1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
842
Okunma

Ulusal, manevi ve etik değerlerimiz bazında zamanla hatalı ya da eksik kullanabildiğimiz bazı söylemler bir anda aklıma geliverdi. Onları kısa kısa ve arada espri de katarak örneklemeye ve yerli yerinde kullanılmaları gereğini vurgulamaya çalışacağım. İlgi ve bilgilerinizi rica ederim.
SELAMLAŞMA – HATIR SORMA
A: Merhaba! (Selâmünaleyküm!)
B: Merhaba! (Aleykümselâm!)
A: Nasılsınız?
B: İyiyim. …………
A: Ben de iyiyim.
B’nin ‘İyiyim.’ deyip hemen ardından (Siz nasılsınız?) diye sorması gerekmez mi?
ÇAĞRI - ÇAĞIRMA
Bir yere gideceğim. Sizi de çağırıyorum. (Niyetime bakınız!)
A: Geliyor musunuz?
(Burada beklenen yanıt daha çok EVET’tir.)
B: ‘Evet’ ya da ‘Hayır’.
A: Gelmiyor musunuz?
(Burada beklenen yanıt daha çok HAYIR’dır.)
B: ‘Evet’ ya da ‘Hayır’.
KONUĞA İKRAM
A: Bir çay/lokum, vs. daha alır mısınız?
B: Evet, …………
(Buradaki eksik ‘lütfen’dir.)
A: Bir çay/lokum, vs. daha alır mısınız?
B: Hayır, …………
(Buradaki eksik ‘teşekkür ederim’dir.)
SAATİ SORMA
A: Saatiniz var mı?
(Burada sorulması gereken ‘Saat kaç’tır.)
B: Evet, var!
A: Saat kaç?
B: ………… (Saatin gösterdiği zaman bildirilir.)
NERELİ OLDUĞUNU SORMA
Ülke sınırları içinde bulunulduğunda
A: Nerelisiniz?
B: Türkiyeliyim. (Yanlış!)
Doğduğu/bağlı olduğu il, ilçe, vs. adı verilmelidir.
Yurt dışında bulunulduğunda
A: Nerelisiniz?
B: Türkiyeliyim. (Doğru. Ülke adı verilir.)
ÖZÜR DİLEME
Bir hata yaptığımızda
__ Affedersiniz! (Yanlış!)
__ Özür dilerim! (Beklenen ölçünlü yanıttır.)
KONUŞMA SIRASI
Birisi konuşurken ‘Pat!’ veya ‘Cart!’ diye sözü kesilmez. Konuşması tamamlanana kadar beklenir. (Sabır, bir erdemdir.) Aksi halde çuvalı yırtan mızraktan (!) farkımız olmaz.
KENDİNİ ANLATMA
Birisiyle ya da bir toplulukta konuşurken hep kendimizi anlatmamalıyız. Aksi halde hakkımızda hiç de olumlu düşünülmeyebilir.
__ M/adam geveze, aşağılık duygusu var galiba! derler.
DOST MUYUZ?
Dost bilinen, dostlarının kederleriyle mükedder ve sevinçleriyle mesrur olmalıdır. Aksi halde ‘Boş kasnak!’ olarak yorumlanabiliriz!
Teşekkürü, lütfeni (rica) ve bir de özür dilemeyi yerli yerinde ve zamanında kullanabiliyorsak, ne mutlu bize!
Bunlar geciktikçe (zaman aşımına uğradıkça) anlamlarını yitirmekle kalmayıp karşımızdakine saygısızlık da etmiş oluruz.
Umarım yazıya dökmeye çalıştıklarımla sizi yormamışımdır; yine de özür dilerim!
Değerli zaman ve enerjinizi harcayarak çalışmama lütfetmiş olduğunuz ilgi için çok teşekkür ederim.
Hatadan dönebilmek bir erdemdir; yanlışım varsa, düzeltiniz, lütfen/rica ederim!
Hoş ve esen kalınız! Saygıyla, efendim!
17.08.2012
Mutlu Bayramlar…