- 489 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kur'an'daki Babalar
Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik. (En’am Suresi, 87)
Kur’an’da haber verilen kıssalarda iman sahibi baba ve inkârcı babaların çocuklarına bakış açısındaki farkı gösteren çok önemli örnekler vardır. Kıssalarda mümin babaların -çocukları inkârcı da olsa- merhametlerine, ancak inkârcı babaların sevgisizliklerine ve merhametsizliklerine şahit eder Kur’an bizi.
Hz. Nuh(as)
Hz. Nuh(as) tufanla sular yükselirken inkarcı oğlu için Allah’tan yardım ister. "Ailemdendir" diyerek merhamet eder ve yaptığı gemiye almak ister. Allah, "... "Ey Nuh, kesinlikle o senin ailenden değildir. Çünkü o, salih olmayan bir iş (yapmıştır). Öyleyse hakkında bilgin olmayan şeyi Benden isteme. Gerçekten Ben, cahillerden olmayasın diye sana öğüt veriyorum." (Hud Suresi, 46) buyurur. Ve Allah’a sığınarak babasının yaptığı gemiye binmek yerine dağlara sığınan oğlu tufanda boğulur.
Hz. İbrahim(as)’ın Babası
Hz. İbrahim(as), putperest olan babasını merhamet ederek, yumuşak sözle ve hep "babacığım" diye hitap ederek Allah’a imana davet eder.
Hani babasına demişti: "babacığım, işitmeyen, görmeyen ve seni herhangi bir şeyden bağımsızlaştırmayan şeylere niye tapıyorsun? (Meryem Suresi, 42)
"Babacığım, gerçek şu ki, bana, sana gelmeyen bir ilim geldi. Artık bana tabi ol, seni düzgün bir yola ulaştırayım." (Meryem Suresi, 43)
"Babacığım, şeytana kulluk etme, kuşkusuz şeytan, Rahman (olan Allah)a başkaldırandır." (Meryem Suresi, 44)
"Babacığım, gerçekten ben, sana Rahman tarafından bir azabın dokunacağından korkuyorum, o zaman şeytanın velisi olursun." (Meryem Suresi, 45)
Ancak babası, "İbrahim, sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursan, andolsun, seni taşa tutarım; uzun bir süre benden uzaklaş, (bir yerlere) git." (Meryem Suresi, 46) diyerek onu tehdit eder.
Allah, ateş ehli için Allah’tan bağışlanma dilenmemesini buyurur ama Hz. İbrahim’e babası için bağışlanma dilemesi için izin verir. Hz. İbrahim(as) babasına: "Sana bağışlanma dileyeceğim, ama Allah’tan gelecek herhangi bir şeye karşı senin için gücüm yetmez." der.
İbrahim’in babası için bağışlanma dilemesi, yalnızca ona verdiği bir söz dolayısıyla idi. Kendisine, onun gerçekten Allah’a düşman olduğu açıklanınca ondan uzaklaştı. Doğrusu İbrahim, çok duygulu, yumuşak huyluydu. (Tevbe Suresi, 114)
Oğlu ona karşı çok merhametlidir ama babası, oğlunun yakılması yönünde kavminin aldığı karara karşı durmaz.
Hz. Yusuf(as)’ın Babası
Hani Yusuf babasına: "babacığım, gerçekten ben (rüyamda) on bir yıldız, Güneş’i ve Ay’ı gördüm; bana secde etmektelerken gördüm" demişti. (Yusuf Suresi, 4)
(Babası) Demişti ki: "Oğlum, rüyanı kardeşlerine anlatma, yoksa sana bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan, insan için apaçık bir düşmandır." (Yusuf Suresi, 5)
Babalarından kıskandıkları için kardeşleri gerçekten de Hz. Yusuf’a tuzak kurar, onu bir kuyuya atarlar. Ağlayarak babalarına gelir, onu bir kurdun yediğini söylerler. Hz. Yakub(as) itidalli ve sabırlıdır; o bir peygamberdir. Yardımı Allah’tan ister. Zalim oğullarına, kendisinin salih, kâmil ve mübarek bir insan olduğunu gösteren şu sözleri söyler:
"...Bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabırdır. Sizin bu düzüp-uydurduklarınıza karşı (kendisinden) yardım istenecek olan Allah’tır." (Yusuf Suresi, 18)
Hz. Yusuf(as) kuyudan kurtulur, Mısırlı Aziz’e satılır. Birçok şey yaşadıktan sonra Mısır hazinelerinin başına geçer. Kimliğini belli etmeden kardeşlerini huzuruna çağırır.
Hz. Yakub(as)’ın, yola çıkan oğullarına "Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah’tan hiçbir şeyi sağlayamam. Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O’na tevekkül etmelidirler." (Yusuf Suresi, 67)diyerek öğüt vermesi de onun üstün merhametinin göstergesidir.
Kur’an kıssalarındaki bu birkaç örnek müminlerin merhametini, zalim insanların ise en yakınlarına bile zulmedebildiğini gösteriyor. Zaten inkarcı, dünyada iken "onun için canımı veririm" dediği evlâdını, ahirette kendisini kurtarmak için fidye vermek istemiyor mu?..
Fuat Türker, Haber Hilal
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.