- 1028 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
SİZ NE YAPIYORSUNUZ 3
Candan, gardolaba saklanmıştı. Cemal’in gömleklerin arasında iki büklüm sıkışmış bir vaziyette sessizce duruyordu. Gömleklerin içinde kendi aldığı mor gömleği gördü. Onu hediye ettiği geceyi hatırladı, Cemal’in doğum günüydü. Çok güzel bir geceydi. Gözleri doldu, ağlamak istemiyordu onun için değmezdi.
Gardolabın kapısını biraz açık bıraktı ve tam yatağı görüyordu. Sesler çok net geliyordu. İki erkeğin bir birine kur yapmalarını izledi. Çok tuhaftı, Candan daha önce böyle bir şeye şahit olmamıştı. Duymuştu ama görmemişti. Neden böyle bir cinsel tercihe ihtiyaç duyarlar diye düşündü. Aileleri yüzünden olabilirdi, arkadaş çevresi yüzünden olabilirdi. Cemal de zaten Kenan yüzünden böyle olmamışmıydı. Birden telefonu titremeye başladı. Arayan Sibel’di, ‘’Uyarmak için geç kaldın Sibel’’ dedi içinden ve telefonu kapattı.
İki kocaman adam birbirilerine sarılıyor ve okşuyorlardı. İğrençti, Candan’a göre çok ters şeylerdi bunlar. Cemal, kendisini öptüğü dudaklarla, şimdi başkasını üstelik bir adamı öpüyordu. Midesi bulandı, gayri ihtiyari olarak dudaklarını sildi. Cemal’in dudaklarının izini silmeye çalışıyordu. Gördüğü her sahnede dehşete düşüyor ve içi altüst oluyordu. Kusmamak için kendini zor tutuyordu. Çok değil birkaç hafta öncesine kadar Cemal ile bu yataktaydı. Dolabın içinde zor duruyordu, çıkıp ‘’Sapıklar siz neler yapıyorsunuz. Allah belanızı versin ‘’değip ikisinin de üzerine saldırıp dövmek veya ikisinin de yüzüne tükürmek istiyordu.
Dolaptan izlediği manzara artık son haddindeydi. Bundan daha fazla iğrenemezdi. Hayatı boyunca gözlerinin önünden gitmeyecek görüntülerdi bunlar. Midesi ağzına geliyor ve kusmuğunu geri gönderiyordu. Elini ağzına kapamış, iki erkeği izlerken birden dayanamadı ve kustu. Kusmuğu parmaklarının arasından üzerine akıyordu. Üstü başı batmış parmakları, ağzı kusmuk içinde kalmıştı. Buraya gelmeden önce Sibel’le yedikleri her şeyi çıkarmıştı. Rahatlamıştı, Cemal’e aldığı mor gömleği usulca askısından çıkardı. Ağzını parmaklarını ellerini üzerini gömleğe sessizce sildi. ‘’İyi oldu ben parasını vermiştim bu gömleğin, pislik adamın böyle pislik gömleği olur’’, dedi
Dışarıda Sibel, birkaç tur atıp polis gittikten sonra yine apartmanın önene geldi. Cemal’in dairesinin baktı. İçeride ışık vardı, evin ışıkları yanıyordu. ‘’Eyvahlar olsun, gelmişler ve Candan içerde ne yapacağım şimdi’’ dedi. Belki de ilk kez panik olmuştu. Serinkanlılığı gitmiş eli ayağı birbirine dolanmıştı. ‘’Arayım, evden çıksın’’, dedi. Parmakları titriyordu, tuşlara zor bastı. Telefon çalmaya başladı, iki kez çalıp sustu. Tekrar aradı bu seferde operatör’’ Aradığınız numaraya ulaşılamıyor’’, diyordu. Ne yapsam gitsem mi diye düşündü. ‘’Gideyim neler olduğuna bakayım’’dedi. Sonra biraz daha beklemeye karar verdi.
