YAKARIŞ
Kelam-ı Kadim Kur’an’dan Esintilerle Allah’a
YAKARIŞ
Muhammed Salih GEDİK
Bismillahirrahmanirrahıym
BİR ÇOCUKLUK ANISI
Ortaokul ikinci sınıfa geçtiğim eğitim-öğretim yılının sonunda, yaz tatilini geçirmek üzere, her tarafımı heyecan kuşatmış bir halde döndüğüm köyümde, tabi olarak ilk ziyaret edip- elini öpeceğim ve geldiğimden haberi olacak kişi de ailemin en büyüğü, dedemdi. Minibüsten iner inmez soluğumu, bir dönemdir görmediğim dedemin yanında almıştım. Hal hatır ve karne sorgusundan sonra dedem:
"Sınıfını geçmişin, aferin. Bir de benim sınavımı geç bakalım. Asıl aferin ondan sonra gelecek. Söyle bakayım oğlum, hakikat/gerçek nedir?"
"Bunu bilmeyecek ne var dede. Ben de eyvah yandım, dedem nerede bilmediğim bir şey var, gider bulur onu sorar şimdi diye korkmuştum. Gerçek, beş duyu organımızla algıladıklarımızdır."
"Bilemedin. Kaldın."
"Nedir öyleyse dede?"
"Oğlum, gerçekle beş duyusu olan insan arasında 70.000 perde var. Hadi git, bir dahaki sene iyi çalış, öğren gel ve aferinimi al."
Bozulmuştum. Dedem yapacağını yine yapmıştı. Alev alev yanan, domatese dönmüş bir surat ve öne eğilmiş bir başla dedemin odasından çıkmıştım. Annemin yanına gelmiştim gelmesine ama ayaklarım mı beni getirdi, ben mi ayaklarımı sürüklercesine çekip getirdim, bilmiyordum.
Annemle hasret giderdikten sonra o, bahçeye sebzesine bakmaya ben de pencerenin perdesini kornijinden çıkarıp katlamaya başlamıştım. 2,4,8,16,32,64,128…. Derken elimde nerdeyse top haline gelmiş, katlanamaz bir yumak oluşmuştu. Bu böyle olmayacak demiş, çantamdan cetvelimi çıkararak perdenin kalınlığını ölçmüştüm. 1 mm kadardı. 10 perde 1 cm demekti. 100 perde 10 cm, 1000 perde 1 m. Öyleyse 70000 perde 70 m kalınlıkta.
Şaşırmıştım. Düşündükçe şaşkınlığım kat kat artıyordu. Evimizin duvarı,20 -25 cm lik briketten yapılmaydı. Dışarıdaki ne sesi duyabiliyorduk ne de gelip geçeni görebiliyorduk. 70 metrelik perdeden de olsa devasa bir duvarın arkasın ne olup bittiğini nereden bilebilirdim ki?
Dedemin o gün sorduğu sorunun üzerinden yaklaşık 24 yıl geçmiş, dedemi kaybetmiş ama sorusunun cevabını yüzlerce kitap okumama rağmen bir türlü bulamıyordum. O gün çocukça bir hesapla başlayan arayışım aradan geçen onlarca yıl hep devam etmişti. Gördüğümüm, duyduğumun, kokladığımın, dokunduğumun ve tattığımın yanıltabileceği şüphesiyle hep okuyor, okuyor, okuyordum.
Bu gün, dedem yok. Öleli 19 yıl oldu. Ama ben onu şimdi daha çok özlüyorum. 70000 mübalağa olarak kullanılmış bir rakammış. Kimileri için 700.000 de olabilir. Kimileri için de 0,0007 mm bile olmayabilir. Gerçekle insan arasındaki perdelerin azalması ya da çoğalması bilgiyle, bilinçle alakalı. Okuyan, okumayı sürekli hale getiren, araştıran için perde sayısı azalırken, okumayı gereksiz gören, araştırmayı kazançsız bir iş addeden için ise perde sayısı katlanarak çoğalmakta. Meğer dedem bana, "okumayı sakın ha bırakma oğlum" demişmiş.
"
BU KİTABIN DOĞUM SANCISI
"Baba, Allah küser mi?"
Masum bir yavrucağın masumane sorusunun muhatabı olduğum an, belki de hayatımın gidişatının yeni bir yola girdiği andı.
"Böyle bir soru sormak için bir şey düşünmüş ve doğruluğunu öğrenmek istiyorsun herhalde?"
"Peygamberimizin hayatını okuyordum. Allah’ın son elçisi imiş. Ondan öncede çok elçiler görevlendirmiş. Hepsiyle konuşmuş. Peygamberimizle de 23 yıl konuşmuş. Elçisi ölünce küstü mü? Artık kimseyle konuşmayacak mı?"16.08.2007
"
"
Elinizdeki bu kitap; Allahın hiçbir zaman susmadığının, sürekli kullarıyla, yarattığı varlıklarla her an konuştuğunun, masum bir çocuğa yapılan açıklamasıdır.
"
ÖNSÖZ
"Bin dost az; bir düşman çok." İnsanın, dostları olmalı. Ki, umutları olsun. Sevdikleri, o kadar çok olmalı. Ki; yüreğinde nefret/düşmanlık tohumları yeşermesin.
Kitabın yazımı neredeyse 5 yılı buldu. Bu zaman zarfında duygu ve düşüncelerimi paylaştığım dostlarımın varlığını, hiç şüphesiz Allah’a borçluyum. O’nun lütfu iledir ki dost sevgisi ile yanan yüreğim; dualarla bir nebze serinlerken aynı zamanda, mutluluk ve umudun tadına vardı.
Özellikle Nedeil ile olan sevgi ve dostluk bağım için Allah’a hamd olsun. Onun manevi desteği beni, her geçen gün şükretmeye yöneltti. Derken elinizdeki bu kitap -dileğim sadaka-i cariyeden olur- ortaya çıktı. İsimlarini saymak için yeri olmasa da tüm sevdiklerime, dostlarıma ve emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Ayrıca; kitabın basımında, yayınlanmasında ve dağıtımında emeğini esirgemeyen .........l Yayınları çalışanlarına teşekkür ederim. "Rabbim, ecirlerini kat kat versin"
Edebi türde bir deneme niteliğinde olan bu kitabı okurken acele etmeden, düşünüp sorgulayarak okunması taraftarıyım. Okurlardan bir ricam da; kitabın geneli ya da cümle cümle, paragraf paragraf eleştirilerini bizzat mail yoluyla bildirmeleri. Daha güzel ifadeler çıkacağından eminim. Bu ifadeleri kısmetse diğer baskılarda göz önünde bulunduracağım. Zira, Allah ile, en güzel şekilde konuşmak inanan her insanın görevidir.
Kütüphanemde yer alan yüzlerce kitap içinde biri var ki onu kelimelerle anlatmak mümkün değil. Bazı kitapları birkaç kez okuyabilirsiniz. Bazılarını bir kez okumanız yeterlidir. Oysa Kur’an’ı ne kadar okursanız okuyun doyamazsınız. Çünkü, her okuduğunuzda size bir öncekinden farklı çağrışımlar yaptırmakta, düşündürmekte, yol gösterip sıkıntılarınızı gidermektedir.
Bir elektronik cihaz için kullanma klavuzu ne kadar elzemse, insan için Kur’an’ın rehberliğinin kaçınılmazlığını ölçecek bir ölçüt yoktur. Kuran; Allahın insanlarla konuşmasını içeren en büyük sohbet/muhabbettir. Allahın sayısız konuşma yolları, sayısız işaret, ibret, öğüt, uyarı ve müjde levhaları vardır. Bu anlamda insanın bizzat kendisi en büyük ayettir. O yüzden en büyük ayet olan insana rehber olsun diye gönderilen Kuran; birkaç kez okumayla raflara kaldırılacak bir kitap değil, her an koltuk altında taşınması gereken ve her görüşten önce başvurulması gereken bir kitaptır.
Dualardan/yakarışlardan oluşan bu kitap Kur’an esintileriyle dile getirilmiştir. Zihinlerde kalacak bir cümle bile benim için her şeye değer.
Allahın ayetleri dünyalık karşılığında satılmaz. Onun ayetleri ticari bir meta değildir. Dolayısıyla bu kitabın yayınlanmasında yapılan harcamaların karşılığı yayınevinin, artanı ise kuruşuna kadar, ilim tahsil eden özellikle de lise öğrencileri için harcanacaktır.
Bunları yazmamın nedeni ise; mademki iyi niyetlerle yazılmış bir kitap okuyorsunuz. Mademki dua/yakarışları terennüm edeceksiniz. Öyleyse yolun başında bu kitap için ödediğiniz para kendiniz için değil, ihtiyacı olan öğrenciler için olduğundan iyilik yapma duygusu ve mutluluğu ile okumaya başlamanız daha yararlı olacaktır. Zira, duadaki samimiyet, icabetini çabuklaştıracaktır ya da daha hayırlı kazançlar sağlayacaktır.
Son olarak bir konuyu daha belirteyim. Kitapta yer alan yakarışlarda, "ben, bana, benim" kelimelerini kullanmamaya azami derecede özen gösterildi. "biz, bize, bizim" kelimeleriyle dile getirildi. Okuyan her insanın okuyan-okumayan herkes için dua ettiği, samimi olanları duasının kabul olunmasıyla diğerlerininde içinde yer alacağı düşünüldü. Ayrıca; her ne kadar bireyler olsak da biz aslında tek Allahtan gelen kulları olmakla zaten birbirini tamamlayan duvarın tuğlaları gibiyiz. Yani biz ayrı ayrı görünen biriz, biziz.
Dualarla Allahın sohbetinde kalınız.
Dua, sevgiyle dolu yüreklerin işidir. Yüreğin sevgiyle dolması ise dua iledir.
DUAYA AÇILAN KAPI
Bir gün, internet kanalıyla kütüphanelerden biri olan "İslam Kütüphanesi"nde, "kalp" ile ilgili 40 hadis başlığına tıklamış ve orada yer alan hadisleri okurken her biri için dua mırıldandığımı fark ettim. Sonra o duaları birkaç edebiyat sitesinde yayınladım. Güzel tepkiler aldım. Duayı defalarca okudum. Rabbim kabul etmiş olmalı ki, içimde dua arzusu ateş olup yanmaya başladı. Önce kuranda geçen duaları okumaya başladım. Dua ayetlerinin olduğu sayfalardaki diğer ayetleri okurken yine aynı mırıldanmalarla dua eder olduğumu gördüm. Okudukça dua etme arzum artıyor, dua ettikçe de kuranı okuma arzum artıyordu. Her ikisi bir araya gelince de rabbimle konuşmak her şeyden daha güzel, daha mutlu edici olmaya başlamıştı. Rabbimle konuşmayı çok seviyorum. Dileğim, bu sevincimi sonsuza kadar bana yaşatması. "Rabbim. Sözlerimi güzelleştir. Yakarışlarımı çoğalt. Beni, huzurundan ayırma ki hep seni övüp takdis edebileyim."
Bir Hikaye*
Muhyiddîn-i Arabî (k.s) hazretlerinden:
Fakirin biri, bir ağaç dibinde gölgelenmekte olan Hz. Ali (a.s.)’ye gelir, ihtiyaçlarını arz eder:
- Çoluk-çocuk sıkıntı içindeyim, ne olur bana biraz yardımda bulunun, der.
Hz. Ali (a.s.) hemen yerden bir avuç kum alır, üzerine okumaya başlar. Sonra da avucunu açar ki, kum tanecikleri altın külçeleri hâline gelmiş...
- Al, der fakire. İhtiyacını karşıla!
Fakirin gözleri yerlerinden fırlayacak gibi olur:
- Allah aşkına söyle yâ Emîre’l-mü’minîn! Ne okudun da kum tanecikleri altın oluverdi? der. Hz. Ali (a.s) anlatır:
- Kur’ân-ı Kerîm, Fâtiha sûresine gizlenmiştir. Bende Kur’an-ı Kerîm’i okudum, yani Fâtiha sûresini okudum bu kumlara...
Bunu öğrenen fakir durur mu? O da bir avuç kum alır ve başlar okumaya. Okur, okur, okur... Ama kumlarda bir değişiklik yoktur. Altın filan olmuyor, aynen duruyor.tekrar gelir ve İmam Ali (a.s) hazretlerine:
- Ben de okudum, ama birşey değişmiyor; kumlar altın olmuyor, der. Emîrü’l- Mü’mînin Hz. Ali (a.s.) boynunu büker, mahcup bir edâ ile cevap verir:
- Ne yapayım, der. Duâ aynı duâ; ama, okuyan ağız aynı değildir! Duâ tamam; lâkin, okuyanın ihlâsı ve teveccühü tamam değildir!..
İşte bütün mesele buradadır. Okuyanın ihlâsında ve teveccühünde... Aynı duâ; aynı îman, aynı İhlâs ve aynı teveccühle okunacak ki, aynı netice elde edilebilsin. Yoksa kumu altın yapmak gibi bir iksire sahip olabilmek mümkün olmaz
*Alıntı
1.BÖLÜM
"(Ey Muhammed(sav)) De ki: "Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak." Furkan :77
(1)*
Allah’ım!
Sultanlığının azametine, zatının celaline layık olan hamd sana mahsustur. Salât ve selam Resulüne ve onun pak ehlibeytine olsun.
Ey her türlü övgüye(hamd)’e layık, âlemlerin Rabbi, hesap gününün hâkimi, rahman ve rahim olan Allah’ım!
Kendini kulluk edilmeye layık göreni de, onlara kulluk edenleri de yaratan Sen iken, Sen’den başkasına nasıl kulluk edebiliriz?
Bizi, kulluğunu yalnızca, Sana yönelip-yapanlardan et.
Her şey Sen’in yardımına ve merhametine muhtaçken Sen’den başkasına nasıl imdat çağrısında bulunabiliriz?
Yardımını, bizden esirgeme.
Bize, Senden başka yardım edecek yoktur.
Bizi, nimet bahşettiklerinin yolu olan, doğru ve yararlı eylemlerde bulunabileceğimiz yoluna ilet.
Gazabına uğrayanların ve sapkınların yolunu ise bize kapat.
Ey, Kuran’ın sırlarını Fatiha’sında, Fatiha’nın sırlarını besmelesinde, Besmelenin sırrını da B’sinde gizleyen, sınırsız sırların sahibi Allah’ım!
Gönlümüzü sırlarına açarak bizi nimetlendir.
Gönüllerini sırlarına açtığın Resulün Muhammed(sav) ve Onun pak Ehl-i beytine(as) karşı tüm benliğimizi sevgiyle doldur. Bize, o güzidelerinin dostluklarını lütfet.
Herkesin sevdikleriyle haşr olacağı gün, bizi de onlarla haşr olacak dostlarından et.
Herkesin önderleriyle huzuruna çıkacağı hesap gününde, resulünü ve onun ayrılmaz parçaları olan itretini, önderimiz et.
Onların önderliğinden mahrum kalacak olanlardan olmaktan merhametine sığınırız.
Ey, merhametinin sınırı olmayan Allah’ım!
Bize, merhamet et.
---------------------------------------------------------------------
(1)*Fatiha suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(2)*
Her bir ayeti, hatta her bir kelimesi ayrı ayrı, karanlığı yırtan güneş ziyası ve sıcaklığı misali, cehalet karanlığını yırtıp aydınlatan, zulüm buzlarını eritip yok eden, müjdeleyen ve uyaran mesajlarla dolu Kur’an’ın sahibi Allah’ım!
Sana hamdüsenalar olsun. Salat ve selam rasulün Muhammed’e ve O’nun pak ehlibeytine olsun.
Üzerinde hiçbir şüpheye yer olmayan kelamı Kur’an-ı, insan olmak sorumluluğunun bilincinde olanlara, rehber olarak indiren Allah’ım!
İdrakimizi aşan olguların varlığına olan inancımızı, kuvvetlendirerek arttır. Namazlara karşı; ruhumuzda ve bedenimizde oluşan üşengeçliği giderecek, dikkatli ve devamlılığımızı sağlayacak şevk ve azim ver.
Bahşettiğin nimetlerin artanını, ihtiyacı olanlara vermeyi nasip ederek, yolunda harcamamızı lutfet.
Ana rahminde bebek nasılsa, dünyada öyleyiz. Ölümle asıl hayata doğacağımıza, bütün kalbimizle yakinen inanmamızı dile ki, gösterdiğin yolunda sürçmeden, tökezleyip düşmeden yürüyebilelim. Merhametini, her yanı acz içinde olan bizden esirgeme.
Allah’ım, yardım et! Allah’ım, yardım et!
Araştırmadan, bilgisini sağlam temeller üzerine oturtmadan, bilgiye sahip olduğunu sanan cahillerden olmaktan, sana sığınırız.
Kelamın Kur’an, hakikatleri uluorta gözler önüne seren güneş gibi ışığını yayıp dururken, ona karşı gözlerimizi kapamaktan, deve kuşu misali başımızı kumlara gömmekten sana sığınırız.
Gözlerin aydınlığı ve kulakların açıklığı, kelamın Kur’an’ınla iken, onsuz hangi gerçeği görebilir, hangi hakikat sesini işitebiliriz?
Gördüklerimizin ve duyduklarımızın gerçekliğini onsuz nasıl anlayabilir, dosdoğru algılayabiliriz?
Gözlerimizin ve kulaklarımızın, hakikatlerini örten perdelerini kaldırarak, bize, yardım et. Merhametini bizden esirgeme.
Allah’ım!
Yürekte olmayan, sadece dilde kalan, insanları kandırmaya yönelik inançtan(!), merhametine sığınırız. Başkalarını kandırdığını sanan, gerçekte ise kendilerini kandıran, kalpleri hastalıklı, ikiyüzlü, yalancı insanlardan olmaktan, sınırsız merhametine sığınırız.
Ey, âlemlerin rabbi Allah’ım!
Bizi, güzel bir ahlakla terbiye et ve kalblerimizde hastalığın zerresini bırakma.
Yeryüzünde çürümeye ve yozlaşmaya yol açan, kalpleri hastalıklılardan olmaktan, şefkat ve merhametine sığınırız.
Yolunun rehberi Kur-an’ını hafife alan, çağ dışı sayan, dar kafalı, idrak yoksunlarından olmaktan, sana sığınırız.
Bizi, Kur-an’ın rehberliğindeki doğru yolundan ayırma.
Ey, evrenin sahibi Allah’ım!
Ey, evrendeki bitmez tükenmez yasaların hükümranı Allah’ım!
Mülk senin, hüküm senin iken hükümranlığına asi olmak kimin haddine?
Bizi hükmüne ram olanlardan et. Cehaletimiz sebebiyle hükmüne baş kaldırmışsak, affını ve merhametini dileriz. Gerek nefsimize, gerek ailemize gerekse sorumlu olduğumuz topluma karşı, kendimizi yeterli görüp hükmetmek arzu ve emel karanlığından, hükümranlığının aydınlığına çıkaracak, baş eğişi ve teslim oluşu lutfet. Lütfunu bizden esirgeme.
Allah’ım!
Yeryüzünde yarattığın canlılar için suyu, havayı ve güneşi nasıl yaşam kaynağı yapmışsan; insanlığın, insanca yaşaması için de Kur’an’ını, yaşam kaynağı olarak bizlere gönderdiğin için sana, sonsuz hamd-ü senalar olsun. O’nunla bizlerden merhametini esirgemedin, O’nunla insanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkarmayı murad ettin.
Allah’ım !
Yüreğimizi Kur’an sevgisiyle doldur, hayatımızı O’nunla şereflendir. O’nun yol gösteren ışığından, bizi mahrum etme. O’nu bedenimiz, ruhumuz ve tüm benliğimiz için abı hayat et. Senin her şeye gücün yeter.
Allah’ım!
Kur’an’ın yol gösterici ışığından yararlanamazsak, yeryüzünde yozlaşma ve çürümeye yol açanlardan oluruz. Bize, acı Allah’ım !
Kendilerine: "yeryüzünde yozlaşmaya ve çürümeye yol açmayın" denildiğinde, "biz, sadece düzeltmeye ve iyileştirmeye çalışıyoruz" diye, cevap veren idraksizlerden olmaktan da, onlara kanarak destekçileri olmaktan da sana sığınırız.
Ey, hakikatlere kulağı sağır, gözleri kör dilsizleri, zifiri karanlığa gömen Allah’ım!
Sen, hakikati yalanlayanları kudretinle kuşatırsın. Yalancı olmaktan sana sığınırız
Ey her şeye gücü yeten Allah’ım!
Gözlerimizi gerçeği gören gözlerden, kulaklarımızı gerçeği işiten kulaklardan ve dilimizi, hak ve hakikati söylemekten çekinmeyen dillerden et.
Ey Rabbim!
Sana kulluk etmeden, sorumluluğumuzun bilincine nasıl ulaşabiliriz?
Sana karşı sorumluluk bilincine ulaşabilmemiz için kulluğumuzu layıkıyla yapmamızda, merhametini ve Lütfunu bizden esirgeme.
Ey, yeryüzünü bizlere dinlenme yeri, gökyüzünü de çardak yapan,
Gökten de su indirerek çeşit çeşit rızıklar çıkaran Allah’ım!
Sen, ortak edinmekten münezzehsin. Bilerek ya da bilmeden sana ortak koşmuşsak, bizi, affet ve ortak koşanlardan etmemekle lütuflandır.
Ey, mesajlarıyla hidayet yolunu gösteren yüce Allah’ım!
Geçmişin ve geleceğin ışığı, insanlığın doğru yol rehberi olan Kur’an’ın hakkında, zerre kadar da olsa şüpheye düşmekten sana sığınırız.
Hangi söz doğru yolu göstermede O’na denk olabilir?
Hakikatleri açıklamada O’na yaklaşabilir?
O, Sen’in katından vahy edilmiştir. İnsanlara hidayet yolunu Sen’den başka kim gösterebilir?
Sen, her şeyin bilgisine sahipken ve bilginin sınırı yokken, insanlığa ışık olacak, doğru yola kılavuzlayacak sözleri kim ortaya çıkarabilir?
Sen’in her şeye gücün yeter. Bizi, Kur’an’ından şüpheye düşenler ve hakikati inkar etmeye şartlananlar için hazırladığın, yakıtı insan ve taşlar olan ateşin azabından koru.
Ey, her şeyin tam bilgisine sahip olan Allah’ım!
Bize, en değerli nimet olan aklı vermekle şereflendirdiğin halde, hakikatleri aramak, anlamak, kavramak ve sana karşı sorumluluk bilincine ulaşmak yerine; birleştirilmesini emrettiğin şeyi, koparıp ayırarak yeryüzünü fesada veren, hüsrana uğrayan, fasıklardan olmaktan sana sığınırız. Bize, fıtratımıza yerleştirdiğin, Sana karşı olan taahhütlerimizi yerine getireceğimiz kulluğu, lutfet.
Allah’ım!
Bize, cansız iken hayat verdiğini, yeryüzünü bizler için çeşit çeşit nimetlerle donattığını, plan ve tasarımını göklere uygulayarak; onları, yedi gök şeklinde düzenlediğini hangi akılla inkâr edebiliriz? Tüm bunları yaratmaya Sen’den başka kimin gücü yetebilir?
Sen’sin yaratan. Sen’sin güçlü olan.
Allah’ım!
Fıtratımıza uygun, insanlığa yakışır, yararlı işler yapmamızda yardımını bizden esirgeme. Sana karşı sorumluluk bilincimizi arttır.
Allah’ım!
Biz insanları, yeryüzüne sahip çıkmamız ve yararlı işler yaparak yaşamamız için yarattığın halde aklımızı gereği gibi kullanmadık. Emanetini koruyamadık. Yararsız ve sonuçsuz işler yaptık. Doymamacasına birbirimizin kanını döktük. Cennet misali yeryüzümüzü kanla suladık, yozlaşmaya ve bozgunculuğa yol açan işler yaptık. Hala da yapmaktayız. Bizi, hüsrana uğrayacak olan bozguncu ve sapkınlardan etme. Bizi, emanetine gereği gibi sahip çıkabileceğimiz yoluna, revan kıl. Hidayetini bizden esirgeme.
Ey, kudret ve egemenlikte kusursuz ve eksiksiz olan Allah’ım!
Ey, her şeyi bilen gerçek hikmet sahibi Rabbimiz! Bizi, heva ve heveslerimize uydurma. Hatalarımızı ve günahlarımızı bağışla.
Ey, merhameti sınırsız, tövbeleri kabul etmekte tek ve yüce olan Allah’ım! Pişmanlığımızı kabul et. Merhametini ve mağfiretini bizden esirgeme.
Ey, kesintisiz mesajlarıyla yol göstericiliğini her an devam ettiren yüce Allah’ım!
Bizi, yol gösterici mesajlarına karşı uyanık ve dikkatli kıl. Onları, doğru algılamamızı, anlamamızı ve kavramamızı sağla. Emir ve yasaklarına uyanlardan et. Ki ne korkuya kapılalım ne de üzüntüye. Hakikatlerin apaçık ortadayken, inkâra şartlanmış bir zihne sahip olup da mesajlarını yalanlayanlardan olmayalım.
Muradımız, hakikatlerini gören, duyan, anlayan ve en güzel şekilde yolundan sapmadan ilerlemektir. Bizi, isteklerimize kavuştur.
Allah’ım!
Bizi, sabır ve namazla, tam bir sığınma duygusu içinde, yürekten, ihlâsla sana yönelen ve sadece senden yardım dileyen kullarından et.
Bir gün mutlaka dünyadaki hayatının sonlanacağını ve sana döneceğini bilerek, sana karşı sorumluluk bilincine ulaşan kullarından et.
Allah’ım!
Bizi, hiçbir insanın ötekine en ufak bir yararının dokunamayacağı, hiç kimseden şefaatin kabul edilmeyeceği, fidye alınmayacağı ve hiç kimsenin yardım görmeyeceği günün, mutlaka gelip çatacağı bilinciyle yaşayan, kullarından et.
Ey tövbeleri kabul eden ve rahmet dağıtan Allah’ım!
Günahlarımızın yükünü üzerimizden kaldır. Bizi, şükreden kullarından et.
Allah’ım!
Verdiğin çeşit çeşit rızıklardan, bol bol yiyip- içip de yeryüzünün yozlaşmasına ve çürümesine yol açarak bozgunculuk yapanlardan olmaktan sana sığınırız. Bizi, şükreden kullarından et.
Allah’ım!
Mesajlarının gerçekliğini yalanlamakta ısrar etmek, peygamberlerini yok saymak, emirlerine isyan etmek ve sınırlarını ihlal etmek, yeryüzünü yozlaştırmak, çürütüp bozmak değil midir?
Bizi, bozgunculardan etme. Bahşettiğin nimetlerine sımsıkı sarılarak, sana karşı sorumluluklarının bilincine varan kullarından et. Ziyana uğrayanlardan olmaktan merhametine sığınırız. Bizden lütuf ve merhametini esirgeme.
Ey, ört-bas edilmeye çalışılan suçları ve suçluları açığa çıkarmaya kadir olan Allah’ım!
Ey, kullarının yaptığından gafil olmayan yüce Allah’ım!
Kelamını ve mesajlarını okuyan, dinleyen ve itaat eden kullarından et. Onu, okuyup, dinleyip çarpıtan ve inananları kandırmak için koz olarak kullananlardan olmaktan sana sığınırız.
Ey, açığa vurulandan da gizlenenlerden de haberdar olan Allah’ım!
Yol gösterici rehber kitabın elimizin altında duruyor olduğu halde, başka kitapları ona tercih etmekten, başkalarının yazdıklarına daha fazla değer veren tavır ve davranışlardan sana sığınırız.
Bizi, inatçı, isyankâr ve ahiret hayatı karşılığında dünya hayatını satın alan; böylece, sözünden dönenlerden etme.
Ey, zalimleri her halleriyle gören ve bilen Allah’ım!
Bizi, ihtirasla dünya hayatına yapışarak nefsine zulmedenlerden etme.
Ey, sınırsız lütuf sahibi Allah’ım!.
Sen dilediğini rahmetine ulaştırırsın. Bizi de ulaştır.
Ey, her şeye kadir olan Allah’ım!
Göklerin ve yerin hükümranlığı senin iken bizi tehlikelere karşı koruyacak ve yardım edecek senden başka kimimiz var? Bizi, hakikatlerine inananların yolu olan sıratı mustakiminden ayırma/ saptırma.
Ey, bütün yaptıklarımızı gören Allah’ım!
Bize, namazımızı, infakımızı sevdir. Bizi, namazında dikkatli ve devamlı olan, tüm benliğini sana teslim ederek iyilik yapan, korku ve üzüntülerden arındırdığın kullarından et.
Ey, rahmet ve kudretinde sınırsız olan yüce Allah’ım!
"Doğu"da, "batı"da senindir. Her nereye dönersek dönelim, yönümüz sana olsun. Bizi, yönü, hep sana olan kullarından et.
Geçerli ve tutarlı olan inanç, temel ekseninde senin olduğun inançtır. Seni inkâr eden her inanç ise temelden geçersiz ve tutarsızdır. Bizi, temel ekseninde senin olduğun, geçerli ve tutarlı olan inanca sahip kullarından et.
Ey, yaratılmışlara özgü vasıflardan, kesinlikle uzak olan yüce Allah’ım!
Göklerde ve yerlerde ne varsa bütün varlıklarıyla senin iradene tabidir. Zira, göklerin de yerin de yaratıcısı sensin.
Ey, yürekten inanıp hakikatlerini tasdik etmeye niyetli olanlar için bütün işaretleri açık ve anlaşılır kılan Allah’ım!
Bizim için de hakikatin işaretlerini, açık ve anlaşılır kıl.
Ey, rehberliği tek doğru rehberlik olan Allah’ım!
Bizi, yol gösterici mesajlarına; tereddütlerden arınmış bir inançla, gereği gibi uyan kullarından et.
Ey, her şeyi duyan ve bilen Rabbim!
Yapmış olduğumuz kulluğumuzu içten, ihlâsla yapılmış kulluk olarak kabul et.
Ey, tövbeleri kabul eden, rahmet dağıtmada tek olan Allah’ım!
Bizi, ailemizi ve tüm sevdiklerimizi sana teslim olanlardan kıl. İbadetlerimizde doğru yolunu göster. Günahlarımızı bağışla. Tövbelerimizi kabul et.
Ey, kudret ve hikmet sahibi Allah’ım!
Neslimizi, mesajlarını anlayan, emirlerini yerine getiren, sana karşı sorumluluk bilinci gelişmiş, erdemlerle donanmış, dürüst ve salihlerden et.
Düşünme melekeleri dumura uğramış inkârcılardan olmaktan sana sığınırız. Bizleri en saf ve halis inançla sana teslimiyet içinde yaşayan ve ölen kullarından et. Bizler senin tekliğine yürekten inandığımız gibi Kur’an’ın mesajlarına, tüm peygamberlere ve onlara indirdiklerine de inanıyoruz. Onlar arasında ayrım yapmayız. Bizi, tüm benliğiyle teslim olanlardan et.
Ey, her şeyi bilen ve işiten Allah’ım!
Bizi, derin çıkmazlara saplayacak yollardan koru. Razı olduğun yolundan ayırma.
Ey, renk vermede eşi olmayan Allah’ım!
Hayatımızı renginle renklendir. Sana olan sorumluluk bilincimizi arttır. Hayatımızı, emirlerin ve rehberliğin doğrultusunda geçirmemizi dile. Bizi, kendini sana adayan kullarından et.
Ey, doğunun ve batının rabbi olan Allah’ım!
Sen dilediğini dosdoğru yoluna iletirsin. Bizleri, doğru yoluna ilettiğin kullarından et.
Ey, insana karşı en şefkatli ve sınırsız rahmet sahibi Allah’ım!
İlim kaynağı, kitapların anası Kur’an’ın varken, ondan uzak kalmaktan ve ondan uzak olanların görüşlerine uyarak zulmedenlerden olmaktan sana sığınırız.
Ey, her şeye kadir olan Allah’ım!
Bizi, kötü ve çirkin işlerden uzak tut. İyi ve güzel işlerde yarışan kullarından et.
Ey, zorluklara karşı sabredenlerle birlikte olan Allah’ım!
Bize, her türlü zorluğa karşı sarsılmaz bir sabır bahşet. Namazlarımızı, yalnızca sana yapılan kulluk ve yalnızca senden istenecek olan yardım dileyişi olarak kabul et. Yardımını bizden esirgeme.
Allah’ım!
Biz sana ait’iz ve muhakkak yine sana döneceğiz. Bizleri lütfunla Nimetlendir. Doğru yolundan şaşırtma.
Ey, her şeyi bilen ve şükrün karşılığını bol bol veren Allah’ım!
Hakikatinin delili olan kelamın Kur’an’ınla bizleri yolunda rehbersiz bırakmadığın ve onunla bizleri, bol bol nimetlendirdiğin için sana sonsuz hamd-ü senalar olsun.
Ey, tövbeleri kabul eden ve rahmetinden pek çok dağıtan Allah’ım!
Hakikatin ve rehberliğin delilini katından indirdiğin halde, onu örtbas etmekten, okumamaktan merhametine sığınırız. Bizi, kelamından, kelamını da bizden ayırıp uzaklaştırma.
Ey, rahman-rahim olan Allah’ım!
Sadece sen varsın. Varlığından başka bir şey yok. Sen varsın. Tanrı yok. Teksin. Yücesin. Her şeyi kuşatırsın.
Ey, her şeyden daha çok sevilmeye layık olan Allah’ım!
Sana olan inancımızı ve sevgimizi artır. Yüreğimizde, sevgine eş ikinci bir sevgi oluşmasına, izin verme. Sevdiklerini bize de sevdir. Sevmediklerini bize de sevdirme.
Ey, kudrette tek, cezalandırmada çetin olan Allah’ım!
Katındakiler yanında, yok denecek kadar az olan dünyalıklara meylederek, Sana ulaştıracak olan yoldan sapıp çıkmaktan ve gazabını hak etmekten, merhametine sığınırız. Bizi, senin yolundan çıkarak başkalarına tabi olan ve gerçeği gördüklerinde geç kalmış olduklarını anlayan;" keşke hayatta ikinci bir fırsat yakalasaydık" diye, pişmanlık batağında çırpınan ateşin yaranlarından etme.
Bizi, yeryüzündeki meşru ve iyi olan şeylerle nimetlendir. Kötülük işlemek, iğrenç ve çirkin işler yapmak, hakkında bilgi sahibi olmadığımız şeyleri sana isnad etmek suretiyle, şeytanın izini takip etmekten, koruyuculuğuna sığınırız.
Allah’ım!
Hakikatin ve hakikatinin delili mesajların gözler önünde, doğru yolunun rehberi, uyarıcı ve müjdeci Kur’an’ın elimizin altında olduğu halde; okumaktan, anlamaktan ve itaat etmekten yüz çevirip uzaklaşarak, inanç ve eylemlerimizi; atalarımızı yapar bulduğumuz temelsiz söylem ve ananelere oturtarak, tekliğine ortak koşmaktan sana sığınırız.
Bizi, atalarının doğrularını ya da yanlışlarını olduğu gibi kabul edenlerden ve Kur’an’ını, atalarından öğrendikleriyle sorgulayanlardan değil; atalarını, anane ve söylemlerini, tüm doğru ve yanlışları Kur’an’ınla sorgulayanlardan et.
Atalarımızın akıllarını hiç kullanmamış ve hidayetten nasip almamış olabileceklerini hesaba katmadan, onların her dediğini ve yaptığını dosdoğru olarak kabul etme akılsızlığını, bize yaşatma.
Çobanın haykırışını işiten ama; onu yalnızca bir ses ve çağrı şeklinde algılayan sürü gibi sağır, dilsiz, kör ve akılsız olmaktan sana sığınırız.
Aklımızı artır. Doğruyu, araştırma ve mutlaka Sana/Kur’an’ına dayandırma azmimizi pekiştir. Bizi, sürü olmaktan kurtar.
Ey bağışlaması bol, rahmet kaynağı yüce Allah’ım!
Bizi, vahyinden işine gelmeyenleri gizleyerek, karınlarını ateşle dolduran, hidayet karşılığında sapıklığı ve mağfiretin karşılığında da azabı satın alan; kıyamet günü, konuşmayacağın ve günahlarından arındırmayacağın kimselerden etme.
Bizi, hakikatleri ortaya koyan mesajlarına karşı; kendi görüşlerini dayatan ve derin açmaz içinde olanlara meylettirme, onlara uydurma.
Ey, her şeyi işiten ve bilen Allah’ım!
Sana karşı olan sorumluluk bilincimizi arttır. Sana olan inancımızda içtenliğimizi arttır. Ahiret gününe, meleklere, vahye(kitaplara), peygamberlere olan inancımızda da içtenliğimizi arttır.
Bizi, kendisi için kıymetli olsa da servetini, akrabalarına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara ve yardım isteyenlere harcayan kullarından et.
Bizi, namazında devamlı ve dikkatli olanlardan, arındırıcı mali yükümlülüğünü (zekât/sadaka/infak) yerine getirenlerden et.
Felaket, zorluk ve sıkıntı anlarında sabreden ve sadakatlerini gösteren erdemli kullarından et.
Ey, çok affedici ve rahmet kaynağı Allah’ım!
Günahlarımızı affet. Bizi, yönü sana dönük olanlardan et.
Ey, Kur’an’ı insanoğluna bir rehber, bu rehberliğin apaçık bir delili ve doğruyu yanlıştan ayıran bir ölçü olarak indiren yüce Allah’ım!
Sana sonsuz hamdüsenalar olsun.
Ey, dua edenin yakarışına her zaman karşılık vermeyi/icabet etmeyi taahhüt eden Allah’ım!
Bizi, çağrına; karşılık veren, sana inanarak doğru yolu bulan kullarından et.
Ey, sorumluluk bilincinde olabilmemiz için mesajlarını, insanlara açıklayan yüce Allah’ım!
Mesajlarınla yolumuzu aydınlattığın için sana hamdüsenalar olsun.
Bizi, başkalarına ait meşru mallardan; hiçbirini, bilerek haksızlıkla tüketmek için, hukuki hilelere başvurmaya teşebbüs ettirme. Bize, temiz ve lütfunden bahşettiklerine kanaat etmemizi sağlayan, gönül zenginliği ile göz doygunluğu lutfet. Sana karşı sorumluluk bilincimizi geliştirerek bizi, gerçek erdem sahibi olanlardan et.
Allah’ım!
Öldürmekten de kötü olan, zulüm ve baskı yapmaktan bizi, uzak tut. Zulüm ve baskı yapanlara ve yapanlardan yana olanlara karşı bize, cesaret ve metanet bahşet.
Allah’ım!
Senin, "sana karşı sorumluluk bilincinde olanların yanında olduğunu" bilen ve bu bilinci taşıyan kullarından olmayı, bize de nasip et.
Ey, iyilik yapanları seven Allah’ım!
Bize, yolunda harcayacağımız servet bahşet. Bizi, iyilik yapmada azimli ve devamlı olan kullarından et.
Ey, buyruklarını; kasıtlı olarak ihlal edenlere karşılık vermede şiddetli olan, Allah’ım!
Bizi, buyruklarına uyan ve sınırlarını ihlal etmeyen kullarından et.
Ey, yaptığımız iyiliğin farkında olan yüce Allah’ım!
Bizi, çirkin konuşmalardan, yakışıksız davranışlardan ve kavgalardan kaçınan, sana karşı sorumluluk bilincine ulaşmış, derin kavrayış sahibi, kullarından et.
Ey, yolunu kaybedenlere doğru yolu gösteren, insanların yegâne ilahı olan yüce Allah’ım!
Ey, affedici ve rahmet kaynağı Allah’ım!
Günahlarımızı affet. Yolumuzu aydınlat.
"Ey, Rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ver, ahirette de. Bizi ateşin azabından koru."
Ey, kullarına karşı daima şefkatli olan Allah’ım!
Dünya hayatı hakkında; dile getirdikleri görüşleri hoşa giden, kalbindekilere seni şahit tutan, tartışmalarda son derece usta olan ancak; eline fırsat geçer geçmez fesat çıkarmaya, ürünleri ve nesilleri yok etmeye çalışan insanlardan olmaktan da öylelerini sevimli bulmaktan da sana sığınırız.
Ey, fesadı sevmeyen Allah’ım!
Bizi, fesattan uzak tut. Sana karşı sorumluluk bilincinde olmak yerine; yersiz gururu yüzünden, günahkâr olanlardan etme.
Rızanı kazanmak için kendisini feda eden, tüm benliği ile kendini, tam olarak sana teslim eden kullarından et.
Ey, kudret ve hikmet sahibi Allah’ım!
Hakikatlerinin tüm delillerine rağmen tökezlediğimizde, bizi, bırakma. Yardımını esirgeme. Günahlarımızı bağışla.
Ey, dilediğine hesapsız rızık veren Allah’ım!
Hakikatlerini inkâra şartlanmış olanlara güzel görünen dünyayı, bize olduğu gibi göster. Bizim için, ahiret hayatını güzelleştirerek sevimli kıl.
Allah’ım!
Aklımızı korumamızda, yardımını esirgeme. Doğru yoluna ulaşmak isteyeni ulaştırırsın. Bize, doğru yoluna ulaşmayı istet. Ve ulaştır. Resulünün ve onun pak ehlibeytinin yolunu ve dostluklarını lutfet.
