- 1300 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
...KEŞKE...
O masum kıza öyle sevdalanmıştı ki,artık kendini kaybediyordu.Yüzü güzel gözükür,yaptıkları iyi sayılır olmuştu gence göre.Seviyordu çünkü; istese de kötü yanlarını göremezdi ki.Sadece seviyordu...Ama şimdi ne yapmalı idi?Kafası öyle karışıyordu ki;sevip de söyleyememek,bu onu deli ediyordu.Sadece bilsin istiyordu aslında.Sadece bilsin.Daha fazlası değil.İster sevsin,ister sevmesin,ama bilsin,yeter ki bilsin...
Çoğu zaman beraberdiler.Ama dost, ama arkadaş gibi...Kızın öyle gözleri vardı ki;sevdaya düşmemek mümkün değildi.Aslında gencin kafasını karıştıran şeyde bu idi.neden bakıyordu ki böyle?Ta gözlerin içine,kalbine inecek kadar...Neden bakıyordu?Bu birumut belirtisi olabilirdi herkese göre.Ama gence göre asla.Çünkü hayatta umuda inanmazdı.Etrafında gördüğü olaylardan,kişilerden sonra artık umut etmenin yalan olduğunu düşünüyordu.Peki ama neydi bu?Kim bir arkadaşına,birşeyler söylemek istercesine ısrarla bakar ki?Ama yok yok,belki gerçekten arkadaşı olduğu içindi.Nerden bilebilirdi ki ne olduğunu?
Günler geçiyor genç,kızın sırlı bakışlarını hala çözemiyordu.Aylar geçiyor hala birşey bulamıyordu.Ne yapsındı?Gönlü bir kez düşmüştü kara sevdaya.Ne yapsındı?Her gün ,her dakika buhranlar yaşamaktan bıkmıştı artık.Seviyordu işte daha ne olabilirdi ki ?
Altı sene geçmişti,koskoca bir altı sene...bunun değeri genç için oldukça fazlaydı.çünkü altı senenin hiçbir anını onu sevmeden geçirmemiş,hiçbir anını onu düşünmeden harcamamıştı.Ama artık yoruluyordu.Bu sevgi öyle büyülüydü ki,genç diğer arkadaşları gibi sevdiceğiyle gezmek istemiyordu.Onunla dolaşmak,ona güzel sözler söylemek ya da elini tutmak istemiyordu.Dönemin tabiriyle flört etmek de istemiyordu.Bu sevgi öyle büyülüydü ki...Bu sevgiyi hiçbirşey bitiremezdi.Ama bu büyüyü tek başına taşımak onu çok yıpratmıştı bu altı senede.Belki altı sene daha yaşlanmıştı.ama tek değişmeyen sevgisiydi,bir da kızın bakışları...Hala gencin içini yalarcasına bakıyorlardı.O gözler ki verem eder olmuştu genci.
Artık zamanı gelmişti.Ne olursa olsu söyleyecekti.Söylemeliydi,çünkü bu sevda patlamaya hazır bir volkan gibi yüreğindeydi gencin.
Parkta oturuyorlardı.Ve ne garip ki kız sanki gencin birşeyler söyleyeceğini anlamış gibi daha bir derinden bakıyordu. O gözler...G özleri öyle bir an oldu ki dakikalarca ayrılmadı birbirinden.Sessizdi heryer.O sessizlik içinde öyle güzeldi kii bu tablo.Bir an kızın ’Bakma’ sesi tüm sessizliği bozdu.Aslında bunu öyle sessiz söylemişti ki,gence fısıldamak istercesineydi.Genç aldırmadı,söylemeliydi.Ve anda ’seni seviyorum’ dedi.bunu söylerken öyle heyecanlanmıştı ki kızın gözlerine bakamadı.Ama genç hiçbirşey beklememişti zaten,hiçbir şey istememişti.Tek isteği söyleyebilmekti ve yaptı.Ve bir an gözleri kızın gözlerine kaydı.Kızın şaşırdığını görebildi sadece ve tek bir cümle duydu.’Keşke!....ama olmaz...’ demişti kız.Genç tekrar bakmak istedi kızın gözlerine ama kız ardına bakmadan gitti.İyiki de gitmişti belki de.Ne diyecekti ki ona?.Ne diyebilirdi ki?
Altı ay geçti ardından.Genç hala kızı sevmakte.Arada karşılaşıyorlar.Arkadaş gibi...Konuşuyorlar belki, hiçbirşey olmamış gibi.Ama kızın gözleri hala aynı.Hala derinden bakmaktalar.Genç ise mutlu.Belki kız onu sevmiyor ama artık sevildiğini biliyor ya.Genç artık istese de bitiremez bu sevdayı.Normal yaşantısına devam ediyor.Ama tek engel kulaklarında uğuldayan bir ses...
Her an ,her yerde duyduğu;
’KEŞKE....’
YORUMLAR
masalsı öyküleme gibi anlatım olmuş. sade sözcükler kullanılmış final ise düşündürücü...
keşke.... ne çok keşkeler vardır yaşamda, takılıp kalmamak gerek, yoksa hayat ellerden kayıp gider "keşke"lerle uğraşırken ve başka "keşke"ler yaratır kendine hiç sormadan...
sağlıcakla...