4+4+4=?
İstanbul Tabip Odasının yaptığı açıklamaya göre;
60-66 aylık çocukların okula başlaması olumsuz sonuçlar doğurabilir. 72 ayın altındaki çocuklar oyun çağında yer aldığından sadece milletvekillerinin oy çoğunluğuyla kabul edilen ve bilim insanlarının görüşlerine değer vermeyen bu eğitim sistemi yasası geri çekilmelidir. Siz de çocuğunuz ve eğitim sistemimiz için endişeleniyorsanız, buraya tıklayarak imza kampanyasına katılabilirsiniz.
Tabip odasının açıklaması şöyle başlıyor: Sadece milletvekillerinin oyları ile çoğunluk sağlanarak yasalaşmış olması, 60-66 aylık çocukların okula başlatılması için yeterli olamaz. Bilimsel verilere dayandırılması, çocukların eğitimine ve gelişimine zarar vermediğinin kanıtlanması ve toplumun taleplerinin dikkate alınması zorunludur. Hekimler olarak bu konudaki bilimsel ve tarihsel sorumluluğumuz gereği itiraz ediyoruz. Bakanlığı, bilimsel ve toplumsal uzlaşı gerçekleşinceye kadar bu konuyu durdurmaya ve muhatapları ile bağımsız demokratik bir tartışma-değerlendirme ortamı yaratmaya bir kez daha davet ediyoruz.
4+4+4 Eğitim sistemiyle ortaya çıkacak sorunlar:
• 5 yaş çocuğu (60-71 aylar arası) zihinsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak okula başlamaya henüz hazır değildir. Çocuğun okul eğitimine katılabilmesi için gerekli sosyal, duygusal, bilişsel, dil ve motor becerilerinin gelişimi 6 yaştan (72 ay) önce tamamlanmaz. Bu bilimsel ortalama dışında kalan çok az çocuk vardır. Çocukların bu gelişimleri tamamlanmadan ilkokul 1. sınıfa başlatılmaları ruh sağlığını pek çok yönden olumsuz olarak etkileyecektir;
Çocukta Ayrılık Kaygısı
• Eğitimci ve ebeveynlerin iyi bildiği gibi, okula yeni başlamış 6 yaş çocuklarında bile önemli sorun olabilen “ayrılık kaygısı”, 72 ayını doldurmamış çocuklarda çok daha yoğun olarak ortaya çıkacaktır.
• Dürtü kontrolü 5 yaşındaki bir çocukta tam gelişmediğinden davranışlarının kontrolünü sağlamakta zorlanacak, sınıfta sırasında oturarak dersi takip edemeyecek ve ilkokulda uyması gereken kurallara uymakta güçlük çekecektir.
• Beş yaşından önce el-göz koordinasyonunun, ince motor becerilerin, işlemsel düşüncenin tam gelişmemiş olması, soyut düşüncenin yetersizliği ve dikkati sürdürmedeki güçlükler nedeniyle bu yaştaki çocuklar öğrenme becerilerinde zorlanacaklardır. Bunun sonucunda gelişimsel açıdan normal olmalarına karşın okul programları kapsamında beklenen kazanımları karşılayamamaları nedeniyle, başarısızlık olarak yorumlanacak ve gereksiz olarak ‘zeka geriliği’, ‘öğrenme güçlüğü’ veya ‘dikkat eksikliği’ gibi yanlış tanımlara neden olabilecektir.
• Ayrıca bu çocukların 6 yaş grubu (72-83 aylar) ile aynı sınıflarda eğitime alınacağı açıklanmıştır. Bu demektir ki aynı sınıfta 60-83 aylar arasında, yani aralarında yaklaşık 2 yıl fark olabilen çocuklar olacaktır. Bu durumda gelişimsel özellikler açısından 72-83 aylık çocuklar doğal olarak 60-66 ay arasındakilere göre çok önde olacak, onlardan daha hızlı öğrenecek, beklenenleri daha kolay yerine getirecektir. 60-66 aylık olanlar ise bu durumda zorunlu olarak sınıfın daha başarısız grubunu oluşturacaklardır. Yani bu grup daha okula başlarken başarısızlık duygusuna mahkum edilecektir. Erken dönemde kazanılan başarısızlık duygusunun çocukların daha sonraları da kendilerine güven duymalarını engellediği bilimsel olarak gösterilmiştir. Erken dönemde başarısızlık duygusu edinen çocukların okuldan soğudukları ve okul yaşamını kısa sürede bıraktıkları yapılan araştırmaların çok net olarak ortaya koyduğu bir gerçektir. Dolayısıyla eğitime başlama yaşını aşağıya indirmenin önemli bir sonucu kendini başarısız görerek büyüyen ve dolayısıyla kendine güvensiz ve başarılı olabileceğine inancı kalmamış nesiller yetiştirmek olacaktır. Ayrıca 5 yaş uygulaması 1983-1985 yıllarında zaten ülkemizde denenmiş ve olumsuz sonuçlarından dolayı vazgeçilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı nasıl bir sorumluluk aldığının farkına varmak zorundadır.
• Ülkemizde yapıldığı gibi okul öncesi eğitimi ilkokulun ilk yılına sıkıştırmak ve sınıf öğretmenlerini okul öncesi çağı çocuklarıyla eğitim yapmaya zorlamak gibi bir uygulama dünyada kabul görmemekte, gelişmiş ülkelerde yaygın ve ücretsiz okul öncesi eğitim ve kreş imkanları sağlanmaktadır. Eğitimin bu evreleri çocuğa temel oluşturduğundan vazgeçilmez önemdedir, geçiştirilemez. Bakanlığın yaptığı 1. sınıfta daha çok oyun oynatılacağı türünden bir savunma tümüyle aldatmacadır. 1. sınıfta okul öncesi bir programla eğitim alan çocukların ilkokul eğitim süresi 3 yıla düşecekse, hükümetin zorunlu eğitim süresini uzatarak halkımıza aslında hizmet götürdüğü yönündeki savunması yine kendileri tarafından yalanlanmış olmaktadır.
