BANA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Ü ANLATIR MISINIZ 23. BÖLÜM
ATAM ! HER ZAMAN İZİNDEYİZ .
Okullar tatil olduğu halde gene de her hafta toplanan gençler büyük bir azimle,hevesle Atatürk ile ilgili bilgileri paylaşmaktan mutluluk duyuyorlardı.
Arada çok sevdikleri tarih öğretmeni Muhsin Bey’in katılımı doğrusu onlara güç ve moral veriyordu.
Murat o gün erkenden gelmiş elindeki resim ve kitapları masaya yerleştirmişti. Daha sonra ise Müjdat göründü.
"Bilgisayarı hazırlayalım Mustafa Kemal’in çok önemli görüntüleri var hep beraber izleyelim."
"Tamam şu kordonların fişlerini prize takalım ."
Zeynep herşeyden habersiz hazırlık çalışmaları yapan arkadaşlarına gülerek...
" Kolay gelsin , yardıma ihtiyacınız var mı ?"
" Olmaz mı gel gel ."
Bir süre sonra Aysun,Halide ve Muhsin Öğretmen de onlara katılınca ekip tamamlanmış oldu.Sınıf arkadaşlarının çoğu zaten yerlerini almış merakla bekliyorlardı.
Murat
" Arkadaşlar bugünkü konumuz halifeliğin kaldırılması."
Aysun
" Ben başlıyorum;
İlk dört halife ( Ebubekir,Ömer bin Hattab ,Osman bin Affan,Ali bin Ebu Talib) seçimle iş başına gelmesine rağmen, Emeviler zamanında bu sistem değiştirilmiş v e halifelik makamı babadan oğula geçer duruma getirilmişti. Abbasiler devrinde de bu saltanat dönemi devam etti
Halide.
"Aslında İslamiyet’in ilk yıllarında sistem bu şekilde işlemiyordu. Ancak daha sonraki devirlerde bu sistem amacı dışına çıkarılmış ve sadece saltanat haline dönüştürülerek belli bir toplumun emrinde yanlış kullanılır hale getirilmiştir."
Müjdat
"Halifelik zaman içerisinde Osmanlı Devleti tarafından kullanılmaya başlanmıştı. Tabi bu durum bağımsızlığını kazanmış Türk Devleti’nin karşısında bir sorun olarak duruyordu.
Muhsin Öğretmen
" Bunu biraz daha açalım bakın arkadaşlarınızın bilgisayardan hazırladığı belgeseli seyredelim bu arada ben de konuyla ilgili açıklamalarda bulunacağım.
Bu makam Osmanlı devletinde teokratik yönetim anlayışının uygulandığının en temel kanıtı olmuştur.
Halifelik makamının Osmanlı sınırları dışındaki insanlarla da ilgili yetkilerinin olması halifenin dış politika ile aktif şekilde ilgilenmesine neden olmaktaydı.Yine bu yetkiler Osmanlı padişahına başka ülkelerde yaşayan Müslüman toplulukların haklarını korumak için ayrı bir yükümlülük getirmekteydi.Bu durum öncelikle iç düzeni sağlamak ve milli değerlere bağlı bir toplum yapısı ve devlet düzeni kurmak isteyen TBMM’nin faaliyetlerinin zora sokmaktaydı.
Aysun
"1 Kasım 1922 tarihinde saltanat ve halifelik makamı birbirinden ayrılmış, saltanat tamamen kaldırılmış, halifenin yetkileri de sadece dini konular ile sınırlı bir hale getirilmişti
Murat
"Devam ediyorum:
II.TBMM inkılap yanlılarının çoğunlukta olduğu bir meclisti.fakat yenilik karşıtı olan muhalefet grubu daha güçlü olabilmek için halife ile yakın bir ilişki içerisinde olmaya ve bu makamı politika malzemesi yapmaya çalışmaktaydı.Yeni rejim karşıtları ve diğer muhalefet grupları için halifelik bir sığınma makamı haline gelmişti.Ülke dışından Türkiye’ye gelen politikacıların eski alışkanlıklarında etkisiyle halifeye önem vererek Onu ziyaret etmeleri bu makamın siyasi yetkisinin tartışılmasına neden olmuş,TBMM’nin faaliyet alanına giren davranışları tepki çekmiştir.
