- 1271 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
CİNS-İ SAPIK
İmanı pamuk ipliğine bağlı iblisler, ülkenin içine ettiler.
Kafasının içinde olması gereken beyin, kemer hizasından yukarıya çıkamayan; asosyal, abazan, insanlıktan yoksun, moral değerlerinden yoksun, hak-hukuk kavramlarından habersiz, tatminsiz ve de kişiliksiz mahlukatın kendinden güçsüz olana yaptığı işkencedir tecavüz.
Bir insanın diğer bir insan üstünde uyguladığı büyük şiddettir tecavüz.
Kurban üzerinde kurulan iktidardır tecavüz. Ruhsal cinayettir.
Bir kere ölen insani değerler, bir daha yerine konulamamaktadır.
Tecavüze uğrayan kadının tecavüzcüyü tahrik ettiğini varsayan ve tecavüz edeni değil de, tecavüze uğrayanı namussuzlukla suçlayan bir toplumda, tecavüzcüyü koruyan yasa önerisinin hukuk insanlarından geliyor olması başka bir ciddi durumun habercisidir. Bu demektir ki, ülkenin acilen yeterli ahlak değerlerine sahip, zihni berrak hukukçulara ihtiyacı vardır.
Mahkeme adalet dağıtması gerekirken, nasıl oluyor da mağduru yüzüstü bırakabiliyor. Ülkenin yüz karası olan tecavüz suçu nasıl olur da yetkililer tarafından paspas altına itilir. Demek ki böyle kararları verebilen hukukçular tecavüzcülerle aynı kafadadır.
Tecavüz kadınları-kızları baskı altına alır, korkutur, geleceklerini zehir eder. Aile içinde kan dökülmesin diye tecavüze uğrayan susar, kelepçe vurur diline. İzleri asla silinmeyecek, derinlerinde hep kalacak ve ömür boyu karabasan gibi üzerlerine çökecektir.
“Dişi kuyruk sallamazsa erkek tecavüz falan etmez kardeşim” türünde bir anlayış devam ettikçe, daha çok tecavüz vakaları gerçekleşir.
Kadınlar/çocuklar öldürülüyor.
Tecavüze uğruyor.
Taciz ediliyor.
Örnek olması gerekenler bile sorumsuzca konuşuyor; “Dekolte giyen tecavüzü hak eder” diyeni mi ararsın. Saça, kıla, tüye kafayı takanı mı ararsın. “Kocama sevdiği kadınları alırım” diyeni mi ararsın. İşte bu zihniyete sahip sapıklar; Barbie bebeğin tahrik edici olduğunu söylerler ve de eşeğe, damacanaya, cansız mankenlere bile tecavüz ederler.
Çocuklar da tecavüze uğruyor. Bu yetmiyormuş gibi kafaları taşla ezilerek öldürülenler oluyor. Bir de bu vahşeti gerçekleştirenlerin iyi halleri nedeniyle cezaları düşürülüyor. Böyle bir sapık-katil nasıl iyi hal gösteriyor ki, işlediği hunhar cinayet yok sayılabiliyor ve cezasız kalabiliyor.
Bir masumun ruhunu katledenler, aynı şeyin kendi değerlerine uygulanmasına nasıl tepki verirler acaba? Bu bir başkasının malına, eşyasına veya tarlasına zorla sahip olmaya benzemez. İşlenebilecek en aşağılık suçtur. Kişinin canına kastetmektir, hayatını yıkmaktır, diri diri mezara sokmaktır. Sağlıklı bir insanın, çocukları hatta karşılaştığı kadınları cinsel obje olarak görmesi düşünülemez.
Tecavüzün ağırı, normali, hafifi olmaz. Saldırgan en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Neden bunun cezasını hep mağdurlar çeker, ne sapık bir zihniyettir bu. Erkek hem istediğini yapacak, hem de hapisten geçireceği birkaç aydan sonra normal hayatına devam edecek. Bu hangi insafa sığar?
