- 3276 Okunma
- 19 Yorum
- 0 Beğeni
"Kün" Damladı Edebiyat Topraklarına
Yozgat’ta yayın yapan Kün Yayıncılık bünyesindeki Kün Edebiyat, Anadolu’nun heybetli rüzgârını da yanına alarak ilk sayısı ile okuyucusuyla buluştu. Ali Tavşancıoğlu yönetimindeki yayın kurulu tarafından hazırlanan dergi iki ayda bir yayınlanacak. Altmış dört sayfadan oluşan dergi, gönül ve göz dolduran yanıyla emeğin terini yansıtan bir soluğu okuyucusuna hemen veriyor. Kün Edebiyat ilk sayısında yazı ve şiirlerin sesini taşranın toprak renkli sunağına banarak okuyucunun sofrasına özgün bir bereketin lisanını taşımış.
Derginin kapağı Ahmet Yozgat çizgisini taşıyor. Tasarımdaki farklılık, sanatın derinliğinde saklanılan pencerelerin bakir bakışına geleneksel bakışın dokunuşunu yansıtarak, sanattaki zenginliğin görsel çığlığını sunmuş okuyucuya. İllüstrasyon modernin kıyılarına geleneksel temalar serpiştirilmiş. "Birde bizim gözümüzle bakın, sanatın taşra kıvrımındaki dünyaya" denilmiş sanki. Kapak tasarımdaki devinim okuyucuyu iç sayfalara götürmenin hazzını yaşatıyor ilk bakışta.
Kün Edebiyat ekibinin “Kün’lük” başlıklı önsözün finalini “Daha söylenecek çok söz var!” cümlesi ile bitirmelerindeki ucu açık manifesto, edebî anlamda çıkacak seslerinin ve çizecekleri haritanın ışığı olmuş desem yeridir. Sözün bittiği yerde sessizliğin ıslığı başlar. Söyleyecek sözü olanlar sonsuzluğun bağrına edebî yağmurlar yağdırdıkça geleceğin ilikleri cehaletin kanatlarını kapatır usul usul. Belki de harflerin ülkesine yeni bir edebî alfabe doğuracak bir duruşun geliyorum sesidir bu dergi!
Yine önsöz yazısında “Seslerin neredeyse insan adedince çoğaldığı, bu nedenle kimin ne dediğinin pek anlaşılamadığı bir zamanda yeni bir sesin muhatap bulmasının son derece çetin bir iş olduğunun farkındayız” diyerek farkındalığın ince çığlığını okuyucuya güçlü bir duruşun sesi ile yansıtıyorlar. Muhatabını bulan her ses geleceğe emin adımlarla yürüyecek dağ yürekli emek işçileridir. Dolayısıyla ilk sözleri ile taşranın bereketini sıva yapmışlar sanki bir muammanın arasında sıkışmış olan edebî sancılara!... Ve “Her şeyden evvel şunu belirtmekte fayda var ki, hiçbir dünya görüşüne, hiçbir ideolojiye yaslanmayacağız” diyerek kapılarını tek bir renge adı insan olan renge ve edebiyatın o evrensel tekliğine açtıklarını bilmek, sanırım çizdikleri yolun en billûr tanımı olacak.
Taşranın tenindeki toprak kokusu, merkezin göğünde edebiyatın sırrını arayan asıl çoğalışı gerçekleştirir. Yankı merkezden gelse de doğuş aslında taşradaki saklı sızılardadır!. Donanımın yarını kucaklaması adına merkezin güçlü kolları, taşranın da ruhudur bir bütünü oluşturacak olan anlam.
Kün Edebiyat bu anlamda ilk sayısında “Taşra ve Edebiyat” dosyasını hazırlayarak kilidi asıl anahtar ile açmayı yeğlemiş. Güzel de etmişler. Derginin her bir sayfası buram buram Anadolu, gurbet, türkü ve vefa kokuyor. Ali Tavşanlıoğlu, Prof. Dr. Kenan Erdoğan, Doç. Dr. Ziya Avşar, Mehmet Ali Çakır, Ömer Faruk Ünalan, Lütfi Ayhan değerli yazılarıyla “Taşrada Edebiyat” dosyasının temel mimarisini oluşturmuşlar. Türk Edebiyatının önemli isimlerinden Prof. Dr. Cihan Okuyucu, Dr. Şeref Akbaba, Ethem Baran, Emir Kalkan, Mehmet Nuri Yardım, Vedat Ali Tok, Yard. Doç. Dr. Gökhan Tunç, Mehmet Gürbüz’ün bu anlamda düşüncelerine de başvurulmuş.