Bütün bunlar TBMM’nin halifelik makamının yetkilerinin kesin ve net bir şekilde düzenlenmesini gerekli kılmıştır.Müjdat
"Halifeliğin Kaldırılmasının Nedenleri:
• Saltanatın kaldırılıp cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra halifeliğin yetkilerinin belirlenme ihtiyacının doğması ve halifeliğin bir sembol haline gelmiş olması
• Halifelik makamının TBMM’nin üzerinde gibi hareket etmesi ve görünmesi
• TBMM tarafından halifeliği onaylanmış olan Abdülmecid’in devlet başkanıymış gibi davranması
• Halifeliğin cumhuriyet rejimine ve laikliğe aykırı bir kurum olması
• Yeniliklere karşı olan muhalefet grubunun en önemli dayanağının halifelik makamı olması
Bu nedenlerden dolayı halifelik makamı tartışılmaya açılmıştır.
.
Zeynep
"Halifelik makamında son olarak görevde bulunan Abdülmecit ’in de devlet işleri ile uğraşma girişimleri göz önüne alındığında, halifelik makamının gereksiz olduğu ve devlet adına sorunlar oluşturduğu gerçeği apaçık ortada duruyordu.
Atatürk bu sorunun biran evvel halledilmesi için çalışmalarda bulundu. 1 Mart 1924 tarihinde mecliste yaptığı konuşma ile halifeliğin kaldırılması gerektiği herkesçe kabul edildi.. 3 Mart 1924’te TBMM tarafından çıkarılan bir kanunla halifelik kaldırılarak, böylece yeni yapılacak ilke ve inkılapların önü tamamen açılmış oldu.
Muhsin Öğretmen
Halifeliğin Kaldırıldığı 3 Mart 1924 günü gerçekleştirilen diğer düzenlemeler şunlardır:
• Şer’iye ve Evkaf vekâleti kaldırılarak “Diyanet İşleri Başkanlığı” ve “Vakıflar Genel Müdürlüğü” kurulmuştur. Böylece laiklik alanında önemli bir adım daha atılmıştır.
• Erkan-ı Harbiye Umum Vekâleti kaldırılarak “Genel Kurmay Başkanlığı” ve “Milli savunma Bakanlığı” kurulmuştur. Böylece ordunun siyasetten ayrılması yönünde önemli bir gelişme sağlanmıştır.
• Tevhîd-i Tedrisat kanunu” çıkarılarak eğitimde birlik sağlanmış ve eğitimin laikleşmesi yolunda önemli bir adım atılmıştır. Daha sonra bu konuya detaylı olarak değineceğiz.
• Osmanlı hanedan üyelerinin Türkiye Cumhuriyeti sınırlarının dışına çıkarılması kararlaştırılmıştır. Böylece Osmanlı devletinin kurucusu olan bu ailenin yeni Türk devletinin iç ve dış politikasında yapılacak yeniliklere engel olmalarının önüne geçilmek istenmiştir.
Halifeliğin Kaldırılmasının sonuçları:
• Laikliğe geçiş süreci hızlanmıştır.
• Ulusal egemenlik anlayışı güçlenmiştir.
• Yapılacak inkılâpların gerçekleştirilmesi kolaylaşmıştır.
• TBMM’deki muhalefetin etkisi azalmıştır.
• Halifeliğe bağlı kurumlarda yeni düzenlemeler gerçekleştirilerek bu kurumların TBMM’nin denetimine girmesi sağlanmıştır.
• Ümmetçi devlet anlayışından ulusçu devlet anlayışına geçiş süreci hızlanmıştır.
• Saltanatın kaldırılmasına rağmen hala etkisini sürdürmeye çalışan Osmanlı hanedanının bu durumuna son verilmiştir.
