Varlığın varolma Atakları ve İnsan

• 30 Eylül 2012 Pazar 15:42:40

Pareleller, meridyenler değişilen değiştiren ve dahi daima devinen, özümsenen
varlık hengâmesi...

Bize neleri öğretmez ki

İlkin başkalarını ve bizim dışımızda olup biteni anlama kapısına yönelir ve orada
birbiriyle denkleşen parçaların hangi kuvve ile bize yansıdığını sorgularız

Sorgulamak ’yükü hafif’ olanların işidir bu noktada. Yani onlar büyük sırt ve el çantalarının
içinde ne varsa boşaltıp ortaya dizerek gereksizleri ayıranlardır önce

Sonra onları yerleştirecek daha farklı bir kap buluverirler.Bir süre sonra daha da azaltırlar
gereksinimleri ve dışarlıklı bazı malzemeleri.

Yeni bir kap ihtiyacı kalmayıncaya dek süren bu arınma ritüeli, bulduğu ilk sapağa da bir
o kadar ihtiyatla salıverir kendini.

İşte o eşik bize, bütün âlemin birbirine izler düşürerek genişlediği hakkında
bazı ip uçları verir.

En önemlisi de pratik yaşamda birbirinin gözünü oyan yapının çiçekleriyle konuşan
bir bahçıvan ve bahçe ilişkisine evrilen ’sevmek ve emek vermek’ potansiyelinin keşfidir.

Temmuz doğar yaşar ve Ağustos gelsin için gider ardından diğer aylar ve mevsimler gibi...

Doğal serüvenin içsel keşişme anlarını keşfe çıkan töz, varlığın varla yok arası kuşkulu
anlarına öyle işaretler iletir ki anlatılamaz olanın cezbesi içinde ya kendimizi özel bir konuma
taşırız ve yahut daha önce yerleştirilmiş bir kuvveyi hep yeniden adlandırırız.

Buna göre, yeniden yol almak her parmak açısından temelde doğru olsa da :)
-bknz: on parmağınız birbirinden ayrı gerdiğinizde on ayrı düzlem vardır-
temeldeki ana artel kol kaslarını harekete geçiren odağın içsel emirlerdir.

İçsel emirler; hayatı, düşünceyi yahut varlığı diri tutmaya ve ona yeni yönler
tayin etmeye yarayacak denli ataktır.

-İntihar etme arzusu da buna dahil-

Can yangısı yalnız insana mahsus değilse de hiç tanımadığı hiç tanıtılmayacağı
’diğerin ’ acısını kendi acısı, sevincini kendi sevinci bilen duyarlı varlıkların verdikleri
mücadele ve adanma eğilimi göz önüne alındığında ise i n s a n ile karşılaşırız.

Acıklı bir yalnızlık yontusudur i n s a n ...