Derginin dosya konusu hakkında paylaşılan yazılardan Ali Tavşanlıoğlu imzalı “Bize Her Yer Taşra” başlıklı çalışma Merkez -Taşra ikileminin ardındaki gerçeklere bir parça ışık tutmuş. Sayın Tavşanlıoğlu “Bilmeliyiz ki, edebiyat bir coğrafya meselesi değil, bir fıtrat meselesidir” derken edebiyatın yaratılıştaki şifrenin bir parçası olduğunu vurgulamış. Dolayısıyla Merkez –Taşra ikilemine kocaman bir noktadır belki de bu dipnot!
Son dönem Türk Hikâyeciliğinin usta isimlerinden İmdat Avşar ile bozkırın duvağına edebî sorular yağdırılarak sıkı bir söyleşiye imza atılmış. Hikâyeleri ile Anadolu insanının yüreğine iğde kokulu rüzgârlar estiren yazarın verdiği cevaplardaki doyuruculuk ise emeğin emeğe bakışındaki cömertlikle alakalı olsa gerek.
Kün Edebiyat Haziran ayında vefat eden Şair Abdurrahim Karakoç için de vefanın kapısını sonuna dek açarak üç değerli yazı paylaşmış. İhsan Kurt’un “Abdurrahim Karakoç’un Canını Adadığı Dava” Süleyman Çınarer’in “Abdürrahim Karakoç’un Ardından” ve Halil Derviş’in “ Usta” başlıklı yazılar değerli şairin şiir, yaşam ve felsefi duruşunundaki ayrıntıları vefa rengini de yanına alarak işlemiş.
Kün Edebiyatın Genel Yayın Yönetmeni Siyami Yozgat’ın “Hilmi Yavuz Anlamak/Anmak” başlıklı yazısı ise dergide şiir adına bulduğum en değerli çalışmalardan biri. Yazıyı okurken hem Siyami Yozgat’ın edebî görüşlerini, hem Hilmi Yavuz’un Türk edebiyatındaki duruşunu, hem de modern, klasik ve geleneksel şiirin bize örneklerle ve yaşanmışlıklarla sunulmasının okuyucuya sıkı bir edebî keyif yaşatmasına şahit oluyoruz.
Hüseyin Akbaş, Şafak Yolcu, Ali Bozok, Ömer Faruk Ünalan, Ersin Türkkol, Nur Saka, Mehmet Binboğa, Fatih Kocatepe, Siyami Yozgat, Ahmet Yozgat, Celal Kapusuzoğlu, Payidar Zaraman, Hasan Çekerek, Emir Aslan Karapaça, Şakir Yücesoy, Ahmet Keskinkılıç ve Ali Bozok dergide şiirleri ile yer alan kalemler arasında.
Ayrıca Rahatsız Şiirler başlığı altındaki Nur Saka imzalı “Şiir Seni İnandırsın” şiirini okurken gönlün köşelerinde şiire susayan her karış gerekli keyfi haddinden fazla alabiliyor. Aşağıdaki dizelerin insana şiirin gözlerine firar etme duygusu veren tılsımını paylaşmak istedim.
“başlangıçta sen yoktun elbet
ben yoktum
elbette yoktu aşk
kimine kız oldun bugüne kadar
kimine oğul
kimine kral kimine padişah
kimine cumhuriyet oldun
kimine mahrumiyet
çamurda yetişip de
çamur gibi kokmayanım benim ah!
dünyada konuşulmayan bir dille sevenim beni”
Deneme ve öyküleriyle Kenan Erdoğan, Ziya Avşar, Faruk Çolak, Siyami Yozgat, Mehmet Ali Çakır, Ahmet Yozgat, Celal Kapusuzoğlu, İhsan Kurt, Süleyman Çınarer, Ali Tavşancıoğlu, Ömer Faruk Ünalan, Lütfi Ayhan, Halil Derviş, Selami Celeboğlu, Hüseyin Akbaş, Akın Uyar, Ahmet Yozgat, Mustafa Çiftçi, Ercan Köksal, Üzeyir Süğümlü, Yasemin Yıldız Kün Edebiyatın ilk sayısındaki yazar kadrosunu oluşturuyor.