Aysun
HİLAFETİN İLGASINA VE HANEDANI OSMANİNİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ MEMALİKİ HARİCİNE
ÇIKARILMASINA DAİR KANUN (1) (2) ( HALİFELİĞİN KANUNEN BİTTİĞİ VE OSMANLI HANEDANININ VE TÜM MAL VARLIĞININ TÜRKİYE CUMHURİYETİ SINIRLARINDAN ÇIKMASI İLE İLGİLİ KANUN)
Kanun Numarası : 431
Kabul Tarihi : 3/3/1924
Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 6/3/1924 Sayı: 63
Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 5 Sayfa: 323
Madde 1 - Halife halledilmiştir. Hilafet Hükümet ve Cumhuriyet mana ve mef-
humunda esasen mündemiç olduğundan Hilafet makamı mülgadır.[ Halife indirilmiştir. Halifelik , Hükümet ve Cumhuriyet mana ve kavramı içinde zaten yer aldığından halifelik makamı kaldırılmıştır ] ( Bu madde çok önemli...Çünkü : Halifelik zeten Cumhuriyet kavramı içinde var. O bakımdan ayrıca bir halifelik makamına ihtiyaç yok deniliyor. )
Madde 2 - 5 - (Mülga: 15/5/1974 - 1803/8 md.)
Halide:
"Devam ediyorum
Madde 6 - İkinci maddede mezkür kimselere masarifi seferiyelerine mukabil
bir defaya mahsus ve derecesi servetlerine göre mütefavit olmak üzere Hükümetçe
tensip edilecek mebaliğ ita olunacaktır.
Madde 7 - İkinci maddede mezkür kimseler Türkiye Cumhuriyeti arazisi dahi-
lindeki bilcümle emvali gayrimenkulelerini bir sene zarfında Hükümetin malümat
ve muvafakatiyle tasfiyeye mecburdurlar. Mezkür emvali gayrimenkuleyi tasfiye
etmedikleri halde bunlar Hükümet marifetiyle tasfiye olunarak bedelleri kendile-
rine verilecektir.
Müjdat:
"Veee
Madde 8 - Osmanlı İmparatorluğunda Padişahlık etmiş kimselerin Türkiye Cum-
huriyeti arazisi dahilindeki tapuya merbut emvali gayrimenkuleleri millete inti-
kal etmiştir.
Madde 9 - Mülga Padişahlık sarayları, kasırları ve emakini sairesi dahilin-
deki mefruşat, takımlar, tablolar, asarınefise ve sair bilumum emvali menkule
millete intikal etmiştir.
Madde 10 - Emlaki Hakaniye namı altında olup evvelce Millete devredilen em-
lak ile beraber mülga Padişahlığa ait bilcümle emlak ve sabık Hazinei Humayun,
muhteviyatlariyle birlikte saray ve kasırlar ve mebani ve arazi Millete intikal
etmiştir.
Madde 11 - Millete intikal eden emvali memkule ve gayrimenkulenin tesbit ve
muhafazası için bir nizamname tanzim edilecektir.
Aysun:
Ek Madde 1 - (Ek: 16/6/1952-5958/1 md.)
İkinci madde gereğince Türkiye`ye gelebileceklerin müracaatları halinde
Türkiye`ye gelmek ve Türkiye`de ikamet etmek şartları aranmaksızın vatandaşlığa
alınmalarına Bakanlar Kurulu karar verebilir.
--------------------------------------
(1) 15/5/1974 tarih ve 1803 sayılı Kanunun 8 inci maddesi gereğince 16/6/1952
tarih ve 5958 sayılı Kanunla kadın mensuplara tanınan haklar, bu durumdan
istifade etmek isteyen erkek mensuplar hakkında da uygulanır.
(2) Bu Kanun ile ilgili olarak; Mülga, 11/2/1964 tarih ve 403 sayılı "Türk
Vatandaşlığı Kanunu"nun 46 ncı maddesine bakınız. (R.G:22/2/1964-11638)
Ek Madde 2 - (Ek: 16/6/1952 - 5958/1 md.)