• Daha önce de defalarca duyurulan tüm bu gerçeklere karşın okullarda ve müfredatta hiçbir yeterli hazırlık olmadan uygulama başlatılmaktadır. Okulların maddi koşulları, sıraları, tuvaletleri, tahtaları bu denli küçük çocuklar için hazır değildir. İlköğretim öğretmenleri 5 yaş çocuklarla çalışmaya ve aralarında 2 yaş fark olan iki farklı grubu aynı sınıf ortamı içinde eğitmeye hazır değildir. Veliler de endişelidir. Birçok velinin çocuğunu okula göndermek istemediği bilinmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı ise bu uygulamanın yanlışlığını ve sakıncalarını görmek ve çözüm aramak yerine “çocuğunu okula göndermek istemeyen” velilere kamuda çalışan çocuk hekimlerini adres olarak göstermektedir. Sağlık alanını tümüyle özel sektöre açan hükümet, her konuda geçerli sayılan sağlık uygulamaları ve rapor verme konusunda nedense özelde çalışan hekimleri de devre dışı bırakıvermekle aslında konuya çözüm getirmeyi aklının ucundan bile geçirmediğini göstermektedir.
• Çocuğun fiziksel, ruhsal, zihinsel ve bilişsel gelişimini değerlendirmek amacıyla çok sayıda test geliştirilmiştir. Bu testleri uzman psikolog veya pedagoglar değerlendirebilir. Her bir testin uygulanması yaklaşık 1.5-2 saat zaman almaktadır. Bu yaş grubunda 600.000 çocuk olduğu düşünüldüğünde, ortalama 1.5 saat üzerinden hesaplanırsa, toplam 900.000 saat, başka ifade ile 37.500 gün süre ile test yapmak gerekir. Hastanelerde oluşacak yığılmaların, zaten şiddet arenaları haline getirilmiş sağlık ortamında hekime yönelik şiddeti arttırmasından duyduğumuz kaygı göz ardı edilmemelidir.
İstanbul Tabip Odası
Yönetim Kurulu
Alıntıdır.
Aşağıdaki düşünce ve gözlemlerim kendime ait düşünceler olup, hiç bir ideolojinin etkisinde kalmadığımı, sadece kendi şahsi düşüncelerimdir.
İki haftadır eğitime başlayan 5 yaş çocuklarla ilgili kaygıları herkes gibi ben de yaşıyor ve yaşadım. 5 yaşındaki oğlumun okulunu bugün izyaret etme fırsatı buldum. Gördüklerim inanılır gibi değildi. Bulunduğu sınıfta 72, bir başka sınıfta 80, 69 çocuğun yerleştirildiğini, tuvaletler kalabalıktan kokudan içeriye girilecek gibi değildi. Öğretmenlere danıştım yapacak hiç bir şeyleri olmadığını söylediler ve ben onlara hak verdim; eğitim sistemin yasalar gereğince yapılıyordu.
Teneffüs saatinde okul bahçesi öğrenci ve ebeveynlerden geçilmiyordu çünkü her öğrenci başında bir velisi bulunuyordu.
Peki, tüm bu çarpıklar kimin işine geliyor? Madem çocuklar geleceğimizdir neden onlara bu eziyeti reva görürler?
Ayrıca, okullarda tuvalet kağıtları, A4 kağıtları, sabun vs. gereçler de isteniyor! Devlet silaha, seçim propagandasına para buluyorsa neden eğitim kurumlarına para aktaramıyor hala anlamış değilim.
Açıkçası okuldan iyi umutlarla çıkmadım çünkü ağlayan çocuklar, kalabalık ve çok gürültülü bir ortamın stresinden yorgun öğretmenleri gördüm. Tüm enerjisini öğrencilere bırakan öğretmenler akşam eve giderken ruh hallerini düşünürüm de çok kötü sonuçların olacağını hissediyorum.
4+4+4= kalitesizlik
4+4+4= yorgunluk
Öğretmen ve öğrencilerimize sahip çıkalım...
2012
YORUMLAR
benim dönemimde kredili sistem vardı anamızı ağlattılar, her dönemde bir sistem, ondan sonra tv lere çıkıp bas bas bağırıyorlar ""biz okumayan bir toplumuz"" sistem değiştire değiştire milletin anasını bellediniz kim ne olacağını şaşırdı yahu , siz buna da şükredin, bu topluma cahilleri sizin sisteminiz yarattı.... ben değil....
DemAN
Teşekkürler, sağolun efendim
Selamlarımla
yorulduk zırt pırt değişen şeylerden,artık çok söz bir şey ifade etmiyor
.
DemAN
Teşekkürlerimle, sağolun efendim
DemAN
Anlaşılıyor ki halkın ve aydınların, doktorların tavsiyelerini takmıyorlar ve Daha bakalım neler çıkacak?
Selamlarımla
72 ve 66 aylıklar aynı sınıfta , tuvaletler büyüklere göre , anasınıfı eğitimi seviyesinden başlanıyor ama zor çünkü öğretmen sınıf öğretmeni... imza attım gösteri düzenlendi ama nato kafa nato mermer...
DemAN
Benim anlayamadığım, demrokasi dedikleri şey halkın istediklerinin tersi mi?
bir de halkın karşı olduğu sistemi neden değiştirmezler? hani halkın seçtiği bir yönetim diyorlar.
Sevgiyle kalın efendim