Yasemin Yıldız “Reçel” öyküsü ile kıracın bağrına bahar öykünmesi getiren ılık bir nefes olmuş sanki. Öykünün kekremsi bir tadı var. Acının kuyusuna okuyucunun dikkatini indirirken gerçeğin göğünde us fırtınaları yaşatan bir öykü. Yazar hayatın tam da göbeğine kıvrılmış ve gözlemin mağrur mabedinde işlemiş konunun içsel haykırışını!
Bir edebiyat dergisinde olmazsa olmaz bir köşe elbette Kün Edebiyat’ta da var. “Bir Kitap Bir yazar” başlığı altında “Lâ Sonsuzluk Hecesi/Nazan Bekiroğlu” adlı kitap Şener Özdemir imzası ile işlenmiş.
Son olarak Ömer Faruk Ünalan’ın “Kaktüse Ve Ölme Eyleminin Nedenselliğine Dair” başlıklı şiirinin final dizelerini paylaşmak istiyorum. İnsanlığın kâinatın iliklerinde akan o kutsal tek rengine ne de güzel dokunmuş çığlığı şairin!...
“Yalanlar
Ve de yılanların ülkesinde
Bedevi kalan yanlarımızın aşkına
Türkün üstünlüğü yoktur kürde
Alnımızda uzayan yol kadardır ırkım
Ve benim olmayan cisimler için
Süt için
İlkelliğimden vazgeçemem bir vakit daha
İnsanlığımdan vazgeçemem
Dedim ya
Ölüyoruz sonuçta
Tutunup deliksiz uykulara
Deliliğe vuruyoruz başımızı
Gülüyoruz.”
İlk sayı için güçlü, kendine güvenen ve kendinden emin bir adımın sesi var derginin her sayfasında. Emeğin ak alnından akan bir ırmağın kolları olmuş her biri ve edebiyatın okyanusuna derin ve toprak kokulu kulaçlar büyütmüşler sanki. Bozkırın sarı yalnızlığına edebiyatın heybetini ince ince işleyecek bir duruşun sinyalini veren Kün Edebiyat ekibine sonsuz başarılar diliyorum.
Mehtap ALTAN
Ağustos 2012
YORUMLAR
Mehtap ALTAN
Ve teşekkür ediyorum...
Bu güzel tanıtım yazısı için en kalbi teşekkürlerimi sunarım Sevgili Mehtap Altan...
İncelik ilen
:
"KÜN EDEBİYAT"A ŞİMDİLİK AŞAĞIDAKİ KİTAPÇILARDAN ULAŞABİLİRSİNİZ
GRUP MAĞAZA ADI İLÇE İL
İstanbul HİLAL KIRTASİYE ( ÜMİT KARAMAN ) SULTANBEYLİ İSTANBUL
İstanbul YEDİTEPE KİTABEVİ ÜMRANİYE İSTANBUL
İstanbul BİL-GE KİTAP KIRTASİYE ( HALİL ÖZGÜN ) BAŞAKŞEHİR İSTANBUL
İstanbul HİLPA OFİS KIRT.BİLG.YAY.DAĞ.PAZ.SAN ve TİC.LTD.ŞT BAĞCILAR İSTANBUL
İstanbul KAFDAĞI KİTP KIRTASİYE ( RIDVAN İNER ) ZEYTİNBURNU İSTANBUL
İstanbul OMA KUYUMCULUK SAN. TİC.LTD.ŞTİ FATİH İSTANBUL
İstanbul FAYRAP KİTAP KADIKÖY İSTANBUL
İstanbul FETİH KİTAP KIRTASİYE ( YILMAZ EROĞLU ) ESENLER İSTANBUL