İkinci madde hükmünden istifade edenler bu kanunun yürürlüğe girmesinden
itibaren umumi hükümler dairesinde mal edinebilirler. Bu suretle Türkiye`de mal
edinenlerden ölenlerin ikinci maddeden istifade edemiyen varislerine ait hisse-
ler sulh mahkemesince bir sene içinde tasfiye olunarak tutarı kendilerine öde-
nir.
Muhsin Öğretmen:
"Ben okuyorum
Ek Madde 3 - (Ek: 16/6/1952 - 5958/1 md.)
Bu Kanuna müsteniden yurda gelmek hakkını haiz olanlar 27 Ağustos 1324 ve
20 Nisan 1325 tarihli iradeler ve 431 sayılı kanun ve Türkiye Büyük Millet Mec-
lisinin 245 sayılı tefsir kararı gereğince millete intikal etmiş olan bilumum
menkul ve gayrimenkul mallar üzerinde miras sebebiyle veya diğer her hangi bir
sebeple hak iddia edemezler.
Ek Madde 4 - (Ek: 16/6/1952 - 5958/1 md.)
Türkiye`ye gelenler veya Türk vatandaşlığını iktisap edenler (sultan, ha-
nımsultan, kadınefendi, prens ve prenses) gibi hanedana nispet ifade eden elkab
ve unvanları kullanmaktan memnudurlar.
İkinci madde hükmünden istifade edenlerden memnuiyet hilafına harekette
bulunanlar altı aydan iki yıla ve bu unvanları bu kimseler hakkında iltizamen
kullananlar üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.
Madde 12 - İşbu kanun tarihi neşrinden itibaren meriyülicradır.
Madde 13 - İşbu kanunun icrayı ahkamına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
Halide:
" Değerli arkadaşlarım izninizle sizlerle Mustafa Kemal Atatürk’ün bir anısını paylaşacağım.
Atatürk Amasya ziyaretinde vali konağında oranın önemli kişileriyle sohbet ederken karşısındaki elli yaşlarında çok uzun sakalı olan bir adam dikkatini çeker. Yanındaki valiye eğilip sorar;
-Kim bu uzun sakallı adam?
Vali cevap verir;
"Şeyh’dir. yörede saygı duyanı çoktur.
Atatürk hemen şeyh’i yanına çağırtır;
"Bak babam imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. (Elleriyle boyun hizasını göstererek:)
En azından peygamber efendimizin sakalı gibi kısaltsan sakalını."
Şeyh;
"Emrin olur paşam" diyerek yerine gider.
Bir süre sonra Atatürk şeyh’i hatırlar ve hemen valiye bir telefon açarak şeyh’in durumunu sorar.Vali ise onun sakalında en küçük bir kısalma olmadığını söyler ; Atatürk telefonu kapatır,kağıt ve kalemi eline alarak bir yazı yazar nazırına verir bunu Amasya Valiliğine tebliğ etmesini ister .
Ertesi gün Şeyh Ankara’ya Ata"yı görmeye gelmiştir .Ve karşısına çıkar sakal kesilmiş; saçlar kısalmış, kılık kıyafet tamamen değişmiştir.Atatürk’ün mesai arkadaşları şaşırır ; Atatürk’e sorarlar" Bu adam sakalına el sürdürmezdi ne yaptınızda kendini tamamen değiştirdi ?"
Atatürk gülümser, yanındakilere döner ve;
" Dün akşam valiliğe şeyh’i Afyon’a vali atadığımı bildirdim."
Ardından yeni bir yazı yazar ve nazırına bu yazıyı şeyh’e
vermesini söyler.
YAZI AYNEN ŞÖYLEDİR...
" İnancın ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselene gelince, bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. Kal sağlıcakla.
Herkes susmuştu.Aslında ders alınacak çok şey vardı bu sözlerde...
