9 EYLÜL MİLLİ UYANIŞ BİLDİRİSİ

• 7 Eylül 2012 Cuma 10:09:23

KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA

9 EYLÜL MİLLİ UYANIŞ BİLDİRİSİ

15 Mayıs 1919 Tarihinde İstanbul’dan bir vatan sevdalısı yola çıkıyordu.

Bandırma vapuru bir kaç vatan sevdalısını alarak Samsun’a hareket etti. Sessiz ve hüzünlü bir yolculuktu bu.
Ölümlerle başbaşaydılar....

Daha onlar yola çıkar çıkmaz; bir ölüm fermanı yazıldı.

"Teslim olursa, hapset, teslim olmazsa katlet." Payitaht; Bu emri Kazım Karabekir’e yolluyordu...

Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 Tarihinde Samsun’daydı.

İstiklâl meşalesi Samsun’da yakıldı.

Orduların dağıltıldığı bir ülkede, yokluk had safhaya ulaşmış; avrupa ülkeleri yurdumuzu her yerden sarmışlar vatanımızın içlerine doğru hızla ilerliyorlardı.

Her taraf kan ve gözyaşıydı.

22 Ağustos 1922 Tarihinde Divan-ı Harp toplandı....

4. Kafkas Birliği ihtiyaten kalacak mevcut olan 169.000 asker ile 25 Ağustosu 26 Ağustosa bağlayan gece harekât başlayacak...

Erat’ın günlük iaşesi;

15 Adet kuru üzüm, 2 Konserve, 2 Peksimet, 1 Matara su ve 1 Tayinden ibarettir.

Matara, kasatura, bir adet erat üstündeki elbise, bir adet ayakta bulunan çarık, tüfek ve sırt çantasından ibaret olan teçhizat hazırlığı önceden yapılacaktır.

Harekât öncesi; makaralar atlarla çekilecek ve muhabere ağı kurulacaktır.

Her birlik kendilerinin teslim almaları için önceden belirlenmiş yerleri anılan tarih ve saatte teslim alacaklardır.
Müstahkem mevkii olarak Kocatepe seçilmiştir.

Bu kararlar çok gizli olarak alınmasına rağmen; birliklerin içindeki 10-15-18 yıllık askerler bunu sezinlemişler; "Çare kalmadı, son şansımız olarak bir harekât başlatılacakmış, ya ölüm ya kurtuluş." Diye konuşur olmuşlardı.

Bu asker buldukları kâğıt parçalarına tütün sarıyor, açlık yatıştırıyorlardı. Tütün içmek üç günlük açlığı karşılıyordu.

Küflü ekmeklerin küflerinin az olduğu yerleri birbirleriyle üleştiler.

25 Ağustosu 26 Ağustosa bağlayan gece Vatan türküleri tekbir seslerine karışmıştı.

Vatan evlatları kanlarıyla vatan yazmaya yemin ettiler.

Çarıklarının altları yırtıldı, ayakları parçalandı. Çarıklarının parçalanan yerini kapatmak için öküz gönü istemek zaman kaybı olur diye oyalanmadılar.

9 Eylül 1922 Sabahı İzmir’e aktılar.

Yüzbaşı Şerafettin komutasındaki birlikler İzmir’e ilk adım atan birlik oldu.

Vatan yazılıyordu....

Kadifekaleye Türk Bayrağı çekildi.

Saat Kulesine Türk Bayrağı çekildi.
İzmir Valiliğine Türk Bayrağı çekildi...

Vatanın toprakları kanla sulanmıştı....

Vatanın ırmakları vatan evlatlarının kanıyla berraklaştı....

Vatanın al bayrağına vatan evlatları kan verdiler....

Vatana can verdiler....

Ve;

Vatan evlatları bize vatan verdiler...
Mareşal Fevzi “Muzaffer orduların zayiatı olmaz...” Diyerek vatanın mukaddesliğini ifade ediyordu.

Başkomutan Mustafa Kemal “Vazifeyi ihmale götürecek merhamet vatana ihanettir.” Diyerek vatan korumanın ve kurtarmanın en kutsal vazife olduğunu işaret ediyordu.
…..
Nemelazımcılığın had safhaya ulaştığı, yalakalığın meslek haline dönüştüğü, menfaatçiliğin bütün değerlerin önüne çıktığı toplumlarda huzurdan söz etmek imkânsızdır.

Milli sınırlarımızın tehdit altında olduğunu sağır sultan bile bilmektedir.

İhanet her geçen gün kendine zemin bulmakta; millet suspus olmuş vaziyete gelmiştir.

Milletimizin milli ve manevi değerlerine sahip çıkması MİLLİ UYANIŞ ile mümkündür.

İhanet etmek, hainlik yapmak sanki moda olmuşcasına televizyon haberlerinde, gazete sütunlarında afişe edilmektedir.

İhanetin mihmandarları hemen hemen her tarafta kendinden söz ettirir hale gelmiştir.

Dünü unutanın yarını kararmıştır.

Dünkü karanlık günleri unutur isek;

Bayrak tehlikeye düşerse;

Ne vatan kalır ne ezan kalır.

Ezan kalmaz ise, bayrak olmaz ise; hürriyetten söz etmek abesle iştigal etmek olur...

VATANIN BİR VE BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN
BAYRAĞIN VATANIN SEMALARINDA DALGALANMASI İÇİN
EZAN SESİNİN SUSMAMASI İÇİN

HÜRRİYET ATEŞİNİ YAKMIŞ ECDADIMIZIN MEŞALESİNİN SÖNMEMESİ İÇİN;

YÜCE TÜRK MİLLETİNİ UYANIŞA DAVET EDİYORUZ...

9 EYLÜL
MİLLİ UYANIŞ KOMİTESİ