Bizi, hakikatlerini gören, anlayan ve asla kıskançlık beslemeyen; dünyaya değil, ahirete gönüllerini bağlayan kullarından et.
Ey, yardımı daima yakın olan Allah’ım!
Her türlü zorluğa karşı bize yardım et. Bizi, ebeveynine, akrabalarına, yetimlere, muhtaçlara ve yolda kalmışlara iyilik yapanlardan et.
Ey, çok bağışlayan ve rahmet kaynağı Allah’ım!
Rahmetini umabilecek olan, imana ermiş, zulüm ve kötülük diyarını terk etmiş, senin yolunda üstün gayret göstermiş olanları şereflendirdiğin nimetlerinle, bizi de şerefyab et.
Ey, bozgunculuk yapanları, düzeltmeye çalışanlardan ayırt etmesini, çok iyi bilen, kudret ve hikmet sahibi yüce Allah’ım!
Yüreğimizde, zihnimizde, ruhumuzda ve özümüzde bozgunculuk temayülünün zerresini dahi bırakma. Bizi, düzeltmeyi seven, kullarından et. Sana karşı sorumluluk bilincimizi geliştir. Yükümüzü, rahat taşıyabileceğimiz şekilde hafiflet.
Ey, ders almamız için mesajlarını insanlığa en beliğ şekilde açıklayan yüce Allah’ım!
Pişmanlıkla sana yönelenleri ve özlerini temiz tutanları seversin. Bizi de sana yönelerek özünü temiz tutan, sevdiğin kullarından et.
Ey, her şeyi duyan ve bilen Allah’ım!
Sen, kullarını, kalplerinin ihtirasla arzuladıklarından sorumlu tutarsın. Bize, dünyayı ve dünyadakileri ihtirasla arzulayan kalp taşıtma.
Bizi, seni arzulayan, kalbi sevginle dolu, kullarının arasına dâhil et.
Ey, sınır koymada tek, yüce Allah’ım!
Bizi, koyduğun sınırları ihlal eden, zalimlerden etme.
Ey, her şeyin aslını bilen Allah’ım!
Kadınlara karşı, özellikle annelere ve eşlerimize karşı, güzellikle davranmamızı emrettiğin halde, isteyerek ya da istemeden onları incitecek şekilde kaba davranışlarımızdan dolayı, bizi affet. Yapmış olduğumuz haksızlıkları da bağışla. Bize, gelincik çiçeği kadar, narin bir yapıya sahip kadınlara karşı, gül yumuşaklığında, nezaket dolu bir gönle sahip insanlık bahşet.
Ey, kalpten geçen niyetleri bilen Allah’ım!
Ey, akıldan geçenleri bilen Allah’ım!
Ey, gizli açık her şeyden haberdar olan Allah’ım!
Ey, çok affedici ve hilm (tahammül) sahibi Allah’ım!
Günahlarımızı bağışla. Sana karşı sorumluluk bilincimizi artır. Gerek kadınlara, gerek çocuklara ve gerekse toplumun tüm bireylerine, lütufkâr davranmamızda, yardımını bizden esirgeme.
Allah’ım!
Namazlarımızı, en uygun şekilde ifa etmemizde yardımına muhtacız. Merhametini ve Lütfunu esirgeme.
Ey, bilmediklerimizi öğreten Allah’ım!
Bize, bilmediklerimizi öğret. Öğrenme azmimizi çoğalt. Araştırmaktan vazgeçmeyen kullarından et.
Ey, insanoğluna karşı Lütfunda sınırsız olan Allah’ım!
Lütuflarına karşı nankörüz. Nankörlüğümüzü affet. Ve bizi, çoğu nankör olan insanların arasından çıkararak, şükreden kullarının arasına dâhil et.
Ey, her şeyi, eninde sonunda kendine döndürecek olan, yüce Allah’ım!
Bizi, iyi ve güzel bir dönüşle kendine döndür.
Ey, Hükümranlığı dilediğine veren ve her şeyi bilen Allah’ım!
Bize, tarafından bahsedilmiş bir iç huzuru, bir sükûnet bulunan kalp lütfet. Ve kalbimizi koru.
Ey, Güçlüklere karşı, sabırlı olanlarla beraber olan Allah’ım!
Güçlükleri bizim için kolaylaştır. Yardımını bizden esirgeme.
Zorluklara karşı tahammül gücü bağışla. Adımlarımızı sağlam kıl ve hakikatlerini inkâr edenlere karşı bize yardım et.
Ey, Bütün âlemlere karşı Lütfunda sınırsız olan Allah’ım!
Mesajlarını emanet ettiğin elçilerine, karşıt görüşler beslemekten sana sığınırız. Sen her dilediğini yaparsın. Bizi, mesajlarını ve elçilerinin uyarılarını dikkate alan sorumluluk bilincini pekiştirdiğin kullarından et.
Allah’ım!
Sen varsın. Tanrı yok. Her zaman dirisin. Bütün varlıkların, kendi kendine yeterli, yegâne kaynağısın.
Ne uyuklama tutar seni ne de uyku.
Yeryüzünde ve göklerde ne varsa senindir. Senin iznin olmadan nezdinde şefaat edecek kimse yoktur.
Sen insanların gözlerinin önünde olanı da gözlerden gizli tutulanı da bilirsin. Sen dilemedikçe, insanlar, ilminden hiçbir şey edinemez/ hiçbir şey kavrayamaz.
Senin sonsuz kudret ve egemenliğin gökleri ve yeri kaplar. Yerdekileri ve göktekileri koruyup desteklemek, sana ağır gelmez. Gerçekten yüce ve büyük olan yalnızca sensin.
Ey, Her şeyi işiten ve her şeyi bilen Allah’ım!
Doğru ile yanlışı mesajlarınla ayırt ettiğin halde, şeytani güçlere ve düzenlere uyanlardan olmaktan sana sığınırız.
Bizi, şeytani güçleri ve düzenleri reddederek, sana inanan ve kopmak bilmeyen, en sağlam kulpuna tutunan, kullarından et.
Ey, İnanç sahiplerine yakın olan, onları karanlıktan aydınlığa çıkaran yüce Allah’ım!
Bizi, karanlıktan aydınlığa çıkardığın dostlarından / inanan kullarından et.
Hakikati inkâra şartlanmış olanlara; yakınlık gösterenleri, aydınlıktan çıkarıp-derin karanlığa iten, şeytani güçlere boyun eğmekten ve onlara dost olmaktan sana sığınırız.
Bizi, içinde yaşayıp kalmak üzere ateşe mahkûm olanlardan etme.
Ey, Her şeyi kuşatan, her şeyi bilen Allah’ım!
Yolunda harcayanların durumu, kendisinden yedi başak çıkan ve her başakta yüz tane bulunan buğday tohumu gibidir.
Sen dilediğine, kat kat verirsin Allah’ım!
Bize, yolunda harcayacağımız nimetlerinden bol bol bahşet. İyiliklerini, başa kakmak suretiyle harcamalarının değerini düşürmeyenleri, katından, mükâfatlandırdığın gibi bizi de mükâfatlandır.
İyilik yaptıktan sonra, başına kakıp, muhtaç kişinin duygularını incitmektense, gönül alıcı bir söz ve başkasının kusurunu gizlemeyi yeğleyen, kullarından olmayı dileriz, senden.
Ey, Kendine yeterli, sınırsız tahammül sahibi Allah’ım!
Servetini gösteriş ve övülmek için harcayan aslında; Allah’a ve Ahiret gününe inanmayan, kişilerin yaptığı gibi, iyiliği başa kakarak ve inciterek yardımlarını değersiz hale sokan kullardan olmaktan sana sığınırız.
Bizi, ürün elde etmek için tohumlarını, üzerinde biraz toprak bulunan yumuşak bir kayaya eken, sonrada bir sağanak vurunca kayayı sert ve çıplak bırakıverenlerin haline benzer, faydasız ve kazançsız, sözde hayırlı(!) iş yapanlardan etme.
Ey, Yaptığımız her şeyi gören Allah’ım!
Bizi, hali; sağanak vurunca ürünü iki misli artan, sağanak olmadığı zamanda hafif yağmur düşen verimli topraklar üzerindeki bahçe gibi olan, servetlerini yalnızca rızanı kazanmak arzusuyla ve kalben mutmain olarak harcayanlardan et.
Belki düşünürüz diye, mesajlarını en güzel örneklerle açıklayan yüce Allah’ım!
Ne, içinden ırmaklar akan, çeşit çeşit meyve ile dolu bir hurma ve asma bahçesine sahip olup da, sonra kızgın bir kasırganın bahçeye isabet edip, onu tamamen kasıp kavurmasını isteriz senden.
Ne de, bakıma muhtaç, zayıf bir halde yaşlılığa terk edilmeyi isteriz.
Ey, Kendine yeterli ve her zaman övgüye layık olan yüce Allah’ım!
Bize verildiğinde, küçümser şekilde bakışlarımızı çevirmeden kabul etmeyeceğimiz, bayağı şeyleri seçip vermek yerine, kazandığımız güzel şeylerden ve elde ettiğimiz güzel ürünlerden, yolunda harcamayı lutfet.
Ey, Kudret ve egemenliği sınırsız olan ve her şeyi bilen Allah’ım!
Sen, bizlere bağışlayıcılığını ve lutfunu vaad ediyorsun.
Bizi, bağışla ve lutfunu esirgeme.
Şeytan ise fakirlik ihtimali ile korkutarak cimriliği telkin etmekte. Bizi, şeytanın telkinlerine kanarak, bağışlamandan ve lutfundan ümidini kesenlerden etme.
En büyük servet, bahşedeceğin hikmettir. Bize, hikmet bahşet ve bizi derin kavrayış sahiplerinden et.
Ey, başkaları için harcadıklarımızı ve harcamak için adadıklarımızı mutlaka bilen Allah’ım!
Bizi, hayırda bulunmayı engelleyerek zulüm işleyenlerden etme. Ki yardımsız ve yardımcısız bırakılanlardan olmayalım.
Ey, Yaptığımız her şeyden haberdar olan Allah’ım!
Güzel olan açıktan vermeyi ve günahlarımın bir kısmının, bağışlanmasına neden olan, hayırlı (gizli) vermeyi lutfet bize.
Ey, Dilediğini hidayete erdiren Allah’ım!
Bizi, yalnız senin rızanı kazanmak amacıyla, servetlerini gece ve gündüz, gizlice ve açıkça harcayan kullarından et.
Bizi, kazancın bereketini yok eden, faizli kazançlar elde etmek düşünce ve eyleminden muhafaza et.
Faizli kazanç elde etmek suretiyle sana ve resulüne savaş açanlardan olmaktan merhametine sığınırız. Bizi, koru da koru.
Ey, mesajlarıyla bizleri eğiten, her şeyin tüm bilgisine sahip olan yüce Allah’ım!
Göklerde ve yerdeki her şey sana aittir. Aklımızdan geçeni açıklasak da gizlesek de sen tümünü bilirsin. Sen dilediğini affeder dilediğini cezalandırırsın. Senin her şeye gücün yeter.Bizi, ailemizi ve inananları bağışla.
Allah’ım!
Biz şahadet ederiz ki tanrı yok. Sen varsın. Teksin. Resulüne de O’na indirdiklerine de inanırız.
Meleklerine, vahiylerine ve elçilerine de inanırız. İşittik itaat ettik. Bize, mağfiret et. Bütün yolculukların varış yeri sanadır.
Kimseye taşıyacağından fazlasını yüklemezsin. Yaptığımız iyilik kendi lehimizedir, kötülük ise kendi aleyhimize.
"Ey, Rabbimiz! Unutur veya bilmeden hata yaparsak bizi sorgulama.
Ey, Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yükler yükleme.
Ey, Rabbimiz! Güç yetiremeyeceğimiz yükleri bize taşıtma.
Günahlarımızı affet, bizi bağışla ve rahmetini yağdır üstümüze.
Sen yüce Mevlamızsın. Hakikati inkâr eden topluma karşı bize yardım et."
---------------------------------------------------------------------
(2)* Bakara suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
2.BÖLÜM
" Dua ibadetin özüdür. Hiç kimse dua ile helak olmaz."
Rasulullah (s.a.v)
" Dua müminin silahı, dinin direği, göklerin ve yerin nurudur."
Rasulullah (s.a.v)
" Şüphesiz insanların en acizi duadan aciz olandır."
Rasulullah (s.a.v)
" En üstün ibadet duadır. Allah, kula dua için izin verirse, ona rahmet kapısını açar. Şüphesiz hiç kimse dua ile helak olmaz."
Rasulullah (s.a.v)
" Rahatlığında kendini Allah’a tanıt ki şiddetli sıkıntı anında seni tanısın."
Rasulullah (s.a.v)
" Allah bir kula icabet etmek istediğinde ona dua etme iznini (başarısını) verir."
Rasulullah (s.a.v)
(3)*
Ey, kendisinden başka ilah olmayan, sonsuza kadar diri, hayatın ve varlığın kaynağı ve dayanağı, her şeyi hükmüne, iradesine bağlı kılan yaratıcı, Allah’ım!
Ey, her çağın insanına doğruyla eğriyi birbirinden ayırt etmeye yarayan, gerçeklik bilgisini indiren Allah’ım!
Ey, göklerde ve yerde hiçbir şeyin kendisinden saklı olmadığı, rahimdeyken bize istediği şekli veren, kendinden başka ilah olmayan, kudret ve hikmet sahibi Allah’ım!
Ey, yarattığı ilk insan Âdemden, son elçisi Muhammed’e kadar, gönderdiği kelamın özü olan, açık ve kesin hükümlü/muhkem mesajlar ile; kendinden başkasının, kesin olarak anlamını bilemeyeceği, müteşabih ayetlerden oluşan kuranı, yol gösterici bir kılavuz, bir ışık, insan için bir yaşam kaynağı olarak gönderen yüce Allah’ım!
Biz, O’na inanırız. İlahi kelamın tümü sendendir.
Ey, rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi hakikatten bir daha saptırma ve bize rahmetini bağışla. Sensin hakiki lütuf sahibi.
Ey, rabbimiz! Geleceğine hiç şüphe olmayan o gün’ü görüp- yaşamaları için mutlaka bizi/insanlığı bir araya toplayacaksın. Sen, vaadini yerine getirmekten asla kaçınmazsın.
Ey, yardımıyla dilediğini güçlendiren yüce Allah’ım!
Ey, rabbimiz! Sana inanıyoruz, bizi affet, günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından emin kıl.
Bizi, zorluklara karşı sabreden, verdiği sözleri tutan, sana yürekten bağlı olan, servetlerini yolunda harcayan ve bütün kalpleriyle af dileyenlerden et.
Bizi, katında tek hak din olan sana teslimiyet/İslam dinine uygun yaşayanlardan et.
Biz, tüm benliğimizle, kendini sana teslim eden elçin Muhammed’e(sav) uyduk. Tüm benliğimizi sana teslim etmemizde bizden yardımını esirgeme.
"Ey, mutlak egemenlik sahibi Allah’ım! Sen egemenliği dilediğine verir, dilediğinden alırsın; dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırsın. Bütün iyilikler senin elindedir. Doğrusu sen, istediğini yapmaya kadirsin."
"Gündüzü kısaltarak geceyi uzatır ve geceyi kısaltarak gündüzü uzatırsın. Ölüden diri ve diriden ölü çıkarırsın. Ve dilediğine her türlü hesabın üstünde rızık bağışlarsın."
Ey, gizlesek de açığa vursak da kalplerimizde taşıdıklarımızı bilen Rabbimiz. Sen, göklerde ve yerde olan her şeyi bilen ve her şeye kadir olansın.
Ey, dilediğine hesapsız rızık bağışlayan rabbimiz! Bizi rızıklandır.
Ey, rabbimiz! Bize yücelerden indirdiğine inanıyor ve elçin Muhammed’e(a.s) tabi oluyoruz. Bizi hakikate şahitlik yapanlarla bir tut.
Bizi, senden başkasına kulluk etmeyen, senden başkasına ilahlık yakıştırmayan ve kendilerini sadece sana teslim eden kullarından et.
Ey, tek (gerçek) rehberlik, lütuf ve ihsan sahibi Allah’ım! Bizi, yol gösterici rehberliğinden yararlandır. Doğru yoluna hidayet et. Lütuf ve ihsanından bize bağışla.
Ey, sınırsız cömertliğin sahibi, her şeyi bilen Allah’ım! Bize, rahmetinden ve lütfundan bol bol bağışla, yararlandır.
Bizim, ilahi kelamı, derinlemesine inceleyen ve yayan Allah adamları olmamızı dile.
Ey, göklerde ve yeryüzünde olan her şeyi, isteyerek veya istemeyerek kendine boyun eğdiren ve her şeyi sonunda kendine döndüren yüce Allah’ım!
Biz, sana, gönderdiğin kitaplara ( mesajlara) ve elçilerine bahşettiklerine inanıyoruz. Onlar arasında hiçbir ayrım yapmıyoruz. Biz, kendimizi sana teslim ediyoruz. Teslimiyetimizi kabul buyur. İmanımızı güçlendir.
Ey, yarattığı âlemlerden bağımsız ve her bakımdan kendine yeterli olan Allah’ım!
Bizi, elçin Muhammed’e ve ona indirdiğin mesajlara iman ettikten sonra, önceki çağlarda kendilerine vahiy verilen fırkalara uydurma.
Bizi, sana sımsıkı tutunan dosdoğru yola eriştirdiğin kullarından et.
Bizi, derin bir duyarlılıkla, sana karşı sorumluluklarının hakkıyla bilincinde olan, yürekten teslim olarak ölen kullarından et.
Bizi, hep birlikte ipine sımsıkı tutunan ve birbirinden kopmayan, kardeş bir topluluk yap.
Bizi, iyi ve yararlı olana davet eden, doğru olanı emreden, eğri ve yanlıştan alıkoyan, nihai kurtuluşa erecek olan bir topluluk yap. Hakikatin bütün kanıtları gün gibi aşikârken (mesajların varken) bunları bir kenara itip farklı farklı görüşlere kapılarak, parça parça olanlardan ve kaybedenlerden etme.
Bizi, rahmet dairen içinde olan nur yüzlülerden et.
Bizi, rahmetine nail olabilmemiz için sana ve elçine tabi olanlardan et.
Ey, rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıkları bağışla. Adımlarımızı sağlamlaştır. Ve hakikati inkâr edenlere karşı bize yardım et.
Ey, mevlamız ve yardımcımız. Bize dostluğunu ve yardımını sınırsız lütfundan bahşet.
Ey, karar yetkisinin tamamıyla sahibi yüce Allah’ım! Bizi yolunda mücadele eden ve mücadele ederken ölen kullarından et. Ölüm korkusuyla yolundan sapanlardan etme. Bizi, sana güven duyan sevdiğin kullarından et.
Bizi, senden başkasının korkusuyla korkan ve korkutmaya çalışanlardan değil, " Allah bize kâfidir, o, ne mükemmel bir koruyucudur." Diyen, teslimiyetinde samimi olan kullarından et.
Ey, gökyüzünün ve yeryüzünün hükümranlığının sahibi, her şeyi yapmaya kadir olan Allah’ım!
Bizi, göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde inceden inceye düşünen ve " Ey, rabbimiz! Sen bunların hiçbirini anlamsız ve amaçsız yaratmadın, sen yücelikte sınırsızsın! Bizi ateşin azabından koru."
"Ey, rabbimiz! Kimi ateşe mahkum edersen, kuşkusuz, onu bu dünyada alçaltmış olursun. Ve bu zalimler, hiçbir yardımcı da bulamazlar.
Ey, Rabbimiz! Bizi imana çağıran bir ses duyduk; "Rabbinize iman edin" ve böylece imana geldik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızdan ötürü bizi affet ve kötülüklerimizi sil. Ve gerçek erdem sahipleri olarak canımızı al.
Ey Rabbimiz! Elçilerin vasıtasıyla vaad ettiğin şeyi bize bahşet ve kıyamet günü bizi mahcup etme. Şüphesiz sen, sözünden asla caymazsın." Diye, yakaran ve dualarını kabul ettiğin kullarından et.
---------------------------------------------------------------------
(3)* Al-i İmran suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(4)*
Ey, bizi bir tek canlıdan yaratan, ondan da eşini yaratan ve her ikisinden de pek çok kadın ve erkek meydana getiren rabbimiz.
Ey, üzerimizde daimi bir gözetleyici olan Allah’ım! Sana karşı duymamız gereken sorumluluk bilincimizi artır.
Ey, günahtan temizleyen ve çok affedici olan rabbimiz! Günahlarımızdan bizi arındır.
Bizi, affetmeyeceğin tek günah olan, sana ortak yakıştırmak günahına bulaştırma. Sana ortak koşmaktan, merhametine sığınırız. Bizi koru. Yaptığımız, her türlü büyük-küçük günahları affet.
Ey, bizlere hakikatin tezahürü, aydınlatıcı bir ışık kaynağı olarak, Kur’an’ı gönderen rabbimiz!
Bizi, Kur’an’a sımsıkı sarılan, rahmetin ve lütfun ile kuşattığın, dosdoğru bir yol ile, kendine yönelttiğin kullarından et.
Bizi, sapıklığa düşenlerden etme.
---------------------------------------------------------------------
(4)* Nisa suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(5)*
Ey, iradesinin gereğini emreden ve intikamı çetin olan Allah’ım!
Bizi, kötülüğü ve düşmanlığı çoğaltmada yardımlaşanlardan değil; sana karşı, sorumluluk bilincini geliştirmede birbirleriyle yardımlaşan kullarından et.
Ey, koyduğu yasalarla, belirlediği sınırlarla, yaşanılacak dinini kemale erdiren, nimetlerinin tamamını bizlere bahşeden, ve kendine teslimiyeti, din olarak belirleyen yüce Allah’ım!
Bizi, sana teslim olan, din olarak seçtiğin islamı kabul eden Müslümanlardan et.
Ey, hayatın tüm güzelliklerini, bizlere helal eden Allah’ım! Helal kıldığın güzellikleri bırakıp, haram kıldığın çirkinliklere kapılmaktan sana sığınırız. Bizi zarara uğrayanlardan etme.
Ey, kendi rızasını arayan herkese, kurtuluşa götüren yolları gösteren, rahmetiyle, onları karanlığın derinliklerinden aydınlığa çıkaran ve dosdoğru bir yola yönelten Allah’ım!
Biz, sana, elçilerine, harflerine varasıya kadar gönderdiğin kitabın her bir ayetine, ahiret gününe ve bildirdiğin tüm hakikatlere inanıyoruz.
Bizi, hakikate şahitlik yapanlarla bir tut
Ey, rabbimiz. Senin bizi dürüst ve erdemliler arasına katmanı o kadar şiddetle arzuladığımız halde nasıl sana ve bize indirdiğin hakikate inanmakta zaaf gösterebiliriz?
Bizi, inancımızdaki zaaflarımızdan tamamıyla arındır.
---------------------------------------------------------------------
(5)* Maide suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(6)*
Ey, gökleri ve yeri yaratan, derin karanlığı ve parlak aydınlığı var eden, yüce Allah’ım!
Her türlü övgü sana özgüdür. Güç senindir. Ve ortağın yoktur.
Ey, bizleri, balçıktan yaratan ve bizlere, sadece Senin bildiğin bir ömür tayin eden Allah’ım!
Ey, gizlediklerimizi, açıkça yaptıklarımızı ve hak ettiklerimizi bilen; göklerin ve yerin sahibi Allah’ım!
Hakikati inkâra şartlanmış olanların yaptığı gibi mesajlarına sırt çevirip yalanlamaktan, Sana sığınırız.
Bizden önce yeryüzünde benzeri görülmemiş verimli topraklar ve üzerlerine bolca nimetler yağdırdığın, ayakları altında ırmaklar akıttığın nice nesilleri, günahlarından ötürü yok edip, yerine yeni yeni nesiller geçirdiğini görüp dururken, mesajlarını nasıl yalanlayabilir, onlara nasıl sırt çevirebiliriz?
Bizi bağışla ve yardımını bizden esirgeme. Resulüne indirdiğin mesajların, geçmişin ve geleceğin hakikatlerini apaçık ortaya koyarken, onlara nasıl gözlerimizi yumar, kulaklarımızı tıkayabiliriz?
Bize, mesajlarını; daha iyi anlayacak, kavrayacak, muhakeme yeteneği gelişmiş bir akıl ve onları; en güzel şekilde uygulama gayretinde bulunacak ruh, gönül ve beden ver. Senin her şeye gücün yeter.
Ey, rahmeti ve şefkati kendisine ilke edinen Allah’ım!
Ey, göklerde ve yerde olan her şeyin sahibi Allah’ım!
Yeryüzünde dolaşıp durup da hakikatlerini yalanlayanların sonunun ne olduğunu görememekten, Sana sığınırız!
Ey, varlığı her türlü şüphenin üstünde olan,
Ve kıyamet günü herkesi bir araya toplayacak olan yüce Allah’ım!
Bizi, hakikatlerine inanmayı reddederek kendine yazık edenlerden, etme.
Ey, gecenin ve gündüzün barındırdığı her şeyin sahibi, her şeyi işiten ve bilen yüce Allah’ım!
Ey, gökleri ve yeri yaratan, her şeye hayat veren ve hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah’ım!
Sana ortak koşmaktan ve Senden başka bir şeyi dost edinmekten, yine Sana sığınırız.
Bizi, Sana teslim olanlardan et, ortak koşanlardan değil.
Ey, kıyamet günü; esirgemesi ve bağışladığı rahmeti, kurtuluş olan yüce Allah ım!
Bizi, esirgediğin ve rahmet bağışladığın kullarından et.
Ey, dilediğini yapmaya güç yetiren Rabbim!
Ey, yarattıkları üzerinde yegane otorite sahibi Rabbim!
Ey, her şeyden haberdar ve hikmet sahibi olan Allah ım!
Zarar vermek istediğinde, kim, onu geri çevirebilir?
Ya da o zararı senden başka kim, giderebilir?
Senin, her şeye gücün yeter.
Ey, eli iyi eller üzerinde olan, zararı geri çevirmeye güç yetirmekte tek olan yüce Allah ım!
Bize iyilikler ihsan et.
Ey, hakikatin en güvenilir şahidi Allah’ım!
Senden başka ilah olduğuna, kim şahitlik yapabilir?
Ya da böyle bir iddiada bulunana, kim, gerçekten inanabilir?
Sen, ortak edinmekten münezzehsin. Bizi, başka şeylere ilahlık yakıştırmaktan da yakıştıranlardan da uzak tut.
Ey, zalimleri mutluluğa, asla ulaştırmayacak olan yüce Allah’ım!
Kendi uydurduğu yalanları, sana yakıştıran ve mesajlarını yalanlayan zalimlerden olmaktan, merhametine sığınırız. Bizi, zalimlerden etme.
Allah’ım!
"Allah’ın ulûhiyetine ortak olduklarını tahayyül ettiğiniz varlıklar neredeler şimdi?" diye soracağın gün, kendi kendilerine yalan söyleyen, mesnetsiz hayalleri kendilerini yüzüstü bırakmış olanlardan olmaktan, tekliğinin yüceliğine sığınırız. Bizi, ortak koşanlardan etme.
Allah’ım!
Müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdiğin elçilerinin beyan ettiği mesajları; dinler gibi görünen, kalplerinin üstüne, hakikati kavramaktan alıkoyan perdeler yerleştirdiğin, kulaklarını hakikatin seslerine sağır ettiğin ve hakikatin işaretlerine gözleri körlerden olmaktan da,
Geçmişe ve geleceğe ışık tutan mesajın Kuran’a; "geçmişin masalı" diyerek, başkalarını doğruya ulaşmaktan alıkoyan ve kendilerini de hakikat yolundan uzaklaştıran bahtsızlardan olmaktan da sana sığınırız.
Bizi, doğru yolundan ve yolunun ışığı Kuran’dan ayırma.
Ey, bir tek mesajla, binlerce hakikatin perdelerini açarak gün gibi aşikâr eden, yüce Allah’ım!
"Bu dünyadaki hayatımızın ötesinde başka bir şey yoktur ve öldükten sonra dirilmeyeceğiz." Diyenlerin, huzuruna çıkarıldıkları gün onlara:
-"Bu, hakikat değil mi?" diye sorduğunda,
-"Evet, Rabbimiz hakkı için öyle" diyerek cevap vereceklere,
-"Hakikati reddetmenizden doğan bu azabı, tadın öyleyse" diyeceğin an, inançsızlardan olmaktan sana sığınırıZ.
Kıyamet saatinin gelip çattığı andan;
- "Yazıklar olsun bize ki onu göz ardı etmişiz" diye, ağlayıp dövünecekleri ana kadar, sana varacaklarını inkâr eden, omuzlarında günahlarının yükünü taşıyanlardan olmaktan sana sığınırız.
Bizi, hüsrana uğrayanlardan etme.
Güzel olan Ahiret hayatı karşılığında bir oyun ve eğlence, geçici bir zevkten başka bir şeyi olmayan dünya hayatını, tercih etme akılsızlığından, sana sığınırız. Bizi, aklını kullanabilen kullarından et. Mesajlarını anlamaktan uzak duran zalimlerden değil.
Ey, vaatlerinin sonucunu hiçbir gücün değiştiremeyeceği yüce Allah’ım!
Senin, tüm vaat ettiklerin haktır. Bu hakikatlere, bütün kalbimizle kulak vermemizi sağla ve sonu sana varacak olan yoldan bir an bile bizi, şaşırtma.
Ey, katından her türlü işareti indirmeye kadir olan, buyruğunda tek bir şeyi bile ihmal etmeyen yüce Allah’ım!
Sen, dilediğini saptırır, dilediğini dosdoğru yola iletirsin. Bizi, mesajlarını yalanlayan, zifiri karanlığa gömülmüş sağır ve dilsizlerden etme. Dosdoğru yola yönelttiğin kullarından et.
Ey, dilediğini kendine yalvarmaya yönelten, böyle anlarda yalvarışlar kendisine olan, yüce Allah’ım!
Azabına çarptığında ya da son saat gelip çattığında, kim, senden başkasına yalvarmayı düşünebilir?
Belaları, musibetleri senden başka kim giderebilir?
Bizi, darlıkta, bollukta ve sıkıntılı anlarda yalvarışlarını, kendine yönelttiğin, kullarından et. İşte başımız. Tevazu ile huzurunda boyun eğmekteyiz. Huzurunda huşu ve tevazu ile boyun eğişimizi artır ve güzelleştir.
Bir sıkıntı ve zorlukla karşılaştığımızda, şeytanın güzel gösterdiği, kalbimizi katılaştıracak davranışlarda bulunmaktan merhametine sığınırız.
Bize, sıkıntı ve zorlukları kolayca atlatacak nimetlerinden lütfu Kereminle katından, ihsan et.
Bizi, bütün güzel şeylerin kapılarını ardına kadar açıp bağışladıklarından zevk alarak yararlanmaya devam ederlerken, apansız yakalanıp ümitlerini kaybettirdiğin zalimlerden etme.
Ey, bütün övgülerin yalnızca kendisine özgü olduğu âlemlerin Rabbi olan Allah’ım!
Kulak verip, işitmemizi; göz verip, görmemizi; kalp verip, yanlışla doğruyu ayırmamızı sağlayan, Sensin.
Bunları, bizden alırsan, senden başka kim, geri verebilir?
Her şeye gücü yeten, yalnız ve yalnız Sensin.
Bizi, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdiğin elçilerine, iman edip-doğru ve yararlı işler yapan kullarından et.
Bizi, hakikati gören kullarından et, görmeyenlerden değil.
Ey, kimin şükrettiğini en iyi bilen, yüce Allah’ım!
Senin rızanı isteyerek, sabah akşam sana yalvaran kullarına karşı, cahilliğimizden ötürü saygısızlık etmekten merhametine sığınırız. Bizi bağışla. Merhametini bizden esirgeme.
Ey, rahmet ve merhameti, kendisine ilke edinen Rabbimiz!
Bizi, günahlarımızla baş başa bırakırsan, halimiz nice olur?
Bilgisizliğimizden dolayı, kötü bir eylemde bulunursak, tevbe edip- dürüst ve erdemli bir hayat yaşamamızı sağla.
Mesnetsiz görüşlere bir an olsun uymak suretiyle, sapkınlığa düşmekten, sana sığınırız.
Bizi, doğru yolu bulanlardan et.
Ey Rabbimiz!
Senden gelmeyen hangi görüş, kanıtlanabilir? Hangi gerçeğe, dayandırılabilir? Bütün görüşler, Senden gelen açık kanıtlara dayandırıldığında geçerli olabilir.
Mesajlarınla ortaya koyduğun, açık kanıtlara uymayan bütün görüşleri; ne kadar güzel gözükseler de kabullenmeye az da olsa meylettirme. Mesajlarınla ortaya koyduğun açık kanıtlar, Şeytanlar tarafından ne kadar çirkin gösterilmeye çalışılsa da, bizim için onların güzelliğini katlayarak artır. Ve gönlümüzü, hakikatlerinden bir an olsun soğutma.
Ey, hak ile batıl arasında en iyi hükmü veren, yüce Allah’ım!
Hüküm yalnızca Sana aittir.
Ey, kimin zulüm işlediğini en iyi bilen yüce Allah’ım!
Ey, yaratılmışların idrakini aşan şeylerin anahtarları katında olan ve onları kendisinden başka kimsenin bilemeyeceği yüce Allah’ım!
Ey, karada ve denizde olan her şeyi bilen,
Ey, dalından düşen yapraktan dahi haberdar olan,
Ey, yeryüzünün derin karanlığındaki zerreciğin ve canlı ya da ölü, her şeyi apaçık fermanında kaydedilmiş olan, yüce Allah’ım!
Ey, bizleri, geceleri ölü gibi yapan ve gündüzleri de ne yaptığımızı, her şeyi ile bilen,
Ey, ömrümüzü tayin eden ve tayin ettiği ömür müddetince her gün, bizleri, hayata geri döndüren yüce Allah’ım!
Ey, kulları üzerinde hüküm sahibi olan Allah’ım!
Ey, nihai hüküm sahibi ve sahipliğinde ortağı olmayan,
Ey, hesap görenlerin en hızlısı yüce Allah’ım!
Sana dönüş yolu olan hayatımızda; Müslüman olarak yaşamamızı, müslüman olarak ölmemizi ve müslüman olarak huzuruna getirilmemizi sağla.
Ey, denizin ve karanın kapkara tehlikelerinden, her türlü sıkıntı ve tehlikelerden kurtarmaya, güç yetirmekte tek olan, yüce Allah’ım!
Mesajların hakkında ileri geri konuşanlara rastladığımızda, başka konulara geçinceye kadar, bizi, onlardan uzak tut. Şayet Şeytan, uzak durmamızın gerektiğini unutturursa, hatırlamamız için yardım et. Bizi, böyle zulmeden bir toplum içinde tutma. Aklımızı, irademizi ve dikkatimizi güçlendir. Bizi, zulmedenlerin zulmüne, ortak etme.
Ey rabbimiz!
Dünya hayatının rahatına dalarak, eğlenceyi ve geçici zevkleri, dinleri haline getiren kimselerden olmaktan, merhametine sığınırız. Bizi, böyle kimselerle beraber olmaktan muhafaza et. Onları gördüğümüzde:
Ahirette; her insanın, yaptığı yanlışlardan ve haksızlıklardan dolayı rehin tutulacağını, kendisini, ne Allah’a karşı koruyacak ne de kayırıp kollayacak birinin olmayacağını, düşünülebilecek her türlü fidyeyi vermek istese bile bunun kendisinden kabul edilmeyeceğini, yakıcı bir ümitsizlik iksiri ile beraber -hakikati inkâr ettiklerinden dolayı- şiddetli bir azabın beklediğini, hatırlatma cesareti ver.
Yine de vazgeçmezlerse, onları, kendi hallerine bırakıp uzaklaşma azim ve gücümüzü artır.
Allah’ım!
Dünyanın her an bir yerlerinde, sana boyun eğmeye çağıran, ezanların okunduğunu bilip dururken ya da bizzat işitirken; salat - selamla, hamd -ü sena ile, dua ve niyazla sana kulluk etmeye, canı gönülden koşmak varken, şeytanların ayartmasına kapılıp da dünyevi zevkler peşinde, körü körüne koşturan kimselerden olmaktan, sana sığınırız.
Ey, Rehberliği yegâne rehberlik olan, bizlere kendine teslim olmamızı emir buyuran Allah’ım!
Namazlarında dikkatli ve devamlı olmak; kendisini, sana karşı sorumluluk bilinci içinde tutmak; sonunda mutlaka huzurunda toplanılacağı bilincini, sürekli diri tutmak suretiyle bizi, emrine, tam bir teslimiyetle, teslim olan kullarından et.
Ey, yaratılmışların duyuları veya akıllarıyla kavrayabileceklerini de idraklerini aşan şeyleri de bilen, gerçek hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan, yüce Allah’ım!
Gökleri ve yeri, deruni bir hakikate göre yaratmış olan, sensin."Ol" emri verebilecek güce sahip olan da, "Ol" dediğinde, emri, derhal yerine gelecek olan da sensin. Ve mahşer borusu çalındığı gün, hükümranlık da senindir.
Kulun ve elçin İbrahim’e, gökler ve yer üzerindeki güçlü hükümranlığın ile ilgili, kazandırdığın kavrayışı, bize de kazandır. Bizi de kalben mutmain olan kimselerden et.
Bizi, doğru yola iletmezsen, kesinlikle sapıklığa düşmüş kimselerden oluruz. Bizi, dosdoğru yoluna ilet.
Ey Rabbimiz!
Batıl olan her şeyden uzak durarak, yüzümüzü ve gönlümüzü, gökleri ve yeri yaratan sana, çevirmekteyiz. Bu çevirişten de rahmetinle asla vazgeçecek değiliz. Bize, yardım et. Doğru yolundan saptırma. Sana ortak yakıştırmaktan utanç duyarız. Bizi bağışla. Ve asla ortak koşanlardan etme.
Ey, bilgisi ile her şeyi kuşatan Allah’ım!
Senden korkmayan, her şeyden korkmaya kendini, mecbur etmez mi?
Senden korkmayan, kendini, nasıl güvende hissedebilir?
Senden korkan ise hiçbir şeyden korkmayacak, cesaret ve özgürlüğe kavuşmaz mı?
Ya da tüm benliği ile kendini, güvenin doruğunda hissetmez mi?
Sen dilemedikçe, hiçbir kötülük; bize dokunamaz ki başkalarından korkalım.
Benliğimizde yer etmiş tüm korkularımızı, yok etmemizde bizden yardımını esirgeme. Sadece kendi korkunu, yerleştir benliğimize.
Ey, göklere ve yere sığmayan, tam bir teslimiyetle, buyruğuna, teslim olanların gönüllerine sığan, yüce Allah’ım!
Sana güvenen, ihanete nasıl uğrar?
Sana güvenmeyen, hainlikten ve hainlerden nasıl kurtulabilir?
Gönlümüzde, ruhumuzda ve tüm benliğimizde; senden başkasına karşı, korkunun zerresini bırakma. Tüm benliğimizi sadece, korkunla doldur ki, özgürlüğün ve güvenin doruğuna ulaşalım.
Ey, Rabbim!
Bizi, imana ermiş ve erdikten sonra da zulüm işleyerek imanlarını karartmayan, güven içinde olacak, doğru yolu bulmuş, kullarından et.
Ey, her şeyi bilen hikmet sahibi Rabbimiz!
Dilediğini yüceltirsin. Dilediğini de zelil edersin. Bizi, derecelerle yücelttiğin, elçilerinin yoluna, ilet.
Ey, tek olan yüce Allah’ım!
Yapılan her iyi şeyi, boşa çıkaracak olan şirkten, sana sığınırız. Bizi ortak koşanlardan etme. Merhametini bizden esirgeme.
Ey, elçilerine vahyettiği ilahi kelamıyla insanlara, ne kendilerinin ne de atalarının bilmediği hakikatleri öğreten, yüce Allah’ım!
Elçilerinin sonuncusu Övülmüş/Muhammed(sav)’e vahyettiğin kelamın Kur’an, tüm kitaplar içinde eşsizliğiyle gözümüzün önünde, elimizin altında dururken, hakikatlerine kör bırakır mısın hiç?
Karanlıklardan, aydınlığa çıkaracak yolu, gözlerden uzak eder misin hiç?
Münezzehsin Sen. Merhametin yegane kaynağısın.
Kuran’ı, bizlere, rehber olsun diye rahmetle gönderdin. O’nun, doğru yola rehberlik eden eşsiz kitap olduğundan, zerre kadar da olsa, şüphe etmekten, sana sığınırız.
Kitabın Kuran’ı, sağlıklarında hafife alanlara; ölüm sancıları içindeyken kendilerine: "Ruhlarınızı teslim edin! Allah’a gerçek olmayan şeyler izafe ettiğiniz ve kibre kapılarak O’nun mesajlarını inatla küçümsediğiniz için, bu gün, aşağılanma cezası ile cezalandırılacaksınız" diye, seslenildiğinde,
Ve tıpkı ilk yaratıldıkları gibi yalnız, hayatta iken tarafından bahşettiklerini arkalarında bırakarak, sana karşı ortak koştukları şefaatçilerini yanlarında göremeyecekleri, dünyadaki hayatları ve dostları ile bütün bağları kesilmiş olarak sana geldiklerinde,
hangi pişmanlıkları fayda verebilir ki?
