Sevgiyi/saygıyı yaygınlaştırmayı amaçlayan her türlü etkinliği desteklerim. İster anneler/babalar, ister kadınlar, öğretmenler günü olsun, ister tıp bayramı...
Bu günlerin anlamı gidip bir yerde yemek yemek veya eğlenmek olmamalı.
O günlerde bu değerlere olan saygı ve sevgiyi anlatan etkinlikler olmalı. Şiirler yazılmalı...
Dahası bu sevgi ve saygının 1 günle sınırlı olmayıp, tüm yıla yayılması konusu işlenmelidir.
Anneler günü diyerek annesine pahalı bir hediye getirip elini öpen ve sonra annesinin kapısına bir yıl uğramayan kişiler zaten bu günlerin değerini anlamayanlardır.
"Anne sevgisi yılın bir günü ile kısıtlı olmamalıdır" diyerek bu tür uygulamalara karşı çıkanlara şu sözüm var;
Yılda iki kere dini bayram kutlanıyor. Toplam 7 günden ibarettir. Bu günlerde büyüklerin eli öpülür, çocuklar, yoksullar sevindirilir, küsler barıştırılır... Bu günleri tatil olarak algılayanlar ve bu bayramlar geçince "her şey normale döndü(!)" deyip büyüklerine uğramayan, çocukları sevindirmeyen, yoksulu düşünmeyen ve küslüklere devam edenler zaten bu bayramların anlamını bilmiyorlar demektir çünkü bu bayramlardan da amaç bu iyi etkinlikleri tüm zamana yaymaktır...
Şimdi buna göre "Fakirlerin/çocukların sevindirilmesi, küslerin barışması, büyükleri ziyaret yalnızca yılda 7 güne sıkıştırılmamalı" diyerek bu bayramlara karşı mı çıkmalıyız?

arkadaşım kadınların içinde trörist aramışlar yada kaçak kimliksiz çıkılır mı hiç bir daha unutma kadın kadına eğlenclidir ama

İnsan kaç yaşında olursa olsun arkadaşlarının yanında çocuklaştığı bir gerçek..
güzel anı yazınızı kutlarım sare hanım.

Kimliksiz çıkmamakta yarar var...o geceden sonra kimliğimi yanımda taşıdım..Bayanlar durmadan çanta değiştiriyor...zor bir durum...bende kimlik bilgilerinin araştırıldığını düşünüyorum..neyse o gece bir anı olarak kaldı..değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim..saygılar...

Elleriniz dert görmesin. Bayıldım vallahi. Kara Güldürü örneği tabii..Şu Kimlik olayı çok etkiledi beni. 1980 Yılları..Değil kimliksiz dolaşmak, bir tarafında DUR! diğerinde GEÇ! yazısı bulunan yuvarlak işaretiı elinde taşıyan askerin gösterdiği yazıya hele bir uyma! Anında kurşunu yerdin...
Nitekim Kadıköy'de nişanlı bir çift geceyarısı karanlığında işareti göremediklerinden arabalarının içinde vurulup ölmüşlerdi. Aynı tarihlerde bende aynen sizin gibi kimliksiz Taksim'e gitmiş gece
vakti iki askere yakalanmıştım. Önce bana sonra birbirlerine bakıp elleriyle geç! işareti yapmışlardı taksiye. Eh ömrüm daha bitmemişti demek ki..
Sonrasında bu görevliler! köylerine yazdıkları mektupta şöyle diyeceklerdi: Ana beni hiç merak etmeyin. Bizim köyün ağasından daha çok hükmüm vardır benim burada. DUR! diyorum duruyorlar. GEÇ! diyorum geçiyorlar büsbüyük adamlar...

Sevgiler

Sare hanım dün birileri fişlendi,Dün fişlenenler bu gün diğerlerini fişlemiş olabilirler..Sanırım dünya kadınlar günü toplantısını sol bir grubun düzenlediği bilgileri alınmış olabilir.Bu nedenle katılan kadınların kimlik bilgileri sorgulandı ve aranan bazı isimlerin var olup olmadığına bakıldı.
Biliyorsunuz bu aralarda canlı bomba paniği bulunmakta.
Sorgulayan yazınız güzeldi.Kutlarım kalemi.

birinci paragrafta beni de tanımlamışsınız. Kimlik bilgileri, ellerinde arananlara dair istihbarat listesi olan üniteye bildirilip, listeden kontrol ediliyor. Şanslıymışsınız gene de, sizin kimliğinizin olmaması gözlerinden kaçmış, ya da görünümünüzle güven telkin edip üstünüze varmamışlar, yoksa dört gün gözaltında tutma yetkileri var, tabii daha sonra mahkemeler dönemi cabası. En iyisi nüfus cüzdanınızı ya da ehliyetinizi (bazen emekli kimliği kabul edilmeyebiliyor, gene de üstünde TC numaranız kayıtlı herhangi bir kimliği) yanınızda bulundurun. Dört gün tutmasalar bile ertesi sabah mesai saatine kadar mutlaka tutarlar. Benden dostca ikaz olsun bu da...SAYGILAR