İstanbul ADIM İLETİŞİM FATİH İSTANBUL
İstanbul BOĞAZİÇİ KİTAP KIRTASİYE DAĞ.PAZ. ( NAMIK ÇELEBİ ) ÜMRANİYE İSTANBUL
İstanbul AYFA BASIN YAYIN ESENLER İSTANBUL
İstanbul AYFA BASIN YAYIN-BAĞCILAR BAĞCILAR İSTANBUL
İstanbul ELİF KİTAP KIRT.BAS.YAY.DAĞ.LTD.ŞTİ PENDİK İSTANBUL
İstanbul KAYNAK GIDA VE TEMİZLİK LTD.ŞTİ. ( SEMA HASTANESİ ) KADIKÖY İSTANBUL
İstanbul KIZ KULESİ YAY. ve TANITIM HİZ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ ÜSKÜDAR İSTANBUL
İstanbul PENGUEN KİT. KIRT. BAS.YAYPAZ.TİC.LTD.ŞTİ KADIKÖY İSTANBUL
İstanbul KİVİ KİTABEVİ BEYOĞLU İSTANBUL
İstanbul İNSAN KİTAP A.Ş. BEYOĞLU İSTANBUL
Anadolu ARİFAN KİTAP KIRTASİYE ( GÖKHAN ÖZMEN ) İNEGÖL BURSA
Anadolu AKTİF KİTAP KIRTASİYE MERKEZ ERZURUM
Anadolu BİLGE KİTAP KIRTASİYE ( A.HAKİM ERKEMEN ) MERKEZ BATMAN
Anadolu BAlikeSİR EFLATUN KİTAP KIRTASİYE MERKEZ BAlikeSİR
Anadolu GREEN LOVE KIRTASİYE ( M.SAİD GÜN ) SÖKE AYDIN
Anadolu IRMAK N-T KİTAP KIRTASİYE ( FAZIL SEÇKİN ) İNEGÖL BURSA
Anadolu İKLİM KİTAP KIRTASİYE ( MUSTAFA BULUT ) M.K.PAŞA BURSA
Anadolu KAİNAT KİTAP KIRTASİYE (MUSTAFA OĞUZ) MERKEZ ADIYAMAN
Anadolu NUR-YAY MAT.YAY.KIRT.GIDA.TİC.LTD.ŞTİ KEMERALTI İZMİR
Anadolu ORTAK NOKTA KİTAP KIRTASİYE MERKEZ ŞANLIURFA
Anadolu SAFA GAZ.LTD.ŞTİ OSMANGAZİ BURSA
Anadolu YEDİ RENK KIRTASİYE ( ŞAHİZAR KORKUT ) GÖLBAŞI ANKARA
Anadolu YENİ ASYA KİTABEVİ (TUNCAY KOÇ) TİRE İZMİR
Anadolu KİTAP ANKARA ( ABDULLAH PAK ) ULUS ANKARA
Anadolu ELİF KİTAP KIRTASİYE ( YUNUS ARSLAN ) MERKEZ OSMANİYE
Anadolu GENÇLİK KİTABEVİ ( M.ALİ ÖZYURT ) KIRKAĞAÇ MANİSA
Anadolu GÜMÜŞ KIRTASİYE ( YUNUS YAVUZ ) MERKEZ GÜMÜŞHANE
Anadolu IKRA KIRTASİYE TİC. SAN. LTD. ŞTİ. ANTAKYA HATAY
Anadolu İKBAL KİTAP KIRTASİYE ( OSMAN KAYLAK ) AKŞEHİR KONYA
Anadolu MARMARA - ANADOLU CİLT KIRT. ( CİHAT ÖNCÜ ) BANDIRMA BAlikeSİR
Anadolu MEDİNE PAZARI ( İZZET ÇAMÇAR ) TAVŞANLI KÜTAHYA
Anadolu NİL KİTAP KIRTASİYE ( MÜMİN SAYIN ) MERKEZ ZONGULDAK
Anadolu SERRİYE KİTARSİYE ORG.LTD.ŞTİ. MERKEZ BURSA
Anadolu AKABE KIRTASİYE ( MEDET ÖNEL ) ANK POLATLI ANKARA
Anadolu ÜSTÜNEL KİTABEVİ GÖNEN BAlikeSİR
Anadolu İSMAİLİN YERİ-KUZEY HENDEK SAKARYA
Anadolu İSMAİLİN YERİ - GÜNEY HENDEK SAKARYA
Anadolu AKASYA KİTAP KIRTASİYE LTD.ŞTİ. ACIPAYAM DENİZLİ
Anadolu AKÇAĞ BASIM YAYIM PAZARLAMA A.Ş. KIZILAY ANKARA