Ey Rabbimiz!
Hiçbir pişmanlığın, fayda vermeyeceği gün gelmeden, bizi, Kuran’ın rehberliğinde, dosdoğru yoluna ilet.
Ey, tohumu ve meyve çekirdeğini çatlatarak ölüden diriyi meydana getiren, diriden de ölüyü çıkaran yüce Allah’ım!
Ey, tan yerini ağartan, geceyi sükûnetin kaynağı yapan ve Güneş ile Ay’ı belli bir hesaba tabi tutarak tespit edilen yörüngelerinde hareket ettiren yüce Allah’ım!
Ey, tüm bizleri iradesi ile tayin eden, her şeyin bilgisine ve sonsuz kudrete sahip olan yüce Allah’ım!
Karanın ve denizin zifiri karanlığında, onlara bakarak yolumuzu bulabilelim diye yıldızları, bizim için var eden yüce Allah’ım!
Ey, inanacak insan için mesajlarla donatarak gökten su indiren,
onunla her türlü canlıyı besleyen,
bitkiyi yetiştiren,
çimenleri yeşerten,
birbirine yapışık tahıl tanelerini yetiştiren,
hurma ağacının tomurcuğundan sık salkımlı hurmalar yetiştiren,
asma bahçeleri, zeytin ağacı ve nar yetiştiren,
birbirine çok benzeyen ama mahsul verip olgunlaştığında birbirinden çok farklı olan çeşit çeşit meyveler yetiştiren yüce Allah’ım!
Ortak edinmekten münezzehsin.
Ey, sonsuz intizam sahibi, ve insanların her türlü tasavvur ve tahayyülünü aşan bir yüceliğe sahip olan yüce Allah’ım!
Her şeyi yaratan Sensin. Teksin. Bilgisizliğim ve zifiri karanlık misali cehaletim nedeniyle, Tekliğine ortak koşmaktan sana sığınırız.
Ey, gökleri ve yeri yok iken var eden yüce Allah’ım!
Her şeyi yaratan ve her şeyi bilen yalnızca sen iken hangi şey sana ortak koşulabilir?
Sen, yarattıklarını ortak edinmekten münezzehsin.
Ey, kendisinden başka ilah olmayan, her şeyin yaratıcısı ve her şeyi görüp gözeten yüce Rabbim!
Ey, hiçbir beşeri görüşün ve tasavvurun kuşatamayacağı, tam tersine her türlü beşeri görüş ve tasavvuru çevreleyip kuşatan yüce Allah’ım!
Ey, hikmetine tam nüfuz edilemez olan ve her şeyden haberdar bulunan yüce Allah’ım!
Bize, ilahi kelamını ve mesajlarını anlama ve kavrama gücü ver. Göstermek istediklerini, görmemizde yardım et. Kalbimizi yumuşat.
Bizi, nefsimizin ve Şeytanın vesvesesine bırakma.Her şeyiyle kelamına ve mesajlarına uyan kullarından et. Ortak koşmaktan da koşanlardan da uzak tut.
Bizi, körcesine ileri geri yalpalayıp dursunlar diye, küstahça kibirleriyle baş başa bıraktığın, inanmayan kimselerden etme.
Bize, her peygambere düşman kıldığın; hem insanlar hem de görünmez varlıklar içinden, zihin çelmeyi amaçlayan, yaldızlı yarı hakikatleri, birbirlerine fısıldayan, şeytanî güçlere karşı, yardım et.
Bizi, onlardan ve onların mesnetsiz hayallerinden uzak tut.
Ey, ahirete inanmayanların kalplerini, sana yönelebilsin ve sende tatmin bulabilsinler,
ayrıca, ulaşabilecekleri fazilet derecesine ulaşabilsinler diye,
hakikati apaçık ortaya koyan ilahi kelamını, elçisi aracılığıyla tüm insanlara indiren, sonsuz merhamet sahibi yüce Allah’ım!
Bizi, kelamının rehberliği ile terbiye olan kullarından et.
Ey, vaadi doğruluk ve adaletle yerine getirilen, yüce Rabbim!
Senin vaatlerinin gerçekleşmesini hangi güç engelleyebilir?
Münezzehsin.
Ey Rabbim! yalnızca sensin her şeyi duyan ve her şeyi bilen.
Ey, kimin, yolundan saptığını; kimin, doğru yolda olduğunu en iyi bilen yüce Allah’ım!
Biz, yolundan saptıracak olan başkalarının zanlarına tabi olmaktan ve hiçbir şey yapmayıp tahmin yürüten, yeryüzünde yaşayanların çoğunluğuna uymaktan, sana sığınırız.
Ey, hak ve adalet sınırlarını aşanlardan tam olarak haberdar olan yüce Rabbim!
Bizi, belirlediğin sınırları aşmayan kullarından et. Hiçbir gerçek bilgiye dayanmaksızın, kendi temel görüşleriyle saptırmalarına karşı, bizi, doğru yolun üzerinde dikkatli ve uyanık tut.Açık ya da gizli, günah işlemekten bizi alıkoy.
Üzerine adın anılmayan şeylerden, yememe ve içmeme kararlılığımızı perçinle. Günahkârca davranmaktan sana sığınırız. Bizden merhametini esirgeme.
Allah’ım!
Kalbimizdeki şeytani dürtülerimiz bizi, neyin günah olduğu ve neyin günah olmadığı konusunda tartışmaya çekmeye çalışmakta (fısıldamakta).
Senin açık buyruklarını, gözden kaçırmamızı sağlamak için, içine çekilmeye çalışıldığımız bu tür tartışmalar, etrafımızdaki bazı insanlar tarafından da yapılmakta.
Onların, keyfi, saptırıcı muhakeme tarzlarına uyarsak; onları, adeta ahlaki kanun koyucular pozisyonuna çıkarmış ve böylece, sadece sana mahsus olan bir hakkı, onlara izafe etmiş oluruz. Böyle bir duruma düşmekten ise koruyup gözeticiliğine sığınırız. Bize, merhamet et.
Bizi, ruhen ölüyken hayata kavuşturduğun ve saptırıcı birçok insan arasında, yolunu bulmaları için ışık tuttuğun kimselerden et.
Bizi, yaptıkları kendilerine güzel görünen, içinden çıkamayacakları derin karanlığa gömülüp kalmış, hakikati inkâr edenlerden etme.
suçlular durumuna soktuğun, hile ve entrika peşinde koşan ülke önderlerinin, aleyhlerine dönecek entrikalarından- anlamaya güç yetiremeyecekleri bir yolla- bizi, nurunla, dostluğunun aydınlığına ulaştır.
Ey, mesajlarını kime tevdi edeceğini en iyi bilen yüce Allah’ım!
Bizi, suç işleyen, katında aşağılanmaya ve entrikacı eğilimlerden dolayı, şiddetli azaba uğratılacak kimselere uymaktan, koru.
Kalbimizi, adeta göklere tırmanıyormuş gibi daraltıp sıkıştırarak dehşete düşürme.
Bizi, mesajlarını açık şekilde anlattığın, ders almak isteyenlerden et.
Katında, barış ve esenlik yurdu onların olacak ve yapmakta olduklarından dolayı, yakın bulunacağın kimselerden et.
Ey, bir toplumun fertleri doğru ile eğrinin anlamından habersiz olduğu sürece o toplumu yaptığı yanlışlıklardan dolayı asla yok etmeyen, herkesi ancak kasıtlı eylemlerden dolayı yargılayacak olan ve kimin ne yaptığını en iyi bilen yüce Rabbim!
Suçluları bir araya topladığın gün; "Ey görünmez Şeytanî varlıklar ile yakınlık içinde olanlar! Siz birçok insanı tuzağa düşürdünüz" dediğinde; Bizi, "Ey Rabbimiz! Biz, hayatta birbirimizin arkadaşlığından yararlandık ama; artık senin bizim için tayin ettiğin süremizin sonuna geldik ve artık yolumuzun yalnızlığını görüyoruz" diyecek olan, suçlulardan ve yakınlarından etme.
Ey, her şeyi bilen hikmet sahibi Rabbimiz!
"Ey görünmez Şeytanî varlıklar ve benzer zihniyetteki insanlar ile yakınlık/dostluk içinde bulunan sizler! İçinizden mesajlarımı size ileten ve bu hesap gününün geleceği konusunda sizi uyaran elçiler gelmedi mi?" dediğinde;
"Biz kendi aleyhimize şahitlik yaparız" diyecek olan, dünya hayatının kendilerini ayarttığı ve hakikati inkâr ettiklerine dair, kendi aleyhlerine şahitlik yapacak olanlardan, dostlarından ve dostluklarından sana sığınırız.
Bizi; kötü eylemleriyle birbirlerini ayartıp baştan çıkaran zalimlerden etme.
Ey, sınırsız merhamet sahibi Rabbim!
Yalnızca sensin, kendi kendine yeterli olan. Kendisinden kaçmanın mümkün olmadığı. Bizi, mutlaka gelecek olan vaat edilen hesaplaşma günü, mutluluğa asla erişemeyecek olan zalimlerden etme.
O hesaplaşma günü, bizi, dünya hayatında bahşettiğin nimet ve kazançların bir kısmını Sana, bir kısmını da Sana yakınlaşmak için, edindikleri düzmece tanrılara pay olarak ayırarak, ulûhiyetine ortak koşanlardan etme.
Bizi, senden başkalarına ilahlık yakıştıranların; çocuklarını öldürmelerini bile güzel gösteren, yok olmaya ve şaşkınlığa götüren inançlarından, uzak et.
BİZi, onlardan ve onların mesnetsiz hayallerinden uzak tut.
Ey, merhameti bol Rabbim!
Dosdoğru yoluna, rehber olsun diye gönderdiğin, mesaj yüklü kelamını arkalarına atarak, bir takım kişileri ve mesnetsiz fikirleri, sana yakınlaşmaya vesile edinmek suretiyle, ulûhiyetine ortak koşan, mesnetsiz hayaller besleyenlerden ve onlara yakın olmaktan, sana sığınırız.
Bizi, Kuran’ınla dosdoğru yoluna ulaştır. Resulün Muhammed (S.A.V.) ve O’nun pak ehlibeytinin yoluna ulaştır.
Bizi, onlara yakınlaştır. Ve onların, sevgi ve dostluğunu bize nasip et.
Dünyanın tüm kütüphanelerindeki bütün kitaplar okunsa dahi, alınacak duygu ve düşünce hazzı ile gönül huzuru; Kuran’ın bir ayetinin, vermiş olduğu olumlu duygu, düşünce, ruh ve gönül huzuruyla nasıl kıyaslanır?
Okyanusla damla kıyaslanır. Lakin; Kuran’ın bir ayetiyle, verdiğin mesajları verecek kitapları, yazmaya ya da kıyaslamaya kimin gücü yeter?
Bu, senden başkasının asla güç yetiremeyeceği bir şey.
Ey, müşrikleri sevmeyen Allah’ım!
Rızana ulaşabileceğimiz nimetlerinden, bol bol bahşet. Cimrilikten, müsriflikten, yoksulların ve ihtiyaç içinde olanların haklarını gözettirmeyecek dünyalıktan, merhametine sığınırız. Bize, paylaşmayı sevdir. Elimizi, gizli-açık, gece-gündüz, rızana ulaşmak için vermeyi seven, açık/cömert ellerden et.
Ey, dilediğine çok veren ve verdiğinde hazinesinden hiçbir şey eksilmeyen, dilediğine kıt veren ve az verdiğinde de hazinesine hiçbir şey eklenmeyen yüce Allah’ım!
Rızık endişesi taşımaktan ve böyle bir endişeden dolayı, çocuklarına eziyet edenlerden olmaktan, sana sığınırız. Lütfunu bizden esirgeme.
Ey, hiçbir gerçek bilgiye dayanmadan kendi uydurdukları yalanları sana isnad eden ve böylece insanları saptıran, hain-zalim bir halka doğru yolu göstermeyen, yüce Allah’ım!
Bizi, zalimlerden etme.
Ey, bağışlaması bol, rahmet kaynağı yüce Rabbimiz!
Bizi, bağışla ve rahmetinden yararlandır.
Ey, rahmeti sonsuz ama günaha batmış olanları da cezalandırması kaçınılmaz olan yüce Rabbimiz!
Günahımız, ne kadar da çok, iyiliğimiz ise günahlarımızın yanında, adeta yok. Bizi, affet Allah’ım! günahlarımızı bağışla, iyiliklerimizi arttır, kötülüklere yol açan duygu, düşünce ve fiillerden, bizi uzak tut.
Allahım!
Bizi, rahmetinden yararlandıracağın sorumluluk bilincine ulaştır. Kur’an’ın mesajlarını kavrayan ve onun rehberliğine tabi olan kullarından et.
Bizi, "eğer bize de ilahi bir kelam indirilmiş olsaydı onun rehberliğine kesinlikle sıkı sıkı uyardım" şeklinde bahane ileri sürmeyelim diye;
hakikatin açık bir kanıtı, bir rehberlik ve rahmet kaynağı olarak verdiğin Kur’an’ı, küçümseyerek yüz çeviren, zalimlerden etme.
Allahım!
İnancımızın bütünlüğünü bozacak; gruplara, fırkalara, partilere bölünenlerden olmaktan, sana sığınırız.
Bizi, düzgün ve saf bir itikat aracılığı ile dosdoğru bir yola yönelt. Her türlü batıldan uzak duran, senden başkasına ilahlık yakıştıranlardan olmayan, İbrahim’ in ve Son elçin övülmüş Muhammed (sav)’in yoluna.
Allah ım!
Namazımızın, ibadetlerimizin, hayatımızın ve ölümümüzün yalnızca, alemlerin rabbi olan Senin için olmasını dile/ sağla. Bizi, benliklerini sana teslim edenlerden et.
Ey, karşılık vermede hızlı olan, çok bağışlayıcı ve rahmet kaynağı Allah’ım!
Her şeyin rabbi sen iken, başka rab aramaktan ve edinmekten, sana sığınırız. Bizi, güzelce terbiye et. Bizi, bağışla. Merhametini bizden esirgeme.
---------------------------------------------------------------------
(6)* Enam Suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
3. BÖLÜM
İmam Ali (a.s) oğlu Hasan’a (a.s) yaptığı vasiyetinde şöyle buyurmuştur: " Bil ki şüphesiz dünya ve ahretin melekûtunun hazinelerini elinde tutan, senin dua etmene izin vermiş, sana icabet edeceğini üstlenmiş, sana bağışta bulunmak için kendisinden istemeni emretmiştir. O Rahim ve Kerim’dir. Seninle kendisi arasında seni O’ndan engelleyecek birisini kılmamış ve katında senin için şefaat edecek birine seni sığındırmamıştır.. Sonra dua ve O’ndan istemek olan hazinelerinin anahtarını eline vermiştir. O halde istediğin zaman dua ederek hazinelerinin kapısını açabilirsin."
" Dua, rahmetin anahtarı ve karanlığın meşalesidir."
" Aziz ve Celil olan Allah’a, yeryüzünde en sevimli amel duadır."
" Dua, müminin kalkanıdır."
" Her kim münezzeh olan Allah’ın kapısını çalarsa, kapı kendisine açılır."
İmam Ali (a.s)
(7)*
Ey, rabbimiz.
Yoldan sapanlara bir uyarı, inananlara bir öğüt ve hidayet kaynağı olarak gönderdiğin kuranı, rehber kitap olarak benimseyip devamlı başvurmayı lutfet. Şeytanın aldatmacalarına, nefsimizin arzu ve emellerine uyarak unuttuğumuzda da yardımını esirgeme. Asla unutmamak üzere aklımızda tutmamızda ihtiyacımız olan gücü, kudretinden bahşet.
Bizi, zulmün en aşağısı olan kendi kendine zulmeden bedbahtlardan etme.
Ey, bizleri yeryüzüne bolluk içinde yerleştiren ve geçimlerimizi sağlayacak rızıklarla bol bol nimetlendiren Allah’ım! Verdiklerinin şükrünü layıkıyla yerine getirmek mümkün olmasa da şükretmeye gayret eden kullarından et.
Biz, bedenen, zihnen ve duygularımızla gerçekten zayıf ve aciziz. Şeytan ve avanesinin aldatmacaları, kurmuş olduğu pusular ve tuzaklar ise gerçekten tehlikeli ve anlaşılması zor. Aldanır ya da aldatılırsak bizi aldanmışlığımızla baş başa bırakma.
Ey, rabbimiz.
"Biz kendimize yazık ettik, yazık etmekteyiz. Bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen kaybedenlerden oluruz." Diyerek aldanmışlıklarını fark eden, samimi bir pişmanlıkla tevbe edip sana yönelen kullarından olmayı bize nasip et.
Bizi, zayi etme.
Ey, yalnızca doğru olanın yapılmasını emreden rabbimiz. Sana karşı kulluğumuzda, yapmış olduğumuz her türlü eylemde bütün varlığımızı ortaya koymamızı, içten bir inançla yalnız sana bağlanarak yalvarıp yakarmamızı dile.
Ey, bizi yok iken var eden ve sonunda bizi kendine döndürecek olan rabbimiz. Bizi, doğru yoluna yönelterek onurlandır. Seninle bağını kopararak kötü dürtülerini kendilerine dost edinen ve hem de böylelikle doğru yolda olduğunu sanarak sapmaları kaçınılmaz olan aldanmışlardan etme.
Ey, rabbimiz. Açık açık dile getirdiğin mesajlarını anlayıp kavrayacak yeteneğimizi güçlendir.
Bizi, açık- gizli utanç verici davranışlardan, günahın her çeşidinden, başkasının elindekine göz dikmekten, haksız yere sahip olmayı istemekten, sana ait vasıf ve nitelemeleri başkalarına yakıştırmak suretiyle ortak koşmaktan, uzak tutacak bir iman ve erdemlerle şereflendir.
Bizi, ayetlerinle alay eden, ona kibirle tepeden bakan, asılsız uydurmalarını sana yakıştıran zalimler grubundan uzak tut. Yardımını ve merhametini bizden esirgeme.
Bize, yardım etmez, doğru yoluna iletmezsen, aciz olan bizler asla doğru yolunu bulamayız. Bize acı ve bizi doğru yoluna ilet. Bütün övgüler bahtiyarlığa eriştirmeye gücü yeten Allaha’dır.
Bizi, bahtiyarlığa eriştirdiğin kimselerden et.
Ey, rabbimiz. Bizi bu dünyada da, ahrette de rahmetini asla ulaştırmadığın, zalimler güruhu arasına katma.
Ey, gökleri ve yeri altı evrede yaratan, sınırsız kudret ve iktidar makamı arşa kurulan, gündüze kendisini kovalayan geceyi sarıp sarmalayan, güneşi, ayı, yıldızları koyduğu yasaya boyun eğdiren, tüm yaratılışın ve buyurma-yasama kudretinin sahibi, alemlerin rabbi yüce Allah’ım!
Sana, gönüllü ve yüreğimizin derinlerinden seslenmeyi, bizim için sürekli ve kolay kıl. Korkuyla ve umutla yalvarmamızı sağla.
Bizi, çok yönlü olarak dile getirdiğin ayetlerini anlamak, kavramak ve yararlanmak suretiyle, sana karşı şükrünü ifa eden topluluklardan et.
Ey, dilediğinin sapmasına fırsat veren, dilediğini de doğru yola ileten rabbimiz. Bizim, mevlamız sensin. Öyle ise bize acı ve bağışla çünkü bağışlayanların en hayırlısı sensin. Bizim için bu dünyada da, ahrette de iyi ve güzel olanı yaz. Pişmanlık içinde sana yönelişimizi kabul et. Elçin Muhammed’in (sav): " ey insanlar, şüphesiz ben Allahın hepinize gönderdiği bir elçiyim. O Allah ki, göklerin ve yerin egemenliği ona aittir. Tanrı yok, var olan o’dur. Hayatı ve ölümü bahşeden o’ dur. Öyleyse inanın Allaha ve onun elçisine. Okuması yazması olmayan, Allaha ve onun sözlerine inanan haberciye. Ona uyun ki doğru yolu bulasınız." Çağrısına yürekten inanan ve icabet eden kullarından olmayı bize nasip et. Günahlarımızın yükünü bizden kaldır ve bizi iyilik yapanlardan et. Kitaba sımsıkı sarılan, namazı dosdoğru ve devamlı yerine getiren, dürüst ve erdemli olmayı benimseyen, bunları öğütleyen, haklarını ziyan etmeyeceğini vaad ettiğin kullarından et.
Ey, her şeyi işiten her şeyi künhüyle bilen yüce rabbimiz. Öfkeye sürükleyecek şeytan kışkırtmalarından sana sığınırız. Rahmetini bizden esirgeme.
---------------------------------------------------------------------
(7)*.Araf suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(8)*
Allah’ım!
Sana karşı bilinç ve duyarlılığımızı, inananlarla kardeşlik bağlarımızın canlılığını artırıp güçlendir. Adın anıldığında ürperen kalpler taşımamızı sağlayan bir imanla bizleri lütuflandır.
Ayetlerini işittiğimizde ya da herhangi bir vesile ile bize ulaştırıldığında, inançlarımızı güçlendirerek sana olan güvenimizi besle.
Ey, hikmetle edip eyleyen, en yüce iktidar sahibi, sadece katından yardım umulacak olan yüce rabbimiz! Kalplerimize huzur ve itminanla beraber kuşatıcı bir iç huzuru bahşet.
Ey, her şeyi işiten, her şeyi hakkıyla bilen Allah’ım!
Sana ve elçine karşı duyarlılık ve bağlılığımızı güçlendir.
Bizi, beraber olduğun, inanan kullarından et. Ayetlerin ulaştığında yüzlerini çeviren, kulak asmayan, uzak olduğun kimselerden etme.
Ayetlerine karşı aklı kullanamamak, sağır ve dilsiz kalmak suretiyle yarattıkların arasında en bayağı konuma düşürme.
Ey, kalplerle meyilleri arasına girip-müdahale etmeye güç yetiren yegâne rabbimiz.
Kalplerimizi, senin ve elçin Muhammed’in (sav) davetine / çağrınıza meyillendir. İcabetimizi artır, güçlendir. Kötülük yönündeki ayartılara karşı uyanıklılığımızı ve duyarlılığımızı sağlamlaştır.
Ey, en büyük ecir katında olan rabbimiz. Bir sınav ve bir ayartma olan mal ve çocuklarımızın göz nurumuz olmasını dile. Yolundan sapmamıza neden olmalarını değil.
Ey, bağış ve cömertliğinde sınır olmayan Allah’ım! Kötü işlerimizi ört ve günahlarımızı bağışla. Hakkı batıldan ayırmaya yarayan bir ölçü olan kuranla bağımızı güçlendir. Sana karşı sorumluluk bilincimizi artır.
Ey, tuzak kuranların üstünde olan, ince tuzak ve tertipler peşinde koşanların hesaplarını boşa çıkaran rabbimiz.
Ey, yüceler yücesi. Güzellikte ve yardım etmede eşsiz efendimiz.
Bizi, sevgine layık olmaya gayret eden sevdiğin kullarından et. Sana olan bağlılığımızı kavileştir.
Ey, kalplerde taşınanlar hakkında tam ve mutlak bilgi sahibi olan, bütün olay ve oluşumların başlangıç ve sonucun/ gidişatın gelip kendisine dayandığı yüce rabbimiz.
Bizi, her durumda adını anan kullarından et.
Ey, azabında çok çetin ve şiddetli olan rabbimiz.
Bizi, şeytanın aldatmalarına karşı uyanık tut.
Ey, kullarına asla haksızlık yapmayan, doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen yüce iktidar sahibi, her şeyi çepeçevre kuşatan sınırsız gücün sahibi, hak edene cezada çetin ve yıldırıcı olan, günahkarları yakalamada kıvrak olan rabbimiz.
Bizi, kendilerini iyi yönde değiştiren bir toplumun bireylerinden et. Kendilerini değiştirmekte inatlaşıp direnen dolayısıyla değiştirmeyeceği toplumun bireylerinden değil.
Ey, muradına engel olunması mümkün olmayan rabbimiz.
Bizi, barıştan yana eğilim gösterenlere karşı barıştan yana olan ve sadece sana güvenen kullarından et.
Ey, yardımıyla güçlendiren, kalpleri bağdaştırıp kaynaştıran, hikmetle edip eyleyen yüce iktidar sahibi rabbimiz.
Bizi, "Allah bize yeter " inancın taşıyan kullarından et.
Ey, her şeyin aslını bilen, esirgeyen ve bağışlayan rabbimiz. İnananlara karşı inanmayanlar müttefik olmuş iken biz inananların ayrı ayrı yol tutmaları fitne ve karışıklığa neden olmakta.
Bizi, yeryüzünde fitne ve karışıklığa neden olan ayrılıktan uzaklaştır.
Bizi, doğru yolunda uzlaşan muvahhid kullarından et.
(8)* enfal suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(9)*
Ey, kendine ortak koşanlarla hiçbir bağlantısı olmayan, hakkı tanımaya yanaşmayanları er geç utanç içinde bırakacak olan yüce Allah’ım!
Bizi, sana karşı sorumluluk bilincinde olan sevdiğin kimselerden et. Günahlarımızdan dolayı tövbe etmeyi nasip et. Namazlarını devamlı eda eden, arındırıcı yükümlülüklerini yerine getiren kullarından et.
Ey, çok acıyıp-esirgeyen, gerçek bağışlayıcı Allah’ım! Bize acı, esirge ve bağışla.
Ey, korkulup, çekinilmeye asıl layık olan Allah’ım!
Ey, dilediğine merhametle yönelip bağışlayan, doğru hüküm ve hikmetle edip- eyleyen mutlak ve sınırsız bilginin sahibi Allah’ım!
Yolunda her türlü çabayı gösterenleri ortaya çıkarmadan kendi halimize bırakılacağımız zannından doğan gafletten sana sığınırız.
Ey, her şeyden haberdar olan rabbimiz!
Bizi, yapıp-ettikleri boşa gidecek, ateşte yerleşip kalacak olanlardan değil, sana ve ahret gününe inanan, namazında dosdoğru ve sürekli olan, arınmak için vermekle yükümlü olduğu şeyi veren, senden başka kimseden korkup çekinmeyen, dolayısıyla doğru yolunda elinden gelen her türlü çabayı göstererek yürüyenler arsında olma umudunu taşımayı hak eden kullarından et.
Ey, en büyük ödülün katında olduğu yüce Allah’ım!
Ey, dilediğini merhamet edip bağışlayan, acıyan, esirgeyen gerçek bağışlayıcı Allah’ım!
Ey, dilediğini bolluk ve cömertliği ile zengin kılan, mutlaka doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen sınırsız bilgi sahibi Allah’ım!
Bizi, rızık darlığı endişesiyle doğru yolundan sapanlardan değil, her ihtiyaçları için seni vekil ve kefil edenlerden et.
Ey, varlığından başka bir şey olmayan uluhiyetinde zerre kadar payla da olsa ortağı olmayan, sınırsız kudret ve izzetiyle tüm yakıştırmalardan tamamen uzak ve yüce olan Allah’ım!
Bizi geçmiş çağlarda hakkı inkar edenlerin uydurduğu asılsız iddialara özenerek dillerine doladıkları söylentileri hakikatmiş gibi algılayan zihin sapkınlarından uzak tut.
Bizi Uzeyir Allah’ın oğludur diyenlerden de Mesih’i Allah’la beraber Rableri olarak görenlerden de uzak tut. Bizi ilahlığında ortaksız tek olan Sana kulluk edenlerden et.
Ey yol gösterici ışığını laf kalabalığıyla söndürmek isteyenlere izin vermeyecek olan hakkı inkar edenler hoşlanmasa da ışığının olanca aydınlığıyla yayılmasını irade eden, dinini bütün dinlere üstün kılan hidayeti ve hak dini yayma göreviyle elçisini gönderen yüce Allah’ım!
Bize, dünyalık elde etmek için senin adını, dinini ve elçini ticari bir meta gibi gösteren din adamı diye yaftalanan kimselerin dillerine doladıkları zihinleri saptırıcı söylentilere karşı ilim, akıl ve izan ihsan et.
Bizi, ancak sana karşı sorumluluk bilinci taşıyan kullarından et.
Biz, yasakladığın bir şeyi meşrulaştırmaya kalkışan ve yaptıkları bu kötülüğü güzelmiş gibi görenlerle olmaktan da onlara uymaktan da sana sığınırız.
Bizi, onlardan ve yapmaya kalkıştıkları kötülüklerden uzak tut.
Ey, her şeyi irade ve takdir etmeye gücü yeten rabbimiz!
Ey, davası her zaman üstün ve yüce olan, kudretçe en üstün hüküm ve hikmetçe en ulu olan Allah’ım!
Bizi, gönderdiğin dini ve elçin Muhammet’in yardımcıları ettiğin kullarından et.
Ey, yüceler yücesi efendimiz, mevlamız.
Bizi, yalnızca sana güvenen kullarından et. Seni ve elçini tanımaktan kaçınan bir eğilim göstermekten, namaza üşene üşene kalkmaktan ve iyi amaçlar için gönülsüzce harcamaktan sana sığınırız.
Bizi, umutla ve yürekten sana yönelen kullarından et.
Bizi, sadece seni ve elçini hoşnut etmeye çalışan inanan kullarından et. İnsanları hoşnut etmek için Senin ve elçinin hoşnutluğunu göz ardı edenlerden değil.
Allah’ım! Sana karşı umursamaz olduklarından dolayı gözden çıkardığın, günaha gömülüp giden ikiyüzlülerden olmaktan sana sığınırız.
Ey, doğru hüküm ve hikmetle yargılayan en yüce iktidar sahibi Allah’ım!
Bizi, kaybedenlerden etme. İyi ve doğru olanın yapılmasını özendiren; kötü ve zararlı olanın yapılmasına engel olan, namazlarında kararlı ve devamlı olan, arındırıcı yükümlülüklerini yerine getiren, sana ve elçine yürekten bağlılık gösteren, tüm bu güzel işleri yaptıklarından dolayı rahmetinle kuşatacağın kullarında et.
Bizi, hoşnutluğunla ve hoşça kabulünle lütuflandırdığın bahtiyar kullarından et.
Ey, insan idrakini aşan şeyler hakkında eksiksiz bilgi sahibi Allah’ım!
Cömertliğinden bahşetmiş olduğun nimetlerden hayır için harcayarak dürüst ve erdemli kullarından olmayı bize nasip et.
Ey, her hükmünde ince - derin bir gerçeğe işaret eden mutlak ve sınırsız bilgi sahibi Allah’ım!
Ey, her şeyin özünü, iç yüzünü bilen, olup biten her şeyi gören ve işiten Allah’ım!
Ey, çok acıyıp - esirgeyen gerçek bağışlayıcı Allah’ım!
Bizi, Sana ve ahret gününe inanan, Senin yolunda harcamak suretiyle kendilerini sana yaklaştıran ve elçinin dualarında anılan, rahmetinle kuşattığın kullarından et.
Bize, zulüm ve kötülüğün egemen olduğu diyardan göç ederek dine sahip çıkan ve koruyan, doğruluk/ iyilik yolunda hoşnutluğunu kazanan kullarının yolundan gitmeyi lutfet.
Ey, tevbeleri kabul eden rızası için sunulanları kabul eden Allah’ım!
Ey, kendisine yürekten yönelen ve sığınanları acıması- esirgemesiyle kuşatıp, tevbeleri kabul eden Allah’ım!
Ey, verdiği sözü tutmada üstüne olmayan Allah’ım!
Bizi, işledikleri günahtan hemen tevbe ve pişmanlık içinde sana yönelen bahtiyar kullarından et.
Sana yürekten kulluk eden, seni coşkuyla öven, hoşnutluğunu aramaya durmaksızın devam eden, önünde eğilen, küçülerek yere kapanıp secde edenlerin, doğru ve güzel olanın yapılmasını öneren, eğri ve kötü olanın yapılmasına engel olan, belirlediğin sınırları gözeten, elçin aracılığıyla müjdelediğin bahtiyar mümin kullarından et.
Ey, her şeyi aslıyla ve bütünüyle bilen, göklerin ve yerlerin egemenliğinin sahibi, hayatı bahşeden, ölümü taktir eden, koruyup yardım etmede tek olan Allah’ım!
Bizi, merhamet ve şefkatinle ödüllendir.
Ey, iyilik yapanların emeklerini asla boşa çıkarmayan Allah’ım!
Bize, iyilik yapmayı nasip et ve iyiliklerimizi arttır.
Allah’ım sen bize yetersin. Sen varsın. Tanrı yok. Hep sana dayanır ve sana güveniriz. Zira sensin hükümranlığın yüce rabbi.
---------------------------------------------------------------------
(9)* Tevbe suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(10)*
Ey, hikmetle dolu ayetlerini kitabı Kuran ile gönderen,
İnsanlığı uyarması, imana erişenleri her bakımdan içtenlikli ve dürüst olmakla Rableri katında öteki herkesten ileri geçtiklerini müjdelemesi için, elçiler gönderen yüce Rabbimiz!
Bizi, ayetlerini okuyan, onun gösterdiği yolda ilerleyen ve elçilerinin müjdelediği imana erişen kullarından et.
Ey, gökleri ve yeri altı evrede yaratan, varlığı yöneten kudret ve egemenlik makamının, sahibi Allah’ım!
Ey, güneşi parlak bir ışık kaynağı ve yılların sayısını bilebilmemiz, zamanı ölçebilmemiz için Ay’a, evreler koyan ve aydınlık kılan Allah’ım!
Hiçbir şeyi, anlam ve amaçtan yoksun yaratmadın. Geceyle gündüzün ardı ardına gelmesinde, göklerde ve yerde yarattığın her şeyde, doğru yolunda ilerlememiz için mutlaka bir işaret var ettin. Bizi, sana karşı sorumluluk bilinci taşıyan kullarından et.
" Ey Allah’ım! Sınırsız kudret ve izzetinle ne yücesin. Bütün övgüler alemlerin Rabbi Allah’a özgüdür."
Ey, Rabbimiz! Kendi uydurduğu yalanları sana yakıştıran ya da ayetlerine yalan gözüyle bakarak, kendi kendilerine zulmetmek suretiyle günaha gömülüp giden ve kurtuluşa erişemeyecek olan zalimlerden olmaktan, sana sığınırız.
Ey, kudret ve egemenliğinde sınırsız olan, insanların ortak yakıştırdıkları her şeyden münezzeh ve yüceliğinde sonsuz olan Rabbimiz!
Sana inandığını söylediği halde, kendilerine ne bir yarar ne de zarar verebilecek durumda olmayan şeylere veya varlıklara:"Bunlar bizim Allah katındaki şefaatçilerimizdir." Diyerek kulluk eden, ortak koşanlardan olmaktan, sana sığınırız.
Ey, ince tasarımda çabukluğunun sınırı olmayan Allah’ım!
Bizleri, karada ve denizde gezdiren sensin. Bizi, Dünyanın geçici doyumlarını gözetenlerden etme. Sana döneceğimizi ve yapıp ettiğimiz her şeyi bize haber vereceğini hatırından çıkarmayan kullarından et.
Ey, düşünen insanlar için ayetleriyle doğru yolunu açık ve ayrıntılı olarak gösteren, insanı huzur ve güvenlik ortamına çağıran ve dileyeni dosdoğru yoluna yönelten Rabbimiz!
Bizi, dosdoğru yoluna yönelen, ayetlerini okuyan, düşünen ve gereğini en güzel şekilde yerine getiren kullarından et. İyi ve yararlı işler yapmakta sebatımızı arttır.
Ey, bizleri göğün ve yerin ürünleriyle rızklandıran, işitme ve görme yetimiz üzerinde mutlak egemen olan, ölüden diriyi, diriden de ölüyü çıkaran, var olan her şeyi çekip çeviren Allah’ım.
Ey, mutlak ve nihai hakikat olan yüce Allah’ım.
Bizi, sana karşı gereken duyarlılığı gösteren kullarından et.
Ey, Bütün karmaşıklığıyla hayatı yoktan var eden, sonra tekrar tekrar yaratan Allah’ım!
Ey, hakka eriştirmede ortağı olmayan Allah’ım!
Bizi, gerçeğin yerini asla tutamayacak olan zanlarıyla hareket edenlerden değil, hakka eriştirdiğin kullarından et.
Ey, önceki vahiylerden hakikat adına ne varsa doğrulayan ve özlü biçimde açıklayan Kur’an-ı tarafından gönderen Rabbimiz!
Tarafından gönderilmiş olduğuna içinde zerrecik kadar da olsa yer bırakmayan kitabın ayetlerinden ancak; düşünüp anlamaktan, akıl etmekten yoksun, izansız, inkâra şartlanmış olanlar şüphe duyar ya da uydurulmuş olduğunu iddia eder. Önceden kendilerine açıklanmamış her şeyi yalanlamaya eğilimli ahmaklardan olmaktan sana sığınırız.
Bizi, ayetlerini işitmeyen sağırlardan ve akıllarını kullanamayan bozgunculardan etme.
Bizi, gözleriyle baktıkları halde hakikatleri göremeyen körlerden etme.
Ey, dönüşün er -geç kendisine olacağı, bütün edip- eylediklerimize tanık olan yüce Rabbimiz!
Ey, her ümmet için bir süre belirleyen ve bu süreyi kendisinden başka, hiçbir varlığın bir an bile olsa ne ertelemeye ne de çabuklaştırmaya gücü olmayan, güç ve kuvvetin yegâne sahibi Allah’ım!
Kaçışı mümkün olmayan sorgulama gününde, bizlerden merhametini ve lütfunu esirgeme. Hatalarımızı ört ve günahlarımızı bağışla.
Ey, göklerin ve yerdekilerin sahibi, vaadi, başa gelmesinden şüphe edilmeyecek bir gerçek olan Rabbimiz!
Ey, hayatı bahşeden ve ölümü takdir eden ve her şeyi sonunda kendisine döndürecek olan yüce Rabbimiz!
Kur’an-ı insanlar için, bir öğüt, kalplerimizde olabilecek her türlü darlık ve hastalık için bir şifa, hidayet ve rahmet kaynağı kıldın. Bizleri ondan gereğince yararlanan kullarından et.
Ey, insanlara karşı cömertliğinin sınırı olmayan Rabbimiz! Bizleri, şükreden, şükretmeyi bilen kullarından et.
Ey, ne yerde ne gökte tartıya gelmeyecek kadar küçük şeylerden bile haberdar olan, yapıp ettiğimiz her şeyi gözleyen Rabbimiz!
Bizleri, kendinden uzaklaştırma. Acı ve üzüntü çekmeyecek olan, kendine, yakın ettiğin kullarından et.
Bizleri, imana eriştir. Sana karşı hep bilinçli ve duyarlı kalmaya çalışan ve başarıların en büyüğüne erişen kimselerden et.
Ey, her şeyi işiten, her şeyi özüyle bilen, kudret ve üstünlüğü tamamı ile kendine özgü kılan yüce Rabbimiz!
Ey, bağrında dinlenelim diye geceyi, işlerimizi görüp gözetelim diye gündüzü var eden Rabbimiz! Sen, sana yakışmayacak niteliklerden kesinlikle uzaksın. Münezzehsin. Her bakımdan mutlak olarak kendine yeterli olan yegâne sensin. Göklerde ve yerde olan her şey sana aittir.Seni, sana yakışmayacak her türlü nitelemelerde bulunmaktan, bizleri uzak tut.
Bizleri, tam bir teslimiyetle sana teslim olan kullarından et.
Kalplerini mühürlediğin haddini aşmışlardan, büyüklük taslayarak günaha gömülüp gidenlerden olmaktan rahmetine sığınırız.
Bize, acı. Bizleri koru Allah’ım.
Ey, günaha gömülüp giden insanlar hoşnut olmasa da hakkın ortaya çıkmasını kelimeleriyle sağlayan, bozguncuların işini boşa çıkaran ve ileri götürmelerine engel olan Allah’ım.
Bizleri, gerçekten sana inananlardan, sana bağlanıp teslim olanlardan ve sana güvenenlerden et.
Ey, Rabbimiz! Bizi, zalim bir topluluğun elinde rüsvay etme. Hakkı inkâr eden bir toplumun elinden lütfunla kurtar bizi.
Bizleri, imana erişemeyecek olan, haklarında yargın gerçekleşmiş olan kimselerden etme.
Bizi, dosdoğru yolunda sabır ve sebatla devam ettir. Bizleri, eğriyi doğruyu bilmeyenlerin yoluna meylettirme.
Bizi, kurtuluşa erdirdiğin kullarından et. Yüzünü, yalancı ve aldatıcı şeylerden arınmış olarak sebat ve samimiyetle gerçek inanca çeviren ve asla sana ortak koşmayan kullarından et.
Ey, başımıza darlık ve sıkıntıyı saracak gücün sahibi. Kendinden başka da o darlık ve sıkıntıyı gidermeye kimsenin gücünün yetmeyeceği güç ve kudretin sahibi Allah’ım.