Burada suçlanması veya kendini değiştirmesi gereken kadın değil, erkektir. Çünkü tecavüz erkeğin sorunudur.
Bununla da bitmiyor ki. Bir de tecavüzü sevdiren, yırtık medyamız var. Medeni kadın düşmanı medya. Tecavüzü benimsetmek, sevdirmek için filmleri yarıştırıyor.
Kadını kirletmek, kötülemek, basit göstermek için elinden geleni ardına koymuyor medyanın ahlaksız kesimi. Kadınları para karşılığı çırılçıplak soyundurup filmlerde birer erkek avcısı olarak lanse ediyor. Kadınları özellikle (birbirinin kocasını elinden alan, gayrimeşru çocuk doğuran, birkaç erkekle aynı anda birlikte olan) en adi rollerde kullanıyor. Bu yapımları izleyen yabancılar kadınlarımızın tümüne orospu gözüyle bakar oluyor.
Görsel medya gerçekleri görmemizi engelliyor. Taraflı ve art niyetli programlar yayınlıyor. Halkın cahil, yoz-yobaz ve aciz kalmasına çanak tutan RTÜK, kadını aşağılayan ve tecavüzü görmezden gelen tutumuyla, neyi amaçlıyor olabilir?
Bütün bunlar kadını yok etmeye, beyinsiz birer aparat olarak kullanmaya yönelik hazırlıklar olmasın?
Tecavüzü filmlere konu edenlerin de, tecavüzcülerden hiçbir farkı yok. Onlar da bu şekilde egolarını tatmin ediyorlar. Lağım çukurlarının patronları, yapımcıları, yönetmenler, senaristler, şu filmlerde tecavüzü moda haline getiren seviyesizler ve bu seviyesizlerin oyunlarına üç kuruş için yem olan embesil dişiler ve rezil erkekler.
Katliam yaşanıyor bir yerlerde.
Bir yerlerde masumiyet katlediliyor.
Şoven ruhluların gıkı çıkmıyor. Hâlâ demokrasi, hak, özgürlük, refah, adalet, kalkınma aldatmacaları, deli zırvalarıyla günler, aylar, yıllar geçiyor. Ahlak her gün biraz daha tükeniyor.
Hâlâ töre cinayetleri gerçekleşiyorsa,
Kadınlar birer cinsel obje olarak görülüyorsa, saçı uzun aklı kısa diyerek alçaltılıyorsa,
Haremlik-selamlık yaşam özendiriliyorsa,
Eşitsizlik-erkek egemen kültür teşvik ediliyorsa,
Hâlâ kılık kıyafetle uğraşılıyorsa,
Kadının bir tel saçından kıyametler kopuyorsa,
Saltanatınız kokuşmuştur beyler..!
Ülkemizin en büyük ayıbı olan taciz ve tecavüzlerin üstü kapatılmak istense de; altındaki yara hep kanayacak, izleri asla silinmeyecek, derinlerde hep kalacaktır. Kullanılan insanlar ömür boyu karabasanlar altında ezilerek yaşayacak ve bu görmezlikten gelinecektir. Çok kişinin sığ beyni farkında bile olmayacaktır.
“Kadının adı yok” olduğu sürece; ananın da adı yok, bacının da adı yok, avratının da adı yok demektir, beyler..!
Temeli sapıklığa dayanan saltanatınızı pekiştirmeye devam mı diyorsunuz, beyler..!
*Müsadenizle*
YORUMLAR
Kafasının içinde olması gereken beyin, kemer hizasından yukarıya çıkamayan; asosyal, abazan, insanlıktan yoksun, moral değerlerinden yoksun, hak-hukuk kavramlarından habersiz, tatminsiz ve de kişiliksiz mahlukatın kendinden güçsüz olana yaptığı işkencedir tecavüz.
...
Bu cümledeki "kendinden güçsüz" kavramındaki güçsüzü fiziksel olarak vurgrulamanız gerekir diye düşünüyorum. Çünkü ruhsal olarak güçsüz olan tecavüzcüdür.
...