Anadolu ANADOLU KİTAP KIRTASİYE ( YEMEN AYHAN ) MERKEZ AKSARAY
Anadolu EMEL ANONİM ŞİRKETİ KARD.EREĞLİ ZONGULDAK
Anadolu ENSAR KİTABEVİ VE KIRTASİYE (ŞEREF DURMAZ) GEBZE KOCAELİ
Anadolu GONCA KİTAP KIRTASİYE CEYLANPINAR ŞANLIURFA
Anadolu GÜLİZAR KİTAP KIRTASİYE BİLGİSAYAR A.Ş. MERKEZ TOKAT
Anadolu KAYNAK KİTAP KIRTASİYE ( MUSTAFA PERÇİN ) BUCA İZMİR
Anadolu KAYNAK KİTAP KIRTASİYE ( NURULLAH ÇALDIR ) KADİRLİ OSMANİYE
Anadolu KÜLTÜR EĞT. AİŞ. ( CEYLAN KİTABEVİ ) MERKEZ VAN
Anadolu NİL KIRTASİYE ( MUZAFFER TÜTÜNCÜ ) HENDEK SAKARYA
Anadolu NİL KIRTASİYE ( ÖMER FARUK MÜCAHİTOĞLU ) ALANYA ANTALYA
Anadolu NİL KİTABEVİ ( SEDAT DOĞAN ) KARAMAN KONYA
Anadolu ÖNAL KIRTASİYE MANAVGAT ANTALYA
Anadolu RAHMAN KİTABEVİ ( İLKNUR KARAKURT ) ALANYA ANTALYA
Anadolu TURHAN KİTABEVİ ( TURHAN POLAT ) KIZILAY ANKARA
Anadolu TÜRKMEN KİTAP KIRTASİYE ( ÖMER TÜRKMEN ) MERKEZ ANTALYA
Anadolu YAYIN DAĞ.KIRT._ Y.ASYA / DİYARBAKIR MERKEZ DİYARBAKIR
Anadolu YILDIZ KIRTASİYE GEREDE BOLU
Anadolu ZAFER KİTABEVİ / DURSUN ALİ BABUÇ KIRIKHAN HATAY
Anadolu OĞUZ TİCARET MERKEZ AFYON
Anadolu ELİF KIRTASİYE ( GÜNGÖR YEL ) SÖĞÜT BİLECiK
Oğuzhan Yavuz tarafından 8/28/2012 2:34:57 AM zamanında düzenlenmiştir.
Nevin subaşı
:)
Mehtap ALTAN
Siz edebiyat adına çok cesur ve emek dolu adımlar atın ben cümlelerimi feda ederim hep...
Yolunuz uzun ve başarı ile dolu olsun inşaallah...
Merhaba...
Dergi hakkında sanırım yeterince yorum gelmiş...Esas olan sizin bir eseri tanıtımınızdaki metodoloji...
Bir zamanlar reklamlara bütçe ayırmak saflık gibi algılanırdı...
Öyle olmadığını reklamdan kaçanlar geç anladı...Bir eseri, ürünü, olay ve olguları tanıtmak, tanıtabilmek gözüktüğü gibi kolay değil...
Öncelikle gerçekçi dayanaklardan yola çıkmak, duru ve ikna edici vurgulamalarla okuyucuyu ikna etmek gerek...Çoğu tanıtım faaliyetlerinin aksi tesir paptığını da bilmekteyiz...
Ben sizin tanıtım yazılarınızı paylaştıktan sonra o eseri gördüğümde biraz da hayal kırıklığı yaşadım doğrusu...Burada anlatmak istediğim sizin abartmalarınız, mübalalarınız olması değil elbette..B.öyle olduğuda söylenemez...
Ben tanıtımın sanat boyutunu, estetik olabilme başarısını ve fesih, beliğ ifadelerdeki mükemmelliğinden bahsetmek istiyorum...