Ey, iyilik ve genişlik dileme hakkının sahibi! Ey, lütuf ve cömertliğini engellemeye kimsenin güç yetiremeyeceği, acıyan- esirgeyen ve gerçek bağışlayıcı olan Rabbimiz!
Doğru yolun üzerinden ayaklarımızı kaydırma.
Ey, hükmedenlerin hayırlısı Rabbimiz!
Bizleri, sapıklık yolunu değil, doğru yolunu seçen kullarından et.
---------------------------------------------------------------------
(10)*Yunus suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(11)*
Ey, kendisinden başkasına kulluk etmeyelim diye, katından gönderdiği kitabın ayetlerini açık ve anlaşılır, birbirleriyle bağlantılı ve etraflı bir biçimde dile getiren;
Uyarıcı ve müjdeci olarak elçiler görevlendiren;
Her şeyden bütünüyle haberdar olan, hıkmet sahibi yüce Allah’ım!
Günahlarımızı bağışla. Tövbe ve pişmanlık tavrımızı içtenleştir ve tam bir teslimiyetle sana yönelişimizi sağla.
Ey, her şeyi edip-eylemeye yeten sınırsız kudretin sahibi, yüce Allah’ım!
Bizi, erdemliliklerinin karşılığını fazlasıyla verdiğin erdemli kullarından et.
Ey, kalplerde olanlar hakkında mutlak ve eksiksiz bilgi sahibi olan yüce Allah’ım!
Kitabın ayetlerine karşı kalbimizi olabildiğince aç. Ki hakikatlerine karşı kör ve sağır kalmayalım. Vicdan gözümüzü ve kulağımızı olabildiğince aç ki, hakikat rehberi kitabın ayetlerine karşı, kat kat giysi giyer gibi kalbimizi örtmeyelim.
Ey, yeryüzünde yaşayan her canlının rızkını kendine bağlayan, her canlının yaşama süresini ve ölümden sonra yerleşip kalacağı yeri bilen Yüce Allah’ım!
Ey gökleri ve yeri altı evrede yaratan, bizi eylem ve davranışça iyi olarak ortaya koyduğun kullarından et. Nankörlerden etme. Rahmetinden tattırdıktan sonra bizden, lütfunu unutturacak ve umutsuzluğa düşürecek şekilde rahmetini çekip alma. İçine düştüğümüz darlığı, bolluk ve genişlikle savdığında, kendini unutturup da: "Musibetler yakamı bıraktı." Dedirtme. Bizi, kendini kurumlu boş bir sevince kaptıran, nankörlerden etme. Güçlüklere karşı göğüs geren, dürüst ve erdemli davranan, günahlarını bağışladığın, arındırdığın ve büyük mükâfatlar hazırladığın kullarından et.
Ey, Kuran’ı ilminden indiren, kendisinden başka ilah olmayan ve ancak kendisine teslim olunacak olan Yüce Allah’ım!
Başkalarını doğru yolundan alıkoyarak, o dosdoğru yolunu eğri ve dolambaçlı bir yol olarak göstermeye çalışan, ahiret hayatını yok sayan zalimlerden olmaktan sana sığınırız. Merhametini ve lütfunu bizden esirgeme.
"Ey Rabbimiz! Senden, hakkında bilgi sahibi olmadığımız herhangi bir şey istemekten, sana sığınırız. Bizi bağışlamaz, bize acıyıp esirgemezsen şüphesiz kaybedenlerden oluruz."
"Ey, her canlının ipini elinde tutan, yolu yolların dosdoğrusu, her şeyin gözetimi elinde olan Yüce Allah’ım!
Gerek dünya hayatımızda, gerekse ahiret hayatımızda ağır ve zorlu azabından lütfunla bizleri kurtar."
"Ey, kendisine yönelen herkese, her zaman yakınlık gösteren Rabbimiz!
Bizi, içten bir tövbe ve pişmanlık içinde sana yönelen kullarından et. Günahlarımızı bağışlayarak bizleri arındır. Dualarımızı kabul et."
"Ey, gerçek sınırsız kuvvet ve kudret sahibi yüceler yücesi Rabbimiz!
Ey, dilediğini gerçekleştiren, her zaman her övgüye layık olan şanı Yüce Rabbimiz!"
Bizi, ince ruhlu, yumuşak başlı, çok içli, merhametli, dönüp dönüp sana yönelen ve sana yakın olmak isteyen kullarından et.
Ey, acıyıp- esirgeyenlerin en yücesi, sevginin kaynağı, gözesi(Rahim-ün Vedud) Rabbimiz!
Ey, sınırsız bilgi ve kudretiyle yapıp ettiğimiz her şeyi bilen ve kuşatan Rabbimiz.
Ey, kendi kendilerine zulmedenleri, çok acı verici ve çok zorlu bir tepelemeyle tepeleyen Rabbimiz!
Ey, tüm insanlık için bir toplanma, bir araya gelme ve her şeyin apaçık ortaya serildiği, iznin olmadıkça kimsenin konuşamayacağı, kimilerinin bedbaht, kimilerinin bahtiyar olacağı Gün’ün sahibi Allah’ım!
Bizi, o gün bedbaht olanlardan değil, bahtiyar olanlardan et. Bitmeyen lütfunla bizleri lütuflandır.
Ey, iyilik yapanların hak ettiği karşılığı, hiçbir şekilde zayi etmeyen Rabbimiz!
Bizi, ayetlerin bir hidayet rehberi olarak elimizin altında mevcut iken, ona karşı kendi görüşleriyle ya da atalarından öğrendikleri ahmakça eylem ve davranışlarda bulunan zalimlerden değil, emrettiğin yönde dosdoğru hareket eden kullarından et.
Allah’ım! Zulme eğilim gösteren, insanı yozlaştıran hazların peşine düşüp giderek günaha gömülen akılsız, izansız erdem yoksullarından olmaktan sana sığınırız.
Bizi, doğru yolunu izledikleri için kurtuluşa erdirdiğin akıl/izan sahibi erdemli kullarından et.
Ey, yarattığı her kula aydınlatıcı ve yol gösterici lütfunu bahşeden Rabbimiz!
Bizi, aydınlatıcı ve yol gösteren lütfunu tepenlerden değil, bu lutfa erişenlerden et.
Ey, göklerin ve yerin bilinmeyen, görülüp gözlenemeyen yüzü elinde olan Allah’ım! Bizi, sadece sana kulluk eden, sana güvenip dayanan, yapıp ettiğimiz her şeyden haberdar olduğunu bilen kullarından et.
.---------------------------------------------------------------------
(11)*Hud suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(12)*
Ey, doğruyu/gerçeği apaçık gösteren, kitabın mesajlarını aklını kullanarak kavramak isteyenler için mümkün olan en iyi en güzel üslupla açıklayan rabbimiz!
Her türlü musibet ve bahtsızlığa karşı, dayanma gücü bahşetmesi için kendisine yönelebileceğimiz yegâne hami, sensin.
Bize, eğriyi doğruyu ayırmaya yetecek keskin bir muhakeme gücü ve derin bir kavrayış yeteneği bahşet. Bizi, ödüllendireceğin, iyilik yapan kullarından et.
Her türlü şeytani ayartma ve kötülüğe karşı burhanını içimize doğdurmazsan biz kaybedenlerden oluruz.
Her türlü kötülüğü, çirkin ve taşkın halleri bizden uzak tut. Güvenliğe ve esenliğe eriştirdiğin kullarından olmamızı dile.
Biz, Allaha inanmayan ve ahret gerçeğini tanımaktan ısrarla kaçınan bir toplumun izlediği yolu terk ettik.
Biz, ancak senin elçin Muhammed ile bildirdiğin kitabın mesajları rehberliğince, doğru yolunda sana dönünceye kadar ilerlemeyi talep ediyoruz.
Kendimizin ve atalarımızın muhayyilesinden çıkan anlamsız birçok şeyi rab ittihaz etmekten sana sığınırız. Neyin doğru neyin yanlış olduğunun hükmü yalnızca sana aittir. Bizi, kurandan, kuranın mesajlarını da bizden ayırma.
Ey, koruyup gözeticilikte daha iyi ve üstün, acıyıp esirgeme de en yüce olan rabbimiz!
Ey, olmasını istediği şeyi akıl-sır yetmez yollarla gerçekleştiren, hüküm ve hikmetle edip eyleyen, mutlak ve sınırsız bilgi sahibi Allah’ım!
Ey, göklerin ve yerin yaratıcısı, dünya da ve ahrette bizim yanımızda, yakınımızda olan bizi koruyup destekleyen sensin. Canımızı bütün varlığıyla kendini sana adamış biri olarak al ve bizi dürüst ve erdemli insanların arasına kat.
Bizi, "Budur benim yolum. Akla uygun bilinç ve duyarlılıkla donanmış bir kavrayışa dayanarak hepinizi Allaha çağırıyorum. Ben ve bana uyanlar aynı çağrıyı yapıyoruz. Allah kudret ve azametiyle her türlü eksikliğin üstündedir, ötesindedir ve ben ondan başka varlıklara ilahlık yakıştıranlardan değilim" diyen elçilerin davetine icabet edip uyan kullarından et.
---------------------------------------------------------------------
(12)*Yusuf suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(13)*
Ey, gökleri görülebilir herhangi bir destek, dayanak olmadan yükselten, sonra da, kudret ve hükümranlık tahtına kurulan Allah’ım!
Ey, senin tarafından belirlenmiş bir süre için kendi seyrini sürdüren Güneş’i ve Ay’ı koyduğu yasalara tabi tutan, var olan her şeyi çekip-çeviren yüce Allah’ım!
Ey, işledikleri zulümlere rağmen insanlara karşı bağışlayıcı, cezasında çok şiddetli olan Allah’ım!
Ey, yarattığı her şeyi katında bir ölçüye ve bir amaca bağlı kılan, yaratılmışların duyu ve tasavvurlarının ötesindekileri de onların görüp gözleyebildikleri şeyleri de tam olarak bilmekte olan, büyük olan, var olan veya olması mümkün her şeyin üstünde ve ötesinde olan Allah’ım!
Ey, kendisi için kullarının düşüncelerini saklamasıyla açığa vurması ya da kötülüklerini gecenin örtüsü altında gizlemesiyle gün ışığında cüretle ortalıkta dolaşması arasında fark olmayan yüce Allah’ım!
Ey, kavranamaz ince ve derin planını gerçekleştirmek için sınırsız bir kudrete sahip olduğu gün gibi aşikar ve ortada olan yüce Allah’ım!
Hem korkuyu hem de umudu tattırmak için bizlere şimşeği gösterip yağmur yüklü bulutları çağıran, gök gürlemelerinin sınırsız kudret ve yüceliğini anmakta olduğu, meleklerin korku ve sakınma içinde takdis ettiği, yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpan yüce Allah’ım!
Nihai gerçeğe ulaşmak amacıyla yaptığımız bütün duaları, çağrı ve arayışları sana yöneltiyoruz. Senden başka dualarımıza, çağrı ve arayışlarımıza cevap verecek hiçbir güç yoktur. Her şeyin yaratıcısı ve var olan her şeyin üstünde mutlak hükümranlık sahibi olan yegane yaratıcı sensin.
Bizi, davetine güzel bir şekilde karşılık veren, elçin Muhammed’e indirdiklerinin hak olduğunu gören, akıl ve sağduyu sahibi, seninle olan bağlarına sadakat gösteren, son derece saygılı ve duyarlı kullarından et.
Bizi, senin teveccühünü umarak güçlüklere karşı göğüs geren, namazlarında kararlılık gösteren, rızık olarak verdiklerinden gizl-açık başkaları için harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kullarından et.
Ey, rızkı dilediğine bolca dilediğine sınırlı ölçüde veren, sapmayı dileyeni saptıran, kendisine yöneleni de kendine yaklaştıran Allah’ım!
Bizi, inanan, seni anmak suretiyle huzur ve doyum bulan kullarından et.Zira kalplerimiz ancak seni anmakla huzur bulur. Sensin bizim Rabbimiz. Senden başka ilah yok. Sana olan güven bağımızı güçlendirip sağlamlaştır. Yönümüzü her an kendine döndür.
Ey, olacak olan her şeye karar verme gücünün sahibi, verdiği sözü yerine getirmekten asla geri durmayan, yaşayan her varlığı hak ettiği şeye bakarak görüp gözeten yüce Allah’ım!
Bizleri, azabı gerektirecek her türlü davranıştan uzak tut. Günahlarımızı bağışla. Bize, dünya hayatında da ahrette de iyilikler bahşet.
Biz, elçin Muhammed (sav) ’in çağırdığı/bildirdiği "Ben yalnızca Allaha kulluk etmekle ve O’ndan başkasına tanrısal güçler, tanrısal nitelikler yakıştırmamakla emrolundum. Bütün insanlığı O’na çağırıyorum ve dönüşümde O’na olacaktır." Davetine, canı gönülden inandık ve en güzel şekilde icabet etmek için lütfunu bahşetmeni istiyoruz. Biz de yalnızca yalnızca Sana kulluk etmek, hiçbir şeyi sana ortak koşmamakla emrolunduğumuzun bilincinde olmak istiyoruz. Dönüşümüz Sanadır. Bizi, tam bir teslimiyet içinde kendine döndürdüğün kullarından et. Bizi, Kuranın rehberliği dururken insanların gelip geçiçi isteklerine uydurma.
Ey, hüküm verdiğinde hükmünün önüne geçecek olmayan, hesabı pek çabuk gören Allahım!
Hakkımızda vereceğin hükmün merhametle kuşattığın hükümlerden olması dileğimizdir. Bize, acı, merhamet et. Bizi iyiliklerle ödüllendir. Ve bizi, kelamını, gerçekten anlayan kullarından et. ------------------------------------------------------------- (13)* Ra’d suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(14)*
Ey, sınırsız merhametin sahibi Rabbimiz!
Bizleri, sınırsız merhametinin bir nişanesi olarak; insanlığı karanlıklardan aydınlığa, yüceler yücesi övgüye layık olan senin yoluna çıkarsın diye elçilerine kelamını/Kuranı indirdiğin için ne kadar şükretsek azdır. Bizi, layık olduğun hamd ile seni öven kullarından et.
Canlı dedikçe canlı, diri dedikçe diri olan kelamın Kuranı bize dosdoğru yolunu gösteren bir rehber yaptığın gibi, bizleri de onun rehberliğinde ahlakı kuranın ta kendisi olan elçin Muhammed(sav)’in izince yürüt. Bizi, kurana ve elçine dost, onları da bize dost et.
Ey Rabbimiz! Yeryüzünde yaşayan ne varsa hepsi, seni inkar etse dahi yine de her türlü övgüye layık ve mutlak anlamda kendine yeterli olan sadece sensin.
Bizi, hiçbir dayanak bulamadığı ve bulamayacağı halde inkar etmeye şartlanmış olan akılsızlardan etme. Her şeyde senin işaretlerini gören, sesini işiten, çağrına kulak verip kalbiyle inanan ve inancının gereği olarak, buyruklarını yerine getirmeye özen gösteren akıllı, erdemli kullarından et.
Bizi, sana güvenen ve sana kavuşuncaya kadar güvenlerini devam ettiren kararlı, samimi, sadık kullarından et.
Bizi, zulmünde ısrarlı, nankörlüğünde inatçı olanlardan etme.
Bizi, imana eriştir. Durumumuzu sapasağlam ve dosdoğru bir sözle hem dünya hayatında hem de ahirette sağlamlaştır. Bizi ve bizden doğan neslimizi putlara tapmaktan ebediyen uzak tut.
Bizi, namazı devamlılık ve duyarlılık içinde yerine getiren, kalplerin meyilgahı olan kullarından et.
Şükrümüzü çoğaltacak rızkından/nimetlerinden bol bol bahşet bize.
Ey, duaları, yakarışları işiten Rabbimiz!
Bizi ve soyumuzdan gelenleri namaza devamlı ve duyarlı kıl. Duamızı kabul buyur. Hesabın görüleceği gün bizi, anamızı, babamızı ve bütün müminleri bağışla.
Rabbimiz! Bizi, çağrına icabet eden ve elçilerine uyup peşlerinden giden kullarından et.
Rabbimiz! Yerin başka bir yere, göğün başka bir göğe dönüştürüleceği, bütün insanların, her şeyin ilahı-üstün- hükümran olan senin huzuruna çıkacakları Gün’ün şiddetinden merhametine sığınırız. Bizi, akıllı ve sağduyulu kullarından et.
---------------------------------------------------------------------
(14)*İbrahim suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(15)*
Ey Rabbimiz!
Bizi, kendi halimize bırakma. Yiyip -içip avunan, boş hazların umuduna aldanıp oyalanan insanlardan olmak değil, ayetlerinin her biri bir güneş gibi aydınlatan kelamına sımsıkı yapışan ve elçin Muhammed(sav)’in izi üzere yürüyen, teslimiyet içinde sana yönelen kullarından olmaktır muradımız.
Ey, her şeyin kaynağı katında olan, yarattığı her şeyi belirlenmiş bir ölçüye, bir uyuma dayandırarak kusursuzca var eden Rabbimiz!
Hayatı bahşeden ve ölüme hükmeden, geçici olan geçip gittikten sonra her şeyin sahibi olarak kalacak olan yalnızca sensin.
Biz, kibrinden ötürü emrine karşı çıkan, bulunduğu mevkiden kovarak hesap gününe kadar lanetlediğin ve mühlet tanıdığın, doğru yolun üzerine çıkarak kötülükleri süsleyip bezeyerek insanları ayartarak saptıracak olan İblisin her türlü şeytani şerlerinden-tuzaklarından Sana sığınırız. Bizi, İblisin nüfuzunun olamayacağı, iradelerini, sana yönelten kullarından et.
Ey, kullarına karşı, şefkatli, merhametli, esirgeyen ve bağışlayan Rabbimiz! Bize, acı. Esirge ve günahlarımızı bağışla. Bizi, rahmetinden umudunu keserek, yolunu büsbütün şaşıranlardan etme.
Bizi, senin yüceliğini, sınırsız kudret ve kemalini övgüyle anan, huzurunda teslimiyet içinde secdeye kapanan ve ölüm erişinceye kadar Sana kulluk eden kimselerden et.
---------------------------------------------------------------------
(15)*Hıcr suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(16)*
Ey, sınırsız kudret ve kemaliyle; insanların tanrısal nitelikler yakıştırarak kendine ortak koştukları şeylerden münezzeh olan, herkesten üstün ve yüce Rabbimiz.
Bizi, sana karşı uyanık bir bilinç ve duyarlılık içinde tuttuğun kullarından et.
Ey, gökleri ve yeri içsel bir gerçeklik, şaşmaz bir düzen üzere yaratan. İnsanların ortak koştukları her şeyden ve ortak koşan herkesten uzak olan Rabbimiz.
Bize, şefkatli ve merhametli ol. Zira sen, gerçekten çok şefkatli ve merhametlisin. Bizleri yaratan ve bizleri yarattığın içinde doğru yolu gösterme hakkının sahibi olmakta teksin. Bizi, dosdoğru yolu gösterme hakkının sana ait olduğu bilincinde olan ve gösterdiğin yolda gereğince davranan erdemli kullarından et.
Ey Rabbimiz!
Katıksız iyiliği indiren sensin. Bizi iyilikte devamlı ve sana karşı sorumluluk bilinci taşıyan kullarından et.
Ey, bizleri analarımızın karnından hiçbir şey bilmez halde çıkarıp şükredelim diye işitme, görme, duyup-düşünme yetisi bahşeden Rabbimiz!
Bahşettiğin yetileri, yaratılış gayesine uygun kullanabilmeyi de bizlere lutfet. Bahşettiğin sayısız nimetler için gereğince şükreden, sana boyun eğen kullarından et. Nankörlerden etme.
Ey, yolundan kimin saptığını ve doğru yoluna kimlerin eriştiğini en iyi bilen Rabbimiz.
Bizi, yoluna hıkmetle, ve güzel öğütle çağıran kullarına kulak veren ve bu şekilde çağıran kullarından et. İnandırıcı yöntemlerle tartışan kullarından. Asılsız, mesnedsiz yarım yamalak bir takım bilgileri(!) sana atfederek insanları inandırmaya çalışan din tacirlerinden de onlara yaranmak için peşlerine takılıp gidenlerden de bizi, uzak tut.
---------------------------------------------------------------------
(16)*Nahl suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(17)*
Ey, yüceliğinde sınır olmayan, gerçekten her şeyi işiten, her şeyi gören Allah’ım! Güç, her şeyi ile senindir. Bizi, kaderimizi belirleme gücünü senden başkasında aramaya kalkışan kimselerden etme.
Ey Rabbimiz! Bizi, anne-babamıza karşı; onlarla azarlarcasına konuşan, nankör ve asi bir evlat değil, onlara karşı tatlı dilli, onları baş tacı edercesine yücelten sözlerle sevindiren, saygılı ve olabildiğince nazik davranan evlatlar et. "Ey Rabbimiz! Onların beni, küçükken sevgi ve şefkatle büyüttükleri gibi, Sen de onlara merhamet eyle" diye dua ve yakarışlarda bulunan kullarından et.
Ey, kudret ve egemenliğinde eksiksiz ve kusursuz; yücelikte, ortak koşanların söyledikleri ve yaptıklarından sonsuza kadar ötede ve aşkın olan Allahım!
Bizi, yedi kat sema ile yerin ve onların içinde yer alan her şeyin, senin, sınırsız kudret ve yüceliğini anmakta olduğunu; yüceliğini ve aşkınlığını övgüyle yankılamayan bir tek nesnenin bile olmadığını, kavramaya çalışan kullarından et.
Ey, çok bağışlayıcı ve halim olan Rabbimiz!
Kuranın ayetleri ile aramızdaki her türlü perdeyi kaldır. Bizim için onun ayetlerini anlaşılır kıl. Kavrayışımızı da güçlendir. Kalbimizi, onunla gösterdiğin işaretlere aç. Bizi, ona karşı kör ve sağır etme.
Ey, çizdiği yolda zerre de olsa değişme olmayan, kusursuz, dosdoğru yolun sahibi Allahım!
"Ey Rabbimiz!Girişeceğim her işe doğruluk ve içtenlik üzere girmemi, bırakacağım her işten de doğruluk ve içtenlik göstererek çıkmamı sağla; bana katından destekleyici bir güç, bir tutamak bahşet."
"Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız olan yıkılıp gitti; zaten sahte ve tutarsız olan er geç yıkılıp gitmek zorundadır." Gerçeğini kavrayan bilinçli kimselerden et. Dilleriyle bu gerçeği defalarca söylediği/okuduğu ve de anlatmaya kalkıştığı halde, yıkılıp gidecek olandan bir türlü kendini kurtaramayanlardan olmaktan merhametine sığınırız.
Bizi, değişmeyen gerçek sistemini kavrayan ve sana boyun eğen kullarından et. Kuranın Ayetlerini, bizler için, yıkımımızı artırıcı değil, ruhen sağaltıcı ve rahmet bahşedici kıl.
Ey, Rabbim! Şu an yapmakta olduğum bu işte rahmetin yok ise ve ben, bu yaptığımla yıkımımı artırıyor isem, buna mani ol. Yüreğimde soğukluk ve isteksizlik oluştur ki uzak durayım.
Şayet inandığım gibi, bu iş tamamiyle senin rahmetinden ise işimi tamamına erdir. Yaptığım hatalarımı bağışla. Üzerimdeki lütfunu çoğalt.
Ey Allahım, ey Rahman!
Hangi güzel isminle çağırırsak çağıralım bir Tek’sin. Güzel niteliklerin tümünün sahibi sadece sensin. Bütün övgüler, döl edinmeyen, egemenliğinde ortağı bulunmayan, güçsüzlükten-düşkünlükten ötürü herhangi bir yardıma-yardımcıya gereksinme duymayan Sana yakışır.
Bizi, gösterdiğin şekilde seni, hep yücelterek anan kullarından et.
---------------------------------------------------------------------
(17)*İsra suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(18)*
Ey, bütün övgülerin tek yakışanı Allahım!
Elçin Muhammed (sav)’e, anlaşılmasını güçleştirecek hiçbir çapraşıklığa yer vermediğin, tutarlı ve dosdoğru ilahi kelamı müjdeleyici olarak indirdiğin için sana sonsuz hamd-ü senalar olsun. Bizi, dürüst ve erdemli kullarından et.
Bu kitabı, "biz anlamayız" diyen ve atalarının izi üzere gitmekte ısrar eden, hem kendilerinin hem de atalarının doğru bir bilgiye sahip olmadığı sapkınlardan olmaktan, merhametinin yüceliğine sığınırız.
Bizi, kuranı anlamak ve gösterdiğin yolda dosdoğru gitmek üzere bilinçlendir. Onunla dostluğumuzu perçinle. Aramızda kopmak bilmeyen bir bağ oluştur. Bizi, birbirimizden ayırma. Ahlakımızı kuran ahlakıyla ahlaklandır. Onu bize, bizi de ona sevdir.
"Ey Rabbimiz! Bize, katından bir rahmet bahşet. Ve içinde bulunduğumuz şartlar ne olursa olsun bizi, doğruluk bilinciyle donat."
Ey göklerin ve yerin rabbi, Rabbimiz! Biz asla senden başkasına yalvarıp yakarmayacağız. Çünkü böyle yaparsak çok çirkin bir şey dile getirmiş oluruz. Bize rahmetini ulaştır ve ruhlarımızın ihtiyaç duyabileceği şeylerle bizleri donat.
Ey, tümüyle koruyucu-kayırıcı gücün sahibi, hak edilen karşılığı vermekte de, sonucun ne olacağını belirlemekte de en iyi olan, tek ve gerçek Rabbimiz!
Bize, katında daha değerli ve bir ümit kaynağı olarak daha verimli olan dürüst ve erdemli davranışlar bahşet. İblisi ve avanesini dost/sırdaş edinmekten Sana sığınırız. Bizi, koruyup kolla Allahım.
--------------------------------------------------------------------
(18)* kehf suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(19)*
Ey, Rabbimiz! Doğdukları gün de, öldükleri gün de ve diri olarak kaldırılacağı gün de Selamın Muhammed ve ehli-beyti ile tüm elçilerinin üzerine olsun.
Bizi, doğru yolu seçen, derin bir doğru yol bilinciyle desteklediğin, erdemli kullarından et.
Ey sınırsız rahmet sahibi Rabbimiz!
Bizi, sevgiyle kuşattığın, iman edip -salih amellerde bulunan kullarından et.
---------------------------------------------------------------------
(19)*Meryem suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(20)*
Ey, kendinden başka ilah(tanrı) olmayan, en güzel,en yüce niteliklerin tek sahibi Allah’ım!
Ey, sınırsız rahmet sahibi, kudret ve hükümranlık tahtına kurulan yüce Allah’ım!
Göklerde, yerde ve bunların arasında, toprağın altında ne varsa hepsi sana aittir. İster gizli, ister açık söylensin her sözü, gizli düşünceleri ve gizlinin gizlisi duyguları da bilen sadece sensin.
Ey Rabbim. İçimi aydınlığınla genişlet. Görevimi bana kolaylaştır. Dilimdeki düğümü çöz ki söyleyeceklerimi tam olarak anlayabilsinler. Ve bana yakınlarımdan yükümü paylaşacak yardımcılar ver. Onlarla gücümü pekiştir. Birlikte senin yüceler yücesi adını insanlar arasında daha yükseklere çıkaralım. Ve seni sürekli analım. Muhakkak ki, sen bizi bütün varlığımızla görmektesin.
Ey, her şeye gerçek özünü ve biçimini veren ve sonrada her şeyi kendi doğasının gerektirdiği yola yönelten Rabbimiz! Ey, asla yanılmaz ve asla unutmaz olan Rabbimiz.
Ey, bilgice asla kuşatılamaz olan, gözler önünde olanı da saklı tutulanı da her şeyi ile bilen Rabbimiz.
Ey, var olan her şeyin kaynağı/dayanağı, kendine yeterli, ebedi-diri olan, önünde yüzlerin saygı ve hicapla eğileceği Gün’ün hakimi Allahım!
Hükümranı olduğun O günde, korkudan soluğu kesilecek zulüm yüküyle yüklenmiş olanlardan değil, inanıp Salih işler yapan, haksızlığa uğramaktan ya da yaptıklarına karşılık hak ettiklerinden, yoksun bırakılmak korkusunu taşımayacak olan kullarından olmayı bahşet bize.
Ey, var olan her şeyin ötesindeki yüceler yücesi, mutlak ve nihai egemenliğin sahibi, mutlak ve nihai gerçek Rabbimiz!
Kuranı bizim için bilinç uyanıklığı yapan bir kitap et. İlmimizi artır. Bizi, sana karşı sorumluluk bilinci taşıdıklarından dolayı geleceği olan kullarından olmamızı dile. Senin her şeye gücün yeter.
---------------------------------------------------------------------
(20)*Taha suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
4.BÖLÜM
" Duadan ayrılma. Şüphesiz ki duada her hastalığın şifası vardır."
" Dua et ve ’ İş işten geçmiş ’ deme. Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah nezdinde sadece dua ile elde edilen bir makam vardır."
İmam Sadık (a.s)
" Peygamberlerin silahıyla kuşanın." Kendisine: " Peygamberlerin silahı nedir?" denilince şöyle buyurdu: " Duadır."
İmam Rıza (a.s)
" Dua, nazil olan ve olmayan her türlü belayı defeder."
İmam Zeyn’ul-Abidin (a.s)
" Duadan ayrılmayın. Şüphesiz ki Allah için dua etmek ve Allah’tan bir şey dilemek, kaza ve kaderi kesinleşmiş ve sadece uygulaması kalmış olan belayı bile defeder. Nitekim Aziz ve Celil olan Allah’a dua edilir ve bir şey dilenilirse belayı tümüyle geri çevirir."
İmam Kazım (a.s):
(21)*
Ey, mutlak hükümranlık tahtının efendisi, sınırsız kudret ve yücelik sahibi, insanların tanımlama ve tasvir yoluyla kendisine yakıştırdığı her şeyin ötesinde ve her şeyin üstünde olan Rabbimiz.
Ey, edip-eylediği şeylerden ötürü sorguya çekilemez olan, ama her şeyi sorgulayacak olan yüce Rabbimiz.
Sorgumuzu hafif tut. Günahlarımızı bağışla. Merhametinle bizi kuşat.
Ey, dilediğini yapabilme kudretine sahip olmakta yegane olan Rabbimiz.
(21)*enbiya suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir
(22)*
Ey, ulaşmayı isteyeni doğru yola yönelten, dilediği her şeyi yapmaya gücü yeten yegane Rabbimiz.
Senin onurlandırdığını, alçaltacak; alçalttığını da onurlandırabilecek yoktur. Bizi, bütün övgülere layık olan senin yoluna ileterek onurlandır. Bizi, sana ortak koşmayan, seni tazim ve tefekkür ederek saygıyla huzurunda eğilen ve yere kapanıp secde eden kullarından et. Bize, tüm bu güzel davranışları mabedin kabede de yapmayı nasib et.
Ey, Rabbimiz.
Bizi, kendi halimize bırakma. Şeytan ve benliğimizin kötü emellerine alet ettirme. Senden başkasına ilahlık yakıştıranların/ gökten savrulup düşen, kuşların didikleyip kapıştığı yahut, rüzgarın uzak ve ıssız bir yere savurduğu kimselerin durumuna düşmekten merhametine sığınırız.
Bizi, bütün varlığı ile sana teslim olan, iyi yürekli, alçak gönüllü, adın anıldığında kalpleri saygı ve sakınmayla titreyen, darlık ve sıkıntıya göğüs geren, namazlarına devamlı ve duyarlı, bahşettiğin rızıklardan başkalarına harcayan kullarından et.
Ey, inananları bütün kötülüklere karşı koruduğun inanan kullarından et. Asla sevmediğin hainlerden ve nankörlerden etme.
Ey, hayr-ür razikıyn olan Rabbimiz.
Bizi, her iki dünyada da güzel rızıklarla rızıklandır.
Ey, aliymun haliym olan Rabbimiz.
Bizi, hoşnutluk konumuna eriştirdiğin kullarından et.
Ey, gafurun gafur olan Rabbimiz.
Her türlü tehlike ve düşmanlığa karşı bize arka çık. Yardımını esirgeme. Günahlarımızdan arındır ve bizleri bağışla.
Ey, sınırsız kudret sahibi; gündüzü kısaltarak geceyi, geceyi kısaltarak gündüzü uzatan; olup biten her şeyi gören ve işiten semiun basiyr Rabbimiz.
Ey nihai gerçek, ulular ulusu, yüceler yücesi, aliyyül kebir olan Rabbimiz.
Ey her şeyden haberdar, her şeye nüfuz eden ama; kendisine asla nüfuz edilemeyen, aşkın olan latiful habir Rabbimiz.
Ey, göklerde ve yerde olan her şeyin sahibi, bütün övgülere layık ve kendine yeterli olan ganiyyül hamid Rabbimiz.
Ey, insanlara çok acıyıp esirgeyen, çok şefkat gösteren raufün Rahim Rabbimiz.
Bize acı. Esirge ve şefkat göster.
Ey, sımsıkı bağlanılacak olan gerçek mevlamız. Üstün ve yüce efendimiz. Üstün ve yüce yaratıcımız olan Rabbimiz.
Bizi, sana sımsıkı bağlanan, seni, gerçek dost edinen, her türlü ihtiyacını sadece sana açarak yardımını isteyen, her şeyi ile her an tam bir teslimiyetle sana teslim olan kullarından et.
--------------------------------------------------------------------
(22)*Hac suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir
(23)*
Rabbimiz!
Bizi, namazlarında tüm dünyevi kaygılardan uzaklaşarak alçak gönüllü bir duyarlık içinde olan, boş şeylerden yüz çeviren, arınmak için bahşettiğin nimetlerden başkasına harcamak suretiyle gerekeni yapan, meşru olarak sahip oldukları eşleri dışındaki kimselerde arzularına doyum aramayarak iffetlerini koruyan, emanetlerine ve ahidlerine sadakat gösteren, kurtuluşa erecek olan inanan kullarından et.
Ey, ahsenül halikıyn olan Rabbimiz.
Yeri ve göğü yaratan sensin. Yarattıklarından habersiz de değilsin. Bizi, varlığından bir an bile gaflette bırakma. İnsanların seni yalanlamalarına/zihinlere şüphe tohumu ekmelerine/aşağılayıp alay etmelerine karşı bize yardım et. Bütün övgüler, zalim bir topluluk içinden bizleri iman nuruyla kurtaran Allah’a mahsustur. Bizleri, nurunla şereflendir. Bizi, kutlanmış, güvenli kılınmış yere eriştir. Zira, insana erişmesi gereken yere nasıl erişeceğini en iyi gösteren sensin.
Bizi, işitme, görme duyuyusu, düşünme ve hissetme yeteneğiyle donatan Sensin. Sana ne kadar şükretsek yine de az. Bizi, övülmeye layık olan sana şükreden kullarından et.
Ey, Rabbimiz.
Sana ortak koşan, asi olanların vaad edildikleri azabın gerçekleşmesine tanık olmamızı diliyorsan, o zaman bizim de bu zalim insanlardan olmamıza izin verme.
Ey rabbimiz.
Tüm kötü dürtülerin kışkırtmalarına/şeytani güçlere karşı sana sığınıyoruz. Onların bize yaklaşmalarından da sana sığınıyoruz.
Ey, hayrür rahımiyn Rabbimiz.
Sensin yüceler yücesi. Sensin mutlak egemenliğin sahibi. Sensin nihai gerçek. Tanrı yok. Sen varsın. Çok cömert, çok yüce ve hükümranlık makamının sahibi sensin.
Biz sana inandık. Öyleyse , bizim günahlarımızı bağışla ve bize acı. Çünkü, gerçek acıyanımız ve esirgeyenimiz sensin.
---------------------------------------------------------------------
(23)*müminun suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(24)*
Ey, rabbimiz.
Bizi, kendi cinsel arzularını tanrılaştıran zina edenlerden ve zina günahından uzak tut. Bizi, doğru yoldan saptırıcı böyle kötü bir fiili işlemekten alıkoy. Yapmış olduğumuz her türlü kötü işlerden affına ve merhametine sığınırız. Tövbemizi kabul et. Zira sen, gerçekten çok acıyıp esirgeyen ve gerçek bağışlayıcısın.
Ey, Rabbimiz.
Bizi, şeytanın adımlarını izleyen sağduyuya aykırı müfterilikten ve müfterilerden uzak tut, başkalarının hatalarını araştırmaktan da. Her şeyin en doğrusunu bilen sensin. Bu tür çirkin konuşmalardan ve konuşan iftiracılardan, bizi tiksindir.
Rabbimiz.
Fazlını ve rahmetini üzerimize indir. Bize acı, esirge ve şefkat göster.
Ey dilediğini arındırıp temize çıkaran, her şeyi bilen ve her şeyi işiten Rabbimiz.
Erkeklerimizi de kadınlarımızı da lekesiz et ve birbirlerine yakıştır. Bizi, birbirlerine yaraşan yozlaşmış kadın ve erkeklerden etme.
Ey, göklerin ve yerin nuru Rabbimiz.
Bizi, nuruna erişmeyi isteyen ve nuruna eriştirdiğin kullarından et.
Ey rabbimiz.
Bizi, sana ve elçin Muhammed(sav)e itaat edenlerden et. Bizi, esirge ve koru.
-----------------------------------------------------------------
(24)*nur suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(25)*
Ey, elçisi Muhammed (sav)’e, bütün insanlığa bir uyarı olsun diye hakkı batıldan ayırıcı bir ölçü olarak Kur’an’ı /vahyi indiren, yüce, cömert, göklerin ve yerin ortaksız egemenliğinin sahibi, soy-sop edinmeyen, her şeyi yaratan ve her şeyi belli yasalar örgüsüne göre düzene koyan Rabbimiz.
Yaratmış olduğun evren içinde zerrecik bile olmayan bedensel varlığımızla seni kavramaya çalışmak, "duyu organımla algılamadığım şeye inanmam" mantıksızlığı ve iddiasıyla küstahlaşmaktan sana sığınırız. Bizi, kendini büyük görme hastalığından/kibirden uzak tut.
Tanımadıkları halde kelamın Kuran hakkında insanları, şüpheye düşürmek amacıyla ileri-geri konuşan, hafife alarak alay edenlerden de konuştukları çirkin iftiralardan da bizi uzak tut.
Kendi heva ve heveslerini ilahlaştıranlardan, elçilerini alay ve eğlence konusu yaparak iğrenç konuşmalarından ve oldukları ortamlardan bizleri uzaklaştırdıkça uzaklaştır.
Doğru yoldan haberi olmayan, halleriyle koyun sürüsüne benzeyen böylelerine karşı direncimizi artır.
Ey, biri tatlı ve susuzluğu giderici, diğeri tuzlu ve acı olan iki büyük su kütlesini birbirine salıveren, ikisi arasına birbirlerine karışmalarına engel/perde koyan sınırsız kudretin sahibi Rabbimiz.
Ey, insanı sudan yaratan, soy-sop ve evlilik yoluyla kazanılan yakınlık/bağlılık duygusuyla donatan sonsuz kudret sahibi Rabbimiz.
Bizi, yönelişi sana olan kullarından et. Sana sırtını dönenlerden değil.
Ey, sınırsız bağış kaynağı, Rahman olan Rabbimiz.
"Cehennem azabını bizden uzaklaştır. Çünkü onun çektireceği azap gerçekten pek korkunç, pek yaralayıcı olacaktır. Gerçekten o ne kötü bir yer, ne kötü bir durak."
Ey, Rabbimiz.
"Ey Rabbimiz. Bize, göz nuru olacak eşler ve çocuklar bahşet. Bizi, sana karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseler için örnek ve öncü yap." Diye, dua etmesini buyurduğun elçin Muhammedin ve ehlibeytinin (as) örnek ve öncülüğünü kabul eden ve onların izinden giden, sorumluluk bilinci taşıyan kullarından et.
Ey Rabbimiz.
Sana hamdü senalar olsun. Sana yalvarıp yakarabiliyorsak bu senin Rahmetindendir. Bize değer vermeseydin nasıl dua edebilirdik? Bize, verdiğin değeri artır. Duamızı çoğalt. Bizi, bir an bile olsa duasız bırakma. Yüreğimizde dua ve yönelişlerimizi pekiştir. Sana yönelmek, sana niyazlarda bulunmak gerçekten çok güzel ve mutluluk verici bir duygu. Bu duyguyu yaşattığın için sana layık olduğun hamd ile hamdediyoruz. Tüm benliğimizde bu duyguyu çoğaltmanı diliyoruz. Tüm yönelişlerimizin ve her an dualarımızın sana olmasını diliyoruz senden. Bizi, sevindir. Dileğimizi kabul buyur. Bizi, biz yapacak, bize değer katacak olan dualarımızdır. Bizi, duasız koyma Allahım.
Bir anlığına da olsa yönümüzü senden gayrısına çevirtme. Biz, seni, sana yönelmeyi, elçin Muhammedin ve ali Muhammed olan ehlibeytinin örnekliği ve öncülüğünü, seninle dua yoluyla konuşmayı seviyoruz. Sen de bizi sev. Sevdiklerine bizi de sevdir. Duamızı kabul et.