Candan gardolapta kusmuk içerisinde, mahsur kalmıştı. Üstelik çok pis kokuyordu, nereden yemişti bol baharatlı Hint yemeğini.’’ Hep Sibel’in yüzünden’’ dedi kendi kendine. Sibel hafta sonları yemek kursuna gidiyor, orada öğrendiği tuhaf yemekleri yapıp Candan’ı çağırıp tattırıyordu. Candan, ‘’Bir gün senin şu tuhaf yemeklerin yüzünden zehirleneceğim’’, diye arkadaşınla dalga geçerdi. Aslında yemekler lezzetliydi. Candan beğenerek yiyordu, Sibel’’in elinin lezzeti vardı. Son zamanda yaşadıklarından dolayı, üzüntüden ve can sıkıntısından biraz fazla yemeğe düşmüştü ve birkaç kilo almıştı bile. Sibel bunları düşünürken birden bulunduğu yeri ve durumunu düşündü. ‘’Birde benim düşündüklerime bak’’ dedi. Sinirleri bozulmuştu, sessizce gülmeye başladı. Duyacaklar diye de kusmuk kokan elleriyle ağzımı kapatıyordu. ‘’Şunlarda ne seviştiler be yeterin artık kalkın da ben de çıkayım, koca adamlar birbirilerini yiye yiye bitiremediler ibn…ler’’, dedi ve yine kıskıs gülmeye başladı.
Sonunda Cemal yataktan kalktı. Duşa gireceğini duş aldıktan sonrada akşam yemeği yiyelim dedi. Kenan yatak keyfi yapıyordu. Candan, ‘’Hadi sende git, kalk hadi bende çıkayım şuradan ‘’,diyordu. Birkaç dakika sonra, Kenan da yataktan kalktı, Cemal gibi çıplak bir halde odadan çıktı.
Candan, ikisi de çıkar çıkmaz hemen dolaptan çıktı. Kamerayı gizlediği yerden aldı, hala kayıttaydı. Odanın kapısını araladı, dışarıyı dinledi. Ses yoktu, parmak uçlarına basarak koridorda ilerlemeye başladı. Nerdeyse nefes bile almıyordu. Kedi gibi sessizce ilerledi, birden mutfaktan sesler duydu. Gayri ihtiyari mutfak kapısından içeri baktı, ikisi de çıplaktılar. Candan kamerayı onlara tutup ‘’gülümseyin ‘’dedi ve ok gibi fırladı. Dış kapıyı açarken arkasından iki erkek koşmaya başladı. Candan kapıyı açıp kendini dışarı attı. Cemal de çıplak vaziyette kapının önüne çıktı tam Candan’ı yakalayacakken asansörün kapısı açıldı. Yan dairedeki, Mustafa Abi ile hanımı Sultan abla asansörden çıkıp Cemal’in çıplak vucüduyla karşı karşıya geldiler. Sultan Hanım istemsizce gözü Cemal’in belden aşağısına kaydı’’Aboo’’ deyip gözlerini kapattı ama yinede Cemal’in her şeyini görmüştü. Mustafa Bey karısı görmesin diye önüne geçti. Cemal kapının eşiğinde öylece kalakaldı. Candan bu kargaşadan yararlanıp asansöre bindi ve oradan kaçtı. Asansörde oh çekip derin bir nefes aldı.
Aşağıya indi, arabanın dışında Sibel’i telaşlı bir halde beklerken buldu. ‘’Hemen gidelim burdan’’dedi ve arabaya binip uzaklaştılar. Eve doğru giderken, Candan başına gelenleri anlattı. Kamerayı kontrol etti. Çektiklerine baktı, her şeyi çok net çekmişti. Şimdi sırada bunları internete vermek ve Facebook, twitter gibi paylaşım sitelerinde yayınlamak kalmıştı. Sonrasında Cemal de Kenan da yanmışlardı.
Candan’ın telefonu çaldı, arayan Cemaldi. Candan telefonu açar açmaz Cemal ana avrat küfretmeye başladı, ağzına ne gelirse söylüyordu. Kaseti istiyordu, vermezse eğer onu mahfedeceğini söylüyor, tehditler savuruyordu. Candan da ona karşılık veriyor küfürler ediyor, tehditlerinden korkmadığını bir saat sonra internetten kendisini izlemesini söyledi.
Görüntüleri internete ve bütün paylaşım sitelerine verdiler. Sonrada iki arkadaş şeytanca sırıtıp,’’Hak ettiler pislikler’’, deyip kahkahayı patlattılar. Sabah kalkıp baktıklarında epey tıklayan olmuştu ama asıl patlama bugün okulda olacaktı.
