- Aslında, net verebileceğim bir isim yok.. Ama İbrahim Sadri, Bedirhan Gökçe, Uğur Işılak, Uğur Arslan, Yılmaz Erdoğan şiirleri, zaman zaman diyelim.. Başlarda şiirimin okunacağını değil okuyacağımı düşünerek yazardım. Fakat küçük, tatlı, olumlu tepkiler sonrasında şiirlerimi kişiselimden-özelimden çıkararak açık yazmaya başladım. Ve bir takma isim olsun istedim; ‘Meçhul Gölge’ dedim kendime.. Düşündüm bu isim öncesinde, bilinmeyen onca yerde, okyanusların ötesinde, binlerce insan içinde, hepimiz bu dünyada birer meçhul gölgeyiz esasında.. Birer meçhul gölge…
SORU- Başka ne anlatacaksınız?
FATİH ÖZ- Şiir deyince bana göre, yaşanmışlıkları anlatan romanları bile kapsayabilir aslında.. Hikaye girmez bunun içine bence çünkü uydurmasyondan ziyade soyut yada somut nesnellik vardır şiirde, gerçeklik yani.. Soyut nesnellikten kastım, aşk mesela, gerçektir lakin soyuttur.. Ve somut nesnelliğe örnek verecek olursak, bir sevgilinin tebessümü şerefine dökülen satırları örnek verebiliriz. Şiire, en okunaklı ifade şekli de denebilir.. Öfkenizin en iyi okunma yolu, yada ne kadar mutlu olduğunuzu anlamanın basit bir yoludur şiir. Bırakmak istediğiniz izlerdir.. Yıllar sonra ardınıza baktığınızda görebileceğiniz an ve an karelenmiş resimciklerdir.. Yalnızlığın resmini hiçbir renkle çizemezsiniz ama şiirle.. Bu durumda şiir, hiçbir rengin gösteremeyeceği bir fotoğrafı, resmetme sanatıdır diyemez miyiz? Kim çekebilmiş sevginin havada uçuştuğu bir an fotoğrafını? Bir ayrılık sancısını gösteren bir tek kare var mı hayatta; şiirlerin resmettiğinden başka..? Sözün özü, şiirdir duyguları yansıtabilmenin özü… Kalemi dik, harfleri tevazu içinde eğik, nice güzel satırların sahibi olmak dileğiyle…
TURAN YALÇIN-TOKAT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.