--------------------------------------------------------------------
(25)*Furkan suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(26)*
Ey, göklerin, yerin ve ikisi arasında var olan her şeyin Rabbi, Allahım.
Ey, doğunun, batının ve ikisi arasında var olan her şeyin Rabbi, Allahım.
Bizi, inanan, dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan, adını sıkça anan, haksızlığa uğradığında kendini savunan ve haksızlık yapanların nasıl bir akıbetle karşılaşacakları hususunda senin vaadinin hak olduğuna güvenen kullarından et.
Günahlarımızı bağışla.
Bizi, elçin Muhammedin (AS) izinden yürüyen, itaatkar kullarından et.
---------------------------------------------------------------
(26)* şuara suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(27)*
Ey Rabbimiz. Bize ve ana-babamıza bahşettiğin nimetler için sana şükürler olsun. Bizi, rahmetinle, hoşnut olacağın dürüst ve erdemli işler yapan kullarından et.
Bizi, yalnızca, var olan her şeyin rabbi olan sana kulluk eden, sana yürekten boyun eğen ve kuranı bizlere okuyup ulaştıran, elçin Muhammed(sav)’in yolundan gidenlerden et.
Yaptıklarımızdan gafil olmayan yüce Rabbimiz. Hamd, sana mahsustur. Bizi, şükreden kullarından et.
-----------------------------------------------------------------
(27)* Neml suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(28)*
Ey, Rabbimiz.
Bize bahşedeceğin her hayra, muhtacız. Sen ise tüm muhtaçların ihtiyacını gidermekte teksin. Merhamet senin. Lütuf senin. Rızık senin. Her şeye gücü yeten de sensin. Her şeyi var eden de. Hiç kimseye muhtaç olmayan ama; her şeyin muhtaç olduğu da sensin. Bize, hayırlı olandan bol bol bahşet.
Ey, kuranı, en güzel üslupla biz insanlara va’z eden, bizleri ölümümüzden sonra yeni bir hayata döndürecek olan Rabbimiz.
Ey, kelamını bir rahmet olarak bizlere ulaştıran Rabbimiz.
Bizi, doğru ile eğriyi birbirinden ayırıcı bir ölçü, bir hayat nizamı ve insanın, insanca yaşama kılavuzu olan kitabını başucu kitabı yapan kullarından et. Kitabın elimizde iken bizi, ondan alıkoyacak kimselere uydurma. Senden başkasına tanrısal güç yakıştırmaktan, başkalarını değerde senden öne almaktan merhametine sığınırız. tanrı yok. Var olan sensin. Teksin. Her şey yok olmaya mahkumken senin zat’ın bundan müstesna. Hüküm senin elindedir. Her şeyi kendine döndürecek olan sensin. Dönüşümüz sanadır. Bizi, tam bir teslimiyet içinde yaşat ve teslimiyet içinde dönüşümüzü tamamlat.
---------------------------------------------------------------------
(28)* Kasas suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(29)*
Ey, Rabbimiz! İnsanlardan çektikleri eziyeti "Allah’tan gelen ceza" gibi gören, senden gelen yardımı da sebeb olan insandan sanarak onlara şirin gözüken, güya inananlardan olmaktan merhametine sığınırız. Zira sen kullarına asla zulmetmezsin. Zira sen, ihtiyaçları gidermede, yardım etmede de teksin. Bizi, gerçekten iman eden kullarından et. İki yüzlülerden değil. Sen, kalplerde olanı en iyi bilensin.
Ey, Rabbimiz! Bizi, kendilerine ve atalarına duydukları sevginin esiri olup da seni unutanlardan, Kıyamet günü birbirlerini tanımazlıktan gelip birbirlerine lanet yağdıracak olanlardan etme. Bizi, senin sevginin esiri olan, sadece sana kulluk eden ve sadece senden yardım dilenen kimselerden et.
Ey, Rabbimiz! Bizim senden başka sığınağımız yok. Yalnızca sensin, kudret sahibi. Bizi, çirkin fiillerden, akla ve sağduyuya aykırı her türlü şeyden alıkoyan namaza karşı devamlı ve dikkatli olan, erdemlerin en büyüğü olan adını anmayı, sıkça yapan kullarından et.
Bizi, kendine varan yollara yönelttiğin, iyilik yapan ve davan uğrunda üstün gayret gösteren kullarından et.
---------------------------------------------------------------------
(29)*Ankebut suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(30)*
Ey, dilediğine yardım eden kudret ve merhamet sahibi Rabbimiz.
Bizi, kendi içlerinde muhasebe yapabilen, dünya hayatının görünmeyen yüzünü tanımaya çalışan, vaadinden asla dönmeyeceğine yakinen inananlardan et.
Ey, göklerde ve yerde olanları iradesine tabii tutan, göklerde ve yerde olan bütün yüceliklerin özü ve esası olan kudret ve hikmet sahibi Rabbimiz.
Bizi, batıl olan her şeyden uzaklaşarak yüzünü kararlı bir şekilde sana çevirip tam bir teslimiyetle teslim olan, bünyemize nakşettiğin fıtrata uygun davranan insanlardan et.
Bizi, sana yönelen, sana karşı sorumluluğunun bilincinde olan, namazlarında devamlı ve dikkatli olan, senden başkasına ilahlık yakıştırmayanlardan et.
İnançlarının bütünlüğünü bozarak parçalara bölünen ve her grubun kendi sahip olduğu ilkelerle övündüğü kimselerden etme.
Ey, ihtişamında sınırsız, insanların kendisine eş koştuklarından münezzeh ve yüce olan rabbimiz.
Kelamın kuran, kılavuz kitap olarak elimizin altında iken onu "biz kuranı anlayacak bilgiye sahip değiliz" bahanesiyle bir kenara itip yerine başkalarının yazdığı kitapları baş tacı yapan, elçin Muhammed(sav)in örnekliği her şeyi ile ortada iken onun yerine çeşitli isimler vererek büyüttükleri bir takım insanların eteklerine yapışarak kurtuluşa erdiklerini sanan, parça parça olmayın diye buyurduğun halde paramparça olduklarını göremeyen körlerden, kelimei tevhidini dillerine doladıkları halde her şeyleri ile muvahhid olamayanlardan ve onlara sempati beslemekten merhametine sığınırız. Bizi, doğru yolundan ve doğru yolunda gidenlerden ayırma.
Bize, insanlar arasındaki her türlü ayrımcılığı tevhidle yok eden ve örnek bir toplum ortaya çıkaran elçin Muhammedin (sav) örnekliğini, ondan sonraki dönemlerde ise bir takım çıkarlar için tevhidi bozmaya çalışan bozguncuları, o bozgunculara karşı senin emrin doğrultusunda hareket ederek rasülünün izinden yürüyenleri görebilen gözler ver. Bizi, tevhid üzere yaşat ve kendine döndür.
---------------------------------------------------------------
(30)*Rum suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(31)*
Ey, rabbimiz.
Bizi, şükredenlerden yaz. Hiçbir şeye muhtaç olmayan ve her zaman hamd’e layık olan sana, şükreden aslında kendi iyiliği için şükretmiş olur. Nankörlük eden ise kendi kötülüğü için nankörlük etmiştir.
Ey, ortada yalnızca bir hardal tanesi kadar bir şey de olsa, yaptıklarımız bir kayanın içinde saklı da olsa, yahut göklerin ve yerin derinliklerinde de olsa, onu aydınlığa çıkarmaya gücü yeten, akıl-sır ermez hikmetin sahibi ve her şeyden haberdar olan rabbimiz.
Bizi, namazlarında kararlılık gösteren, yararlı olanı emreden, kötü ve çirkinden vaz geçiren, başa gelebilecek her bela ve musibete sabırla katlanan azimli kimselerden et.
Bizi, yersiz gurura kapılan, insanlara üstünlük taslayan, yeryüzünde küstahça gezip duran kimselerden etme. Zira sen, böbürlenerek küstahlık yapanları sevmezsin.
Bizi, davranışlarında ölçülü ve dengeli olan, seslerin en çirkini olan eşek sesine benzetmemek için sesini yükseltmeyen kimselerden et.
Bizi, senin, göklerde ve yerdeki her şeyi emrimize verdiğini, nimetlerini açıkca veya gizlice önümüze serdiğini görenlerden et.
Bizi, tüm benliği ile sana teslim olan ve yararlı işler yapan kullarından et.
Ey, her şeyin yaratılması ve yeniden diriltilmesi kendine tek bir canlının yaratılması kadar kolay olan yegane yaratıcı, her şeyi bilen, işiten ve gören Yüce Rabbimiz.
Kendi kendine yeterli ve hamde layık olan yüceler yücesi sensin. Bitmez, tükenmez sözlerin sahibi de sadece sensin.
Dünyanın ayartmasına karşı bize yardım et.
Bizi, ifsat edici düşüncelerin cazibesine kapılanlardan etme.
-----------------------------------------------------------------
(31)*lokman suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(32)*
Ey rabbimiz.
Bizi, mesajlarına gerçekten inanan, önünde saygı ve hayranlıkla eğilen, sınırsız ihtişamını hamd ile yücelten ve alçak gönüllü kimselerden et.
Bizi, gündüz ve gecelerde korku ve ümit içinde sana yalvaran, verdiğin nimetlerden başkalarına da harcayan kimselerden et.
Bizi, yoldan çıkmış olanlardan etme.
------------------------------------------------------------------
(32)* Secde suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(33)*
Ey, rabbimiz.
Bizi, sana karşı sorumluluğunun bilincinde olanlardan et. Bizi, elçine vahy ettiğin kurana uyan ve sadece sana güvenenlerden et. Zira hiç kimse senin kadar güvene layık olamaz.
Hakikatı inkar edenlerin ve iki yüzlülerin söylediklerine uydurma.
Bizi, sana verdikleri sözü daima yerine getiren, sana sadakat gösteren kullarından et.
Bizi, sana teslim olan, inanan, kendini sana adayan, sözlerine sadık kalan, sıkıntılara göğüs geren, karşında aczini itiraf eden, karşılıksız yardımda bulunan/harcayan, nefislerini kontrol eden, iffetlerini koruyan ve durmaksızın adını anan kullarından et.
Bizi, her zaman hakkı ve doğruyu konuşan, Allaha ve elçisine itaat eden, Allahın ve elçisinin verdiği hükme aleyhine de olsa gönülden razı olan ve boyun eğen inanan kullarından et.
-------------------------------------------------------------------
(33)*ahzab suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(34)*
"Hamd, göklerde ve yerde ne varsa tümünün gerçek maliki olan Allaha mahsustur; ahrette de hamd Ona mahsus olacaktır. Yalnız O’dur hikmet sahibi, her şeyden haberdar olan. O, toprağa giren ve ondan çıkan her şeyi bilir. O, tek başına,rahmet kaynağıdır, mağfiret sahibidir."
Rabbimiz! Bizi, bilgi ve kavrayış yeteneği ile donat. Kuranın, her türlü övgüye layık olan senin yoluna ilettiğini bilen ve inanan kimselerden olalım. Bizi, doğru-güzel işleri çokça ve sınır gözetmeden yapan, onların düzenli akışına derin bir anlam kazandıran, sana karşı şükür duygusu içinde çalışan kullarından et.
Ey, dilediğine bol dilediğine az, başkaları için harcananların yerini daima dolduran, rızık verenlerin en hayırlısı olan Rabbimiz! Bize, başkaları için de harcayacağımız ve şükrünü ifa edeceğimiz rızıktan bol bol bahşet.
Ey, güç ve kudretin yegane sahibi rabbimiz!Kim, iblise uyup saparsa kendi isteği ile sapmıştır. Zira, insanı aldatacak gücü yoktur onun. Ama, kim de doğru yolunu dilemiş ve de iletilmişse bu senin dilemenledir. Zira gücün sahibi sadece sensin. Bizi, doğru yoluna ilet. Kendi halimize bırakırsan süsleyip bezeyen şeytana uyarız. Bizi, kendimize bırakma. Bize sahip çık. Merhametini ve yardımını esirgeme.
(34)* Sebe suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(35)*
Ey, Rabbimiz.
Her türlü övgü/hamd, göklerin, yerin yaratıcısı olan; melekleri iki, üç, dört… kanatlı elçiler yapan/ yarattığı evrende buyruklarını, sayısız gerçekleştirme yolları olan Sana mahsustur. Sen, dilediğini kesintisiz olarak kendi hilkat alemine katıp genişletirsin. Kuşkusuz, her şeye kadirsin.
Senin, insanlar için açacağın rahmet kapısını kapatacak yoktur. Kapattığını da açacak yoktur. Çünkü, kudret ve hikmet sahibi Sadece Sensin.
Kendine tabi olanları, yakıcı ateşe mahkum olanlar arasında yer alacakları bir akıbete çağıran, apaçık düşmanımız olan şeytana tabi olmaktan, bizi koru.
Bizi, aydınlığa ulaştır.
Ey, kudret ve ihtişamın sahibi, bütün güzel sözleri kendisine yükselten, bütün yararlı işleri yücelten Rabbimiz. Sözlerimizi güzelleştir. İşlerimizi yararlılaştır.
Ey, Rabbimiz.
Mülk senindir. Senden başka yalvarılıp yakarılacak yoktur. Senden başka doğru yolu ve gerçeği gösterecek yoktur. Hiçbir şeye muhtaç olmayan ama her şeyin muhtaç olduğu sensin. Hamd sana mahsustur.
Bizi, arınanlardan et.
Bizi, gözden çıkarma.
Bizi, senden layıkıyla korkan anlama ve kavrama yeteneğine sahip, vahyine uyan, namazlarında devamlı ve dikkatli olan, verdiğin rızıklardan gizli-açık başkalarına harcayan kullarından et.
Bizi, "bütün övgüler bize acı ve üzüntü tattırmayan Allaha mahsustur. Rabbimiz gerçekten çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını anında verendir. O, lütfuyla bu konak yerine bizi yerleştirdi. Orada bize ne bir çatışma ve gerginlik bulaşır ne de yorgunluk ya da bıkkınlık" diyecek olan kullarından et.
------------------------------------------------------------------
(35)* Fatır suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(36)*
Ey, Rabbimiz.
Hangi bahaneye tutunarak, bizleri var eden ve hepimizin dönüp varacağı sana kulluk etmekten kaçınabiliriz? Hangi nedenle, bize vereceğin zararı def edemeyecek, şefaatleri işe yaramayacak olanları ilah edinebiliriz? Böyle bir şey yaparsak apaçık bir sapıklığa düşmüş oluruz.
Biz, ortağı olmayan, her şeyi yaratan, Rahman olan sana inanıyoruz. Sadece sana kulluk eder ve senden yardım isteriz. Bizi, bağışla ve değer verdiğin kimselerden et.
Sen yücesin Rabbimiz.
Kendine ait bir yörüngede giden güneşte, ayda, gecede ve gündüzde insanlar için işaretler bırakan sensin. Uzayda yasaların doğrultusunda hareket eden tüm yıldız ve gezegenlerde bizler için gerçekten büyük ibretler/işaretler bırakan sensin. Hamd, sana mahsustur.
Her şeyin üzerinde tasarruf sahibi olan, her şeyin bilgisine sahip yaratıcı, bir şeyi oldurmak için "ol" demesi kafi olan, biricik, yüce Rabbimiz.
Bizi, iyi ve güzel bir dönüşle katına döndür.
-------------------------------------------------------------------
(36)*Yasin suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(37)*
Ey, ilahlıkta ortağı olmayan Tek, göklerin,yerin ve ikisi arasındaki her şeyin Rabbi.
Ey, bütün gündoğumu noktalarının Rabbi.
Ey, yeryüzüne yakın gökleri yıldızların güzelliği ile süsleyen Rabbimiz.
Sapkınlığa mütemayil olan bizleri, lütfunla doğru yola ilet ve bizleri halis kullarından et.
Kudret ve izzet sahibi Rabbimiz.
Sen, insanların her türlü tasavvurunun üstünde bir yüceliğe sahipsin.
Senin, bütün elçilerine selam olsun.
Elçin Muhammed(sav) ve onun aline selam olsun.
Hamd, bütün alemlerin rabbi olan san mahsustur.
Dualarımızı, kabul buyur.
------------------------------------------------------------------
(37)* Saffat suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(38)*
Rahman ve Rahimsin. Kudret, lütuf ve rahmet hazinelerinin yegane sahibi Allah’ım!
Bizi, doğru yolunun hidayet rehberi Kur’an’ından ayıracak boş gururdan uzaklaştır. O’nu bize, bizi de ona öyle bir yakınlaştırışla yakınlaştır ki ayrılmamız mümkün olmasın. Ruhlarını, Kuranın ruhuyla birleştirdiğin dostlarına, bizi de dost edecek sevgiyi, zerre zerre yüreğimize işle ki, uyarılarına karşı kalbimizde zerre kadar şüpheye yer vermeyelim. Bizden rahmetini esirgeme.
Ulaşılacak makam senin yanındadır. Hakikat olan Sensin. Bizi, gaflete düçar olan gafillerden etme.
Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin hükümranı Allah’ım!
Hakikatlerini kabul etmeyen, kaybetmeye / yenilmeye mahkumdur. Kabul edenler ise kazanmıştır. Bizi, hakikatleri kabul ederek muzaffer olan, kullarından et.
Seni unutturacak, Senden yüz çevirtecek her söylenti ve davranışa karşı bize, her zaman sana yönelecek sabır ve güçlü bir irade ver. Ve bizi, iradesini güçlendirdiğin sabırlı kullarına dost et. Kararlarımızda hikmet ve basiret üzere olmamızı sağla.
Senden uzaklaştıracak dünyalıklara, gönül vermekten sana sığınırız. Bizi, menzillerin en güzeli olan, sana yakınlık menziline, gönlünü veren kullarından et. Hesap gününü unuttuklarından dolayı, kendilerini şiddetli azabın beklediği, adaleti çiğneyen, boş arzu ve hevesler peşinde koşarak yolundan sapan ve saptıranlardan etme.
Allah’ım! Münezzehsin. Göğü, yeri ve ikisi arasında olan her şeyi bir amaç ve anlamdan yoksun yaratmadın. Yarattığın her şeyin bir anlamı ve amacı var. Tüm bunların anlamını ve amacını anlayacak bilincimizi artır.
Bize, güzel olan her şeyi sevdir. Ve güzel olan her şeyde Seni hatırlamamızı sağla ki hamd’imizi çoğaltalım.
Günahlarımı affet! İşlerimi güzelleştir. Şüphe yok ki sen, vehhabsın.
Allah’ım!
Hayata karşı bıkkınlık veren şeytanın şerrinden, Sana sığınırız. Bizi, nimetlerinle bolca rızıklandır. Rezzaksın.
Allah’ım!
Düşüncemizi temizle ki arı- duru düşünceye kavuşabilelim. Kavuşabilelim ki, öteki dünyayı gözetmekten gaflette olmayalım. Zira, orası için, "menzillerin en güzeli" buyuruyorsun. Kapılarının ardına kadar açık olduğu, sonsuz mutluluk ve esenlik bahçeleri içinde her türlü yiyecek ve içeceğin serbestçe isteneceği ve yumuşak bakışlı uyumlu eşlerin olacağını vaad ediyorsun. Senin vaadin asla boşuna değildir. Bizi, doğruluk ve dürüstlük sınırını aşmayan kullarından et ki vaadlerini görmekten mahrum olmayalım.
Bütün mevcudat üzerinde, mutlak otorite sahibi olan Allahım,
Sen varsın. tanrı yok. Ve Sensin göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin rabbi. Kudret sahibi de sensin, çok bağışlayıcı olan da. Bizi, İblisin şiddetli bir sapıklığa sürükleyemeyeceği, ihlaslı kullarından et.
---------------------------------------------------------------------
(38)* Sad suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(39)*
Ey güç ve hikmet sahibi (el-aziz, el- hakim) Allah’ım!
Hakikatleri ortaya koyan Kelamı Kuran’ı ayet ayet, sure sure efendimiz Muhammed (sav)’e inzal eden sensin. İçtenlikle o kelamı okuyup anlamayı ve içtenlikle onunla amel edebilmeyi bize nasip et. Sana ulaşmak için başkalarına yönelmekten, sana sığınırız. İhlasımızı artır ki yalnızca, sana kullukta bulunalım.
Ey kudret ve ihtişamında sınırsız, bütün mevcudat üzerinde mutlak otorite sahibi (sübhanehu, el-vahid, el- gahhar) olan yüce Allah’ım!
Sen evlat edinmekten münezzehsin. Hakikatlere yalancı olmaktan ve verdiklerine nankörlük etmekten sana sığınırız. Bizden merhametini esirgeme.
Ey güçlü ve bağışlayıcı Allah’ım!
Gökleri, yeri ve arasındakileri ancak tam bir bilgiyle senin bileceğin belli bir düzen içinde yaratan sensin. Geceyi gündüze sızdırarak örten de, gündüzü geceye sızdırıp örten de sensin. Güneşi ve ayı kanunlarına tabii tutarak belirlediğin sürede ve yörüngelerinde akıtan da sensin. Bizi bağışla.
Ey mülkün sahibi, hükümran Allah’ım!
Var olan sensin. Tanrı yok. (la ilahe illallah. la ilahe illa hü) razı olacağın hamd ile hamd etmeyi dilerim senden. Bizi nankörlerden etme.
Ey kalplerde taşınan her şeye, vakıf olan Allah’ım!
Kendi elimizle üzerimize çekeceğimiz, bela tohumları ekmekten de, nimetlerinle, merhametini üzerimize yaydığında seni unutmaktan da, sana sığınırız. Bizi, sabırla gece boyu ibadet eden, öteki dünyayı gözeten ve akıl-izan sahibi kullarından et.
Ey hesapsız mükafat veren Allah’ım!
Güzel sonla mükafatlandırdığın, sorumluluklarının bilincinde olarak, bu dünyada iyi işler için gayret eden, kullarından olmak dileğimizdir, senden. Günahlarımızı bağışla ve bize merhamet et.
Ey, göklerden yağmur indirip sonrada su kaynaklarına dönüştürüp, yeryüzünde akıtan; O sularla, çeşitli renklerde ekinler yetiştirip sonra da onları kurutan Allah’ım! Tüm bunlarda düşünen akıl izan sahipleri için hazırladığın derslerden, bizi de nasiplendir. Cahil olmaktan da cahillerle olmaktan da sana sığınırız. Kalbimizi, sana teslimiyet arzularıyla genişlet. Seni anmayı unutturarak kalbimizi katılaştırıp taşlaştırma.
Ey, kendi içinde tutarlı, gerçeğin her türlü ifadesini çeşitli biçimlerde tekrarlayan, öğretilerin en güzelini, ilahi kelam şeklinde inzal eden Allah’ım!
Bizi, Kelamınla rahmetini hatırlayarak tüyleri ürperdiğinde; kalplerini ve tenlerini yumuşattığın kullarından et. Hidayetini bizden esirgeme.
Allah’ım!
Senin hakkında yalan uydurmak / sana ortak koşmak suretiyle nefsimize zulmetmekten, sana sığınırız. Kötülüklerimizi sil, güzel işler yapmamızda yardımını ve rahmetini esirgeme. Bize, kafi ol. Zatından gayrısına muhtaç etme.
Allah’ım!
Bize, zarar vermek istediğinde buna kim mani olabilir? Yahut, rahmet ettiğinde kim önünde durabilir? Engellenmekten Münezzehsin. Sen, bize yetersin. Güvenilip sığınılacak ancak sensin, Sen. Bizi, bu dünyada rezilliği, öteki dünyada da kesintisiz azabı hak edenlerden etme.
İnsanın- insanlığın kurtuluşu için hakikati ortaya koyan, sıkı sıkı yapışıldığında, doğru yoldan saptırmayan Kur’an’ı, rehber olarak inzal eden Allah’ım!
Canları alarak bedenleri öldüren de, diri bedenleri uyku halinde ölü gibi yapanda sensin. Şefatte senindir. Gökler ve yerde hakimiyet, sana aittir. Senden geldik yine sana döneceğiz. Adın anıldığında kalbimizi, sevginle doldur, yüzümüzü, neşe emareleriyle donat.
Ey, gökleri ve yeri yaratan. Ey, yaratılmış varlıkların kavrayış alanı dışındaki şeyleri de, yaratılmışların akıl ve duyularıyla görüp gözleyebildiklerini de, bilen Allah’ım!
Bizi, yeryüzündeki her şeye, hatta iki misline sahip olsa; ve tüm sahip olduklarını; dünya yaşamında, yaptıkları kötülüklerin açığa vurulacağı ve alaya aldıkları hakikatin sarıp sarmalayacağı gün; fidye olarak teklif etseler de işe yaramayacağını görecek olan, zalimlerden etme.
Allahım! Karşılaştığımız her güzellik, nimet ve sevinç sendendir. Bela ve sıkıntı ise benliğimizdendir. Güzellik, nimet ve sevinci kendimizden bilip gururlanmaktan, belayı ve darlığı senden bilip isyan etmekten sana sığınırız. Sen münezzehsin.Zira, sen, kullarına asla zulmetmezsin. Yapılan kötülüklerin, tekrar yapana döneceğini bildirdin ve uyardın. Uyarışınla rahmet ettin. Bizi, uyarılarını anlayıp, kötülük etmekten uzak duran, tedbir ehli iyi insanlardan et.
Allahım! Dilediğine rızkı bol verir, dilediğine az verirsin. Bizi, azdıran bolluktansa, hayırlı azı yeğleyen ve şükrünü eda edebilen kullarından et.
Allahım! Günahımız çok, iyi işlerimiz yok. Hadlerini defalarca aşıp çiğnedik. Lakin, senin rahmetinden, ümidimizi nasıl kesebiliriz? Sen, bütün günahları bağışlarsın. Zira, çok bağışlayıcısın ve rahmetin her yanı kuşatmıştır. Rahmetin ve bağışlayıcılığından, umudumuzu yitirecek her türlü yönelişten, sana sığınırız. Sana yönelen ve sana teslim olan kulların arasında bize de yer ver. Ki hakikatin ortaya çıkacağı gün, "Allaha karşı umursamaz davrandığım ve hakikati küçümseyenlerden biri olduğum için yazıklar olsun bana!" yahut, "eğer Allah beni doğru yola iletseydi mutlaka O’na karşı sorumluluk bilinci duyanlardan biri olurdum" yahut "keşke bana bir şans daha verilse de iyilik yapanlar arasına girsem" diyen ve yüzleri kapkara kesilenlerden olmayalım.
Allahım! Sensin her şeyin yaratıcısı. Yalnız sensin her şeyin yönünü ve sonucunu belirleme gücüne sahip olan. Sendedir göklerin ve yerin sırlarının anahtarı. Sensin, kulluk ve hamd edilmeye layık olan. Sensin, Kudret ve egemenliğinin sınırı olmayan. Münezzehsin sen, ortak koşulanlardan.
---------------------------------------------------------------------
(39)*Zümer Suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(40)*
Ey günahları bağışlayan, Tevbeleri kabul eden, İntikamı çetin, Sınırsız Lütfun ve her şeyi bilen kudretin sahibi Allah’ım!
Tanrı yok. Sen Var’sın, varlığınla teksin. Gelinen sensin, Dönüş de sanadır. Kur’an ve Rasülün Muhammed.(sav) ile bildirdiğin mesajların, hakikatlerinin açıklayıcısıdır. Mesajlarını haddime mi ki sorgulayalım? Bizi, haddini bilmez cahillerden etme.
Rabbimiz!
Sen her şeyi ilmin ve rahmetinle kuşatırsın. Tevbe edip yoluna uyanları/bizleri bağışla ve yakıcı ateşin azabından koru!
Rabbimiz!
Bizleri, atalarından, eşlerinden ve çocuklarından dürüst ve erdemli olanlarımızı, vaad ettiğin sonsuz esenlik bahçelerine koy. Şüphesiz kudret ve hikmet sahibi olan yalnız sensin. Ve bizleri, kötü işler yapmaktan koru. O hesap günü kötü işlerin lekesinden kimi korursan onu rahmetinle onurlandırmış olursun. Bu büyük bir kurtuluştur.
Allah’ım!
Kudret tahtın’ın bilgisini içlerinde taşıyan, sana iman edip yakın olan, sınırsız ihtişamını hamd ile yücelten mümin kulların:
"Rabbimiz ! Sen, her şeyi ilmin ve rahmetinle kuşatırsın. Tevbe edip yoluna uyanları bağışla ve yakıcı ateşin azabından onları koru!"
"Rabbimiz! Onları, atalarından, eşlerinden ve çocuklarından dürüst ve erdemli olanları vaad ettiğin sonsuz esenlik bahçelerine koy. Şüphesiz kudret ve hikmet sahibi olan yalnız sensin. Ve onları kötü işler yapmaktan koru. O hesap günü kötü işlerin lekesinden kimi korursan onu rahmetinle onurlandırmış olursun. Bu büyük bir kurtuluştur." Diye, öteki müminler için yakardıklarında, bizi de o yakarışlardan nasiblendirdiğin kulların arasına kat.
Ey büyük ve yüce Allah’ım!
Günahkarların itiraflarının işe yaramayacağı hüküm gün’ün gelmeden, günahlarımızı itiraf ediyoruz. Bedenimizle razı olacağın bir iş yapmadık. Gönlümüzü aşkınla doldurmadık. Ruhumuzu sana yöneltmedik. Ne zaman her şeyimizle sana layık bir iş yapmaya kalktıysak gafletle sarmaş dolaş olduk. Gizli saklı hiç bir şey kalmadan, her şeyin açığa çıkacağı hükümranlık gün’ü, bizi bağışla, günahlarımızı ört ve merhametini bizden esirgeme.
Ey hesabı çabuk gören Allah’ım!
Her insanın kazandığının karşılığını, hiçbir haksızlık yapılmadan göreceği, yüreklerin boğulurcasına gırtlağa dayanacağı hesap günü, ne bir dost ne de sözü dinlenecek bir şefaatçi bulamayacak olan zalimlerden olmaktan, sana sığınırız.
Ey her şeyi işiten ve her şeyi gören Allah’ım!
Bizi hesap günü, dostsuz ve şefaatçisiz bırakacak işler yapmaktan uzak tut.
Ey güçlü ve intikamında şiddetli olan (gaviyyün şedidül ikab) Allah’ım!
Kibre kapılarak hesap gününü reddetmekten de reddedenler arasında olmaktan da sana sığınırız. Yalan söyleyerek (tekliğini yetersiz görüp ortak koşarak) kişiliklerini harcayanları asla doğru yola ulaştırmazsın. Bizi hidayetinden mahrum bırakacak, her türlü yalandan(şirkten) sana sığınırız.
Allah’ım!
Hiçbir delili olmadığı halde mesajlarını(ayetlerini) sorgulayan zorbaların kalbini mühürlersin. Ayetlerini sorgulamaktan ve onlar hakkında şüpheye düşmekten sana sığınırız. Bizi, kendine yazık eden sapkınlardan etme, doğruluk ve dürüstlük yoluna yönelttiğin kullarından et.
Ey kudret sahibi ve çok bağışlayıcı (aziz ül gaffar)Allah’ım!
Tüm yalvarmaların, avuntudan ibaret kalacağı yerden ve günden merhametine sığınırız. Her türlü iyilikten yoksun bırakan, korkunç sona götürecek işler yapmaktan, sana sığınırız, yardımını esirgeme.
Ey günahları bağışlayan şanı yüce Allah’ım!
Sıkıntılara karşı bize dayanma gücü ver. İçlerinde, hiçbir zaman tatmin edemeyecekleri, küstahça, kendini beğenmişlik duygusundan başka bir şey olmayan, gurur ve kibir ehli olmaktan, sana sığınırız. Her şeyi işiten ve her şeyi gören Sensin.
Ey kullarının her şeyini gören (basirun bil ıbad) Allah’ım!
Gören ve görmeyen bir olmaz. Bizi, gören kullarından et. İyilik yapanla kötülük yapan da bir olmaz. Bizi, yararlı ve doğru işler yapan imanlı kullarından et.
Allah’ım!
"Bana dua edin, duanıza icabet edeyim" buyuruyorsun. İcabet edeceğin şartlarına uygun dua etmeyi bilmesek de dile getirttiğin her duamızı, kabul etmeyi vaad ettiğin dualardan say ve dua etmekten bir an bile olsa bizi uzaklaştırma. Dilimiz söylemese de, yüreğimizi, her an sana yakarır halde tut. Zihnimizi, af diler, ruh ve bedenimizi iyi işler yapar halde tut. Bizi, zihinleri çarpılanlardan etme.
Ey, yeryüzünü dinlenme yurdu, göğü kubbe yapan.
Ey, bizi en güzel şekilde yaratan ve tertemiz nimetlerle rızıklandıran Allah’ım!
Sen, yücesin, dirisin, varsın. Tanrı yok. Hamd sana mahsustur. Bizi, sana teslim olanlardan et.
Ey, hayat veren, ölüm dağıtan, bir şeyin olmasını dilediğinde "ol" demesi yeten Allah’ım!
Kendisine bile faydası olmayan ve sıkıştığında yarenlerini yüzüstü bırakıp kaçan şaşkınlara uymaktan, sana sığınırız. Bizi, hüsrana uğrayanlardan etme. Gerçekleri iç aydınlanma olarak, yüreğimizle görmemizi sağla. Şüphelerden kalbimizi arındır. Tam bir yönelişle, sana yönelmemizi sağla. Duamızı, icabet etmeyi vaad ettiğin dualardan kabul et.
---------------------------------------------------------------------
(40)*Ğafir/mü’min suresinden esinlenilerek dile geldi.
5.BÖLÜM
" Bela dalgalarını dua ile defedin. Şüphesiz belanın usandırdığı müptela kimse, duaya, beladan güvende olmayan afiyetteki kimseden daha muhtaç değildir."
İmam Ali (a.s)
" Her kim kendisine bir belanın çatacağından korkar da bela gelmeden önce dua ederse, Aziz ve Celil olan Allah onu asla o belaya düşürmez."
İmam Sadık (a.s)
" Mümine, zorluk anında dua ettiği gibi rahatlık anında da aynı şekilde dua etmesi yakışır."
İmam Bakır (a.s)
" Aziz ve Celil olan Allah, isteme (dua) kapısını açtığı hiç kimseye icabet kapısını kapatmamıştır."
İmam Hasan (a.s)
(41)*
Ey, zatının esmasından başka yönelinecek ne bir yer ve ne de bir yön olmayan. Ey, bağışlanma dilenilecek, varlığıyla yegane olan yüce Allah’ım!
Merhametin her şeyi kuşatmıştır. Ve Kuran, senin merhametindendir. Onun sırlarla dolu her kelimesine izan ve gönül kapılarımızı ardına kadar aç. Onun kapılarını da gönlümüz, ruhumuz, özümüz ve tüm benliğimiz için, ardına kadar aç.
Bizi, "Kalplerimiz, bizi çağırdığın her şeye kapalıdır, kulaklarımız sağırdır ve bizimle senin aranda bir engel vardır; öyleyse sen ne istersen yap, biz de her zaman yaptığımızı yine yapacağız" diyen ve karşılıksız hiçbir şeyini harcamayan, her türlü yatırımını dünyaya yaparak kendilerine yazık eden, cahillerden etme.
Ey, yerleri ve gökleri, varlık alanına boyun eğdirerek getiren, gökleri yedi gök olarak yaratan, yere en yakınını ışıklarla süsleyen ve emniyetli kılan kudret sahibi, her şeyi bilen Allah’ım!
Senin, varlık alemindeki hakikatlerin gözler önündeyken ve onların tam ortasındayken nasıl yalanlanabilir? Niceleri temelsiz iddialarla inkara yeltendi de her biri iddiasıyla geçip gitti. Geride her zaman olduğu gibi hakikatlerin kaldı. Hem de biraz daha aydınlanmış olarak. Münezzehsin sen yalanlanmaktan. Seni yalanlayanlar, yalanlarıyla göçüp gitmeye mahkumdur. Baki olan sensin, sen. Mesajların kuru iddialar değil, hakikatin ta kendisidir. En sağlam temelli bilgiler senin yanındadır. Mesajlarını anlayacak izan ve gereğini yapacak bilinç ver bize.
Ey Allah’ım!
Derilerin, kulakların, gözlerin ve bir bir tüm azaların tanıklık yapmak üzere dile geleceği gün, bizi, hüsrana uğrayanlardan etme. Rabbimiz Allah’tır diyen ve sebatla doğru yolu izleyen, üzerlerine sık sık meleklerin inerek, "Korkmayın, üzülmeyin. Biz bu dünya hayatında da öteki dünyada da sizin dostunuzuz. Alın, size vaad edilen cennet müjdesini. Ki orada istediğiniz her şeye kavuşacaksınız." Diye söylediğinde, bunları işitecek kulak ve onlara dostluk kucağını açacak bağır ver bize.
Ey Allah’ım!
Şehadet ederiz ki, sen varsın. Evreni kuşatan eşsiz yasaların, akıl kapasitemizi aşar da aşar. Varlığın görünen ve görünmeyen her şeyi kuşatmışken akıl sahiplerine, senin olmadığın, ne anlatılabilir ki? O akıl sahipleri, neye çağrılabilir ki? Bu mümkün değil. Görünen ve görünmeyen her şey, anlayış kapasitemizi aşsa da senin yasalarına uygun hareket etmekte iken, eşsiz yasalarını değiştirmeye kimin gücü yeter? Kendisini güçlü gören de yasaların karşısında o kadar aciz ki… Bizi, doğruluktan ve adaletten sapmayan, sana teslim olan kullarından et.
Ey, her şeyi işiten ve her şeyi bilen Allah’ım!
Erdemden en büyük payı almış olanlara verdiğin mazhariyeti, bize de ver. Ki kötülük yapana karşı sabırlı olalım ve iyilikle karşılık verebilelim. Öyle anlarda, öfkeye sürükleyen şeytanın vesveselerinden, sana sığınırız.
Ey, çorak toprağı yağmurla uyandırarak hayat veren, her şeye kadir Allah’ım!
Kalbimizi uyandıracak ve özümüzü diriltecek yağmurunu esirgeme benden.
Ey, hikmet sahibi övgüye layık olan Allah’ım!
Senin mesajlarına, hiçbir boşluk ve anlamsızlık ne açıkça yaklaşabilir, ne de gizilice. Mesajlarını, bizim için bir rehber, bir şifa kaynağı yap ve bizi, yararlandırdıkça yararlandır.
Ey, kullarına zerre kadar haksızlık yapmayan Allah’ım!
Kötülüğe niyetten ve kötü işlerden alıkoyacak; iyi işler yapacak tercihlerde bulunabileceğimiz sağlam bir irade ve kararlarımızda, azimle atacağımız adımlarımızı çoğalt ve devamlı et.
Ey, her şeyi kuşatan Allah’ım!
Hakikatlere karşı yüreğimizde, şüpheye yer bırakma. Mutmain olmuş bir gönül ver bize.
---------------------------------------------------------------------
(41)*Fussilet süresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(42)*
Ey, kudret ve hikmet sahibi Allah’ım!
Göklerde ve yerde olan her şey, senindir. Sen, akılların kavramaktan acze düşeceği, muhteşem büyüklüğün ve yüceliğin sahibisin. Rahmetinden asla ümit kesilmez, çok bağışlayıcı ve rahmet kaynağısın.
Her şey senin koruyuculuğuna muhtaçken, nasıl senden başkasını koruyucu edinebiliriz? Bizi, rahmetine kavuşmayı dileyenlerden et. Zira, sen, rahmetine kavuşmayı dileyeni, dilediğine kavuşturursun.
Ey, ölüye can veren, her şeye kadir olan Allah’ım!
Her konuda hüküm senindir. Bizi sana dayanıp güvenen ve her zaman sana yönelen kullarından et.
Ey, hiçbir şeye benzemeyen, her şeyi işiten ve her şeyi gören Allah’ım!
Göklerin ve yerin anahtarları senindir. Dilediğine bol rızk, dilediğine az verirsin. Bizim, ailemizin ve tüm inanan kulların için, hazine kapılarını ardına kadar aç ve en güzel şekilde yararlandır.
Ey, seni dileyeni kendisine çeken ve sana yöneleni doğru yola ulaştıran Allah’ım!
Bizi, gönderdiğin tüm peygamberlere ve vahyettiğin tüm vahiylere inanan kullarından et. Dönüşümüz, sanadır. İnancımızı, şüphelerden arındırıp berraklaştır. Emrettiğin yolda dosdoğru ilerlememizde yardımını esirgeme. Ve bizi, heva ve heveslerine uyan cahillerden etme.
Ey, gaviyy-ül-aziz olan Allah’ım!
Sen kullarına lütufkârsın. Bize, öteki dünyada yararlı olacak kazançtan, bol bol ver. Verdiğin rızkı öteki dünyaya yararlı olacak şekilde kullananlardan et. Tüm yatırımını bu dünyaya yapan zalimlerden etme.
Ey, gafurun-şekür Allah’ım!
Bizi, güzel düşünen, yararlı işler yapan, erdemli kullarından et. Yüreğimizi Resulün Muhammed (sav) ve ehl-i beytinin sevgisiyle doldur. Onların sevgi ve dostluk ışığı ile özümüzü aydınlat ve dostluklarından bizi de yararlandır.
Ey, kalplerde olanı tümüyle bilen Allah’ım!
