- 656 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NEŞET ERTAŞ’IN TABUTUNDAKİ YAZI VE HABERCİLİK
‘‘İnsanların cüzdanları kendilerini, insanlıklarıysa herkesi ilgilendirir’’ diyen Neşet Ertaş aramızdan ayrıldı, türküler öksüz, abdallar yetim, yarenler boynu bükük kaldı.
Öncelikle Kırşehir, sonra bütün insanlık bu servetten yoksun kaldı.
Büyük bir insandı, mütevaziydi, gönlü zengindi, ustaydı.
Hani pek çok sanatçının arkasından derler ya ; ‘‘ Hayatta kıymetini bilemedik’’ işte o lafların konuşulamadığı bir insandı, çünkü o nereye gitse saygı gördü, sevgi gördü, hürmet, ilgi, alaka ve muhabbet gördü.Kıymeti bilindi.
Yani bu milletin gönlünde daha hayattayken taht kurmasını becerdi.
Ölümünün ardından yazılar yazıldı, yorumlar edildi, şiirler okundu, haberden habere yollar gitti, tıpkı kalpten kalbe giden yollar gibi.
Bu yorumların bazıları güzel, bazıları içten ve bazıları da son derece yakışıksızdı.
Bunlardan en göze çarpanı ve en rahatsız edici olanı ‘Sözcü’ gazetesindeki ‘tabut’ yorumlarıydı.
Haberlere göre güya tabutun üstündeki ‘Kırşehir Belediyesi’ yazısı görünsün diye tabutun üstüne gelen örtü, tabutun kenarlarından içeri sıkıştırılmış ve yazı görünmüştü.
Adı geçen gazete bunun reklam amaçlı olduğunu yazmış, hatta bunu Afyonkarahisar’daki patlama sonrası Genel Kurmay Başkanı’nın aldığı hediye olayıyla benzerlik gösterdiğini belirtecek kadar basitleşmişti. Güya Genel Kurmay Başkanı’na hediye verilmek suretiyle bir reklam yapılmıştı, burada ise tabutun üstündeki yazı ile güya Kırşehir’in reklamı yapılıyordu.
Olaya dair Kırşehir Belediyesi’nin açıklamasını bile ciddiye almamıştı gazete.
Oysa belediye yaptığı açıklamada bunun reklam amaçlı olmadığını, tabutlarının standart olduğunu, yazı görünsün diye örtünün tabutun içine sokulmasının söz konusu olamayacağını belirtmişlerdi.
Belki daha sade veya üstünde yazı olmayan bir tabut olabilirdi, ama Kırşehir’e maal olan bir sanatçının cenazesi de elbette Kırşehir’e maal olacaktı tabutunda da bu ilin adı yazacaktı, bundan normal ne olabilir ki ?
Son sözümüz;
28 Eylül günü Kırşehir’deydik bizlerde, üstadın kabrini ziyaret edip, Fatihalar okuduk, babası Muharrem Ertaş’ı da unutmadık elbette, aslında Neşet Ertaş’ın sanatkarlığından bahsedecektik bu yazımızda, lakin malumun ilanından öteye geçemeyecekti.
Üstadın cenazesinden gelirken Ali Çam Camii isimli bir camiinin önünden geçtik, Uzun Çarşı’nın hemen alt tarafında bu camii.
Geçerken musalla taşında bir cenaze gördük, fırsat bulup resmini çekemedik, ayrıca bunu rahmetlinin yakınlarını inciteceği düşüncesiyle yapmadık.
Tabutun üstündeki örtü aynı Neşet Ertaş’ın tabutundaki gibiydi, örtü yanlardan tabut içine sokulmuş ve ‘‘ Kırşehir Belediyesi’’ ibaresi açıkça gösterecek şekildeydi.
Yani bu durum Kırşehir’de sıradan bir durumdu, ama haber bulmaktan aciz bazı kişiler utanmadan Neşet Ertaş gibi bir gönül adamının tabutuna dil uzatacak kadar kişiliksizleşebiliyorlardı, ve bunu yaparken de sanki atomu parçalamış gibi bir eda içindeydiler.
Onlara son sözü Neşet Ertaş’tan söyleyelim, olur ya ibret alırlar..
İnsandan doğanlar insan olurlar, insandan doğanlar insan olurlar, hayvandan doğanlar hayvan olurlar, hayvandan doğanlar hayvan olurlar.
Tunar Çalışkan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.