- 579 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Eskiden Biz
Tarih kitabı okumayı severim. Özellikle de geleceğimi şekillendirebilmek için, geçmişi okuyup; dostumu, düşmanımı tanıyıp sağlam adımlar atabilmek için ihtiyaç duyarım tarihe.
Beni hayretler içinde bırakan bir tarih vardır ki, her yeni kitap okuduğum zaman bir kez daha hayrete düşer, biz böyle bir devletten, böyle bir millettin soyunumu taşıyoruz deyip şaşkına dönerim. İşte o tarih, Osmanlı Devletinin hüküm sürdüğü zamanı işaret ediyor. Osmanlı’nın yöneticileri, halkı, yaşayış tarzları, yasaları, diğer milletlerle ilişkileri... Muhteşem bir zincir eşliğinde ilerleyip gidiyor.
Düşünebiliyor musunuz? Bir devlette: Bütün insanlar herhangi bir yerde karşılaştıkları zaman, peygamberimizin:" Gülümseyiniz, müminin mümine gülümsemesi sadakadır" hadisi ve "Selamı yayınız" tavsiyesine uyup, birbirlerine tebessümle selam verdiklerini. Düşünebiliyor musunuz? Devletin bütün erkekleri, Kur’an’da "Zinaya yaklaşmayın" ayetine uyup, kadınlara asla dik dik bakmayıp, yolda kadınlara yol verip, kadının toplumsal edebin bir gereği olarak: ana, teyze, hala ve bacı olarak görülmesine dikkat ettiğini,, daha sonra kadınlara verilen değerin bütün ülkelere örnek olacağı bir devleti düşünebiliyor musunuz? Düşünebiliyor musunuz? Geceleyin yolda rahatca gezdiğinizi, soygun, kapkaç, hırsızlık gibi olayların yılda birkaç kez rastlandığını. Küfürbaz, öfke ve intikam hissinin olmadığı bir ortamı düşünebiliyor musunuz?
Du Loir, yıllarca incelediği toplumsal yapımızı şöyle anlatıyor: Hristiyan memleketlerde pek yaygın olan küfürbazlık, öfke ve intikam hissi Türklerde yoktur. Çünkü bunlar içki ve kumar da meçhuldur. Sokaklarda da, evlerinde de hiç küfürlü söz konuşmazlar.
Türkler kızdıkları zaman "Vaaav yaaaa" gibi Amerikan kırması çığlıklar atmazlardı. Hayretlerini: "Allah Allah, Fesübhanallah, Tövbe estağfurullah" gibi kelimelerle ifade ederlerdi.
Bu yazımı bir tarih kitabının etkisinde kalarak yazdım. Daha sayfalarca yazılabilecek o kadar çok şey var ki Osmanlı’nın ahlakını, geleneklerine bağlılığını vb anlatan. Bu yazıda anlatmak istediğim, biraz araştırma yaparak, okuyarak nasıl bir atadan geldiğimizi anlayıp, atalarımıza layık torunlar olmaya çalışmamız gerektiğini vurgulamaktı.
Bugünkü Avrupa devletleri atalarımızın taklidiyle bugünkü duruma gelmişken, biz kendi gerçeklerimize sırt dönüp, onların göz boyayacı yalanlarına aldanmayalım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.