BANA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Ü ANLATIR MISINIZ 29. BÖLÜM
Halide,buluşma yerine , geç kalmış koşturmaktan nefes nefeseydi.
" Çok özür dilerim sizleri oldukça bekletttim."
Aysun
"Boşver bak terlemişsin; hadi otur biraz soluklan; nasıl da yorulmuşsun."
Çaylar,meyva suları derken...
Murat:
" Arkadaşlar ,Mustafa Kemal Atatürk’e İzmir’de suikast girişimin de bulunulmuş, biliyor musunuz ?"
"Evet ben duymuştum."
" İnternetten araştırırken okumuştum."
" Ben bilmiyordum."
Müjdat:
" Paylaşalım o zaman başlıyorum."
" Hadi bakalım seni dinliyoruz bay aceleci."
"1925 yılı içinde ve 1926′nın başlarında inkılâpların önemli bir kısmı gerçekleşmişti. Bu arada Terakkiperver Fırkası irtica ile ilgili görülerek kapatılmıştı. Ama irtica dalgaları zaman zaman görülmekte idi.
Eskiye bağlı olmaktan kurtulamayanlar, çıkarcı düşüncelerin etrafında birleşenler, cumhuriyete ve onun başındaki cumhurbaşkanına karşı bir takım gizli çalışmalar içindeydiler.
Bu sırada, Gazi, 8 Mayıs 1926′da Konya’ya, 9 Mayıs’ta Tarsus’a, 10 Mayıs’ta Tarsus’a gelmiş, Taşucu Bucağı’ndaki çiftliğinde beş gün kaldıktan sonra, 16 Mayıs’ta Adana’ya, 18 Mayıs’ta tekrar Konya’ya, 20 Mayıs 1920′de Bursa’ya, 13 Haziran’da da Balıkesir’e gelmişti. Bir ara Mudanya’ya geçen Gazi, 13 Haziran’da Balıkesir’de şerefine verilen ve elli kişiden fazla insanın katıldığı baloda, Muallimler Musiki Heyetini ( Öğretmenler musiki heyeti ) beğeniyle dinlemişti
Zeynep:
"Devam ediyorum...
14 Haziran günü Balıkesir’den İzmir’e geçeceği sırada İzmir Valisi’nden İzmir’de kendisine karşı bir suikast düzenleneceği haberini aldı. 14 Haziran gecesi Mustafa Kemâl’e suikast girişiminde bulunacaklardan, ulusal bağımsızlık savaşında Mustafa Kemâl’in yanında yer almış olan Kadı Hurşit’in oğlu da vardı.
Mustafa Kemâl,ise babasının hizmetlerinden ötürü, 1920′de Büyük Millet Meclisi’ne Rize Milletvekili olarak Ziya Hurşit’i seçtirmişti. Mustafa Kemâl, suikastçıların yakalanmasından sonra, 15 Haziran saat 19.000′da İzmir’e doğru yola çıktı.
16 Haziran’da, Soma, Menemen’e uğradıktan ve 16 Haziran akşamı saat 18.000′de İzmir’e vardı.
Bu olayda, Terakkiperver milletvekillerinin parmağı olduğu anlaşılmıştı. 14 Haziran akşamı, İsmet Paşa, İzmir’den aldığı telgraflarla suikast olayını öğrenmişti. Gece yansına doğru, Maraş Milletvekili Nurettin Bey’in evinde kalmış olan İstiklâl Mahkemesi savcı ve yargıçları, gece yansı, İsmet Paşa’nın kendilerini, İçişleri Bakanlığı’nda beklediğini öğrendiler. İsmet Paşa, onlara, suikast ile ilgili İzmir valisinin mektubunu gösterdi. İlk iş olarak kapatılmış olan Terakkiperver Cumhuriyet Partili milletvekillerinin tümünün nerede olurlarsa olsunlar, tutuklanmalarına, evlerinin aranmasında bulunan belgelerin İzmir’e gönderilmesine karar verildi. İstiklâl Mahkemesi acele İzmir’e hareket etti."
"Aysun.
"Bundan sonra olaylar şu şekilde gelişiyor arkadaşlar...
Suikastçı Ziya Hurşit kaldığı otelde tutuklanmıştı. Yatağının altından ise silah ve bombalar çıkarıldı. Ayrıca, yanında da üç bin lira kadar para vardı."
Muhsin Öğretmen:
" Sevgili çocuklar şu bilgileri de eklemek istiyorum;
Diğer oteldeki üç kiralık katil, Çopur İsmail, Laz İsmail, Gürcü Yusuf adlı kişiler de yakalandılar. Suikast, Ziya Hurşit’in kaldığı Gaffarzâde Otelinin dar sokağında olacaktı. Sonra, suikastçılar hazırlanan motorla Sakız Adası’na geçeceklerdi.
Suikastçıların yardımcıları kuva-yı milliye komutanlarından Sarı Edip, Çopur Hilmi ve Şevki adlı kişilerdi. İzmir Milletvekili Şükrü Bey de bu işin içindeydi.