Bilerek ya da bilmeden işlemiş olduğumuz tüm hata ve günahlarımdan, pişmanız. Pişmanlığımızdaki içtenliğimizi artır ve bizi bağışla. Zira, sensin, tövbeleri kabul eden, kötülükleri bağışlayan ve yapılan her şeyi bilen. Sensin, dilekleri kabul eden, lütfunda sınır olmayan.
Ey, veliyy-ül-hamd olan Allah’ım!
Öteki dünyada vereceğin rızk yanında, bu dünyada verdiklerinin sözü bile edilemez. Oysa, bu dünyada verdiklerinin şükrünü bile gereğince yerine getirebilmek mümkün değilken, bizi, küstahlığa itecek rızkı, nasıl isteyebiliriz senden? Bize, şükrünü eda edebileceğimiz temiz ve hoş rızıklardan bol bol ver. Verdiğinde de, şükrünü eda edebilmeyi nasip et.
Ey, gökleri, yeri ve içindekileri yaratan Allah’ım!
Yarattığın her canlı senin işaretlerindendir. Hiç birisi boşuna ve anlamsız değildir. Ey kullarına zulmetmeyi zatında barındırmayan Allah’ım! Kendi ellerimizle kendimize ettiğimiz zulümleri bağışla ki, hesap günü bir felaketle karşılaşmayalım.
Ey, mesajlarını sorgulayanlar için kurtuluş yolu bırakmayan Allah’ım! Mesajlarını sorgulamaktan, sana sığınırız. Sıkıntılara karşı, göğüs gerecek bir metanet ve işaretlerine karşı, ibret alarak şükreden bir gönül, ver bize. Bu dünyada verdiklerin geçici zevkler içermekte. İyi ve kalıcı olan ise, senin katında.
Bizi,
sana iman eden,
vaatlerine güvenen,
bağışlanmaz günahlardan kaçınan,
öfkelendiğinde affeden,
namazlarında dikkatli ve devamlı,
meselelerini danışarak karara bağlayan,
rızk olarak verdiklerinden başkalarına harcayan
ve zorbalıklara karşı kendini savunarak, Yanında/Katında olanı talep eden, kullarından et.
Ey, hidayet elinde olan, Allah’ım!
Buyruğun ile, geri dönüşün imkânsız olduğu gün, gelmeden önce bizi, hidayetine erdir ki davetine icabet edebilelim. O gün, senden başka sığınılacak bir yer yoktur.
Bizi, emrine uyan, sığınışlarını kabul ettiğin, hidayet üzere olan kullarından et.
Ey göklerin ve yerin yegâne hükümranı. Her şeyi bilen, sınırsız güç sahibi, Allah’ım!
Dilediğini yaratırsın. Dilediğine, kız çocuğu bağışlar yahut, erkek. Yahut dilediğine, hem kız hem erkek çocuklar verir, dilediğini kısır yaparsın. Bize, bahşettiklerin için, sana, sonsuz hamdü senalar olsun. Çocuklarımızı, iman eden ve iyi işler yapan erdemli kullarından et. Bizi ve ebeveynimizi de onların yapmış olduğu iyiliklerden yararlandır.
Ey, yüce ve hikmet sahibi, her şeyin başı ve sonu zatında olan Allah’ım! Göklerde ve yerdeki her şeyin maliki olan sana, kavuşturacak olan yolu aydınlatan mesajlarını, anlayacak bir izan, gereğince değerlendirecek bir bilinç ve ömür bahşet bize.
(42)* Şura suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(43)*
Ey, yüce ve hikmet dolu Kuranını insanlığa hidayet rehberi olarak gönderen Allah’ım!
O kaynağı katında olan yüce kitabını, karanlıkta kalarak önünü göremeyen bize güneş ışığı gibi aydınlatıcı ve yolunu gösterici yap. Bizi, onunla, zulümattan nuruna çıkar. Suya hasret çorak toprakları, yağmur indirerek canlandırıp hayat verdiğin gibi nuruna susayan gönlümüzü de mesajlarınla aydınlat.
Ey, nimetlerinden tekrar tekrar yararlandıran ve onları hizmetime veren Rabbimiz!
Sen yücesin. Nimetlerini bahşetmesen, tüm bunları elde etmemiz, nasıl mümkün olabilir?
Nimetlerine şükretmeyi dilimize ve gönlümüze yerleştir. Nankör olmaktan affına sığınırız. Bizden lütfunu ve merhametini esirgeme.
Ey, Rabbimiz!
Nefsine ve şeytana uyarak işlediği suçların sorumluluğunu; "tüm bunları dileyen Rahmandır" diyerek, asılsız ve delilsiz iddialarla, cahilce sözler etmekten sana sığınırız.
Allah’ım!
Hakikatı, bütün açıklığıyla ortaya seren fermanını, anlayıp kavrayabilecek bir öz verdin ki bize; düşünebildiğimizde, mesajların o kadar anlamlı ve sarıp sarmalayan özellikleriyle, adeta özümüzle aynı kaynağın şelaleleri.
Mesajların, özümüzün dile gelişi, ya da güneş misali aydınlatan yüzü. O aydınlığa sırtını dönen ise karanlığa mahkum etmiştir kendini. Özlerde açığa çıkarılmasını istediğin hakikatleri görmezden gelmek akıl karı değil. Atalarından aldıkları inanç ve değer yargılarını, sorgulamadan kabul eden çoğu insan; her şeyi ile ortada olan, hakikatlerini gösteren ışık mesabesindeki mesajlarını, hiçbir delile dayanmadan sorgulamak gibi küstahça bir edaya bürünmekte. "Oysa ataları bir şey bilmeyen ya da kendileri gibi aklını kullanmayan birileri idiyseler?" Diye, zihinlerde şimşek çaktırırcasına, verdiğin apaçık mesajlarını, anlamayan bağnazlardan olmaktan, merhametine sığınırız.
Bizi, özümüzden uzaklaştıracak bağnazlıktan ve düşüncesizce hareket ettiren taklit hastalığından kurtar.
Bizi, mesajlarını okuyup düşünen ve özüyle birleştiren kullarından et. Onu okumaktan, anlamaya çalışmaktan uzaklaştırma. Düşünmeden hareket eden, vesvese ve şüphe içinde kıvranan zavallılardan etme.
Allah’ım!
Gönül, akıl ve baş gözlerimizin görüşünü güçlendir ki aldatanların aldatmalarına, toplumda, hakikatlerini görmekten ve göstermekten kaçınan keyif ve haz peşinde koşan kesimlerin baskılarına karşı, uyanıklılığımızı ve metanetimizi koruyabilelim.
Bu kesime karşı, Halilin İbrahim(AS)in diliyle babasına ve halkına, Habibin Muhammed(sav) diliyle, Mekke halkı şahsında çağlar boyu tüm putperestlere, Kafirun suresinde vahyi seslenişle seslendiği gibi, biz de, bize öğrettiğin kelimelerle sesleniyor: "sizin taptıklarınıza tapmak uzak olsun bizden. Biz ancak, bizi var eden ve doğru yola iletecek olan yegane Allah’a taparız." Yahut "biz, tapmayız sizin taptığınıza, siz de tapmazsınız bizim taptığımıza. Ve biz, asla tapmayacağız sizin tapıp durduğunuza; siz de hiç tapmayacaksınız bizim taptığımıza. Sizin dininiz size, bizimki de bize." Diye, haykırıyoruz.
Seslenişimizi kabul buyuracağın içtenlikte yapmamızı sağla. Bizi, sadece sana tapan, Muvahhid kullarından et.
---------------------------------------------------------------------
(43)* zuhruf suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(44)*
Ey, merhameti her şeyi kuşatan Allah’ım!
Günahkarların gıdası olacak ölümcül meyve ağacından,
yanan ateşin ortasına sürükleyecek,
ümitsizliğin yakıcı acısını üstlerine boşaltacak cehennem güçlerinden sana sığınırız.
Bizden merhametini esirgeme ve bizi yakıcı ateşin azabından koru.
---------------------------------------------------------------
(44)* duhan suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(45)*
Ey, ilahi kelamın kaynağı, kudret ve hikmet sahibi Allah’ım!
Bilinçlerini şartlanmışlıklardan kurtarmayı başarabilenler için, gökleri ve yeri nice ibretli mesajlarla dolduran, sensin.
Gerek kendi(insanların) yaratılışımızda gerekse yeryüzüne serpiştirdiğin hayvan türlerinde, gece ile gündüzün birbirini izlemesinde, göklerden indirdiğin yağmurlarla çorak toprağa hayat vererek sağladığın rızk imkânlarında ve rüzgârların yönlendirmesinde, akıl sahipleri için nice ibret dolu mesajlar/işaretler veren, sensin.
Bu mesajları anlayacak deruni bir anlayış, hakikatlerini görecek gözler ve şüpheye mahal bırakmaksızın inanıp kabul edecek bir bilinç ver bize. Tüm bu işaretlerini görmezlikten ve duymazlıktan gelerek, kendini aldatan umursamaz/ küstahça tavırlar takınmaktan sana sığınırız. Bizi, doğru yoluna ilet ve bir an olsun saptırma.
Ey, esmasının bilincinde olanların koruyucusu Allah’ım!
Bizi, imanın hedefine ulaştıracak bir yola koy. Ve o yolda hedefimize ulaşıncaya kadar bizden yardımını esirgeme. Başta, Kuran’ın olmak üzere, tüm mesajlarını kavrayacak izan ver bize. Ki tereddütsüz bir inanca, tertemiz bir bilince ve emniyete ulaşalım. Bizi, boş arzu ve heveslere uydurma. Bizden rahmetini ve hidayetini esirgeme. Birbirlerinin dostu olan zalimlerin koruyuculuğuna değil, senin dostluğuna muhtacız. Bizi, zalimlerden ve zalimden medet uman zavallılardan etme.
Ey, hayat veren, öldüren ve sonra kıyamet günü tekrar bir araya toplayacak olan Allah’ım!
Kendi arzu ve özlemlerimizi, tanrı edinerek senden uzaklaşmamıza neden olacak her türlü inanç, düşünce ve eylemden, merhameti her şeyi kuşatan ve hidayet kaynağı sana sığınırız. Bizi, unutup terk ettiğin, kalpleri mühürlü zalimlerden etme.
Ey, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin hükümranı Allah’ım!
Herkesin kendi siciliyle yüzleşmeye çağrıldığı gün, rahmetine kabul ettiğin, iman edip yararlı işler yapanlar arasına, bizi de kat. Dünya hayatının ayartmalarına kanmış, yaptığı kötülüklerin kendilerini alt edeceği gün, bizi, hüsrana uğrayan erdem yoksunlarından etme.
Ey, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah’ım. Hamd sana mahsustur. Gökte ve yerde, bütün azamet yalnız senindir. Ve yalnız sensin, kudret ve hikmet sahibi.
---------------------------------------------------------------------
(45)* Casiye süresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(46)*
Ey, ilahi kelamı katından inzal eden, kudret ve hikmet sahibi Allah’ım!
Gökleri, yeri ve arasındakileri, deruni bir anlam ve amaç üzere belirlediğin ömürle yaratan, sensin. Bizi, muhakeme yapabilen bir akıl, görebilen gözler, işiten kulaklar, hisseden gönül ve kusursuz bir beden nimetleriyle şereflendirmişken nasıl bunları görmezden gelebiliriz? Mesajlarına nasıl sırt çevirebilir, duymamazlık edebiliriz? Sen, âlemlerin, övgüye layık olan yegâne Rabbisin. Bizi inancında sağlam, korkusuz ve üzüntüsüz olanlardan et. Tüm şartlanmışlık ürünü davranışlardan, uzak tutacak bilinçle bilinçlendir. Özümüze yerleştirdiğin doğruyu yanlıştan ayırma ve görünenlerin ardında ki hakikatleri kavrama yetilerimizi güçlendir. Gaflet batağına daldırıp şaşırtma.
Ey Rabbim!
Bizi doğuran ve otuz ayı bulan bir süre zahmetle taşıyan annemize, tüm bu zaman zarfında ve bundan sonra ki dönemlerde yetişip büyümemizde, gocunmaksızın, zahmete katlanarak, her türlü bakımımızı üstlenen babamıza karşı, Salih bir evlat olmayı lutfet.
Bize, lütfettiğin nimetler için ebediyen şükretmemi ve senin kabulüne mazhar olacak şekilde, doğru ve yararlı işler yapmamızı nasip et. Bizim soyumuza da iyilikler bağışla. Gerçek şu ki, pişmanlık içinde sana yöneldik, sana döneceğiz. Elbette biz, sana teslim olanlardanız.
Pişmanlığımızdaki içtenliğimizi ve teslimiyetimizdeki azmimizi artır.
Allah’ım!
Öteki dünyada hasadı yapılsın için, tohum ekme mesabesindeki bu dünya hayatını; zevk ve sefa peşinde koşarak geçirmekten, haklı olanla mücadele etmek gibi küstahça büyüklük taslamaktan, mesajlarına karşı müstehzi tavırlardan ve her türlü sapkınlıktan sana sığınırız.
Hidayetini ve merhametini, bizden esirgeme.
Allah’ım! Kulaklar, gözler ve kavrayan kalpler bahşetmişken, duymamak, görmemek ve kavramamak suretiyle mesajlarını reddetmek, lütfettiğin bu nimetlerle alay etmektir. Müstehzilerden olmaktan sana sığınırız.
Ey, dilediği her şeyi yapma gücüne sahip, gökleri ve yeri yaratmış olan ve yaratmaktan yorulmayan Allah’ım!
Kalbimizi, azim ve kararlılıkla doldur. Ki sıkıntılara karşı sabırlı olup katlanabilelim. Kötülük yapanlar için iyilik temennilerinde bulunabilelim. Senin, her şeye gücün yeter.
-------------------------------------------------------------------
(46)* Ahkaf süresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(47)*
Allah’ım!
Davana, yardım edebilecek gücümüzü, hoşnutluğunu kazanacağımız şekilde artır. Ve yolunda kullanabilmeyi nasip et. Bize, yolunda yardım et ve adımlarımızı sağlamlaştır. Sana ulaşma isteğimizi artır, rehberliğine uyma arzu ve yeteneklerimizi çoğalt. Sana karşı sorumluluk bilincimizi derinleştir. Günahlarımızı bağışla.
Allah’ım!
Gözden çıkardığın, hakikatin sesine karşı sağırlaştırdığın ve hakikatin ışığına karşı gözlerini körleştirdiğin, kalpleri hastalıklı kimselerden olmaktan sana sığınırız. Bize, doğru yolu apaçık gösterdikten sonra mesajlarına sırtımızı döndürtme. Şeytanın, hayallerimizi süsleyip bezemesine, sahte ve düzmece ümitlerle oyalamasına karşın, yardımına muhtacız da muhtacız. Bizden yardımını ve koruyuculuğunu esirgeme.
Allah’ım!
Kınadığın, hoşuna gitmeyen işler yapmaya teşebbüs etmekten, sana sığınırız. Böyle işler için, yüreğimizde nefret duyguları oluştur. Hoşnut olacağın işlere karşı ise meylimizi ve sevgimizi artır. Ahlakımızı zaaflarımızdan arındır ve güzelleştir.
Allah’ım!
Sana, tüm yüreğimizle inandıktan, elçin Muhammed (s.a.v)’e inanıp gönül verdikten ve onun gösterdiği yoldan (Ehlibeyt kanalı) mesajlarını anlamaya ve itaat etmeye gayretimizde desteğini esirgeme. Fikirlerimizi ve zikirlerimizi güzelleştir, geliştir. İyi işleri, heder edecek davranış ve tutumdan, her şeyi kuşatan rahmetine sığınırız. Bizi, ziyana uğrayanlardan etme. Bir oyun ve eğlenceden ibaret olan bu dünyaya gönül vermekten de sana sığınırız. Bizi, cimrilerden etme.
---------------------------------------------------------------------
(47)* Muhammed süresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(48)*
Ey, müminlerin kalplerine, sükûnet bağışlayan Allah’ım!
Bize, göklerin ve yerin bütün güçlerinin, sana ait bulunduğunu, her şeyi bilen ve gerçek hikmet sahibi olduğunu göstererek, güçlü yardım elini uzat ve imanımızı sağlamlaştır. Resulüne bağlı olan, sana bağlanmış olur. Ondan bağını koparan, senden koparmış olur. Bizi, ehlibeyt dostluğu ile resulüne bağlananlardan et.
Ey, göklerin ve yerin hükümranı Allah’ım!
Dilediğini bağışlarsın, dilediğini azaba uğratırsın. Sen gerçekten çok bağışlayıcı ve rahmet kaynağısın. Resulüne bağlılığımızı, Hudeybiye günü ağaç altında, bağlılıklarını bildirenlerin bağlılıklarından say. İçimizi, huzurla doldur. Ve bizi, doğru yoluna ilettikten sonra saptırtma.
---------------------------------------------------------------------
(48)*Fetih süresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(49)*
Ey, her şeyi bilen hikmet sahibi Allah’ım!
İmanımı kalbimde güzelleştir ve sevdir. Hakikati inkâr etmeyi, günah işlemeyi ve güzel olan şeylere karşı çıkmayı, bana çirkin göster, nefret ettir.
Allah’ım!
Yoldan çıkmışların getirdikleri haberlerle, aklımızı kullandırmayıp-muhakeme ettirmeden hareket ettirme. İnsanları inciterek, pişmanlık duyacağımız işleri yaptırma. Mümin kullarına karşı kardeşlik sevgimizi ve bağımızı güçlendir. İnsanları, küçümseyip alaya almaktan, karalamaktan, incitmekten, aşağılamaktan ve iftira etmekten sana sığınırız. Bizi, zalimlerden etme.
İnsanlar hakkında, zanda bulunmaktan, gizli yönlerini araştırmaktan, arkalarından çekiştirmekten sana sığınırız. Günahlarımızı bağışla. Tevbemizi kabul et ve bizden merhametini esirgeme.
Ey, her şeyden haberdar ve her şeyi bilen Allah’ım!
Bizi, sana karşı, derin bir sorumluluk bilinciyle bilinçlendir. Resulüne kulak vermeksizin yapılan her iş, boşa gitmiştir. Bizi, O’na kulak veren (itaat eden) kullarından et. İmanımızı, boşa çıkaracak şüphelere kapılmaktan, sana sığınırız. Lütfunu bizden esirgeme. (49)* Hücurat suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(50)*
Ey, gökyüzünü inşa eden, güzelleştiren, bütün kusur ve eksiklerden arındıran Allah’ım!
Ey, yeryüzünü genişletip yayan, dağlar dikerek sağlamlaştıran ve üzerinde her cinsten güzel bitkiler yeşerten, Allah’ım!
Bizi, sana yönelen, basiretlerini açtığın kullarından et. Her an yarattığın, sayısız şeyler göz önündeyken, yoktan var etmede yorgun düştüğün, nasıl düşünülebilir? Münezzehsin. Bizi, yaratan ve bize, bizden yakın olansın. Her insanın; geçmişiyle, iç dürtüleri ve vicdanıyla, ortaya çıkacağı hesap gününü umursamayanlardan olmaktan, sana sığınırız. Gözümüzdeki perdeyi kaldır ve bakışımızı keskinleştir. Hayra engel olmaktan, günahkâr saldırganlıktan, güvensizlik ve şüphe yaymaktan , tekliğine ortak koşmaktan sana sığınırız.
Bizi, her zaman sana yönelen, her an seni aklında tutan, merhametin karşısında ürperti duyan ve kalbi pişmanlıkla dolu olarak sana gelen kullarından et. Zalimlerin zulmüne karşı sabırlı olmayı, sabah-akşam, gece-gündüz sınırsız ihtişamını, hamdınla yüceltmeyi ve ölümden sonraki hayatı unutturmamanı diliyoruz senden. Dileğimizi, kabul et.
----------------------------------------------------------------
(50)* Kaf suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(51)*
Ey, tozları sağa sola savuran rüzgarları, buyruğunla; yaşam yükünü taşıyan, pamuk yumuşaklığında akıp giden ve hayatın nimetlerini paylaştıran bulutları yaratan, yüce Allah’ım!
Kesinlikle inanıyoruz ki vaat ettiklerin doğrudur, haktır.
Ey, gök kubbeyi yıldız kümeleriyle dolduran Allah’ım!
Bizi, iyi ve yararlı işler yapan, bağışlanmak için kalplerinin derinliğinden yalvaran ve sahip olduklarından, sıkıntı içinde olanlara rızan için, yardım eden kullarından et.
Ey, benliğimizi ve yeryüzünün içlerini, varlığının işaretleriyle dolduran Allah’ım!
Bu işaretleri görebilmek için hiçbir şüpheye yer bırakmaksızın inanmak gerekir. Bizi, böyle bir iman ile ödüllendir.
Ey, evreni kozmik sistemlerle inşa eden ve istikrarlı bir şekilde genişleten Allah’ım!
Ey, yeryüzünü genişçe yayan, pek de güzel bir şekilde düzenleyen, her şeyin karşıtını (çift çift) yaratan, yegane Allah’ım!
Sana, ortak koşmaktan, kötü olan her şeyden, azgınlıktan ve küstahlıktan bağışlayıcılığına ve merhametine sığınırız.
Ey, her türlü kudretin sahibi, bütün rızıkları veren ve baki olan Allah’ım!
Bizi, yaratılış amacımıza uygun yaşat. Sana karşı, kulluk bilincimizi geliştir. Tam bir teslimiyetle emrine itaat etmemizde, yardımını bizden esirgeme.
---------------------------------------------------------------------
(51)* Zariyat süresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(52)*
Ey, iyilik eden rahmet kaynağı Allah’ım!
Bizi, lütfunla inayetlendir ve çaresizliğin yakıcı fırtınalarının azabından koru. Eman diliyoruz senden. Korkularımızı, razılığın ile gider.
Allah’ım!
Sen varsın. Tanrı yok. Sınırsız şanınla, ortak edinmekten de ortaklık yakıştırmalarından da münezzehsin. Hamd, sana mahsustur.
-----------------------------------------------------------------
(52)* Tur süresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(53)*
Ey kimin doğru yoldan saptığını ve kimin rehberliğine uyduğunu hakkıyla bilen, göklerde ve yerdekilerin sahibi, bağışlayıcılıkta cömert olan Allah’ım!
Seni unutmaktan, dünya hayatına gereğinden fazla değer vermekten, maddi-manevi sıkıntısı olanın; sıkıntısını paylaşmak suretiyle, ruhumuzu temizleyecek yolu bırakıp cimrileşmekten, sana sığınırız. İnsana, uğrunda çaba gösterdiği dışında, hiçbir şey verilmeyecek olan ve çabalarının gerçek anlamlarının gösterileceği hesap gününde, mahzun ve mahcup etmeyecek çabalarla, ömrümüzü güzelleştir. Hayatı bağışlayan da, öldüren de sensin. Bizden yardımını esirgeme.
Ey, bir damla sudan erkek ve dişiyi yaratan, hayat veren, öldüren ve tekrar dirilten, isteklerden arındırıp mülk sahibi yapan Allah’ım!
Bizi, senden başkasına kulluk ettirmeyecek desteğine muhtacız. Bizden merhametini esirgeme.
---------------------------------------------------------------------
(53)* Necm süresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(54)*
Allah’ım!
Akılda tutulmasını kolaylaştırdığın Kur’an’dan, gereğince yararlanabilmemizi de kolaylaştır. Aklımızı ve gönlümüzü aç ki dersler alabilelim. Hafızamızı güçlendir. Kavrayışımızı kolaylaştır. O’nu bize, bizi O’na sevdir. O’na küstah olan müstehzilerden olmaktan sana sığınırız. Bizi, şükredenlerden et.
---------------------------------------------------------------------
(54)* Kamer süresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(55)*
Ey insanı yaratıp, Kuran’ı, açık ve berrak şekilde düşünmeyi ve konuşmayı öğreten rahman Allah’ım!
Güneş ve ay’ı belirlediğin yörüngelerden akıtan, gökleri yükseltip her şey için bir ölçü koyan, yeri canlı varlıklar için üzerinde çeşit çeşit meyve ağaçlarıyla, filizlenip dal veren tohumları ve hoş kokulu bitkileriyle genişletip yayan Allah’ım!
Bahşettiğin nimetlerin arasında balığın; sudaki hali gibi adeta yüzüp dururken nimetlerini ve kudretini görmemek şaşkınlıktır. Bizi, şaşkınlardan ve sapkınlardan etme.
Ey, yok olup gitmeye mahkûm gökteki ve yerdekilerin, zatı sonsuza dek kalacak olan kudret ve ihtişam sahibi Allah’ım! Göklerde ve yerde ne varsa kanunlarına tabidir ve sen her an kendini şaşkınlık verici yollarla ifade ediyorsun. İhtişam sahibi kerim Allah’ım! Senin ismin yücedir. Hamd, rahman, rahim, zül celali vel ikram olan âlemlerin rabbi Allah’a mahsustur.
-------------------------------
(55)* Rahman suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(56)*
Allah’ım!
Ağulu meyve ağacından tadacak, karınlarını onunla dolduracak, doymak bilmez susuz develerin içişi gibi yudum yudum ümitsizlik içecek olanlarla,
Kendilerini, kavurucu rüzgârlar ve yakıcı bir ümitsizlik içinde, ne serinleten ne de rahatlatan siyah duman gölgesinde bulacak olanlarla,
Ve dünya hayatını, hazlara kaptırıp, çirkin günahlar işleyip, bir de: "ne yani! Biz ölüp de toz ve kemik yığını haline geldikten sonra mı dirileceğiz yeniden? Ve eski atalarımız da mı?" diyerek, kötülükte ısrar edenlerle olmaktan sana sığınırız.
Ey, yalan olmayan vaatlerini bir bir gerçekleştiren, bazılarını alçaltan ve diğerlerini yücelten Allah’ım!
Kimi insanların doğruyu bulmuşlardan olduğu, kimilerinin kötülüğe batmış olduğu ve kimilerinin de sana yakınlıkta önde olduğu ´yeniden diriliş günü, bizi, kötülüğe batmış olanlardan değil, doğruyu bulmuşlardan ve sana yakınlıkta önde olanlardan et.
Bizi, "çoğu eski zamanların, pek azı sonraki dönemlerin insanlarından olacak" buyurduğun, sana yakınlıkta, önde olanlardan et. Esenlik ve mutluluk bahçelerinde, altın işlemeli mutluluk tahtlarına kurulup; birbirlerine sevgi ile bakarak uzanacak, ölümsüz gençlikler verdiğin insanlardan et.
Ey, toprağa atılan, kuru bir çöpe de dönüşebilecek tohumu, yeşertip büyüten,
Ey,buhar olup uçabilecek bir damla sudan, erkek ve dişiyi yaratan ve hayat veren,
Ey, acıdan ve tuzdan arındırarak, içilecek tat ve kıvamda, bulutlardan su indiren,
Ey, acıkıp susayanlar için, ağacı, ateşin yakıtı olarak görevlendiren kudret sahibi Allah’ım!
Yakinen biliyoruz ki, kaçışı olmayan ölümü, mutlaka tadacağız. Ölümden önceki dünya hayatımızda yardımına muhtacız. Ölümden sonra ki hayatımızda: "dürüst ve erdemlilerden olan sana selam olsun" sözleriyle, karşılanacak olanlardan olmak için, dürüst ve erdemli bir hayat sürmemizde, yardımını ve Lütfunu bizden esirgeme.
--------------------------------------------------------------------
(56)* Vakıa suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(57)*
Ey, gücün ve hikmetin yegane sahibi Rabbimiz.
Göklerde ve yerde olan her şey yasalarına boyun eğmekte ve sınırsız kudretini yüceltmekte.
Senindir göklerin ve yerin mülkü. Sensin öldüren. Sensin yaşatan. Sensin dilediğini yapmaya muktedir olan. Sensin evvel, sensin ahir. Sansin zahir, sensin batın. Sensin her şeyin bilgisine sahip.
Ey, gökleri ve yeri altı evrede yaratan, kudret ve egemenlik tahtına kurulan Rabbimiz.
Ey, hem toprağa giren ve ondan çıkan her şeyi hem de gökten inen ve ona yükselenleri bilen Rabbimiz.
Ey, nerede olursak olalım bizimle beraber olan ve yaptığımız her şeyi gören Rabbimiz.
Ey, göklerin ve yerin mülkünün sahibi.
Ey, bütün işleri, asıl kaynağı kendine döndürecek olan Rabbimiz.
Bizi, sana ve elçine inanan, itaat eden, verdiğin rızıktan başkalarına harcayan dürüst ve erdemli kullarından et.
Ey, bizleri, koyu karanlıktan aydınlığa çıkarmak için apaçık mesajlar indiren, şefkat ve merhamet kaynağı Rabbimiz.
Ey, sonsuz lütuf sahibi, zül fadlil azim Rabbimiz.
Bize, vaad ettiğin güzellikleri lutfet. Sana karşı sorumluluk bilincimizi artır. Elçin Muhammed(sav)’e inancımızı ve itaatımızı güçlendir. Bize, rahmetinden kat kat ver ve bizim için aydınlığında yürüyeceğimiz bir ışık yak. Geçmiş günahlarımızı bağışla. Zira sen, çok bağışlayıcı ve rahmet kaynağısın.
(57)*Hadid suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(58)*
Ey, her şeye şahid olan, her şeyi işiten, her şeyi gören, her şeyden haberdar olan Allah’ım!
İnsanları ölümünden sonra diriltip, onlar unutsalar bile yaptıkları her şeyi tam olarak anlatacağın ve hesaba katacağın gün, sana ve elçin’e karşı gelen aşağılanmış zalimlerden olmaktan sana sığınırız. Günahları affedici Allah’ım, bizi bağışla.
Ey bütün yapıp-ettiklerimizden haberdar olan Allah’ım! Her iki kişinin yanında, üçüncü sensin. Üç kişinin yanında dördüncü de. Az ya da çok olsa da her nerede bulunurlarsa bulunsalar da senin olmadığın bir yer ve bir an yoktur. Üzüntü veren, şeytan işi gizli konuşmalardan, kötü işler yapmaktan, sana ve elçin’e karşı itaatsizlik olacak saldırgan davranışlardan, merhametine sığınırız. Sana, güvenimizi artır. Zira, güvenilecek olmakta Tek’sin.
Ey, her şeye üstün gelen, dilediğini üstün getiren güç ve kudret sahibi Allah’ım! Hakikati inkar eden, yalan ve düzmece değerler üstüne bile bile yemin eden, gazaba uğrayan bir toplumla, dünyevi servet, soy-sop kaybetme korkusuyla ya da elde etme hırsıyla dostluk kurmaktan, sana sığınırız.
Ey, kalplere imanı nakşeden Allah’ım!
Kalplerine imanı nakşettiğin kullarından et bizi. Ki o imanla babamız, çocuğumuz, kardeşimiz ya da yakın akrabamız da olsa, sana ve elçin’e karşı çıkanlara karşı, yüreğimizde sevgi beslemeyelim. Bizi, hoşnut olduğun, mutluluğa ulaştıracağın kullarından et.
---------------------------------------------------------------------
(58)* Mücadele suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(59)*
Allah’ım sen varsın, Tanrı yok.
Yaratılmışların kavrayış alanı dışındakileri de, duyuları yahut akıllarıyla kavrayabildiklerini de bilen Tek’sin. Rahman ve Rahimsin. Mutlak Hakimsin. Kutsalsın. Kurtuluşun Tek Kaynağısın.
İman bağışlayansın. Doğru ile yanlışın Tek Belirleyicisisin. Üstünsün. Eğriyi düzeltip doğruyu ihya edensin. Bütün ihtişamın sahibisin. İnsanların ilahlık yakıştırdıkları her şeyden münezzehsin. Yaratıcısın. Bütün özlere ve görüntülere şekil veren yapıcısın. Bütün mükemmellik vasıflarının yegane sahibisin. Göklerde ve yerde olan her şey, senin sınırsız şanını yüceltir. Çünkü yalnız sensin kudret ve hikmet sahibi ALLAH’ım.
Ey, göklerde ve yerde olan her şeyin yaratılış amacı doğrultusunda yücelttiği sınırsız şan, izzet ve hikmet sahibi Allah’ım!
Dilediğinin kalbine korku yayar, dilediğinin kalbine sükunet ve huzur ihsan edersin. Bizim kalbimizi korkularımızdan arındır, lütfunla sükunet ve huzur ihsan et.
Ey, dilediğini yapmaya kadir olan Allah’ım!
Başkasına bol bol verdiğin nimet ve rızıklar için kalbimizde zerre kadar da olsa hasedlik taşıyıp barındırmaktan sana sığınırız. Bizi, açgözlü tamahkarlardan etme.
Ey şefkat sahibi, rahmet kaynağı Allah’ım!
"Ey Rabbim! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve imana ermiş olanlardan hiçbirine karşı, kalblerimizde, yersiz ve uygunsuz düşünce ve duygulara yer bırakma."
Ey Rabbim! Bizi, senden habersiz olup da yarın için hiçbir hazırlığı olmayan sapmışlardan değil, Yarın için ne hazırlayacağını bilen, sorumluluk bilincine sahip, kurtuluşa erecek kullarından et.
-----------------------------------------------------------------
(59)*Haşr: suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(60)*
Ey Rabbimiz! Sana güveniyor ve Sana yöneliyorum. Çünkü bütün yolların varışı Sanadır. Bizi, hakikatı inkar edenler için bir oyun ve eğlence aracı yapma. Günahlarımızı bağışla.
Ey, rabbimiz ! Sensin, tek kudret ve hikmet sahibi, hiç kimseye muhtaç olmayan, herkesin ve her şeyin kendisine muhtaç olduğu, bütün övgülere layık olmada tek olan Allah’ım!
Düşmanlığını savaşa dönüştürmedikçe, kullarına karşı adaletsiz ve nezaketsiz davranmaktan Sana sığınırız. Zira Sen, aynı inancı paylaşmasalar da inanmayanlara adaletle ve nezaketle davranan, imanlı kullarını seversin.
Sana karşı sorumluluklarının bilincinde olanlara karşı, düşmanlıklarını savaşa vardıranlara -babam, kardeşim, çocuğum da olsa - destek olmaktan, dostlukla yaklaşmaktan ve dost edinmekten sana sığınırız. Zira, bu tür yaklaşım, insanın kendi nefsine ve inanç/gerçek kardeşlerine karşı bir zulümdür. Sen ise zulmü ve zalimleri asla sevmezsin.
Ey, çok bağışlayıcı ve rahmet kaynağı Allah’ım! Bizi, "onları dost edinenlerin öteki dünya ile ilgili hiçbir ümitleri kalmamıştır" buyurarak uyardığın, gazabına uğrayan bir toplumla dost olmaktan, dost olanlarla olmaktan koru ve buyruğunu dikkate alanlardan et.--------------------------------
(60)* Mümtehine suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(61)*
Ey, sınırsız kudretini, göklerde ve yerlerde olan her şeyin yücelttiği, güç ve hikmet sahibi Allah’ım!
Özümüzden sözümüzü, sözümüzden özümüzü ayırma. Özümüzle davranışlarımızı bağdaştır. Yapmadığımız şeyi söyleyerek, Seni tiksindirmekten, bağışlayıcılığına ve merhametine sığınırız.
Doğru yolundan saptıracak, her türlü riyadan/iki yüzlülükten ve azgınlıktan sana sığınırız. Günahlara gömülüp giden bir toplumu, doğru yola çıkarmazsın. Doğru yoluna çıkarmayacağın bir toplum içinde, günahlara gömülüp-gitmekten, sana sığınırız. Bizi ve içinde bulunduğumuz toplumu, doğru yoluna hidayet et. Kalbimizi bir an olsun hidayet ettiğin yolundan çevirme.
Nurunu boş laflarla söndürmek isteyen zalim bir halka, rehberliğini bağışlamazsın. Bizi, rehberliğini bağışladığın, sana ve elçine itaat eden kullarından et.
---------------------------------------------------------------------
(61)* Saf suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(62)*
Ey, sınırsız kudretini, göklerde ve yerlerde olan her şeyin yücelttiği, güç ve hikmet sahibi Allah’ım!
Bize, her türlü pislikten, kötülükten ve günahtan arındıracak, ilahi kelamın ve elçinle gönderdiğin mesajlarına, uyan kullarından olmayı lutfet. Çünkü yalnızca sensin sınırsız lütuf sahibi. Sırtına kitap yüklenmiş ama; yükünden habersiz merkeplerin durumuna benzeyen/ mesajlarını okuyup da ne yapacağını bilmeyenlerden olmaktan, Sana sığınırız. Bize, mesajlarını okumayı, kavrayışa dönüşen anlamayı ve iyi işler yapmayı lutfet.
Allah’ım! Senin katında olanlar, bütün geçici eğlence ve kazançlardan çok daha hayırlıdır. Çünkü sen, rızık verenlerin en iyisisin. Bize, katındakilerden bol bol ihsan ve ikram et.
--------------------------------------------------------------------
(62)* Cuma suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(63)*
Allah’ım!
Bizi, bağışla. Yapmış olduğumuz kötülükleri, işlediğimiz günahları bağışla. Birilerinin gözüne girmek için sergilediğimiz hoş davranışlardan, iyi adam desinler diye yaptığımız iyiliklerden, dindar desinler diye yaptığımız ibadetlerden dolayı düştüğümüz şirk çukurundan, merhametinle çıkar.
Diriliş için; dirilere gönderdiğin mesajlarını; ölülere okuyup da, kendimizi hiç hesaba katmayışımızı, anlamaya çalıştığımızda ise; "sen anlamazsın" diyenlere kulak verip kitabını rafa kaldırarak aylarca sayfasını açmayışımızı, yıllardır ezbercilerin ezberlediklerini dinleye dinleye aklımızı bir kenara bırakıp düşünememe illetine teslim oluşumuzu bağışla.
Seni sevdiğimizi söyleyip de, sevmediğin işlerle uğraştığımız riyakârlığımızı, bağışla.
Resulünü sevdiğimizi söyledik. Ama, kürküneymiş ilgimiz/sevgimiz. Şekil olarak benzemeye çalışırken, özüne inmeye, teşebbüs bile etmeyişimizi bağışla.
Ey Rabbimiz!
Ölüm gelip çatmadan bize öyle bir yaşam bahşet ki, dumura uğratılmış aklımıza sahip çıkabilelim. Çoğunluğun ve din istismarcılarının gösterdiği yolu değil, mesajlarınla gösterdiğin, özümüze nakşettiğin hidayet yolunu buldur. Ki
o yolda gidelim. Kulluğumuzu, yalnız senin için yapalım. İhtiyacımızı yalnız sana bildirelim. Sadece seni düşünelim. Yalnız seni anlayalım. Senden başka amacımız olmasın. Vuslatımız sana olsun. Yardımını ve merhametini esirgeme. Lütfunu ve keremini esirgeme. Hidayetini esirgeme.
---------------------------------------------------------------------
(63)*Münafikun suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
6.BÖLÜM
KUMEYL DUASI(*)
Allah’ım! senin her şeyi kaplayan rahmetin hakkına; kendisiyle her şeye üstün geldiğin, karşısında her şeyin boyun eğdiği gücün hakkına; her şeye galip geldiğin ceberutun hakkına; önünde hiç bir şeyin duramadığı izzetin hakkına; her şeyi dolduran azametin hakkına; her şeye üstün gelen saltanatın hakkına; her şeyin fani olmasından sonra baki kalacak vechin hakkına; her şeyin temellerini dolduran isimlerin hakkına; her şeyi ihata eden ilmin hakkına ve her şeyi aydınlatan cemalinin nuru hakkına senden niyaz ederim.
Ey Nur, ey Kutlu, ey evvellerin evveli ve ey ahirlerin ahiri! Allah’ım! Benim ismet perdesini yırtan günahlarımı affet. Allah’ım!
Bedbahtlıklara yol açan günahlarımı affet. Allah’ım! Nimetleri değiştiren günahlarımı affet. Allah’ım! Duanın icabetini önleyen günahlarımı affet.
Allah’ım! Belanın inmesine sebep olan günahlarımı affet.
Allah’ım! işlediğim bütün günahları ve yaptığım bütün hataları affet.
Allah’ım! Ben sana zikrinle yaklaşmak istiyorum, ve seninle senden şefaat diliyorum; ve cömertliğin hakkına beni kendine yaklaştırmanı ve şükrünü eda etmeyi bana nasip kılmanı ve zikrini bana ilham etmeni istiyorum.
Allah’ım! Huzu, huşu ve zelil olmuş bir dille, senden (hatalarıma) göz yummanı, bana merhametli davranmanı, beni verdiğine razı, kanaatkar ve her durumda mütevazı kılmanı diliyorum.
Allah’ım! İhtiyaç ve yoksulluğu şiddetli olan, ve hacetini zorluklar anında kapına getirene, katında bulunanlara büyük rağbeti olan kimsenin yalvarışı gibi sana yalvarırım.
Allah’ım! saltanatın büyük ve mekanın yücedir, tedbirin gizlidir; emrin açık; kahrın galip ve kudretin her yerde caridir;(yürürlüktedir) ve senin hükümetinden kaçmak imkansızdır.
Allah’ım! Senden başka günahlarımı affedecek; kabahatlerimi öretecek; kötü amelimi iyiye çevirecek birini bulamam. Senden başka ilah yoktur; münezzehsin; sana hamd ederim.