Bunların dışında medya hakkında dedikleriniz bence biraz abartılı. Çünkü medya alınanı satar. Ayrıca medyanın öyle insanları cahillikten kurtaracak bir sihirli değneyi yoktur. Bu sorunlar milletimizin asli kimliğinden 200 yıldır uzaklaşmasının neticesidir...Saygılarımla.
Müsadenizle
Medya eğer alınanı sunuyorsa, demek ki o medya zorbaların elinde. Demek ki medya elinde sermaye olan güçlerin elinde. Haliyle o gücün adı medya oluyor. Kendisi uydurup, kendisi yayımlıyor.
Ne demek medya alınanı sunar. Neyini abartılı buldunuz. Eğer medya alınanı sunuyorsa, demek ki yandaşın ta kendisidir. Abartı mı, bu düşünceniz (yandaş olmayanlar hariç) medya oyununa soyunanların yaptığı **lığı azımsadığınızı gösteriyor.
Medya toplumsal hayatın önemli yapıtaşlarından biridir sn seto . Medya hainlerin çoğunlukta olduğu bir ülkede ele geçirilmişse, o zaman alınanı sunar. Medya toplumun yapısını , kurulu düzenini ve bireyler arasında cereyan eden toplumsal ilişkileri yeniden yaratma , yeniden şekillendirme , yeniden üretme ve yorumlama gücüne, yeteneğine sahiptir. Medya, bireylerin tutum ve davranışlarını etkileyebilme ve hatta değiştirebilme gücüne sahiptir. Şuan medyanın görevi nedir peki, yandaşlık, **lık yapmak, zorbaların, yozların, yobazların yayın organı gibi çalışılıp gerçekleri çarpıtmak.
İşte bunun için alınan sunan (yandaş) medya, istediğini alaşağı edebilir, istediğini tehdit edebilir, ülkede çok rahat kargaşa ve kaos ortamı oluşturabilir ve her türlü pisliği haltı işleyeni sütten çıkmış ak kaşık gibi gösterebilir. Açık kadınları birbirinin kocasını elinden alan, ya da anne kız aynı erkekle yatan birer fahişe olarak gösterebilir. Yandaşlık yapmadığı sürece, bunun tam aksini de yapabilir.
Magandaların ele geçirdiği medya tarafsız değil, bu yüzden medya (taraflı olarak) çağımızın en etkili propaganda aracı oldu. Toplum ona göre şekil alacaktır. Yani mankurtlaşacaktır, sapıklaşacaktır, adileşecektir, iğrençleşecektir. Ki zaten olduk da...
Not: Seyfi bey’in yorumun altında, ‘’ ’ Her insanın şeytanları vardır, melekleri olduğu gibi. Şeytan ise sınır tanımaz’’
Bu sözünüz; tanrı kullarını kötülüğe saptırmak için şeytanı yarattı ve şeytanı kendisinden üstün kıldı anlamı taşıyor. Ayrıca şunu söyleyeyim, tanrı din faşizanlığı yapmaz.
Teşekkürler
Saygılar
Mehlikam
Ben şeytan sınır tanımaz derken, insana bir sınır koymadım ki. İnsanın nefsindeki bütün açlıkları anlık doyurmaya çalışır şeytan demek istedim....Eğer insan kendisi dolduramamışsa...Saygılar
İBRETLİK ÖRNEK YAZINI YAZIYI CESURCA VE 12 LİK VURUŞLA KALEME ALIŞINI HEMFİKİR OLARAK AYAKTA ALKIŞLIYORUM BU YAZIYI BİR ERKEK BU DENLİ KALEME ALAMAZDI AYRICA BİRKERE DAHA KUTLARIM YÜREKTEN ÇOK ŞEY DEMEK İÇİNDEGİL DE SANA DUYGULARINDA İŞTİRAK ETME ADINA SUSTUM .. Saygım dem Sevgim sel
Mehlikam
Son Damla
Müsadenizle
onur verdiniz. Sağolun, var olun..
Selamlar, saygılar...