Sultanahmet de bir ecnebi yaşıyormuş Osmanlı döneminde. Sultanahmet camiinden ezan seslerinin uhrevi, gönüllere sürur veren ortamından o kadar etkilenmiş ki, neredeyse müslüman olacak. Fakat bir gün bu müezzinin yerine ezanı kırık dökük okuyan birini vermişler...Koşarak gidip bu imamı bulan ecnebi eline sarılmış..."Sana ne kadar teşekkür etsem azdır" diye...
Yazılarınızdaki estetiği..üslubu...betimlemeleri...anlatım becerisini gördükçe gıpta etmekteyim...
Başlangıçta yeterince tanıyamayanların zamanla sizi daha iyi anladıklarını bliyorum...
Bence bu dergi size şükran borçlu...
Sanat adına yaptığınız bu hizmet hiç bir maddi meblağla ödenemeyecek düzeyde...
Teşekkürler, beklentisizce, umuda ve güzelliklere kanat açan kelebek misali yüreğinize...
Saygımla...
Mehtap ALTAN
siz bunu çözen elçilerdensiniz...
ne diyeyim...
gönülden teşekkürler...
“Yozgat’ta yayın yapan Kün Yayıncılık bünyesindeki Kün Edebiyat Anadolu’nun heybetli rüzgârını da yanına alarak ilk sayısı ile okuyucusuyla buluştu.”
Öncelikle hayırlı olsun
Bu devirde(!) milletin kitap, dergi, mecmua diye birbirini boğazladığı, çıkan kitapların baskı yetiştiremediği böyle bir zamanda böyle ulvi bir işe kalkışmak gerçekten takdire şayan bir hareket.
Şimdi bazıları diyeceki “yahu bu adamların ya paraları çok, ya hepsi babaerenlere karışmış
Naçizane tavsiyem keşke gıda işine girselerdi keşke.
Klasik deyimdir, hep öyle derler ya “gireceksen gıda işine gireceksin hayatta zarar etmezsin” diye. Mesela Yozgat’ın işlek caddelerinde bir kebapçı açsalardı veya batı kentte siteler içinde bir market. Veya Otogarda minik bir büfe, olmadı Devlet hastanesinin acil servisinin kantini.
Şaka bir yana bu işe kalkışan tüm yazar-çizer takımını samimi olarak tebrik ediyor, muvaffakiyetler diliyorum.
Bu arada bana da yuff olsun yani. :-)
Selamlar, saygılar
Mehtap ALTAN
umarım geleceğin en sıkı en iyi ve en uzun ömürlü edebiyat dergilerinden olmayı başarırlar...
teşekkürler...
Yeni dikilen fidana bir tas su da benden olsun,diyeyim. Allah,emeklerini boşa çıkartmasın... Saygılarımla.
Mehtap ALTAN
"Bir tas su..."
Amin ve diyorum ki; hiç bir emek terini akıttığı toprağın teninden umudun aynasını almadan çıkmaz...
Teşekkür ederim çok...
İlk sözümü hayırlı olsun diyerek başlamak istiyorum. Dergicilik, hele ki Türkiye' de dergi çıkarmanın zorluklarını ve insana verdiği doyumu çok iyi bilenlerdenim. Çünkü ben de yazım hayatına Bolu' da doğup tüm Türkiye' yi içine alan bir dergi olan " BOLU SANAT SOKAĞI DERGİSİ " ile başladım. İki ayda bir yayınlanan derginin gelme zamanı yaklaştıkça sanki çocuğumu doğuracak gibi heyecanlanırım. Biz ekip olarak aynı sıkıntıları yaşarız. İmtiyaz sahibi arkadaşlarımın dergiyi çıkarmak için çektikleri sıkıntılara şahit olur, üzülürüm. Şimdiden başlarılar diliyor ve yolları açık olsun diyorum. Sevgiler Mehtap Hanımcığım.
Mehtap ALTAN
Onların başarısı bizim başarımız olacaktır...
Teşekkürler Sevgili Nermin Kaçar
benim uzun süre takip ettiğim tek dergi leman dergisiydi..( ki limon'du bir ara..)
Şiirlerinde sürekli " heyy bakınız burdayım ve epey derdim var, sorunum var dünyayla.." demek isteyen ama bunu hep metafor metodlarla anlatmak isteyen bir insanın aslında istediği zaman ne kadar somut ve gerçekten elle tutulur işler başardığını görmemiz adına iyi bir örnekti bu tanıtım yazısı.