Murat
Eveeet bugünkü toplantımız burada sona ererken Mustafa Kemal Atatürk’ün en güzel sözlerinden birini kim söylemek ister ?"
Ersin ayağa kalkarak
" Ben...ben... söyleyebilir miyim ?"
" Tabi ."
=================================================================
ÇALIŞMAKTAN,GAYRET SARFINDAN,BİR CEZADAN,BİR SIKINTIDAN,FENALIKTAN KAÇAR GİBİ KAÇINMAK ÇOK KÖTÜ VE TEDBİRSİZCE BİR HAREKETTİR.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
=================================================================
NEŞE KIZILYAR
SEVGİLERİMLE
...........................................................................................................
CAN DOSTLARIMDAN ALTIN DAMLALAR
...........................................................................................................
ATATÜRK AYDINLIĞI
Biz ne yapsak seni anlatamayız
Ne kadar yazsak yine tam yazamayız
İşaretlerin bize ışıklarımız oldu yılmayız
Biz senin gibi hiçbir zaman aydınlatamayız
Sen kurtardın bizler için sen kurdun
Bizler geldik sayende rahatça oturduk
Ne güzeldi sen yaşarken aziz yurdum
Bizler bu özgürlük rahatını seninle bulduk
Yazarız çizeriz bıraktığın özgürlük yolunda
Yok düşüncelerin önerilerin bazı kafalarda
Örümcek bağlamış olsa da yurdumun dört bir yanı
Vermeyiz senin kurtardığın bir karış toprağını
Sen rahat uyu sevgin içimizde hep yaşıyor
Yolunda ilerleyen pırıl pırıl çocuklar yetişiyor
Işık içinde rahat yat sevgili Atam
Askerlerin eğilmedi gösterdiğin yolunda ilerliyor
Not:15.08. 25.08.2011.Tarihleri arasında MAKEDONYA (MANASTIR BİTOLA DA ATAMIZIN
Askeri eğitim aldığı okulda şimdi müze olan yerdeki anılarımdan bu günlerde yaşanan olaylara seslenişim
21.08.2011.Saat 2145. MAKEDONYA .........................NAZMİ ŞENUSTA
...............................................................................................................
YORUMLAR
Tekrar tekrar kutlarım teşekkür ederim
Yüreğinin sesi daim olsun dilerim
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Bu değerli yazı serisini titizlikle izlemeyi sürdürüyorum...
Sizi ve katkısı olan diğer dostları kutluyorum...
GÜLDESTE
Değerli arkadaşım.
Öncelikle yazıda kullanılan zamana dikkat edelim.: Örneğin: ''Murat o gün erkenden gelmiş elindeki resim ve kitapları masaya yerleştirdi.''... Türkçede bu cümle '' Mura t o gün erkenden gelmiş, elindeki resim ve kitapları masaya yerleştirmişti '' şeklinde yazılır. Yani: ''Gelmiş---Yerleştirdi'' olmaz.
Yazının bütününde her hangi bir eksiklik ve noksanlık görmedim. Size arzu ederseniz halifeliğin kaldırılması ile ilgili kanun metnini gönderiyorum yazınıza ilave edebilirsiniz sonradan.
HİLAFETİN İLGASINA VE HANEDANI OSMANİNİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ MEMALİKİ HARİCİNE
ÇIKARILMASINA DAİR KANUN (1) (2)
Kanun Numarası : 431
Kabul Tarihi : 3/3/1924
Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 6/3/1924 Sayı: 63
Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 5 Sayfa: 323
Madde 1 - Halife halledilmiştir. Hilafet Hükümet ve Cumhuriyet mana ve mef-
humunda esasen mündemiç olduğundan Hilafet makamı mülgadır.[ Halife indirilmiştir. Halifelik , Hükümet ve Cumhuriyet mana ve kavramı içinde zaten yer aldığından halifelik makamı kaldırılmıştır ] ( Bu madde çok önemli...Çünkü : Halifelik zeten Cumhuriyet kavramı içinde var. O bakımdan ayrıca bir halifelik makamına ihtiyaç yok deniliyor. )
Madde 2 - 5 - (Mülga: 15/5/1974 - 1803/8 md.)
