- 1475 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çevre konusu
Bu yazı 2008 tarihli ve bir kış mevsiminde Yozgat Havadis Gazetesinde yazılmıştır.Ancak çevre konusunda değindiğimiz hususlarda halen bir gelişme sağlanabilmiş değildir.Ülkemizde doğal kaynaklar kısıtlıdır.Küresel ısınma ve çevre felaketi yaşanması riski devam etmektedir.Yazıyı yazmış olduğumuz tarihi bugün olarak değiştirsek bile güncelliğini koruyacaktır.
Sayın hemşerilerimiz.Kısa bir aradan sonra tekrar sizinle bir aradayız.Ülkemizde çok soguk bir kış mevsimi yaşamaktayız.Sıcak bir yazdan sonra bu kış ilaç gibi geldi.Ancak yine de barajları dolduracak veya yeraltı su kaynaklarını besleyecek düzeyde yeterli bir yagış oldugunu söylemek imkansız.Küresel ısınma felaketi ile birlikte küresel bir mevsim degişimi artık herkes tarafından kabul ediliyor.Daha sıcak yaz mevsimleri ve daha soguk kış mevsimlerini görmeye alışmak zorundayız.
Kudüs , Şam , Bagdat gibi Arap topraklarına bile yüzlerce yıl sonra ilk defa kar yagdı.Çok enteresan bir dönem yaşamaktayız.Peki ülkemizde bu Mevsim degişiklikleri ile ilgili bir çalışma yapılıyor mu?Hiç zannetmiyorum.Acil önlemler alınması gerektigi düşüncesindeyim.
Boğazlıyan Belediye başkanı Sayın Mustafa ÖZDAL 2007 yılı içerisinde “Su Bakanlıgı” kurulsun teklifi ile medya yer alan bir açıklama yapmıştı.Ancak yetkililerin bunu ciddiye almadıkları ortada.Peki bu açıklama neden Boğazlıyan gibi bir yerden yapıldı?Bunun sebebi susuzlugu en çok hisseden yerin Boğazlıyan olması.İlçenin tüm ekonomisi Şeker Pancarına dayalı.Susuzluk demek Orta Anadolunun ve elbette ki Boğazlıyanın bitişi anlamına gelecektir.
Peki suyun bittigini varsayalım.Suyun tarımda kullanılması bitti.Ülkede tarım arazileri çöl oldu.Bu 70 milyon insan ne yiyip ne içecek?Benim görüşlerime göre yeni bir tarım politikası ve Gıda politikası acilen devreye sokulmalıdır.Yoksa ülkemizde ciddi pahalılık ve geçim sıkıntısı başgösterecektir.Göçler yaşanacaktır.
Bizim ülkemizi Japonya ile kıyaslamak istiyorum.Japonyanın %90 nı daglardan oluştugu için tarım diye bir kavram yok.Denize dayalı bir beslenme kültürü oluşmuş.Ülkemizde tarum bittigi zaman örnek alacagımız ülke Japonyadır.Denizlerde Kültür balıkçılığı yapılabilir.Açık deniz balıkçılıgı yapılabilir.Kısacası Tahıl ürünlerine dayalı beslenme kültürümüzü Deniz ürünlerine kaydırmak suretiyle ülkemizde gıda sorununun halledilecegini düşlünüyorum.Büyük çifliklerde Besicilik yapılarak , Mantar üretimi tarzı bilimsel çiftçilik yapılarak Çukurova ve Güneydogunun en iyi şekilde degerlendirilmesi ile Orta Anadolunun çölleşmesi durumunda alternatif bulunmuş olacaktır.Orta Anadoludan Güneydoguya Çifcilerin göç etmesi ile Devletin onlara toprak dagıtması ile ciddi bir kalkınma yaşanacagı ve terör sorununun çözümüne katkı saglayacagını düşünüyorum.
Tüm hemşerilerimize saygılar sunarım.İnşallah en kısa zamanda Yozgat ve Yozgatlılar layık oldukları yere gelir.Ülkemizin iyi yerlere gelmesi için tüm herkes kendi elinden geldigi kadar çok çalışmalı ve işini en iyi şekilde yapmalıdır.Tekrar görüşmek dilegiyle.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.