Şairinin her an intihar edecekmiş gibi durduğu şiirlerinden bilirdik, gerçi Sinan Yağmur'un bir kitabına yazdığınız önsözü de okudum geçenlerde bir kitap evinde. Başarılıydınız. Şimdi de aynı başarıyı görüyorum. Kimi şiir yorumlarınıza ( ki onlar yorum değil, dökülmedir) bakıp dilinizin ham ve kelime haznenizin kısıtlı olduğunu düşünerek size haksızlık ettiğimi şimdi anlıyorum galiba..
Dergilere gelince kendileriyle pek aram olmasa da onları insan gibi ele almalıyız diye düşünüyorum. Daha doğrusu kentler gibi.. Evet evet kentler gibi ele almamız ve öyle yaklaşmamız lazım, zira hayatiyetini devam ettirmesi gereken, direnmesi gereken bir varlıktır dergi ve kentler, insan misali..
Dergi tanıtımı, dergi biyografisi dergiyle hemhal olmayı, sırrına vakıf olmayı, derginin içinde yaşayan şair, mütefekkir, yazarlarla sırdaş olmayı gerektirir aynı zamanda.. Zira tanıtımın asıl amacı reklamdır. Reklamın hedef tüketici kitlesinde etkili olabilmesi için mesajın içeriği ve izlenen strateji çok önemlidir.. Dolayısıyla tanıtımın yapıldığı yer önemlidir ve doğru olan da yapılmış zaten ancak;
Bu ülkede herkesin ve her şeyin sorunu olduğu gibi dergilerin de ciddi anlamda sorunu vardır. İnternet ortamında yapılan tanıtımların düştüğü bir açmaz vardır. Alıcı, satıcı, reklamcı, toptancı, parakendeci hepsi aynı işi yaptığından, daha doğrusu hepsi her işi yaptığından ürün bazen hak ettiği değeri göremeyebiliyor..
İzin vermiyorlaaaar!!!! sohbet etmeme...
Neyse, bakalım hele...
Mehtap ALTAN
Evet tanıtımın yeri de çok önemli çok...
Değerliydi düşünceleriniz teşekkür ederim...
Size hayranlığım bir kat daha arttı. Ne güzel tanıtmışsınız dergiyi, hiç bir ayrıntıyı atlamadan.
googlede dergiler bölümüne bakarım ara sıra Kün dergisine de bakmıştım. Gerçekten dergiyi
almak hevesi uyandırdınız ben de. Yeni çıkan dergileri almaya korkuyorum, neden mi bir iki ay
sonra çıkmıyorlar. Diliyorum Kün dergisi uzun soluklu olur. Çıkaranlara başarılar diliyorum..
tebrik ve sevgilerimle..
Mehtap ALTAN
Dergilerin nefesinin çoğlaması edebiyatın toprağına artı katkının adıdır...
Çok teşekkür ederim...
Abdurrahim Karakoç isminin geçtiği her yer değerini daha da artırıyor benim gözümde...
Yeni bir nefes, nefes olsun tüm edebiyatseverle inşallah....
Bismillahirrahmanirrahim...
Mehtap ALTAN
Ayrıca Abdurrahim Karakoç için eklenilen yazılar son anda baskıya yetişti...
Ki bu da Kün Edebiyat'ın duyarlılığındaki rengi gösteriyor bence...
Teşekkürler güzel insan...
Ben dergi takip etme konusunda oldukça başarısız bir insanım. Hala eskilerde kaldım:( Böyle yeni soluklu, uzlaşmacı ve şemsiyesi geniş çalışmaların dikkatimizi çekmesi şart. Sayenizde, daha doğrusu sizi takip etmenin sağladığı avantaj ile geç kalmıyoruz hayata ki bunu her defasında vurguluyorum sanırsam:)
Tüm detaylardan bahsetmişsiniz:) Beni çok ilgilendirdiği için ben öykü kısmına kulak kesildim daha ziyade.
Tebrikler...Ne kadar güzel bir işiniz var:)
Mehtap ALTAN
evvet bunu Allah söyletiyor inşaallah...
teşekkürler...