Madde 6 - İkinci maddede mezkür kimselere masarifi seferiyelerine mukabil
bir defaya mahsus ve derecesi servetlerine göre mütefavit olmak üzere Hükümetçe
tensip edilecek mebaliğ ita olunacaktır.
Madde 7 - İkinci maddede mezkür kimseler Türkiye Cumhuriyeti arazisi dahi-
lindeki bilcümle emvali gayrimenkulelerini bir sene zarfında Hükümetin malümat
ve muvafakatiyle tasfiyeye mecburdurlar. Mezkür emvali gayrimenkuleyi tasfiye
etmedikleri halde bunlar Hükümet marifetiyle tasfiye olunarak bedelleri kendile-
rine verilecektir.
Madde 8 - Osmanlı İmparatorluğunda Padişahlık etmiş kimselerin Türkiye Cum-
huriyeti arazisi dahilindeki tapuya merbut emvali gayrimenkuleleri millete inti-
kal etmiştir.
Madde 9 - Mülga Padişahlık sarayları, kasırları ve emakini sairesi dahilin-
deki mefruşat, takımlar, tablolar, asarınefise ve sair bilumum emvali menkule
millete intikal etmiştir.
Madde 10 - Emlaki Hakaniye namı altında olup evvelce Millete devredilen em-
lak ile beraber mülga Padişahlığa ait bilcümle emlak ve sabık Hazinei Humayun,
muhteviyatlariyle birlikte saray ve kasırlar ve mebani ve arazi Millete intikal
etmiştir.
Madde 11 - Millete intikal eden emvali memkule ve gayrimenkulenin tesbit ve
muhafazası için bir nizamname tanzim edilecektir.
Ek Madde 1 - (Ek: 16/6/1952-5958/1 md.)
İkinci madde gereğince Türkiye`ye gelebileceklerin müracaatları halinde
Türkiye`ye gelmek ve Türkiye`de ikamet etmek şartları aranmaksızın vatandaşlığa
alınmalarına Bakanlar Kurulu karar verebilir.
--------------------------------------
(1) 15/5/1974 tarih ve 1803 sayılı Kanunun 8 inci maddesi gereğince 16/6/1952
tarih ve 5958 sayılı Kanunla kadın mensuplara tanınan haklar, bu durumdan
istifade etmek isteyen erkek mensuplar hakkında da uygulanır.
(2) Bu Kanun ile ilgili olarak; Mülga, 11/2/1964 tarih ve 403 sayılı "Türk
Vatandaşlığı Kanunu"nun 46 ncı maddesine bakınız. (R.G:22/2/1964-11638)
Ek Madde 2 - (Ek: 16/6/1952 - 5958/1 md.)
İkinci madde hükmünden istifade edenler bu kanunun yürürlüğe girmesinden
itibaren umumi hükümler dairesinde mal edinebilirler. Bu suretle Türkiye`de mal
edinenlerden ölenlerin ikinci maddeden istifade edemiyen varislerine ait hisse-
ler sulh mahkemesince bir sene içinde tasfiye olunarak tutarı kendilerine öde-
nir.
Ek Madde 3 - (Ek: 16/6/1952 - 5958/1 md.)
Bu Kanuna müsteniden yurda gelmek hakkını haiz olanlar 27 Ağustos 1324 ve
20 Nisan 1325 tarihli iradeler ve 431 sayılı kanun ve Türkiye Büyük Millet Mec-
lisinin 245 sayılı tefsir kararı gereğince millete intikal etmiş olan bilumum
menkul ve gayrimenkul mallar üzerinde miras sebebiyle veya diğer her hangi bir
sebeple hak iddia edemezler.
Ek Madde 4 - (Ek: 16/6/1952 - 5958/1 md.)
Türkiye`ye gelenler veya Türk vatandaşlığını iktisap edenler (sultan, ha-
nımsultan, kadınefendi, prens ve prenses) gibi hanedana nispet ifade eden elkab
ve unvanları kullanmaktan memnudurlar.