Hemen hazırlanıp okula gittiler. Cemal ile Kenan gelmemişlerdi, buna şaşırmamışlardı. Okul internette ki iki homoseksüel hocalarının sevişme sahneleriyle çalkalanıyordu. Deprem etkisi yapmıştı. ‘’Dekanın, okul yönetiminin ve sahiplerinin kulaklarına gitti mi acaba’’ dediler.
Ertesi gün, Cemal ile Kenan internetteki ahlaksız görüntüler yüzünden okuldan atıldı. İşsiz kalmışlardı. Cemal ile Kenan, Candan’ın evine geldiler, ona zarar vermek istiyorlardı. Candan bunu onlardan önce düşünüp bir süreliğine kalmak için Sibel’e gitmişti. Bulundukları şehirde başka okullarda da iş bulamadılar çünkü video tıklanma rekorları kırıyordu. Aylarca iş aradıktan sonra küçük bir şehirde dersanede iş buldular. Candan ve Sibel intikam almanın keyfi ve rahatlığı içinde hayatlarına devam ettiler. Okulda yıllarca o video konuşuldu. Cemal ile Kenan gitmişti ama isimleri ve videoları yıllarca unutulmadı.
YORUMLAR
anam bacim az kaldi bayilacakdim.Dolabin icindeki muhabbet öldürdü beni valla.insanin gözü yikanirmi? yikanirsa bebeklerine düsen pislik temizlenirmi? sanmiyorum hafizaya kazinir o igrenc görüntüler.Süperdi eray hanimcim.Bende böyle ilginc bir hikaye yazmsdim.Ilk basladigim zamanlardaydi. cok yazim hatam vardi.ah bir düzenlesem süper olurdu okumasi ama kafa kalmadi bende:) tebrik ediyorum ilginc vede düsündürücüydü eseriniz.Hayirli bayramlar canimcim.öpdüm
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
Bir kaç gündür sesi çıkmayınca sevgili arkadaşımı merak edip siteye bir bakıyım dedim dün akşam ve tam üye girişi yapacaktım kiii birden günün yazısına gözüm takıldı ve neden sesi çıkmadığını anladım. üye girişi yapmadan yazıyı takibe aldım konu ilginçti ve yine döktürmüştü merak içinde okudum ama bugün beklediğim final bu değildi sanki :(
Anlatımın ve konu seçimin için kutluyorum arkadaşım
sevgilerimle .
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
efendim hikaye hayatlarına mal olacak işlerinden olarak bitmiş onların bu sapkınca birlikteliği bitmişmi mesele bu kolay gelsin saygılar selamlar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saugılar
Sonunu kısa kesmişsiniz.biraz daha uzatılabilirdi.çünkü hikaye ve anlatım güzeldi.
Günümüzde olmaz denmeyen olaylar maalesef artık medya ve internete düşmekte.
İnsanlık var olduğundan beri süre gelen bu çirkinlikler giziliden gizliye yaşanırdı.ama artık gay klüpleri bile kurmaya başladılar.
İnsanlığın kanayan bir yarası...
tebrik ederim.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Başka hikayelerde buluşmak üzere,
saygılar
Eray, Birde eğitimciler değil mi? umarım bu tür kişiler tercihlerini, henüz yaş ağaç dalı olan gençlere bulaştırmazlar?
Bu bir hastalık mı, sapıklık mı yoksa doyumsuzluğun yarattığı bir durum mu?
her neyse bu yaşamda hep olmuş ve bir kavim bu nedenden Allahın lanetine uğrayıp yok olmuş..
ustaca yazılmıştı Kutlarım Eray.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
yeni hikayelerde buluşmak üzere
sevgiler
inci*
yazmışsın ya, Cemalli Kenan ayarmamışmıydı?
Yoksa sözüm eğitimcilere değil ki!!!
Her kesimden var, her türlü ahlaksızlık bu durumu sınıflandırmak yada birilerine mal etmek ahlaki olmayacağı gibi adilde olmaz :)))))
sevgiler.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Saygılar
Valla asrın en feci icatlarından internet insanlarda mahrem bir şey bırakmadı. Sadece bu iki güzel ve sevgi dolu insanın ifşa olması değil, insanlar kendilerinde ne varsa ,içlerini yılları dostlukla geçirmiş, sırdaş olmuşlar gibi içlerindekini internete ve böylece bütün dünyaya dökmüş oluyorlar.
Ne kadar ahlaksızlığımız var ise aktarıyoruz...maşallah.
Selam ve saygı ile.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
AYSE 09
sevgilerimle