Ben kendime zulmettim ve cahilliğim yüzünden itaatsizlik yaptım, ve eskiden beri sürekli bana lütuf ve ihsanında bulunduğun için kendimi güvende hissettim (ve korkmadan sana karşı geldim.)
Allah’ım! Mevlam! Nice kötülüklerimin üzerini örttün; nice belaları benden geri çevirdin; nice hatalardan beni korudun ; hoşa gitmeyen şeyleri uzaklaştırdın; layık olmadığım nice güzel övgüleri benim hakkımda yazdın.
Allah’ım! Belam büyümüş, halimin kötülüğü haddi aşmış; amellerim beni aciz bırakmış, (heva ve heves) zincirlerim beni çökertmiş, uzun arzularım beni menfaatimden alıkoyup hapsetmiş, ve dünya beni boş şeylerle aldatmış; ve sürekli kötülüklere çeken nefsim, cinayeti ve müsamahakarlığımla beni aldatmış.
Ey Seyyidim! İzzetinin hakkına senden istiyorum ki; amelimin kötülüğü, duamın kabulünü önlemesin ve bildiğin gizli sırlarımı açarak beni rezil etme; gizlice işlediğim kötü amelim ve davranışım, sürekli ihmalkarlığım ve cahilliğim, nefsani isteklerim ve gafletimin çokluğu yüzünden, beni cezalandırmada acele etme.
Allah’ım! İzzetin hakkına her durumda bana karşı merhametli ve bütün işlerimde rauf ol.
Mabudum, Rabbim! senden başka kimin var ki, ondan, kötü durumumu gidermesini ve bu halime bakmasını dileyeyim.
Mabudum, Mevlam! sen bana hükmettin; bense o hükümlerin hususunda nefsime uydum; bu konuda düşmanım (şeytan)’ın (günahları) tezyin etmesinden korkmadım; böylece beni istediği gibi aldattı ve alınyazısı da bu işte ona yardımcı oldu; işte bu başıma gelenlerden dolayı bazı sınırlarını aştım; ve bazı emirlerine karşı çıktım; bütün bunlarda sana hamd etmek benim vazifemdir.
(Amellerim dolayısıyla) Hakkımda yürütülen kaza ve kaderin; ve beni yakalayan hüküm ve imtihanın karşısında gösterecek hiçbir mazeret ve bahanem yoktur.
Ey Rabbim! Kendimi ihmal edip işlediğim kusurlardan sonra; özür dileyerek, pişman ve perişanlık içerisinde affını ve mağfiretini ümit ederek, tövbe edip tekrar (sana) yöneldim ve günahımı ikrar ve (suçluluğumu) itiraf ederek senin huzuruna geldim.
İşlediğim günahlardan kaçacak bir mekan ve zor durumlarda sığınacak bir yer bulamıyorum; mazeretimi kabul edip beni sonsuz rahmetine dahil etmenden başka ümidim yok; o halde mazeretimi kabul eyle ey Allah’ım ve perişanlığımın şiddetine acı (heva ve heves) zincirlerinden kurtar beni.
Rabbim! Bedenimin zayıf, derimin ince ve kemiklerimin hassas oluşuna acı. Ey yaratılışımı gerçekleştirip beni yad eden, beni terbiye edip iyilik ve rızık veren; bağışının başlangıcı ve bana yaptığın geçmiş iyiliklerin hürmetine beni affeyle.
Ey Mabudum, Ey Seyyidim ve Rabbim! Vahdaniyetine inandıktan; marifetin bütün kalbimi doldurduktan; dilim zikrinle meşgul olduktan, muhabbetin içime işleidkten, Rububiyet makamına boyun eğerek sadakatle (günahlarımı) itiraf edip, doğrulukla (sana) dua ettikten sonra, beni cehennem ateşiyle azap etmen görülüp (inanılacak) şey mi?
Böyle bir şey senden uzaktır; sen kendi yetiştirdiğin birisini zayi etmezsin; yakınlaştırdığın birisini kendinden uzaklaştırmazsın, barındırdığın birisini kovmazsın, veya kendisine merhamet ettiğin kimseyi belalara teslim etmezsin. Sen bütün bunlardan yücesin.
Keşke bir bilseydim, Ey Seyyidim, Mabudum ve Mevlam! Azametin karşısında secdeye düşen yüzlere; sadakatle vahdaniyetine şahadet eden ve medh ile sana şükür eden dillere; ilahlığını gerçekten itiraf eden kalplere, senin marifetinle dolup taşan ve böylece huşuyla eğilen batınlara cehennem ateşini musallat eder misin? Ve itaat etmek üzere ibadet yerlerine koşan ve günahını itiraf ettiği halde senden mağfiret dileyen uzuvları (azaba duçar eder misin?) Senin hakkında böyle düşünülemez; senin fazl-u keremin bize böyle tanıtılmamıştır Ey Kerem Sahibi, Ey Rabb!
Dünyanın azıcık bela ve cezası ve ondaki zorluklar karşısında benim tahammülsüzlüğümü sen biliyorsun; halbuki dünyadaki bela ve zorlukların devamı az, tahammülü kolay ve süresi kısadır; o halde nasıl tahammül edeyim ahiretteki belaya; orada meydana gelecek büyük zorluk ve acılara?
Halbu ki o belanın müddeti uzun ve süreklidir ve ehline bir hafifletme de olmaz. Çünkü bu azap ancak, senin intikam ve gazabından kaynaklanır. Bu ise göklerin ve yerin dayanamayacağı bir şey.
Ey Seyyidim! O zaman senin güçsüz, zelil, hakir, muhtaç ve biçare bir kulun olan ben nasıl dayanabilirim.
Ey Mabudum, Rabbim, Seyydim ve ey Mevlam! Hangi şeyden dolayı sana şikayette bulunayım ve hangisi için ağlayıp sızlayayım? Azabın elem ve şiddetine mi? Yoksa belanın devamı ve süresinin uzunluğuna mı?
Eğer bana ceza çektirmek için düşmanların yanında yer verirsen, ve bela ehliyle beni bir araya toplarsan, beni dostların ve velilerinden ayırırsan, Ey Mabudum, Ey Seyyidim, Mevlam ve Rabbim! azabına tahammül edebilecek olsam bile, senin ayrılığına nasıl dayanabilirim? Diyelim ki ateşinin hararetine dayandım, ama keremine nazar etmekten mahrum olmama nasıl sabredeyim? Yahut affını ümit ettiğim halde ateşe nasıl gireyim.
İzzetin hakkına ey Seyyidim ve Mevlam, sadakatle yemin ediyorum ki: Eğer konuşmama izin verirsen, cehennem ehli arasında, ümitliler gibi sürekli dergahına yönelip inlerim; medet dileyenler gibi feryat edip yardım dilerim senden; ve bir şeyini kaybedenler gibi ağlayıp sızlarım sana; ve seni çağırıp "Neredesin Ey Müminlerin Velisi!" der dururum.
Ey ariflerin en yüce arzusu! Ey dileyenlerin imdadına yetişen! Ey sadık kalplerin dostu! Ve ey alemlerin ilahı! (Neredesin)?
Ey Mabudum! Münezzehsin sen. Ve ben sana hamt ediyorum. Olacak şey mi, sana karşı gelmesi yüzünden cehennemde tutulan, ve günahından ötürü onun azabını tadan, ve onun tabakaları arasında, işlediği suç ve cinayetten dolayı hapsedilen Müslüman bir kulunun sesini duyasın da affetmeyesin, oysa o kul, rahmetine göz diken biri gibi inlemekte, ve tevhit ehlinin diliyle seni çağırmakta, ve rububiyet makamını vasıta ederek sana el açmada.
Ey Mevlam! O, senin önceden yaptığın merhametini umduğu halde, nasıl azapta kalabilir? Ya da senin ihsan ve merhametini ümit ettiği halde ateş nasıl onu incitebilir? Yahut Sen onun sesini işittiğin ve yerini gördüğün halde ateş nasıl onu yakabilir ? Ya da, sen onun zaaf ve göçsüzlüğünü bildiğin halde cehennemin alevleri onu nasıl kuşatabilir? Ya da sen onun sadakat ve doğruluğunu bildiğin halde, cehennemin tabakaları arasında nasıl kıvranıp kalır? Yahut, o, seni "Ey Rabbim" diye çağırırken, cehennemin azap melekleri nasıl ona eziyet edebilir? Ya da cehennemden kurtulmak için senin lütuf ve keremini dilediği halde onu nasıl orada bırakırsın?
Sen münezzehsin, hakkında bunlar düşünülemez; senin fazlınla ilgili tanıtılan bunlar değildir; ve bunlar senin muvahhit insanlara yaptığın ihsan ve iyiliklere benzeyen şeyler de değildir.
Ben şüphesiz biliyorum ki, eğer inkarcılarını azabına hükmetmeseydin ve düşmanlarını ebedi azaba duçar etmeyi kararlaştırmasaydın, ateşi tamamıyla soğuk ve selamet ederdin; ve onda hiç kimse yer almazdı.
Ama sen, isimleri mukaddes olan! Cehennemi, insanların ve cinlerin kafirleriyle doldurmaya, ve düşmanları orada ebedi olarak tutmaya yemin etmişsin.
Ve sen, (ey) medhi yüce olan! Evvelden beri söylemiş ve sürekli olarak nimet verip kerem ve ihsanda bulunmuşsun: buyurmuşsun ki: ""Mümin olan bir kimse, fasık olan kimseyle bir olur mu? Hayır, onlar aynı olmazlar."
Mabudum, Seyyidim! takdir ettiğin kudret hakkına, ve hükmedip kesinlik kazandırdığın kaza ve kaderine ki, kime takdir etsen galip gelirsin, bu gecede ve bu saatte benim işlediğim bütün suçları ve günahları, ve gizlediğim bütün kötülükleri affet; yaptıktan sonra üzerini örttüğüm veya açığa çıkardığım, gizleyip veya aşikar ettiğim cahilliklerimi, ve amelleri yazmakla görevli melekleri kaydetmelerine emrettiğin kötülüklerimi affet! Öyle melekler ki, benim yaptığım amelleri zaptedip korumakla görevlendirdiğin uzuvlarımla birlikte onları da bana gözetleyici yaptın; ve kendin de bunların ardından gözetleyicim oldun ve onlara gizli kalan şeylere şahit oldun, rahmetinle gizledin ve fazlınla onları örttün ve indirdiğin her hayırdan ve gönderdiğin her ihsandan, yaydığın her iyilikten yahut dağıttığın her rızktan, affettiğin günahlardan veya kapattığın hatalardan nasibimi arttırmanı diliyorum.
Ey Rabbim, ey Rabbim, Ey Rabbim!
Ey Mabudum, ey Seyyidim, ey Mevlam ve ey benim Sahibim!
Ey varlığımı elinde tutan! Ey zorluk ve çaresizliğimi bilen!
Ey fakirlik ve yoksulluğumdan haberdar olan!
Ey Rabbim, ey Rabbim, ey Rabbim!
Hakkın, kudsiyetin, en yüce sıfatın ve ismin hürmetine senden dileğim şudur: Gece ve gündüzden oluşan vakitlerimi zikrinle canlandır, ve beni kendi hizmetinde tut, ve amellerimi kendi indinde kabul buyur; öylesine ki, artık bütün amellerim ve zikirlerim tek zikir şekline dönüşsün, ve bütün hallerim senin hizmetinde geçsin.
Ey Seyyidim, ey güvenip dayandığım ve ey kendisine hallerimi sunduğum (Allah)!
Ey Rabbim, ey Rabbim, ey Rabbim!
Uzuvlarımı hizmetin için güçlendir; sana yönelmemde kalbime güç ve sebat ver; senden korkmada ve hizmetini sürdürmede bana öylesine bir ciddiyet ver ki, sana kulluktaki yarış meydanlarında sana doğru koşayım, ve bu yolda mücadele verenler arasında yer alıp hızla sana doğru geleyim, ve sana gönül verenler arasında senin yakınlığına meyil edeyim, ve ihlaslılar gibi sana yakınlaşayım, ve senden yakiyn ehlinin korktuğu gibi korkayım, ve indinde müminlerle bir araya geleyim.
Allah’ım! Bana kötülük yapmak isteyeni cezalandır; bana tuzak kuran kimseye tuzak kur, ve beni, yanında en iyi pay alan, ve sana göre en yakın makama sahip olan, ve sana hususi yakınlığı olan kullarından eyle, Gerçekten bunlara erişmek, ancak senin lütuf ve kereminle olur.
Cömertliğin hakkına bana cömert davran ve yüceliğin hakkına teveccüh eyle bana.
Rahmetin hakkına koru beni ve dilimi zikrine alıştır, ve kalbimi, kendi muhabbetine bağlı kıl, ve dualarımı iyi bir şekilde kabul etmekle beni minnettar eyle; yanılgılarımdan geç ve hatalarımı affet; muhakkak ki sen, kullarının sana ibadet etmelerine hükmettin; sana dua etmelerini emredip, kabul etmeyi taahhüt ettin; o halde ey Rabbim! Yüzümü sana çevirdim ve ellerimi sana açtım; izzetin hakkına duamı kabul eyle ve arzularıma ulaştır; fazlın ve kereminden ümidimi kesme; beni insan ve cinlerden oluşan düşmanlarımdan koru. Ey çabuk razı olan! Duadan başka bir şeye sahip değilim, affet beni; muhakkak ki sen her istediğini yaparsın.
Ey ismi deva, zikri şifa ve itaati zenginlik olan! Sermayesi ümit ve silahı ağlamak olan bana merhamet eyle.
Ey nimetleri tamamlayıp yayan, ey zorlukları defeden! Ey karanlıklarda dehşete kapılanların nuru! Ey öğretilmeden bilen! Muhammed ve Ehli Beyt’ine salavat gönder, ve bana da sana yakışan şekilde muamele et.
Allah’ın rahmeti, Peygamber’ine ve onun soyundan gelen mübarek İmamlara olsun. Ve Allah’ın sonsuz selamı onların üzerine olsun.
(*)İmam Ali(a.s)’ın Kumeyl Duası olarak bilinen bu meşhur duası, gönlümdeki duaların Sultanıdır.
(64)*
Ey, bizi, insan hayatının gerekleri ile uyumlu, en güzel şekilde yaratan, sakladığımızı ve açığa vurduğumuzu, kalbimizde olanı da yaptığımız her şeyi de bilen Allah’ım!
Nihai toplanma günü olan, Kayıp ve Kazanç Günü’nde bizi, kötü fiillerini sileceğin, sana inanan, iyi ve doğru işler yapan, kazançlı kullarından et.
Düşünmeyen, başkalarının gözüyle bakıp-aklıyla hareket eden, hakikatlerini inkar etmeye, mesajlarını yalanlamaya şartlanarak kayba uğrayanlardan etme.
Ey güvenilecek olmakta Tek olan Allah’ım!
Eşimize, çocuklarımıza, sevdiklerimize karşı dikkatliliğimizi; hatalarını örtme ve affetmede tahammülümüzü güçlendir. Onlara karşı yapmış olduğumuz iyi ve güzel şeyleri, karşılıksız yapma duygu, düşünce ve niyetimizi artırarak güçlendir. Onlardan maddi çıkar ve beklenti içerisinde olan, zayıf yönlerimizi gider. Her türlü ihtiyacımızı giderenin, sen olduğu bilinciyle, bilinçlendir.
Muhtaçlığımızı, sana yönelt. Bizi, bağışla ve yardımını esirgeme.
---------------------------------------------------------------------
(64)* Tegabün suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(65)*
Ey Rabbimiz!
Sana karşı sorumluluk bilincimizi artır. Eşimizi, evimizden kovmamızı gerektirecek, birbirimizden ayrılmak zorunda bırakacak, hayâsız davranışlar yapmaktan koru. Bizi de sınırlarını aşan, hayâsız davranışlarda bulunmaktan uzak tut. Bizi, nefsimizin heva heveslerine ve şeytanın vesveselerine meylettirme. Bize, mesajlarınla buyurduğun, buyruklarına uymayı kolaylaştır. Günahlarımızı ört ve bizleri bağışla.
Ey, yedi göğü ve yeri yaratan, yaratıcı iradesi bütün yarattıkları aracılığıyla kesintisiz tecelli eden, her şeye kadir ve bilgisi her şeyi kuşatan Allah’ım!
Bize, görülmesini istediğin, yarattıkların aracılığıyla, isimlerinin(esmaül husna) kesintisiz tecelli edişini görecek güç ve basiret ver.
---------------------------------------------------------------------
(65)* Talak suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(66)*
Ey, mevlamız, ey yüce efendimiz!
Ey, her şeyi bilen, gerçek hikmet sahibi Allah’ım!
Eşimizi, sana teslim olan, gerçekten inanan, iradene gönülden itaat eden, günahlarından tevbe ederek sana yönelen, yalnız sana kulluk eden ve yalnız senin rızana ulaşmak için yola koyulan, iyi eşler olan kullarından et.
Bizi, eşimizi, çocuklarımızı ve sevdiklerimizi, nihai günde utandırmayacağın, önlerinden ve sağ taraflarından ışık yayan ve "Ey Rabbimiz! Bu ışığımızı ebediyen parlat, günahlarımızı bağışla. Sen her şeye kadirsin" diye yakaran kullarından et.
Eşimize; zalim firavunun sarayında sultan olmaktansa, katındaki köşke talip olan, Asiye imanı bahşet.
Başkalarının duygu, düşünce ve uyulmasını istedikleri şeyleri, enine boyuna sorgulamadan kabul edip boyun eğmeyi, nefse yapılacak en büyük kötülük olarak algılayan; mesajlarını ise sorgulamadan kabullenen ve uyan kullarından et.
---------------------------------------------------------------------
(66)* Tahrim suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(67)*
Ey, her dilediğini yapmaya kadir, hükümranlığın sahibi, kutlu ve yüce Allah’ım!
Ey, yedi göğü birbiriyle tam bir uyum içinde kusursuz yaratan, Rahmeti her şeyi kuşatan Allah’ım!
Yıldızlarla/ışıklarla süslediğin, yeryüzüne en yakın göklere bakıp durduğu halde boş, anlamsız, keyfi ve mesnetsiz düşüncelere kapılan, şeytan ruhlulardan sana sığınırız. Doğruyu yanlıştan ayıracak gücü özümüzde inşa ettin. Farkı yakalayacak aklı, sermaye olarak lütfettin. Kavrayışımızın çok çok ötesinde de olsa senin yüceliğin ve varlığın karşısında korkup ürpermemek mümkün değilken, yolumuzu aydınlatmak için gönderdiğin, ışık rehberlerine, mesajlarına ve elçilerine hangi mantık, anlayış ve düşünceyle inanmayalım? İnsanın şeref ve güzelliğini değersizleştiren şartlanmışlıklardan, sana sığınırız.
Ey, hikmetinde erişilmez derinlik sahibi ve her şeyden haberdar Allah’ım!
Her şeyi yaratan sensin. Açığa vurulsa da, gizlense de kalplerde olan inançları bilirsin.
Ey rahman olan Allah’ım!
Yeryüzünü rızıklarla donattığın, nasıl görmezden gelinebilir?
Ne kadar dolaşılırsa dolaşılsın, nereye gidilirse gidilsin, hayat ne kadar sürerse sürsün dönüşün sana olacağı nasıl unutulabilir?
Bir gün gelip de göktekiler ve yeryüzü sarsılmaya başladığında, yutulmamaktan ya da ölümcül bir kasırganın üzerimize salınmayacağından nasıl emin olunabilir?
Bu tehlikelere karşı, senden başka kim kalkan olabilir?
Ya da bizleri kim koruyabilir?
Rahman olan sadece sensin.
Yeryüzündeki bütün sular aniden toprağın altında yok olup gitseydi ya da geçim imkânlarımız elimizden alınacak olsaydı, bize, senden başka kim temiz kaynaklardan su ve rızık sağlayabilir?
Gerçek şu ki sen, her şeyi gözetiminde bulunduran rahmansın. Lütuf da senin, ikram da. Bize, lütfu kereminden, bol bol ihsan et. Merhametini bizden esirgeme.
Ey, bizlere hayatı getiren, kulaklar, gözler ve kalpler bağışlayan Allah’ım! Sana sonsuz hamd-ü senalar olsun. Her şeyin bilgisi senin katındadır. Biz, sana inandık ve güvendik. İnancımızı ve güvenimizi artır, arındır ve güçlendir.
(67)* Mülk suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(68)*
Ey, kimin doğru yolda olduğunu ve kimin yoldan saptığını bilen Allah’ım!
Bizi, kuran ile ahlaklanarak üstün hayat tarzına sahip olan kullarına dost et.
Hakikatı yalanlayanların arzu ve özlemlerine uydurma.
Yemin edip duran alçağa uydurma. İğrenç dedikodular yapan iftiracıya uydurma. İyiliğe mani olan zorbaya uydurma. İhtiraslarının tutsağı zalime uydurma. Hiç kimseye yararı olmayan zenime uydurma. Ve onlara karşı yüreğimizde yumuşama oluşmasına izin verme.
Ey, şanının sınırı olmayan yüce Allah’ım!
Bizi, bütün insanlığa yönelik olarak bir öğüt ve uyarı, bir rehber ve hayat kılavuzu olarak gönderdiğin mesajlarına; "eski zaman hikayeleri" diyerek, yakasını kurtaramayacağı zilletle damgaladığın, malına -mülküne, çocuklarına güvenen, küstah davranışlı akıl yoksunlarına uydurma.
Allah’ım!
Sen, sana teslim olana, suçlulara davrandığın gibi davranmazsın. Bizi, bedenlerin bir kemik yığınından ibaret hale getirileceği gün; huzurunda secdeye çağrıldıklarında onu yapmaya güç yetiremeyecek, gözleri zilletin ağırlığıyla ürkekleşip durgunlaşacak olanlardan etme.
Hakikatı inkar eden, suçluların düşeceği duruma düşürecek suçları işlemekten, sana sığınırız. Merhametini esirgeme. Bizi, dürüst ve erdemliler arasına koy. Her türlü güçlüğe karşı dayanma gücü ver, sabrımızı artır.
------------------------------------------------------------------
(68)*Kalem suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(69)*
Allah’ım!
Hak da sensin hakikat de. Olan, biten, olacak olan her şey hak ve hakikatinin işaretleridir. Dilediklerin olmakta, vaatlerin gerçekleşmekte. Tüm yalanlar, yalana sığınanlar yalanlarıyla, köpük misali kaybolup gitmekte. Değişmez yasalarla inşa ettiğin evrende her ne oluyorsa hep senin buyruğunla olmakta. Buyruklarına karşı koyacak da yok, dışına çıkacak da.
Ey, uyarılarında kesinti olmayan yüce Allah’ım!
Kulaklarımızı uyanık ve duyarlı et ki kesintisiz uyarılarını bilinçle algılayabilelim.
Ey, en gizli işlerin bile ortaya çıkacağı Gün’ün sahibi Allah’ım!
O gün bizi;"gelin, hepiniz gelin! Şu sicilimi okuyun! Zaten bir gün hesabımın önüme konulacağını bilmiştim" diye haykıran ve kendini mutlu bir hayatın içinde bulacak olan, sicili sağ eline tutuşturulan, ışık yayan kullarından et.
"Eyvah! Keşke sicilim bana gösterilmeseydi ve keşke şu hesabımı görmemiş olsaydım! Keşke ölümüm benim sonum olsaydı. Şimdiye kadar sahip olduğum şeylerin bana hiçbir faydası olmadı ve bütün tartışma ve karşı koyma gücüm elimden kayıp gitti." Diye, feryad-ü figan edecek olanlardan etme.
Sana inanmayan, ihtiyaç içinde olanları yedirip içirmekte istekli ve kararlı davranışlarda bulunmayan, bir tane bile dost bulamayacağı gibi, suçlulardan başka kimsenin yiyemeyeceği pislikten başka yiyeceği olmayan, sicili, sol eline tutuşturulan ışıksızlardan etme.
Ey, görebildiklerimizin ve göremediklerimizin tanıklığa çağrılacağı Gün’ün hükümranı, kudret sahibi yüce Allah’ım!
Sana karşı sorumluluk bilinci duyan herkes için, bir öğüt ve uyarı olarak gönderdiğin Kuran’ın, mutlak hakikat bilgisi olduğuna kuşkusuz bir inançla inanmamızı sağla. Senin, her şeye gücün yeter. Bizi, kendimize bırakma. Merhametini ve Lütfunu bizden esirgeme.
---------------------------------------------------------------------
(69)* Hakka suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(70)*
Ey, katına yükselmenin bir çok yolu olan Allah’ım!
İyiye, doğruya sırtını dönenleri ve hakikatten uzaklaşanları;
Servet biriktirip, onu öteki insanların elinden alanları;
Başına bir kötülük geldiğinde sızlanmaya başlayıp, iyilikle karşılaştığında onu bencilce sahiplenerek başkalarından uzak tutan, tatminsiz insanları kendine çekecek olan ateşten sana sığınırız.
Ey sınırsız merhamet sahibi Allah’ım! Bizi, iyiye ve doğruya yönelt. Derileri kavuran, alev saçan ateşin kendine çekeceği, davranışlarda bulunmaktan uzak tut.
Ey, sınırsız lütuf sahibi Allah’ım! Bizi, namazında bilinçli olarak sana yönelen, devamlı ve kararlı olanlardan et.
Ey, rezzak, latif, rahman ve rahim olan Allah’ım! Bizi, verdiğin nimetler üzerinde, başkalarının da hak sahibi olduğu bilinciyle hareket eden ve onu ihtiyaç içinde olanlara ulaştıran kullarından et.
Ey mevlamız, Ey Rabbimiz, Ey Ma’budumuz! Bizi, iffetlerine karşı duyarlı olan, emanet ve ahitlerine riayet eden, şahitliğinde kararlı duran, namazlarını bütün dünyevi endişelerden uzak tutan kullarından et.
(70)* Mearic suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(71)*
Ey, erdemden uzak davranışlarla, aslında; azabı davet ettiklerinin farkında olmayanları, defalarca uyaran, elçiler gönderen, mesajlarını vahyeden, merhamet sahibi Allah’ım!
Evreni öyle değişmez yasalarla donatmışsın ki, kalp sahibi olup da anlamamamız, gözlerimiz olup da görmememiz, aklımız olup da düşünmememiz ne kadar acı. Kalbimizi, dinin üzerinde sabit kılacak anlayış ve imanla doldur. Gözlerimizi, görünen her şeyin, aslında; hangi gerçeklerin ve hakikatinin önünde perde olduğunu görecek yetenekle donat. Aklımızı, sürekli hakikatlerinin örneklerini düşünmek suretiyle, çalışır tut.
Ey, merhametinin sınırı olmayan Allah’ım!
İyi niyetle yapılan iyiliklerin karşılığı, iyilikten başka bir şey olmuyor. İyilik gibi gözüken art niyetli işler, yapanın ayağına dolaşıyor. Defalarca tekrarlanan kötü fiiller, sonunda azabı hak ediyor. Azabı, hak edecek davranışlarda bulunmaktan, sana sığınırız. İyi niyetle yapılan iyi amellerimizi öyle çoğalt ki, ne kötü niyet beslemeye ne de kötülük yapmaya bir an bile fırsatımız olmasın.
Ey, bağışlayıcılığında kuşku olmayan, bağışlaması bol olan Allah’ım! Günahlarımızı bağışla.
Ey, büyüklüğünün sınırı olmayan Allah’ım!
Ey, peş peşe aşamalardan geçirerek, insanı ve her şeyi yaratan Allah’ım!
Ey, yedi göğü birbiriyle uyumlu yaratan, ay’ı yansıyan bir ışık, güneşi ışık saçan bir lamba yapan Allah’ım!
Ey, insanı bir bitki gibi yeşerten, büyüten ve kendine döndürdükten sonra dirilterek, tekrar hayat veren Allah’ım!
Ey, yeri genişçe yayan ve çeşit çeşit nimetlerle donatan Allah’ım!
Seni, düşman edinenin vay haline!
Koruyucu edinilen ve korunacak olan her şey, korumana muhtaçken, sana karşı kim, kimi koruyabilir?
Kim, kime zerre kadar fayda sağlayabilir?
Kim, sana karşı savaşırda muzaffer olabilir?
Bu mümkün değil. Münezzehsin.
Ey Rabbim!
Anneme-babama, mümin olan herkese, daha önceki ve sonraki mümin kadınlara ve erkeklere bağışlayıcılığını göster. Zulüm işleyen zalimleri de zulümleriyle beraber helake uğrat.
---------------------------------------------------------------------
(71)* Nuh Suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(72)*
Ey, doğru ile eğriyi ayırt etme bilincine ulaştıran Kur’an’ı, rehber olarak gönderen şanı yüce Allah’ım!
Eş ve çocuk edinmekten münezzehsin. Hiçbir şey ya da hiç kimse, sana üstün gelemez. Hiç kimse senin hükmünden kurtulamaz. Sana inanan, hiçbir zaman ziyana uğramaz ve haksızlığa uğrama korkusu olmaz. Senden başkasında eman arayan, emansız kalır, ziyana uğrar ve her yanını korku kaplar.
Bizi, sana teslim olanlardan et. Doğru ile eğriyi ayırt etme bilincine erdir. Şaşmadan doğru yolunda gidenlerden et ve sınırsız nimetlerini üzerimize yağdır. Bizi, senden, seni anmaktan uzaklaştırarak gaflette bırakma, gafillerden etme. Sana ortak koşmaktan, vahdaniyetine sığınırız. Kulluğumuzu, yalnızca, sana mahsus kılmamızı sağla. Bizi, sadece sana yalvaran, yalnız sana kullukta bulunan ve senden başka hiçbir şeye/kimseye ilahlık yakıştırmayan muvahhidlerden et.
Ey, yaratılmışların kavrayış sınırlarının ötesindekini bilen, erişilmez derinlikteki sırların sahibi Allah’ım!
Sen, sırlarını hoşnutluk duyduğun, seçtiğin elçilerine, dilediğince bildirirsin. Hem, gözler önüne serilen her konuda hem de aklın ermeyeceği her alanda onu gözetlemeleri için semavi güçler göndererek desteklersin. Elçilerinin söyledikleri her şeyi kuşatan ve her şeyi bir bir hesaplayan sensin. Senin, şanın yücedir. Bize, sırlarını açıklayan elçilerinin bildirdiklerini anlayacak, kavrayacak ve taşıyacak güç ver. Kalbimizin, zihnimizin ve özümüzün anlayış, kabulleniş ve gereğince işleyiş kapasitesini artır.
(72)* Cin Suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(73)*
Ey, rahmet kaynağı ve bağışlayıcılığı çok olan Allah’ım!
Gereğinden fazla uyutan gecelerden ve dünyaya daldırarak seni unutturan gündüzlerden, merhametine sığınırız. bedenimizi uyuşturan örtülerden, gönlümüzde yer eden her türlü dünyalıktan, ve gözümüzün, gönlümüzün, aklımızın görüşünü engelleyen hakikatlerin önündeki perdelerden sana sığınırız.
Bize, dünya yaşamımız için dirilttiğimiz gündüzler gibi; seninle olacağımız, hakikatlerini anlayarak özümüzün dirileceği, geceler ve gündüzler nasip et. Zihnimizi, zindeleştir. Okumamızı, berraklaştır. Gece ve gündüz, adını anmaktan gafil etme. Tüm varlığımızı, sana adamamız için her ne gerekiyorsa tümünü, ihsan et. Bizi, kendimize bırakma. Bırakırsan, zayi ederiz kendimizi. Bizi, zayi etme.
Ey, doğunun ve batının Rabbi olan Allah’ım!
Senden başka ilah yok. Sadece, Sen varsın. Varlığınla teksin. Bizi, sana teslim olanlardan et. Çocukların saçlarını ağartan, vaad ettiğin gün’ün şiddetinden, sana sığınırız. Bizi, sana ulaştıran yola koy. Namazımızda devamlı ve dikkatli et. Karşılıksız harcamada bulunduracak, gönül ver. Ve gönlümüzü, rızıklandır. İşlerimizi güzelleştir.
Bize, rahmetinle yaklaş ve yakınlığını artır.
----------------------------------------------------------
(73)* Müzzemmil Suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(74)*
Ey, sınırı olmayan büyük ve yüce Allah’ım!
Öz benliğimizi, temiz tutacak düşünceleri, gönlümüze bahşet. Ve tüm kötü düşünce ve davranışlarımızdan öz benliğimizi arındır. İyilik yapmamıza bol bol fırsatlar ver. Yaptığımız iyilikleri, kazanç aracı olarak görmemize ise izin verme.
Ey, affı ve merhameti bol olan Allah’ım!
Hakikatini inkâr edenler için ızdırap olan günü, bizim için rahatlama gününe dönüştür. Hakikatini inkâr edenle uğraşmak bizim harcımız değil. Benliğimizdeki nefis ve şeytanın vesveselerine, kapısını her zaman açık tutan, fısıltılarına kulak veren bir tarafımız varken, nasıl bir başkasıyla uğraşmaya kalkışabiliriz? Onlarla uğraşmak ve hak ettiklerini vermek, Sana yakışır. Onları, Sana havale ediyoruz. Kendimizle mücadelemizde, merhametini ve yardımını bizden esirgeme.
Ey, doğru yolun sahibi ve dilediğini o yola yönelten Allah’ım!
Mesajlarını, hakikatlerin açıklayıcısı ve doğru yolun kılavuzu olarak algılamamızı ve derin bir kavrayışla kavramamızı sağla. Onu, çürütmek için bahaneler arayan şartlanmış zihin sahiplerinden, ne yaşatan ne de öldüren cehennem ateşini hak edenlerden olmaktan, sana sığınırız. Bizi, uyarını dikkate alarak dürüst ve erdemli olmayı başaran, namazlarında devamlı ve dikkatli olan, yoksulları doyuran, kullarından et.
Ey, derslerle dolu öğüt olan, mağfiret kaynağı Kuranı, sana karşı sorumluluk bilincinin oluşması için, tüm insanlığa rehber olsun diye gönderen Allah’ım!
Gönlümüzü, o kaynaktan akan ışıklara aç ve bizi en güzel şekilde ondan yararlandır.
---------------------------------------------------------------------
(74)* Müddessir suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(75)*
Ey, insanı, bir damla su iken, önce döllenmiş bir hücreye dönüştürüp sonra da şekil vererek yaratan Allah’ım!
Ey, ölen bedenlerin çürüyerek toz haline gelen kemiklerini, yeniden bir araya getirmeye ve parmak uçlarındaki çizgilere varıncaya kadar aynen yapmaya kadir olan Allah’ım!
Kıyamet gününü ve insan vicdanının kınayan sesini tanıklığa çağıracağın, gözlerin korku ile açılacağı, Ay’ın karanlığa gömülüp Güneş ile bir araya getirileceği, kaçacak ve sığınacak bir yerin olmayacağı o günün dehşetinden sana sığınırız.
Ey, sınırsız merhametin sahibi yüce Allah’ım!
Bazı yüzlerin mutlulukla parlayacağı bazı yüzlerin ise ümitsizlikle kararacağı o gün, yüzümüzü aydınlat.
Bize, hesap gününü ve öteki dünyayı unutturan bir yaşam verme. Geçici olan bu dünyayı sevdirip de, ebedi mutluluktan ve katındaki nimetlerden mahrum etme.
Bizi, senin katında güzel olan, öteki dünyadaki mutluluğa ulaştıracak yola koy. Bize, o yolda sapmadan, kayıp düşmeden ve yorulup kalmadan ilerletecek güzel işleri yapmayı nasip et. Zorluklara karşı dayanma gücümüzü artır. Merhametini bizden esirgeme.
Verdiğin nimetlerinden bol bol yararlanıp dururken, sık sık hatırımıza gelen ölümümüzü düşünmekten hep kaçtık. ama; mutlaka gelecek olan, o son nefesin gelip boğaza düğümlendiği, o durumdan kurtaracak hiçbir hekimin olmadığı, her yanın ölüm sancıları ile örüldüğü ayrılma an’ının şiddetinden, sana sığınırız.
Bize, öteki dünyada ışık olacak namazı, dikkatli ve devamlı bir şekilde eda etmeyi nasip et. Ve kıldığımız her namazı, razı olduğun amellerden et.
Ey, ölüleri yeniden hayata döndüren Allah’ım!
Bize, açlarla, yoksullarla ve ihtiyaç içinde olanlarla paylaşacağımız nimetlerinden, bol bol ihsan et.
Bedenimizin; arzu, heves ve şehvetlerinin bilincimizi, örtmesine izin verme.
Sana karşı sorumluluk bilincimizi artır. Gönlümüzü sevginle doldur. Ruhumuzu huzura kavuştur ve bedenimizi, sana karşı sorumluluğunun farkında olan bilincimize tabi et. Senin, her şeye gücün yeter.
-----------------------------------------------------------------
(75)* Kıyame suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(76)*
Ey, insanın adının dahi anılmadığı çağların sahibi ve hükümranı Allah’ım!
Ey, insanı bir katre sudan yaratıp duyar ve görür hale getiren,doğru yolu göstererek şükretmekte ya da nankörlük etmekte tercih yapma serbestliği vererek, sınamaya tabi tutan Allah’ım!
Bizi, doğru yolunu gören, o yolda şaşmadan ilerleyen ve şükreden kullarından et. Doğru yolunu görmeyen körleşmiş ve uyarılarını duymayan sağırlaşmış nankörlerden etme.
Allah’ım!
Hakikatini inkâra şartlananlar için hazırladığın zincirlerden, boyunduruklardan ve yakıp kavuran ateşten, sana sığınırız.
Bizi, hoş kokulu çiçekler ile tatlandırılmış, kâfur suyu karıştırılmış içeceklerle ikramlandırdığın, itaat eden ve iyilikte bulunan kullarından et.
Allah’ım!
Adaklarını yerine getiren, şerri her yanı sarıp kaplayan günden korkan ve kendileri ihtiyaç içinde kıvranırken hiçbir karşılık ya da teşekkür beklemeksizin, sırf senin rızan için yemeklerini, yoksula, yetime ve tutsağa yedirerek doyuran, has kulların olan âli Muhammed(ehl-i beyt)’e, bizi, dost et.
Allah’ım!
Suratları astıran, sıkıntı veren ve azabı pek şiddetli olan günden sana sığınırız. Bizi, o günün şerrinden koru. Yüzümüze parlaklık, gönlümüze sevinç bahşet. Katındaki nimetlerle nimetlendir.
Ey, dilediğine merhamet eden Allah’ım!
Bizi, Kuran’ın hükümlerine sabırla uyan kullarından et. Suçlulara ve nankörlere uydurma.
Ey, her şeyi bilen hüküm ve hikmet sahibi Allah’ım!
Gündüz ve gece adını anan kullarından et. Çabucak gelip geçen dünya metaını sevdirerek, ızdırap dolu ağır günü unutturma.
Bizi, yaratan sensin. Yaratılışımızı, kuvvetlendir. Senin, her şeye gücün yeter. Gücümüzü artır. Sana doğru, alacağımız yolu, bize kolaylaştır. Merhametini ve yardımını bizden esirgeme.
....................................................................
(76)* İnsan suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(77)*
Ey, suçlardan arındıran mesajlarını, bir uyarı, bir öğüt ve hatırlatma olarak gönderen Allah’ım!
Ey, doğru ile eğriyi ayıran, hakikati dört bir yana dalga dalga yayan mesajlarını, fırtına şiddetiyle patlatan Allah’ım!
Gönlümüzün, zihnimizin ve tüm benliğimizin kapılarını, mesajlarını, dosdoğru anlamaya aç. O’nu bizden, bizi de o’ndan ayrı koyma. Düşünüşlerimizde dosdoğru neticeye ulaştır.
Vaatlerinin gerçekleştiği, yıldızların söndüğü, göğün parçalandığı, dağların ufalanıp toza dönüştüğü ve tüm görevlendirdiklerin toplanmaya çağrıldığı, doğru ile yanlışın ayrıldığı Ayrım Günü’nde, hakikati yalanlayanlardan olmaktan, sana sığınırız.
Ey, dilediği şeyi mükemmel olarak gerçekleştirme kudretinde olan Allah’ım!
Ey, insanı basit bir sıvı iken ana rahminde sağlam bir şekilde, belli bir süreyle muhafaza eden ve en güzel şekilde yaratan Allah’ım!
Ey, toprağı, diriler ve ölüler için toplanma yeri yapan Allah’ım!
Ey, o toprak üzerinde haşmetli ve sarsılmaz dağlar meydana getiren Allah’ım!
Ey, susuzlukları gidermek için, tatlı sular var eden Allah’ım!
Serinlik vermeyen, yanan kütükler gibi kıvılcımlar saçan, kızgın dev halatlara benzeyen;
Günahkârların kalplerine korku salan; ölüm, yeniden dirilme ve yargılanmadan oluşan üç katlı gölgeden, rahmetine sığınırız.
Hiçbir söz söyleyemeyecek ve özür dilemelerine izin verilmeyecek olan hakikatini inkâr edenlerden olmaktan, sana sığınırız.
Bizi, zayi etme. Sana karşı sorumluluklarının bilincinde olanlardan, katındaki nimetlerle nimetlendirdiğin, kullarından et. İyilik yapanlardan ve ödüllendirdiğin kullarından.
