Güncel Söylemler
Ulusal, manevi ve etik değerlerimiz bazında zamanla hatalı ya da eksik kullanabildiğimiz bazı söylemler bir anda aklıma geliverdi. Onları kısa kısa ve arada espri de katarak örneklemeye ve yerli yerinde kullanılmaları gereğini vurgulamaya çalışacağım. İlgi ve bilgilerinizi rica ederim.
SELAMLAŞMA – HATIR SORMA
A: Merhaba! (Selâmünaleyküm!)
B: Merhaba! (Aleykümselâm!)
A: Nasılsınız?
B: İyiyim. …………
A: Ben de iyiyim.
B’nin ‘İyiyim.’ deyip hemen ardından (Siz nasılsınız?) diye sorması gerekmez mi?
ÇAĞRI - ÇAĞIRMA
Bir yere gideceğim. Sizi de çağırıyorum. (Niyetime bakınız!)
A: Geliyor musunuz?
(Burada beklenen yanıt daha çok EVET’tir.)
B: ‘Evet’ ya da ‘Hayır’.
A: Gelmiyor musunuz?
(Burada beklenen yanıt daha çok HAYIR’dır.)
B: ‘Evet’ ya da ‘Hayır’.
KONUĞA İKRAM
A: Bir çay/lokum, vs. daha alır mısınız?
B: Evet, …………
(Buradaki eksik ‘lütfen’dir.)
A: Bir çay/lokum, vs. daha alır mısınız?
B: Hayır, …………
(Buradaki eksik ‘teşekkür ederim’dir.)
SAATİ SORMA
A: Saatiniz var mı?
(Burada sorulması gereken ‘Saat kaç’tır.)
B: Evet, var!
A: Saat kaç?
B: ………… (Saatin gösterdiği zaman bildirilir.)
NERELİ OLDUĞUNU SORMA
Ülke sınırları içinde bulunulduğunda
A: Nerelisiniz?
B: Türkiyeliyim. (Yanlış!)
Doğduğu/bağlı olduğu il, ilçe, vs. adı verilmelidir.
Yurt dışında bulunulduğunda
A: Nerelisiniz?
B: Türkiyeliyim. (Doğru. Ülke adı verilir.)
ÖZÜR DİLEME
Bir hata yaptığımızda
__ Affedersiniz! (Yanlış!)
__ Özür dilerim! (Beklenen ölçünlü yanıttır.)
KONUŞMA SIRASI
Birisi konuşurken ‘Pat!’ veya ‘Cart!’ diye sözü kesilmez. Konuşması tamamlanana kadar beklenir. (Sabır, bir erdemdir.) Aksi halde çuvalı yırtan mızraktan (!) farkımız olmaz.
KENDİNİ ANLATMA
Birisiyle ya da bir toplulukta konuşurken hep kendimizi anlatmamalıyız. Aksi halde hakkımızda hiç de olumlu düşünülmeyebilir.
__ M/adam geveze, aşağılık duygusu var galiba! derler.
DOST MUYUZ?
Dost bilinen, dostlarının kederleriyle mükedder ve sevinçleriyle mesrur olmalıdır. Aksi halde ‘Boş kasnak!’ olarak yorumlanabiliriz!
Teşekkürü, lütfeni (rica) ve bir de özür dilemeyi yerli yerinde ve zamanında kullanabiliyorsak, ne mutlu bize!
Bunlar geciktikçe (zaman aşımına uğradıkça) anlamlarını yitirmekle kalmayıp karşımızdakine saygısızlık da etmiş oluruz.
Umarım yazıya dökmeye çalıştıklarımla sizi yormamışımdır; yine de özür dilerim!
Değerli zaman ve enerjinizi harcayarak çalışmama lütfetmiş olduğunuz ilgi için çok teşekkür ederim.
Hatadan dönebilmek bir erdemdir; yanlışım varsa, düzeltiniz, lütfen/rica ederim!
Hoş ve esen kalınız! Saygıyla, efendim!
17.08.2012
Mutlu Bayramlar…
YORUMLAR
öncelikle tema olarak seçmiş olduğunuz konuları yürekten teprik ederim...
her insan sizin gibi güzel Türkçemizi bizlere anlatsa veyahut bizde elimizden geleni yapmaya çalışsak ne güzel olur değilmi?
duydum duymazlık olmamalı ne me lazımcılık olunca küçük şeyler bile ilerde büyük bir sorun haline gelebiliyor...belki okudunuzmu bilmiyorum hocam..benim Güzel konuşma ile ilgili bir yazı yazmıştım...ne demiştim...
Güzel konuşmamın altın kurallarında şöyle der:ses...söz...his..ve süs...olarak dörde ayırmıştım...onun için önemli konuları es geçiyoruz üzülerek söyleyim...birde şu var..o kadar lüzümsüz konuları yazılarına ,şiirlerine haddinden fazla yorum ve eleştiri alıyorlar..bazen önemli konulara yorum bile yapılmıyor..sonuçta bunca değerli zamanlar gidiyor..ama gelgelelim önemsiz konulara talep var..ama önemli konulara hiç yok denecek kadar az...işin önemli noktasıda buraası zaten önemli şeyleri öğrenmek istemeyişimizdenmi acaba?...ne güzel bir konuya temas etmişsiniz kaç kişi acaba bu mükemmel çalışmanıza yorum yapıp ..size daha çok şevk ve azimli olmanıza katkıda bulunacak...inşallah değerli çalışmanız hak ettiği değeri alır..ve toplum olarakta bizlerde bilinçli olursak böyle değerli çalışmaları yürekten destekleriz..ve bu değerli çalışmaya sizin adınıza en güzel yorumları yazmalarını bekliyorum..deteklerini devam ettirmelerini diliyorum..saygılarımla.... hayırlı ve huzurlu bayramlar dileğimle.....MEHMET ALİ ÜNSAL..
mehmet ali unsal tarafından 8/18/2012 5:03:53 AM zamanında düzenlenmiştir.