5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
975
Okunma

Somun ekmeği ekmekler içinde çok tercih edilir. Eskiden somun ekmeği zor bulunurdu. Köylüler çarşıya, pazara gittiklerinde mutlaka çarşı ekmeği (somun) alırlardı. Somun ekmeğini alıp köy yerine getirmek, çarşıyı köye getirmek gibiydi. Filelerde somun ekmeğiyle köye dönmek bir ayrıcalıktı…
Ortaköylü Mustafa Akdağmadeni’ne pazara gider. Alışverişini yapar, tabii ki somun ekmeğini yani çarşı ekmeğini de almayı unutmaz. Ortaköylü Mustafa köyüne varınca çarşıdan aldıklarını bir bir evine yerleştirir. Bu arada karnı çok acıkmıştır.
Bahçesine çıkar, çarşı ekmeğini ufak ufak parçalara ayırarak yufka ekmeğin içine sarıp güzelce bir dürüm yapar. Yapmış olduğu bu dürümü afiyetle yemeye başlar. Tabii ki bu dürüm ayransız da gitmez. Yoksa boğazınızda kalır.
Bu Ortaköylü Mustafa, ekmeğini yerken ekmeğin kokusuna dayanamayan bir köpek yaklaşır Mustafa’ya. Köpek ağzını açmış adeta ondan ekmek istemektedir.
Mustafa, köpeğin açlığına da dayanamaz, somun ekmeğinin elinden gitmesine de…
Köpeğe doğru yaklaşır ve köpeğe:
“Köpek! Dilini de çıkarsan, dişini de çıkarsan, Töbe sana bu somun ekmeğinden vermem. Ben somun ekmeğini taaaa çarşıdan, Maden’den aldım. Başka ne istiyorsan veririm ama somun ekmeğimden asla vermem…” Der.
08.10.2012
Akdağmadeni