İkinci madde hükmünden istifade edenlerden memnuiyet hilafına harekette
bulunanlar altı aydan iki yıla ve bu unvanları bu kimseler hakkında iltizamen
kullananlar üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.
Madde 12 - İşbu kanun tarihi neşrinden itibaren meriyülicradır.
Madde 13 - İşbu kanunun icrayı ahkamına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
Selam ve sevgilerimle.
GÜLDESTE
Ablacığım gurur duydum sizinle. Atatürk tekrar tekrar anlatılmalı. İnkılapları, ilkeleri. Bir öğretmen olarak bunu çok güzel başarıyorsunuz. Minnettarım size. Sevgilerimle...
GÜLDESTE
ATATÜRK AYDINLIĞI
Biz ne yapsak seni anlatamayız
Ne kadar yazsak yine tam yazamayız
İşaretlerin bize ışıklarımız oldu yılmayız
Biz senin gibi hiçbir zaman aydınlatamayız
Sen kurtardın bizler için sen kurdun
Bizler geldik sayende rahatça oturduk
Ne güzeldi sen yaşarken aziz yurdum
Bizler bu özgürlük rahatını seninle bulduk
Yazarız çizeriz bıraktığın özgürlük yolunda
Yok düşüncelerin önerilerin bazı kafalarda
Örümcek bağlamış olsa da yurdumun dört bir yanı
Vermeyiz senin kurtardığın bir karış toprağını
Sen rahat uyu sevgin içimizde hep yaşıyor
Yolunda ilerleyen pırıl pırıl çocuklar yetişiyor
Işık içinde rahat yat sevgili Atam
Askerlerin eğilmedi gösterdiğin yolunda ilerliyor
Not:15.08. 25.08.2011.Tarihleri arasında MAKEDONYA (MANASTIR BİTOLA DA ATAMIZIN
Askeri eğitim aldığı okulda şimdi müze olan yerdeki anılarımdan bu günlerde yaşanan olaylara seslenişim
21.08.2011.Saat 2145. MAKEDONYA
(BİZ UMUDUMUZU YİTİRMEDİK KARANLIKLAR AYDINLIĞA KAVUŞACAK ZİRA AMPULLER KARARMAKTA)
Güne özel anlam yüklü dizelerinizi kutlarım saygılar..
GÜLDESTE
Değerli bilgiler veren bir paylaşımdı yine. Tebrik ediyor, gönül dolusu selam ve sevgilerimi sunuyorum.
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Üstadım Tebrikler müsadenizle bu şaheser yazıyı dostlarımla paylaştım yoruma gelince Atatürkün bir dünya lideri olduğunu dünya kabullendi ama bazıları halen hilafına saçma hükümlerle ugraşıyor kaleminiz yüreginiz emeginiz daim dik olsun en kalbi duyğularımla kutladım selam ve dualarla sayğılar
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Sevgili kardeşim, gönüldaşım, güzel insan.Öyle bir çalışma yapmışsınız ki, her Türk evladının okuyup bir şeyler kapması gereken harika bir dersti.Mustafa Kemal Atatürk'ü anlatmak kolay değil ama siz bu çalışmayla kolaylaştırmışsınız anlamamız için.Size en içten sevgi, saygı ve minnettarlığımı sunuyorum, iyi ki varsınız Atatürk'ün Türk kızı.Sevgilerim size.
Ahmet Moran tarafından 9/9/2012 9:21:55 PM zamanında düzenlenmiştir.
GÜLDESTE
efendim çok güzel yazıydı hele o şeyh kısmı umarım çoklarına ders olur sahtelerden arınmış bir cumhiriyet aldık ama malesef gereği kadar koruduğumuza inanamıyorum umarımki kara bulutlar kalkarda cumhuriyet yeniden güneşli günlere kavuşur kutlarım hocam sizi değerli kaleminiz saygılarımla selamlar