Daha sonra, İzmir suikastını Ankara’da planlandığı ortaya çıktı. Konu derinlemesine araştırıldı. Eskişehir Milletvekili Arif Bey, Terakkiperver Cumhuriyet Partisi kurucuları ve öncüleri yakalandılar."
Murat
"Gerçekler bir bir ortaya çıkmaya başlamıştı;
16 Haziranda İzmir’e gelen,Mustafa Kemal, Ziya Hurşit’i otele getirtip, kendisiyle görüştü. Hükümet, bu arada suikast olayını ve tertipçilerin yakalandığını halka duyurdu. Suikast girişimi nedeni ile kurulan İstiklâl Mahkemesi ise daha önce belirttiğimiz üzere İzmir’e gelmiş ve hemen çalışmalarına başlamıştı."
Halide:
Suikastçılar şunları söylemekteydiler: Ziya Hurşit ve bir grup kişi Mustafa Kemâl’e suikast yapmayı bir zamandır hesaplamaktaydılar. Onlar, bunun için kiralık katiller bile tuttular. Suikastı ilkin Ankara’da gerçekleştirmeyi düşünenler, , Gazi, Çankaya’dan köşke giderken, ya da gece Anadolu Kulubü’nden ayrılırken, ve meclis binasındaki Cumhurbaşkanı locasında herekete geçmeyi hesaplamışlardı. Ama, bunlar hep plân aşamasında kaldı. Nihayet, Mustafa Kemâl’in yurt gezisinden yararlanmak istediler. Laz İsmail, kuşku çekmemek için, kız arkadaşı ile birlikte, suikast olanağını araştırmak için Bursa’ya gönderildi. Ama, Bursa’da sonuç alınamayacağı ortaya çıktı. Bunun üzerine suikastı İzmir’de gerçekleştirmeye karar verdiler. Ziya Hurşit ile yardımcıları, San Efe lakabıyla anılan ve eski bir jandarma subayı ve ittihat fedaisi olan Edip ile bağlantı kurdular. Edip, ulusal bağımsızlık savaşında çete lideri olarak ün kazanmıştı. Edip, Ziya Hurşit ve adamlarını daha sonra ele verecek Giritli Şevki ile tanıştırdı. Şevki, onlara yatacak yer sağladı
Müjdat:
" Biliyordum ama...Bu kadar derinlemesine değil çok meraklandım sonra...".
Zeynep:
" Biraz sabret bay aceleci.Şimdi çay molası sonra kaldığımız yerden devam."
Melek:
" Hemen gidip alıyorum; başka bir şey isteyen var mı ?"
" Yok..."
" Teşekkürler Melek."
Aysun:
" Yardım edeyim ."
DEVAM EDECEK...
NEŞE KIZILYAR
SEVGİLERİMLE
YORUMLAR
GÜLDESTE
hocam ilk sizin yazınızda okumuş oldum atamıza böylesine suikast planını daha öğreneceğim çok şeylerin olduğu bilincinde olarak her yazınızı gayretle ve heyecanla okumaktayım kaleminize emeğinize sağlık saygılarımla selamlar
GÜLDESTE
Hiç şüphesiz; kuşak çatışmalarının had safhada olduğu bir devirde yaşıyoruz. İçinden çıktığı yumurtanın kabuğunu beğenmeyenlerle dolu çevremiz. Unutulmamalı ki Atasına karşı sevgi ve saygıdan yoksun olanlar, kendi neslinden olanlardan daha fazlasını göreceklerdir. Günümüzde Atatürk sevgisi azalan bir değer, yazı diziniz gözlerimizin önüne serdikleriyle çoğaltmaya çalışan bir çabanın ürünü ve takdire şayan bir sorumluluk örneği...
Beğeniyle okuduğum paylaşıma imza atan kalemini kutluyorum Can Kardeşim. Gönül dolusu selam ve sevgilerimle.
GÜLDESTE
Onun adı Atatürk...
Sevenleri, sevmeyenlerinden çok daha fazlaydı...
Ona yapılacak girişimleri sevenleri ihbar ediyordu...
O halkının içine çıkabiliyordu...
Geçeceği yolları trafiğe kapatmıyordu...
Çevresinde 1500 tane koruma olmuyordu...
Çalışma için teşekkürler...
GÜLDESTE
DEĞERLİ YORUMUNA GÖNÜLDEN TEŞEKKÜRLER İYİKİ VARSIN SEVGİLERİMLE
İnancım o ki
Sen emeğini esirgemeyecek devam edeceksin bu kıymetli paylaşımına
Ben de her defasında minnetle teşekkür edeceğim
Kutlarım
Yüreğinin sesi daim olsun dilerim
GÜLDESTE
GÜLDESTE
bilgileniyoruz ilgiyle takip ediyorum güzel ve akıcı bir anlatımdı saygı ve selamlarımla
GÜLDESTE
Yine çok güzeldi ablacığım. Takdirlerimi ve sevgilerimi bırakıyorum sayfana. Sevgilerimle