- 2080 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Kaybetme Korkusu!
Alışkanlıklar…
Her an, bizimle olan ya da öyle olması gerektiğine kendimizi inandırdıklarımız…
Sevdiklerimiz, beraberliklerinden mutlu olduklarımız, bizi hayata bağlayan, kimi zaman eşimiz, çocuklarımız, kimi zaman işimiz, çalışma arkadaşlarımız, kullandığımız eşyalar kısacası benimsediklerimiz, benim kabul ettiklerimiz…
Elimizdeyken değerini bazen takdir edip onurlandırdığımız, kimi zaman sıradanlaşan alışkanlıklarla kanıksayıp da hiç kaybetmeyeceğimizi zannettiklerimiz…
Birden ayrılınca şaşkına düştüğümüz hasretlerimiz…
İnsan olarak çok çabuk sevip sahiplenmekteyiz, çevremizdekileri.
Eşler bile tanışma söz nişan döneminde, birbirlerine daha özenli, kibar sevecen davranırken, evlenip birkaç yıl gecince, hayatlarını sıradan yaşamaya başlayınca, ‘evlilik aşkı öldürüyor’gibi yanlış bir kanıya varmıyorlar mı!
Oysa ki imzayı atıp, sahiplenme duygusu ‘nasıl olsa benim’ e dönünce, sevgi şefkat ilgi azlığından, kendilerinin bitirdiği heyecanlar, evliliği sıradanlaştıran.
İnsan birçok şeyin kıymetini kaybetmeden anlayamıyor.
‘Zaten benim’ egosu insanı özensiz kadir kıymet bilmez yapmıyor mu?
Şimdi belki de bütün bunları neden yazıyorum diye merak edip, ‘artık sadede gelse’ dediğinizi duyar gibiyim.
Anlatayım…
Üç yıl kadar oldu edebiyat defteriyle tanışıp, üye olmam.
Bu süre içinde, çok güzel yazar arkadaşlar edindim, sevdiğim kalemleri okumak tiryakilik yaptı.
Kullanılan her alet bakıma ihtiyaç duyar, defterimiz de bir günden fazla oldu, doğal olarak bakıma alınmış. Yenileme, yeniden yapılandırma kimbilir neler yapılacak.
Dün ilk önce deftere giremeyince, nette sorun var zannettim, sonra ‘bakımdayız’ uyarılı yazıyı görünce içimi bir hüzün kapladı.
Meğer ne kadar alışmışım, istediğim anda girip sayfalarda dolaşmaya, gözüme çarpan, dikkatimi çekenleri okuyup, yorum paylaşmaya.
Dün bugün Pc de yapacak şey bulamıyorum dersem, yalan olmaz.
Edebiyat Defteri sen benim ne büyük tutkummuşsun, başka hiçbir site beni açmıyor!
Geçen bakımda da iki üç günlük sürede sudan çıkmış balığa dönmüş, site açılınca edebiyat defteri geri geldi diye sevincimi paylaştığım bir yazı yazmıştım.
Sayın Habip Dağ size ve değerli yönetici arkadaşlarınıza binlerce teşekkür, iyi ki bize Edebiyat defterini kazandırdınız, iyi ki varsınız!
Yazımı hazırladım, defterin açılmasını an be an takip ederek bekliyorum, ben ne kadar alışmışım, kaybedince daha çok hissettim.
İnşallah çalışmalar çabuk biter de ilk göz ağrıma en kısa sürede kavuşurum.
‘Orda bir köy var uzakta,
O köy bizim köyümüzdür,
gitmesek de, görmesek de
o köy bizim köyümüzdür’
dizelerinde olduğu gibi, çok sık giremesem de var olduğunu bilmek, benim tükenmez mutluluk kaynağım.
Teşekkürler sevgili Habip Dağ bizlere bu eşsiz siteyi kazandırdığın için, teşekkürler adını bilmediğim diğer tüm değerli yöneticiler, saygılar selamlar dualar yüce gönüllerinize
YORUMLAR
Merhaba...
Az önce Emine Uysal'ın sayfasında adınızı gördüm. Defter'e ilk katıldığım zamanlarda nesir yazılarında sıkça gördüğüm isimdiniz. Düşündüm o zamanki nesirlere verilen önemi; yazılar yayınlandığı an bile okuma sayısı bir hayli fazlalaşıyor, yorumlar ardı sıra geliyordu. Hem de öylesi "Yüreğine sağlık" denmeyen, açıklayan, eleştiren yorumlar...
İsminiz bana o günleri yeniden hatırlattı. Umarım nesirler tekrar aynı önemi kazanır...
Saygıyla...
handan akbaş
Haklısınız, ilk başladığım dönemdeki arkadaşlardan bazılarını hiç görmüyorum, devam eden tek tük .
Sizin geri döndüğünüzü görünce, sevindim alıştığım kalemlerden biri diye.
Gerçi bu sıralar ben de pek yazamıyorum.
Yorumunuz mutlu etti, saygı ve selamlarımla.
her kelimesine katılıyorum usta...... sesimiz olmuşsun sağol varol.... saygılar