--------------------------------------------------------------------
(77)* Mürselat suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(78)*
Ey, yeryüzünü dinlenme yeri, dağları da onun sütunları yapan Allah’ım!
Ey, her şeyde olduğu gibi insanı da çiftler halinde yaratan, geceyi örtü, uykuyu ölümün ve gündüzü yaşamın sembolü yapan Allah’ım!
Ey, üstümüze yedi göğü kubbe olarak bina eden ve oraya lamba misali parlayan ışık yüklü güneşi yerleştiren Allah’ım!
Ey, bulutları rüzgârlara sürükletip ondan, şarıldayan sular indiren, taneler ve bitkiler yeşerten, ağaçlarla kaplı bahçeler yaratan Allah’ım!
Doğru ile yanlışın ayrılacağı, göklerin, kanatları açık kapılar haline gelip açılacağı, dağların bir serapmış gibi kaybolup gideceği, hak ve adalet sınırlarını ihmal etmiş olanların durağı olan cehennemin, hakikatlerini inkâr edenleri kuşatmak için bekleyeceği günün şiddetinden, sana sığınırız.
Bizi, günahlarına uygun bir karşılık olarak şiddetli azaptan başka bir şey vermeyeceğin, kimselerden etme.
Bizi, serinlik vermeyen- susuzluk gidermeyen içeceklerin tadılacağı, yalnızca yakıcı bir ümitsizlik ve buz gibi bir karanlıkta, uzun süre kalacak olanlardan etme.
Ey, bütün ruhların ve meleklerin saf saf sıralandıkları, sadece izin verilenlerin doğruyu söylemek üzere konuşturulacağı, izin verilmeyeceklerin ise sesini çıkaramayacağı günün sahibi rahman Allah’ım!
Ey, her şeye gücü yeten sınırı olmayan kudretin sahibi Allah’ım!
Nihai hakikat günü; Bizi, "Eyvah keşke toprak olsaydım!" diyen, hakikatleri inkâr ederek azabı hak edenlerden etme. Bize merhamet et. Suçlarımızı bağışla. Bilincimizi, gönlümüzü ve özümüzü güzelleştir.
----------------------------------------------------------------
(78)* Nebe suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(79)*
Ey, evreni kaplayan buyrukların sahibi, yüce Allah’ım!
Ey, uzayda sakin sakin yüzen, yörüngelerinde istikrarlı şekilde, ahenkle hareket eden yükselen yıldızları, buyruğuna uyduran yüce Allah’ım!
Senin vaatlerin haktır. Vaat ettiğin şiddetli sarsıntının dünyayı sarstığı, daha büyük sarsıntının ardından geleceği, insanların kalplerinin titreyerek çarpacağı ve gözlerin yere bakacağı günden, merhametine sığınırız.
Bizi, Rabbimiz olan seni, tanıma mertebesine ulaştır. Bize, senden layıkıyla korkmayı öğret. Hidayetini bizden esirgeme.
Ey, göğün, yerin ve içindekilerin yaratıcısı Allah’ım!
Münezzehsin. Yaratmak senin için "Ol" demekten ya da göz kırpmaktan daha kolayken, insanı ölümden sonra diriltemeyeceğini nasıl düşünebiliriz?
Münezzehsin. Gök kubbeyi yükselterek ona gerektiği gibi biçim verişine, gecesini karanlık gündüzünü aydınlık yapışına her gün şahid olurken, senin sınırsız kudretini nasıl sorgulayabiliriz?
Münezzehsin. Yeri düzenleyip yaymış, yerden suyu ve bitkileri çıkartmış, dağlarla yeri sağlamlaştırmış ve tüm bunları insanların ve hayvanların geçimi için yaratmış olduğunu görüp dururken, hakikatlerini nasıl yalanlayabiliriz?
Bizi, sana karşı sorumluluğunun bilincinde olan, buyruklarına tereddüt etmeden teslim olan kullarından et. Gönlümüzü ve ruhumuzu temizleyecek duygular, düşünceler ve ameller nasip et.
Ey, son saatin bilgisinin; başı ve sonu katında olan Allah’ım!
Dünya hayatının geçici zevk ve sefasına daldırıp da adını anmaktan, bizi mahrum etme. Nefsimizi kötü arzulardan alıkoyacak düşünceler, ihlâsla yapılan işler nasip et.
Bizi, huzurunda korku ile duran kullarından et.
----------------------------------------------------------------
(79)* Naziat Suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(80)*
Ey, arınmak isteyenleri, görevlendirdiği elçiler ve elçilerine vahyettiği mesajlarla arındıran Allah’ım!
Bizi, mesajlarınla sana yönelerek arınmayı isteyen kullarından et. Dünya hayatının geçiciliğini unutarak, kendini, bir takım varlıkla zengin görüp de mesajlarını hafife alanlardan etme.
Ey, seçkin ve erdem sahibi elçilerin elleriyle yayılan, yüce, arı-duru, kutsal ve soylu mesajları vahyeden Allah’ım!
Bizi, mesajlarının ışığıyla aydınlat. Hakikati inkara şartlanan inatçılardan edip de karanlıklarda bırakma. Merhametini esirgeme bizden.
Ey, insanı bir sperm damlasından, damladan da tabiatını oluşturan Allah’ım!
Ey, hayatı kolaylaştıran, öldürüp kabre koyan ve yeniden dirilten kudretli Allah’ım!
Ey, insanların ve hayvanların beslenmesi için suyu bolca indiren, toprağı parça parça yararak büyütüp genişleten, onda tahıllar, yenilir otlar, üzüm bağları, zeytin ağaçları, hurmalıklar ve daha nice nice meyve ağaçlarıyla dolu bahçeler veren Allah’ım!
Sana, nasıl şükretsek layıkıyla şükredemeyiz ve ne kadar şükretsek azdır. Ki şükredebilmemiz de senin lütfunladır. Bizi, şükreden kullarından olmamızla lütuflandır.
Herkesin, kardeşinden, anne-babasından, eşinden ve çocuklarından kaçmak istediği günden sana sığınırız. Bizi, o gün, müjdeleyerek sevindirdiğin ve yüzleri mutlulukla parıldayarak gülen kullarından et.
Yüzleri toz-toprakla kapanacak, her yanı kuşatan karanlıkta kalacak olan sapkınlardan etme. Günahlarımızı bağışla. Cahilliğimizi hoş gör. Merhametini ve Lütfunu bizden esirgeme.
----------------------------------------------------------------
(80)* Abese suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(81)*
Allah’ım!
Sultanlığının azametine, zatının celaline layık olan hamd sana mahsustur.
Salat ve selam; Peygamberlikle görevlendirildiği ve ondan önceki çağlarda - ve hatta ondan sonraki çağlarda da yer yer /zaman zaman- insan yerine konmayan kadınlara, panayırlarda malmış gibi muamele yapılarak alınıp satılan kadınlara, utanç vesilesi sayılarak diri diri toprağa gömülen ve şeytan addedilerek aşağılanan kadınlara;
HAK ettiği değeri eksiksiz veren, onlarında en az erkekler kadar insan olduğunu tüm dünyaya kabul ettirerek, insanlığın, kadına olan bakışını, olumlu yönde değiştiren, her alanda olduğu gibi kadın haklarında da gerekli duyarlılığı gösteren ilk ve eşsiz insan, son elçi Muhammed Mustafa (sav) ve onun pak ehlibeytine olsun.
Ey,
-güneşin karanlığa gömüldüğü,
-yıldızların ışıklarını yitirdiği,
-dağların kaybolup gittiği,
-bütün hayvanların bir araya toplandığı,
-denizlerin kaynadığı,
-bütün insanlar yaptıklarıyla eşleştirildiği,
-diri diri gömülen kız çocuklarına hangi suçtan dolayı öldürüldüklerinin sorulduğu,
-insanların yapıp ettiklerine ait dosyaların açıldığı,
-gökyüzünün açılıp ortaya serildiği,
- yakıcı ateşin parladığı,
-Cennetin gözler önüne getirildiği ve insanın kendisi için ne hazırlamış olduğunu göreceği Gün’ün sahibi Allah’ım!
Ey, dönüp duran yıldızları, yörüngelerinde akan ve kaybolan gezegenleri, kararan geceyi, soluk almaya başlayan sabahı tanıklığa çağıracak olan Allah’ım!
Ey kelamını, soylu, emin, güç bahşedilmiş, itaat edilen ve güvene layık bir elçinin sözü olarak vahyeden, kudret ve egemenlik tahtının sahibi Allah’ım!
Mesajlarını bizim için anlaşılır kıl. Doğru yolunda sapmadan yürümemizi kolaylaştır. Bizi, dostluğundan mahrum etme. Kuran’ın, elçin Muhammed (sav)’in ve onun ehli beytinin dostluğundan mahrum etme.
Merhametini ve Lütfunu benden esirgeme.
-----------------------------------------------------------------
(81)* Tekvir suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(82)*
Ey, lütuf sahibi Rabbimiz.
Bizi, kendinden uzaklaştırma.
Ey, beni yaratan ve varlık amacıma uygun şekillendiren Allah’ım!
Ey, tabiatımı adil ölçüler içinde oluşturan; üzerimize, yaptığımız her şeyin farkında olan ve kaydeden gözetleyiciler yerleştiren Allah’ım!
Hiçbir insanın bir başkasına zerre kadar fayda sağlayamayacağı günde de, o güne kadar ki hayatımızda da Lütfunu ve merhametini bizden esirgeme.
Bizi, sana teslim olanlardan et.
Bize, razı olduğun amellerle geçireceğimiz bir hayat bahşet. Her türlü art niyetler beslemekten ve kötü fiillerde bulunmaktan sana sığınırız.
Gönlümüzü, ruhumuzu ve bedenimizi arındır. Sorumluluk bilincimizi artır. Yüreğimizi sevgiyle doldur. Bizi, sevdiklerin arasına al. Dostlarına dost et ve onlarla haşret.
---------------------------------------------------------------------
(82)* İnfitar suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(83)*
Allah’ım!
Kul hakkıyla huzuruna çıkmaktan sana sığınırız. Bilerek ya da bilmeden bir kuluna haksızlık yapmışsak, bize, ödetmeyi nasip et. Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi ört.
Ey, affının sınırı olmayan Allah’ım!
Bizi, rahmetinden yoksun bırakma, yakıcı ateşine atma. Kalpleri, yapmış olduğu kötülükler yüzünden pas tutan, rahmetinden yoksun bıraktığın inkârcılardan etme.
Allah’ım!
Bilerek ya da bilmeden, belirlediğin hak ve adalet sınırlarını ihlal ettik. Bizi affet. Zira, sen, affetmeyi seversin.
Öteki dünyada Sana yakınlaşmış herkes tarafından; yüce kayıtları gözlenecek ve kutsanacak olan, yüzlerinde kutsanmışlığın ışığı parlayan, değerli şeylere ulaşmak için can atan, erdem sahiplerinden et.
---------------------------------------------------------------------
(83)* Mutaffifin suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(84)*
Ey, sonunda kendine kavuşacağımız Rabbimiz.
Gökte ve yerde olan ve olacak her şey tabiatı gereği Sana boyun eğdiği halde; insanın sana yönelmesinde zorlanması, zahmet çekmesi de tabiatı gereği mi?
Sen, her şeyin en iyisini bilirsin.
Tabiatımızı güzelleştir. Akıl ve muhakeme yeteneğimizi geliştir. Sana yönelişimizi kolaylaştır. Bizi, sicili sağ eline- önden verilecek, kolay bir hesaba çekilecek ve sevincini kendi görüş /anlayışındaki insanlarla paylaşacak olan kullarından et.
Sana kullukta üşengeçlikten, zorlanmaktan, isteksizlikten, heva-hevesimizi ilahlaştırmaktan, nefsimizin esaretinden ve şeytanın aldatmacalarından rahmetine sığınırız.
Geçmiş günahlarımızı bağışla, pişmanlığımızı içtenleştir. İmanımızı sağlamlaştır. Mağfiretini bizden esirgeme.
-----------------------------------------------------------------
(84)*inşikak suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(85)*
Ey, her şeye tanıklık eden Allah’ım!
Ey, tanıklık edilen her şeyin hükümranlığının sahibi Allah’ım! Ğaffar adın hakkına;
Gizli, açık, gece ve gündüz her şeyi görürsün. Yapılan, yapılmayan, düşünülen ve düşünülmeyen her şeyden haberdarsın. Senden hangi hatamızı ya da işlediğimiz günahımızı saklayabiliriz? Biz aciziz ve senin örtüleyiciliğine muhtacız. Günahlarımızı bağışla, hatalarımızı ört. Merhametini bizden esirgeme.
Ey, bütün övgülere layık olan kudret sahibi Allah’ım!
Henüz yeni dünyaya gelmiş, çaresiz bir bebek iken annemizin yüreğinde bize karşı sevgi oluşturdun. Merhametini tecelli ettirerek her türlü bakımımızı yaptırdın. Babamıza, ailesinin geçimini sağlama sorumluluğu ve bilincini verdin. Nimetlerini bol bol vererek yetiştirip büyüttün. Okumayı, araştırmayı, çevremizde olup biteni sorgulama, düşünme ve fikretme duyarlılığı verdin. Kuranınla hakikatlerini gösterdin. Elçini ve onun pak ehlibeytini tanımamızı lutfettin. Sana ne kadar hamd etsek azdır. Sen övülmeye layık olmakta teksin. Bizi, sana hamd etmekten mahrum etme. Seni, övmeyi gönlümüzden, zihnimizden ve dilimizden eksik etme.
Ey, yakalaması çetin olan Allah’ım!
Kendimizi yeterli görerek hakikatlerini yalanlamaktan, sana sığınırız. Bizi, geçici dünya menfaatlerine dalarak, kendi anlayışındakilerle keyifle yaşarken, Sana (çetin yakalayıcılığına) doğru gelişinden gafil, hakikatlerini inkara şartlanmış olan zalimlerden etme.
Ey, insanı yoktan var eden, öldüren ve yeniden hayat veren Allah’ım!
Ey, gerçek bağışlayıcılıkta yegâne, sevgisi her şeyi kapsayan Allah’ım!
Ey, şanlı kudret tahtının sahibi, dilediği her şeyin mutlak yapıcısı Allah’ım!
Ey, ilmi ve kudretiyle her şeyi kuşatan Allah’ım!
"Allah’a yemin ederim ki, karıncanın ağzındaki arpanın kabuğunu alarak Allah’a isyan etmem karşılığında, bana yedi iklim ve göklerinin altındakiler verilse, yine de yapmam. Sizin dünyanız benim yanımda bir çekirgenin ağzında çiğnediği yapraktan daha değersizdir." Anlayışına sahip, dostum dediğin kuluna, bizi de dost et. Gönlümüzü ve özümüzü, mesajlarını anlamaya uygun hale getir.
Bize, zarar verse de doğruluğu, fayda verecek yalana tercih edecek, iman nasip et.
---------------------------------------------------------------------
(85)* Buruc suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(86)*
Ey, hiçbir şeyi; boşu boşuna değil, her şeyi, zerresine varıncaya dek anlamlar yükleyerek, belirlediği gayeler için yaratan, yüceler yücesi Rabbimiz.
Bizleri, yaratıp başıboş bırakmış değilsin. Yok iken var ettiğin bizleri, ölümümüzden sonra da yeniden hayata döndürmeye kadirsin.
Doğruyu yanlıştan ayıran bir ölçü, biz insanlar için bir kılavuz olan kitabını da bilinçten uzak, duyarsız ağızlarda lakırdı olsun diye indirmiş değilsin.
Bizi, kitabını bir ölçü, bir rehber, hak ile batılı birbirinden ayıran bir mihenk/terazi olarak inanan, okuyan, anlayıp-kavrayan, aydınlığında doğru yol üzere davranan kullarından et.
(86)* Tarık suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(87)*
Ey, şanının sınırı olmayan yüceler yücesi, her şeyi yaratan ve her şeye amacına uygun şekiller veren Rabbimiz.
Bütün mevcüdatın tabiatını belirleyen ve her birini, hedefine yönelten sensin.
Yeşil otları çıkaran da sensin, onları, kara-kavruk kök haline getiren de.
Bize, bilmediklerimizi öğret.
Kavrayışımıza açık olanı da, gizli olanı da bilen sensin. Kavrayabileceklerimizden öğret de öğret bize.
Nihai huzura ve rahatlığa giden yolu bizim için kolaylaştır.
Hakikatı, başkalarına hatırlatmada bize yardımcı ol. Korkuya, endişeye, kibre, kaprise ve bıkkınlığa kapılmaktan rahmetine sığınırız.
Hakikat, bize hatırlatıldığında da düşünüp ders alanlardan et. Sırtını dönen, yabancılaşan ve arkasına atan zavallı biçarelerden etme.
Bu dünyayı, bizler için arınma yeri yaptın. Öyleyse, arınmayı başaran kullarından et. Adını hatırlayıp her an andığımız, sana kulluğumuzu layıkıyla yapmaya çalıştığımız bir yer yap.
Ey, Rabbimiz.
Bizi, ahiret hayatı karşılığında bu dünyayı sana satan, yaptığı alışverişleri kat kat kazanca dönüşen kullarından et.
Günahlarımızı bağışla. Mağfiretini ve yardımını bahşet.
(87)* A’la suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
"
(88)*
Ey, Rabbimiz.
Bazı yüzlerin kara, bazı yüzlerin ak olacağı gün, bizim yüzümüzü mutlulukla parıldayan yüzlerden et.
(88)*gaşiye suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
"
(89)*
Ey, her an gözetleyip duran Rabbimiz.
Bizi, yozlaşma ve çürümeden uzak tut. Yetime karşı cömert, açları doyurmaya gayretli kimselerden et. Aç gözlülük ve tamahkarlıktan, sınırsız mal-mülk sevdasından da uzak tut. Bize, merhamet et.
Bizi, iç huzuruna ermiş, senden hoşnut kalan ve seni hoşnut etmiş olarak sana dönen sadık kullarından et.
(89)* Fecr suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
"
(90)*
Ey, insanı, acı, sıkıntı ve imtihan ile yüklü bir hayata gönderen; her şeyin üstünde güç ve egemenlik sahibi olan ve her şeyi gören Rabbimiz.
Bizlere, iki gözü, bir dil ile iki dudağı veren sensin ve verdiklerini de boşuna vermiş değilsin.
İki farklı yol olan kötülüğün ve iyiliğin yolunu gösteren yüceler yücesi Rabbimiz.
Bizi, boynunu günah zincirlerinden kurtaran, başkalarını kendine tercih ederek kendisi aç iken başkalarını doyuran, yetimi yahut çaresiz/yoksul bir yabancının sıkıntısını paylaşan, imana ermiş, birbirine Sabri ve merhameti tavsiye eden kimselerden et.
Bizi, dürüstlüğün ve erdemliliğe ermiş olanlardan et.
(90)*Beled suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
"
(91)*
Ey Rabbimiz.
Bizi, mutluluğa erişecek olan, benliğini arındıran kimselerden et. Karanlığa gömülü, hüsranda olanlardan etme.
(91)*Şems suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
"
(92)*
Ey, rabbimiz.
İyiliğe karşılık yahut çıkar amacı taşıyan iyiliklerden(!) rahmetine sığınırız. Yapmış olduğumuz her iyiliği, rızan için yapılmış kabul et.
(92)* leyl suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(93)*
Rabbimiz.
Bizi, unutma. Bize, darılma. Gönlümüzden geçenleri hayra dönüştür ve bize hayırlı olanlardan bahşet.
Ey, sığınağımız, dayanağımız, güvencimiz, rabbimiz.
Bizi, hoşnut et. Bizden hoşnut ol. Yardımın olmadan asla bulamayacağımız doğru yoluna bizleri ulaştır. İhtiyaçlarımızı lütfunla gider.
Zira sensin ihtiyaçları gideren. Sensin hiçbir şeye muhtaç olmayan. Sensin her şeyin muhtaç olduğu yaratan. Sensin yardımcı.
Biz, aciziz. Sen ise kendine ve her şeye yeterli olansın, subhansın. Sensin doğru yola ileten. Sensin en sağlam sığınak. Sensin güvenilecek olan Tek.
(93)* duha suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
"
(94)*
Ey, sevgi ile yönelinecek olan yegâne rabbimiz.
Kalbimizi açıp ferahlat. Şeref ve itibarımızı yükselt. Yükümüzü hafiflet. İşlerimizi kolaylaştır.
(94)* inşirah suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
"
(*)KALP DUASI:
Bismillahirrahmanirrahıym.
Allah’ım!
Sultanlığının azamatine, zatının celaline layık olan hamd sana mahsustur. Salat ve selam Rasülüne ve o’ nun pak ehlibeytine olsun.
Rabbim!
Gönlümü öyle genişlet, öyle genişlet ki hakikatleri tereddüt etmeden kabulleneyim.
Rabbim!
Adını her an andır ki gönlüm yücelsin.
Razı olduğuna rıza göstereyim ki gönlüm açılsın.
Kendinden başkasıyla meşgul etme ki gönlüm alçalmasın. Kendini unutturma ki gönlüm durağanlaşmasın.
Ey Haliym olan Rabbim!
Gönüller senin kaplarındır. Gönlümü yumuşat, berraklaştır ve sağlamlaştır. Yumuşat ki kardeşlerime karşı Haliym adının tecelligahlarından biri olayım.
Sağlamlaştır ki hiçbir kınayanın kınamasından korkmayayım ve hakikati dile getirmekten çekinmeyeyim.
Berraklaştır ki başta insanlar olmak üzere hiçbir varlığa bilmeden de olsa kötülük yapmayayım.
Rabbim!
Lütuf gözünle bakacağın şekilde, gönlümü ve davranışlarımı güzelleştir.
Rabbim!
Gönlümü şüphelerden arındır ki bencilce heveslerden uzak kalayım. İnanç ve davranışlarımda gösterişten uzak durayım.
Rabbim!
Kendim için sevdiğim şeyleri, mü’min kardeşlerim içinde sevdir ki gönlüm esenliğe kavuşsun.
Rabbim!
Gönül gözlerimi aç ki duru-görü (basiret) sahibi olayım. Baş gözümle göremediklerimi onlarla göreyim.
Rabbim!
Sevdiklerine selametli kalp ve oturaklı bir ahlak verirsin. Beni de sev ki selametli bir kalbim ve oturaklı bir ahlakım olsun.
Rabbim!
Gönül kulaklarımı aç ki hidayetine kavuşayım.
Rabbim!
Beni sevenler var biliyorum, çünkü ben de onları seviyorum. Beni sevmeyenler var biliyorum, çünkü ben de onları sevmiyorum. İnsanların ayıplarını öğrenmeye meraklı olmayayım ki gönlümdeki sevgisizliği giderebileyim..
Rabbim!
Gönlümü temizleyebilmeme yardım et ki insanları kötülüklere susatan kin hastalığından kurtulayım.
Ey Nur Rabbim!
Gönlümü nurunla genişlet ki gurur evi dünyadan uzaklaşıp, ebediyet yurduna yöneleyim. Ölüm gelmeden hazırlanmış olayım.
Rabbim!
Kalplerin mühürlenmesine neden olan tamahkârlıktan uzak kalayım ki hidayet ve ıslah kabiliyetimi yitirmeyeyim.
Rabbim!
Nefsimin şehvet ve arzularını sevmekten sakınayım ki gönlüm sana karşı perdelenmesin.
Ey Şekur Rabbim!
Geçim darlığı vererek ve ibadette gevşeterek cezalandırma ki kalbim taşlaşmasın.
Rabbim!
Gönlümü katılaştırma ki gözümde yaşlar kurumasın. Sevmediğin davranışlardan beni uzak tut ki kalbim katılaşmasın.
Rabbim!
Boş ve nefsimin hoşuna giden şeyleri dinlemek ve seyretmekten, zevk için bir karınca dahi olsa öldürmekten ve mal-makam sahiplerine yalakalıktan uzak tut ki gönlüm katılaşmasın.
Ey İkramı bol olan Keriym Rabbim!
Dinimi bozacak olan mal ve servet bolluğundan, ve cimrinin yüzüne bakmaktan uzak tut ki gönlüm katılaşmasın.
Rabbim!
Cedelleşme, husumet ve düşmanlık beslemekten kaçındır ki kalbimi hastalıklı hale getirerek, münafıklığa düşmekten korunabileyim.
Ey Vedud Rabbim!
Gönlümü sevginle doldur ve basiretimi aç ki emirlerine uyayım, yasaklarından kaçınayım.
Rabbim!
Dünyevi bir şeye âşık olmamı engelle ki gözüm kararmasın, gönlüm de hastalanıp ölmesin.
Ey Tevvab Rabbim!
Hata yaptığımda tevbe yolunu açarak, tekrar hata etmekten sakındır ki kalbim ölmesin.
Eşim başta olmak üzere hiçbir kadınla münakaşa ettirme ve ahmak kimseyle tartıştırma ki kalbim ölmesin.
Ey Rahman Rabbim!
Yaşıyormuş gibi duran; aslında ölüden farkı olmayan azgın, şımarık zenginlerle oturup kalkmaktan sana sığınırım. Beni onlarla hemhal etme ki gönlüm ölmesin.
Rabbim!
Erdemli insanlarla oturup kaldır. Düşünmekten vazgeçirme ki gönlüm yeşerip dirilsin.
Rabbim!
Yetim başı okşat, fakire soframda yer açtır ki gönlüm yumuşadıkça yumuşasın.
Ey Hafiyz ve Mukıyt Rabbim!
Ölümü unutturma ve Kuran okumaktan uzaklaştırma ki gönlümün pasını giderip cilalayayım.
Rabbim!
Kalpleri dört çeşit yapmışsın.
Birincisinde; İman var Kur’an yok.
İkincisinde; Kur’an var İman yok.
Üçüncüsünde; Kur’an yok, İman da yok.
Dördüncüsünde; Hem Kur’an var, hem de İman.
Benim kalbimi de misk torbasına benzeyen, içinde Kur’an ve İman olan kalplerden et ki, ağzı açılsa da kapansa da kokusu güzel ve daim olsun.
Rabbim!
Geceleri ibadet etmeye, gündüzleri oruçlu olmaya bedenimi alıştır ki gönlüm güçlensin. Ve yerinden zerre kadar oynamasın.
Rabbim!
Bilincimi ve aklımı artır ki sevincim yüzüme, hüznüm kalbime yansısın. Nefsim zelil olsun, göğsüm genişlesin,.
Rabbim!
Gönlümü dünya sevgisinden mahrum et ki tükenmeyen üzüntü, ulaşılmaz arzu ve elde edilmeyen ümit taşımayayım.
Rabbim!
Öfkelenmekten sana sığınırım. Gönlümü gazap ve öfkeden uzak tut ki aklıma da sahip olabileyim.
Rabbim!
Düşünmeden konuşmaktan sana sığınırım. Dilimi gönlüme tabi kıl ki ahmaklıktan uzak kalayım.
Rabbim!
Gözümü, kalplere şehvet tohumu eken bakışlardan uzak tutabilmemde yardım et ki fitne ve fesattan korunayım.
Ey Aliym Rabbim!
İlmimi artır ki gönlümü uyanık tutabileyim. Aklımı tamamla ki kalbim hasetten arınsın ve rahatlasın.
Rabbim!
Kalbimde hüznümü artır ki gönlüm nurlansın.
Rabbim!
Gönlümü hikmet kapları haline gelen kaplardan et ki adını anmaktan gaflete düşmeyeyim.
Ey Muciyb olan Rabbim!
Gönlüm bazen istekli oluyor bazen küskün. İstekli olduğunda basiretim açılıyor idrakim artıyor. Küskün olduğunda aciz ve tembelim. Gönlümün küskünlüğünü azalt ki istekli hali artsın.
*Kalp ile ilgili 40 hadisten esinlenilerek dile getirilmiştir.
"
(95)*
Ey, insanı en güzel surette yaratan, insanlığına sahip olamayanı aşağaların aşağısına indiren rabbimiz.
Bizi, insanın, insanca yaşayabilmesi için kelamın kuranla gösterdiğin değerler sistemine inanan ve onun rehberliğinde iyi işler yapan kullarından et.
Bizi, bu gerçekten uzaklaşarak yolunu şaşıran ve insanlık emanetine ihanet edenlerden etme.
(95)* tin suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(96)*
Ey, her şeyi yaratan, sonsuz kerem sahibi rabbimiz.
Ey, insana kalemle yazmayı öğreten, bilmediğini belleten rabbimiz.
Bizi, ayetlerini okuyan, kavrayan, yarattığın fıtrata uygun davranan özüne sadık kullarından et.
Araştıran, öğrenen ve öğreten kullarından et.
Bizi, secde eden ve sana yakınlaşanlardan et.
(96)* alak suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
"
(97)*
Ey, ilahi bir esin taşıyarak bölük bölük meleklerini indirdiği, insanı her türlü kötülükten şafak vaktine kadar emin kıldığı, kadr gecesini bin aydan daha hayırlı yapan rabbimiz.
Ulaştığımız her geceyi, kadr gecesini layıkıyla değerlendirildiği gecelerden bizleri de değerlendiren kullarından et.
(97)* kadr suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(98)*
Ey, rabbimiz.
Bizi, yarattıkların en hayırlıları olan iman edip doğru ve yararlı işler yapan kullarından et.
(98)* beyine suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(99)*
Ey, hesap gününün hakimi rabbimiz.
Bizi, yapılan zerre kadar iyilik ve kötülüğün görüleceği gün; iyilikleri çok, kötülükleri tarafından örtülmüş yahut bağışlanmış yahut iyiliğe dönüştürülmüş kullarından et.
(99)* zilzal suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(100)*
Ey, , kalbimizde saklı olanların ortaya döküldüğü günde, her halimizden haberdar olduğunu gösterecek olan rabbimiz.
Bizi, dünya hayatının geçici servetine daldırıp da kaçınılmaz olan son/ ölümden sonraki hayatımız olan ahreti unutanlardan etme.
(100)* adiyat suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(101)*
Ey, Rabbimiz.
Vaad ettiğin; insanların şaşkın vaziyette uçuşan pervanelere benzeyeceği, dağların yumuşak yün topaklarını andıracağı apansız gelen bela günü, bizi, dağlayan bir ateş olan uçurumun girdabına sürüklenecek olan tartısı hafif gelenlerden değil, kendisini mutlu bir hayat içinde bulacak olan iyiliklerinin tartısı ağır gelenlerden et.
(101)*Karia suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
"
(102)*
Ey, Rabbimiz.
Bizi, bir aç gözlülük saplantısı içinde olanlardan etme.
(102)*Tekasür suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(103)*
Ey, Rabbimiz.
Kısacık ömrümüz, zayıf bedenimiz ve acziyetimizle ziyandayız/hüsrandayız.
Bizi, sana inanan, iyi işler yapan, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye eden kullarından et. Senin her şeye gücün yeter.
Bize acı. Bizi, zayi etme. Rahmetini bizden esirgeme.
(103)*Asr suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
"
(104)*
Ey, Rabbimiz.
Bizi, ayıp-kusur arayan, iftira atanlardan etme. Bizi, sonsuza dek yaşayacakmış gibi biriktirdiği servete güvenenlerden etme.
---------------------------------------------------------------------
(104)* hümeze suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(105)*
Ey, Rabbimiz.
Her şeyi kuşatan sen, ne yer ne gök ne de her ikisine sığmazsın. Ama, sana inanan, sana gönlünü veren bir yüreğe sığarsın.
Kalbimiz, beytindir. Ebreheleri ise çoktur. Bizi, yolundan alıkoyacak şeytan oyunlarından, sevgimize gölge düşürecek her duygu ve her arzudan, nefsimizin heva ve heveslerinden yardım ve merhametinle koru.
(105)*Fil suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(106)*
Mabedini(beytullah) ve mabedinin çevresini emin kılan alemlerin Rabbi Allaha hamd olsun.
Ey, Rabbimiz.
Asıl beytin olan sana inanan kalplerimizi, her türlü, şüphe, korku, görünen- görünmeyen hastalık ve tehlikelerden emin kıl.
,-----------------------------------------------------------------
(106)*Kureyş suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(107)*
Ey, Rabbimiz.
Bizi, kalpleri namazlarına uzak/yabancı, başkaları tarafından görülüp-takdir edilmek, dünyalık az bir kazanca/çıkara dönüştürmek niyetiyle namaz(!) kılan riyakar ve iki yüzlülerden uzak tut.
Bizi, kalpleri ile namazları bütünleşen, ifa etmiş oldukları namazları tüm davranışlarına yansıyan, dolayısıyla yetimleri gözeten, ihtiyaç içinde olanlara yardım ellerini uzatan, rızana ulaşmak için çırpınan kullarından et.
(107)*Maun suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(108)*
Ey, Rabbimiz.
Bize bahşettiğin nimetler için sana hamdü senalar olsun. Bizi, yalnızca sana kulluk eden, yaptığı her işe adını anarak başlayan ve her eylemini senin adına yapma şuur/bilinci taşıyan kullarından et.
(108)*Kevser suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(109)*
Rabbimiz.
Bizi, inkara şartlanmış, gerçeğe kör ve sağır olanlardan etme.
Biz, ancak sana güvenir, sana kulluk ederiz. İnancımızda ve kulluğumuzda hiçbir şeyi sana ortak tanımayız.
Bizi, dini yalnızca san has kılan halis kullarından et.
Tam bir ayırt edişle bizi, seni inkar eden ve sana ortak koşanlardan ayır. Onlarla aynı safta/tarafta olmaktan bizi, uzak tut.
(109)*Kafirun suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(110)*
Rabbimiz.
Bildiğimiz ya da bilmediğimiz bütün yardımların için sana sonsuz hamdü senalar olsun.
Ey, sınırsız şan sahibi Rabbimiz.
Tevbelerimizi/pişmanlıklarımızı kabul et. Kötülüklerimizi ört yahut iyiliğe dönüştür. Günahlarımızı bağışla.
Zira sensin merhamet sahibi. Sensin bağışlayıcı. Sensin tevbeleri kabul eden.
(110)*Nasr suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(111)*
Rabbimiz.
Faydası olmayan servetten, bedenden, iten ve eşten merhametine sığınırız.
Bize, yolunda harcayacağımız hayırlı servet, uzuv uzuv yolunda feda edeceğimiz bir beden, adını her daim anan ve hatırlatan bir eş ve senin adına yapacağımız iş bahşet.
(111)*Mesed suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(112)*
Ey, Tek.
Öncesiz ve sonrasız, var olmakta olanların sebepsiz sebebi, doğmamış-doğurulmamış olan. Hiçbir şeyin kendisi ile mukayese edilemeyeceği yüceler yücesi rabbimiz!
Bizi, tam bir ihlâsla, sana inanan ve sana ibadet eden kullarından et.
(112)* ihlas suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(113)*
Ey, yükselen şafağın rabbi rabbimiz. Yarattıklarının, bastıran zifiri karanlığın, karanlık işlere düşkün tüm insanların ve kıskançlık duyduğunda kıskancın şerlerinden sana sığınırız.
Bizi, şerli olan her şeyden koru!
(113)* felak suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
(114)*
Ey, insanların rabbi, insanların hakimi, insanların ilahı olan rabbimiz.
İnsanların kalbine fısıldayan sinsi ayartıcının şerrinden, görünmez güçlerin ve insanların bütün ayartmalarından sana sığınırız.
Bizi, ayartanların her türlü ayartmalarına ve şerlilerin her türlü şerrine karşı koru.
(114)* nas suresinden esinlenilerek dile getirilmiştir.
30.09.2012
KISA BİR HİTABE
Her anın dua olabilir…
Her an Rabbimizle konuşabilirsin…
Sen. Okula giden öğrenci! Her derse girişinde:"Rabbim, ilmimi artır" de. Anladığın her konu için "Allahım. Sana şükürler olsun" de. Anlayamadıkların için de."Rabbim, anlayışımı, dikkatimi ve hafızamı güçlendir, senin her şeye gücün yeter."de .
Sen. Derse giren öğretmen. Her derse besmeleyle gir ve "Rabbim, dilimi çöz, anlatışımı öğrencilerim için yararlı yap. Senin her şeye gücün yeter" de. Anlattığının yarara dönüştüğünü gördüğün her öğrenci için Rabbine yönel ve şükranlarını bildir.
Sen. Anne. Çocukların için yaptığın her işe Allahın adını anarak başla ve emeğinin şifa olmasını dile rabbinden. Sevgi dilen. Sevgiyle dolmayı iste ondan. Gördüğün her güzel muamele için rabbine yönel ve şükret.
Sen. Doktor. Allaha güvenerek başla işe. Teşhis ettiğin her hastalık için şükret. Tedavi ettiğin hastanın iyi olduğunu gördüğünde rabbine yönel ve layıkıyle hamd et.
Sen. ….
Sen. …
Ve sen…
Adın ya da işin ne olursa olsun. Allahın adıyla başla. Rabbinle konuşarak yap işini. Yararlı olmayı geçir içinden ve dile rabbinden. Göreceksin düzelecek işin, mutlu olacaksın. Durma konuşmaya devam et. Şükret şükredebildiğin kadar. Ve iste isteyebildiğin kadar.
Tüm bunları yaptığında ve gördüklerinden pay çıkarma kendine. Zira hepsi rabbimden. Ağla. Ağladıkça ağla. Çünkü, değer veriyordur sana rabbim. Dualarını kabul etmiştir. Sevin. Sevindikçe sevin. Konuştukça konuş. O’nunla konuşmak gerçekten çok güzel. Tadına varın. Ve hamd edin. Bol bol hamd edin.
Ve İnsanların en değerlileri olan Öğrencilere…
Yavrucuğum!
Hüseyin mi adın? Olsun ya da olmasın. Hüseyin’i (a.s.) hatırlamak, Allahı hatırlamaktır. Susuzluğunu gidermek için her su içişinde: "Rabbim! Adın’ı yüceltmek uğruna canını ortaya koyan ve insanların en bedbahtlarınca suya hasret bırakılan şehitler efendisi, cennet reyhanı Hüseyin (a.s.) ve tüm şehitleri Kevser havuzundan sula. Bahşettiğin nimetler için sana hamdü senalar olsun." De.
Yavrucuğum!
Adın Saliha mı adın? Olsun ya da olmasın. Öğrencisin ve senin işin öğrenmek. İşini iyi yapmak asli görevin. Her derse girişinde yahut kitabı açıp okumaya başladığında önce: " Rabbim! Bilmediklerimden ötürü beni sorgulama. İlmimi/bilgimi artır." De.
Yavrucuğum!
Adın Emin mi? Emine mi?
Yazın sıcağından, kışın soğuğundan korunmak için mevsimine uygun giyinmelisin. Giyinirken: "Rabbim! Mahrem yerlerimi örtecek giysiler bahşettiğin için sana sonsuz hamdü senalar olsun. Bu giysiyi bedenim için görünen-görünmeyen her türlü tehlikeye karşı bir koruyucu ve şifa kıl." De.
Yavrucuğum!
Nejla’dır adın. Ya da Sema.
Sokağa çıkarken, yüreğinin derinlerinden besmele ve felak-nas dualarını oku. Karşılaştığın tanıdıklara, komşulara, akrabalara selam ver. Selam, Allah’ın en güzel kelimelerindendir, o’nu hatırlatır. Muhabbetin oluşumuna zemin hazırlar, barışı sağla.
Yavrucuğum!
Ali mi adın? Ya da Bilal. Yahut …..
Her halükarda Allaha sığın bilhassa yatmak için başını yastığa koyduğunda; başını koyduğun şeyin yastık değil Allah’ın merhamet kolları üzerine çektiğin yorganın, Allah’ın rahmet kucağı olduğunu düşün ve ona layık olduğu hamd ile şükret.
Yavrucuğum!
Adın Fatma olmalı? Ya da Zeynep.
Yemeğe de her işe başladığın gibi, besmele ile başla ve her lokma alışında bahşettiği rızıklar için Allaha hamdü sena et.
Aç insanları düşün ve "Rabbim! Aç kullarına rızık bahşet. Bizi, rızkını harcayanlardan etme." De.
Mümkünse ulu orta yerlerde bir şeyler yeme. Yiyeceklerini başkalarıyla paylaşmaya özen göster.
KAYNAKÇA
" KUR’AN MESAJI /Muhammed ESED/İşaret Yyınları-Eylül 1999
" KUMEYL DUASI ŞERHİ/Üstad Hüseyin ENSARİYAN/Ensariyan Yayınları
" El-MİZAN/A.M.Hüseyin TABATABAİ/Kevser Yayınları-1996
ARKA KAPAK YAZISI
Ömrümün duasız geçen anlarına üzüldüğüm kadar hiçbir şeye üzülmüyorum. Rabbime şükürler olsun ki bana mutluluk yolunu tattırdı. Yine, layık olduğu hamd ile hamdolsun ki, dua ettirmek, dua etmeyi sevdirmek ve dua yoluyla kendisiyle konuşturmak suretiyle bana değer verdiğini gösterdi.
YORUMLAR
Hocam müsadenizle bu yazıyı kopyaladım. Geniş geniş okuyacağım inşallah. Gözüme bir kitap gibi göründü. Sevindim doğrusu.
Saygılarımla.
MSGEDİK
selamlar.
Aynur Engindeniz
Sevgilerimle.