Bu pek kıymetli tanıtım yazılarının yeni yayınları, eserleri izleyip okumalarımızdaki katalizör etkisi gönüllü müdavimliğimizi yeterince açıklasa da kendi adıma bu tür yazılarınızın inceliklerini, vefasını anmakta yetişemediğimi itiraf etmeliyim.
Olabildiğince takip gayretine niyetlenmiş olmam benim için şimdilik tek teselli gibi görünüyor.
Tebrik ve teşekkürle..
Mehtap ALTAN
Zira bazen herşeye geç kalabilme tehlikesi de var değil mi...
Teşekkürler gönülden...
Öncelikle yeni bir dergi demek, yeni bir heyecan, edebiyat adına atılacak şuurlu bir adım, dizgi, eser fideleri demektir. Dergilerin Türkiye açısından pek de parlak gelişmişliği yok iken, her yeni dergi aslında bir umut, bir sancıdır. Anladığım üzere 'kün' dergisi de heyecanla bu işe koyulmuş 'kültürlü' insanların emeği, birlikte baş koydukları bir amaç. Ancak pek de parlak bir gelecek hissini yansıtmıyor edebi türde seçimleri. “Lâ Sonsuzluk Hecesi/Nazan Bekiroğlu” adlı kitabın Şener Özdemir tarafından incelenmesi güzel bir ayrıntı ama böyle incelemelerin azlığı ve de edebi türde seçimlerin yetkinliğini kaybetmiş, aynılıktan kurtaramayan seçimlerin bolluğu, umutsuzluğa ekmek veren bir gidişat olarak gözümüze çarpıyor.
İnceleme fırsatı bulduğum pek çok edebiyat dergisi de aynı hata ile yoluna devam ettiği için, şimdiyi doldurmaktan başka bir işe yaradıklarını söylemek de güç! Yenilgi edebiyatı ile ‘aynılıktan’ kurtulmayan/kurtulamayan ve didaktik yönelimleriyle, sanatsal bir hava vermekten ziyade, daha çok öğretici yanlarıyla (yazarların çoğu da görevde veya emekli öğretmen olduklarından da olabilir) sıkıcı bir atmosfer doğurmaktadırlar. Bu hali, bugünlerde tekrar yayınlanan ‘Büyük doğu’ dergisinde de görmekteyiz. Ki ‘Büyük Doğu’ dergisi daha çok ideolojik saptamalarla incelenebileceği için, ‘kün’ dergisinin ne çok salaş, ne de çok didaktik yayın tarzını benimsemesini istemeyiz.
İnşallah güzel bir serüvenleri olur Edebiyat dünyasında. Yazı daha çok tanıtımda övgüsel olduğu için, eksik kalsa da anlatım adına, yine de güzeldi. Böyle emekleri eleştiri ile incelemenin hepimize daha çok şey katacağı unutmadan diyelim.
Mehtap ALTAN
Elbette eleştirel gözle de bakarak bir kaç kelam edebilirdim ama emeklemeye başlamış bir bebeğin yürümeye başlayacağı dönem için cümleler kurmanın erken olduğu kanaatindeyim...
Düşüncelerin her zaman değerlidir teşekkür ederim...
defterin en sanat ve en fener insanı:)) pardon bunu en-ler kısmına yazmam gerekirdi belki ama..şaka bi yana iki defadır(biri Sinan YAĞMUR'un kitabına yönelikti) eleştiri-hatta daha ziyade tanıtım yazılarınızı okuyorum..gerçekten defterin çok büyük bir eksiğini kapatmanın yolunu açtınız belki de..bunun için öncelikle kocamaann bir teşekkür:)
ikinci olarak da bir tarafı Yozgatlı biri olarak ve Yozgat'ın sanat konusunda maalesef ne kadar geride kaldığını da bilen biri olarak derginin Yozgat'ta çıkmasına bi ayrı sevindim,söylemeden geçemeyeceğim..
aydınlatmalarınızın devamını bekliyoruz inş:)
teşekkürler..
Mehtap ALTAN
Niğde'de yaşıyorum ve sanatın kıpırtısını duymak o kadar zor ki!...
Ama Edebiyat dergilerine destek, eminim en çok ulaşılamayan solukların soluğuna can simidi olacak...
Teşekkürler düşünceleriniz için...
Mehtap ALTAN
Teşekkürler ...