ŞAMAN DANSI
ŞAMAN DANSI
Ural- Altay kavimleri arasında doğup yaşayan bir inanç olarak çok yönlü incelenmesi, değerlendirilmesi ve irdelenmesi gereken ŞAMANİZM, derinliklerine inildikçe derinleşmekte ve yeni kollara ve boyutlara uzanmakta ve sonuçta insana, doğaya ve inanca ilişkin bir saç ayağı üzerine oturmaktadır.
Şaman, halk arasında sempatiyle, saygı ile, sevgi ile karşılanan özel yeteneğine inanılan gelecekten algıladıklarını duygularla, davulu, sopası, kıyafeti, sesleri ve daha başka gösteri şekilleri ile güne aktardığına ve geleceğin habercisi olduklarına inanılan kişiler olarak görülmekte. Düğünlerde , doğumlarda- toylarda, kıtlık ve savaş hallerinde halkın moral kaynağı olan şaman özel çalgısı ve farklı sesleri ile halkın duygu ve düşüncelerini tatmin ederek yönlendirmektedir. İnsanlığa ait ortak duygu ve düşüncelerin izlerini bu gelenek sergiler. Şamanlar duygulu, renkli,sesleri ve davranışları özel anlam ifade eden ve her davranışında gizler saklayan insanlardır.
Ozanlar- baksıları- kopuzları -sazları ve özel çalgıları eşliğinde sundukları deyişlerle bu geleneğin izlerini taşırlar. Sözlü kültür geleneğinin sürdürücüleri ozanlar halk kültürünün ve halkın sesidirler.
Ozan Karagölle’nin bir dörtlüğünde halk ozanı şöyle anlatılmakta :
“ Halkı ile haktan yana/Var olandır halk ozanı/ Sevgi sunup tüm insana/ Ser olandır halk ozanı. / Gahi sazını inletip / Gahi sözünü dinletip/ Gerekirse ipe gidip/ Dar olandır halk ozanı…”
Ozan Sarıkaya’da şunları söylemekte:
“Saz elinde yola düşmek/ başı karlı dağlar aşmak/ Aşkın ateşinde pişmek/ Dertli saza sırdaş olmak / Acılarla sırdaş olmak / Canan ile yoldaş olmak/ Gelenektir ozanlıkta /Görenektir ozanlıkta…”
1992 yılında Kırgızistan- Karakol ve Çolpan ata şehirlerinde ISSIKGÖL kıyısındaki yamaçlar üzerine kurulan Kırgız kahramanı BALBAY BATUR’ un TOYU’NA katılmıştım. Büyük bir katılımla başlayan törenlerde heyecan verici anlamlı gösteriler birbirini izledi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı kameran İrfan Saatçi bu sahneleri kaydederek Bakanlık arşivine aldık.
Kırgızistan’da yapılan gösteriler arasında şaman dansı da vardı. Bir genç delikanlı üzerinde rengarenk parçalı kıyafeti ile sahneye çıkarak etkili ve vurgulu bir davul vuruşu ve müzik eşliğinde şaman dansını çeşitli jest ve mimikler eşliğinde ve ilginç vücut hareketleri ile yere inercesine ve göklere çıkarcasına sergiledi. Yoğun alkışlar ve heyecanlı bir katılımla seyirciler adeta dansçı ile bütünleştiler. Yanı başımda oturan Rus ve Kırgız Profesörlerle Şaman Dansı üzerine sohbet ettik. Bu dansın binlerce yıllık bir geçmişe sahip olduğunu ve halen Altay kavimleri arasında canlı bir şekilde yaşatıldığını ifade ettiler. Ben de Bu geleneğin Anadolu’ya yansıyan örneklerini kısaca anlattım.
Anadolu’da çocuklar arasında yaygın bir şekilde eskiden oynanan kibrit oyunu, hasta iyileştirme gösterileri, tahta at yarışları ,alıç ağacına çıkarak aşağıdan ve yukarıdan söylenen deyişler ve maniler, Düğünlerde tilki yollama, elma taşlama, yüz yastığı kaçırma gelenekleri, çocuklara nazar dedğmesin diye takılan tazı boncuğu, iğde dalı, sarımsak kabuğu, mavi boncuk gibi gelenekler , ateş, toprak ve su ile yapılan gösteriler ve oyunlar ve ağaca- türbeye çaput bağlama daha pek çok örnek bu geleneğin izlerini taşımaktadır.
Şaman’ın özel kıyafeti, özel çalgısı ve davulu ve hünerli asası- sopası yanında anlayışlı atı, en tepelerde yer alan ağacı ve çadırı ve ağaç altında yada üstündeki mezarı insana- doğaya ve dünya ile ahrete ve geleceğe dair çeşitli anlamlar ifade etmekte gelecekten Haber veren simgeler taşımaktadır.
Tarihi İpek Yolu Kültür - sanat ve halk kültürü araştırmalarında bu konu üzerinde de ayrıntılı bilgilere ve görüntülere ve belgelere ulaşarak Kültür ve Turizm Bakanlığı arşivlerine kazandırmanın kıvancını yaşıyorum. Araştırmalarımızda karşılaştığımız Altay Türkleri bizimle tanıştıklarında “bu kişiye-mihmana- misafire nazar değmesin Ulu İpek Yolu’nda ulu işler yapmakta” diyerek belime deve-düve tüyünden örülmüş kuşak, koluma deve tüyünden örülmüş kolluk ve boynuma deve tüyü ipine dizilmiş yerel-geleneksel şaman boncuğu taktılar. Bizde bu inancın gölgesinde ve himayesinde yıllarca İpek Yolu’nda hasta olmadan ve hiçbir engele takılmadan dolaşarak araştırmalar yaptık ve sonuçta KRİPTO YAYINLARI arasında çıkan “Sİ-AN ‘DAN TİRAN’A TARİHİ İPEK YOLU “ kitabını yazarak bu kültür değerlerini bu kitapta özetleyerek harmanladım ve okuyucuya - İpek Yolu’nun tozlu yollarının kahrını çeken insanlara armağan ettim.
Şaman ve şamanizmi öykü, roman, deneme ve masal kitaplarına konu alan yazarlar olmuştur. Şamanizm bilinmeden şaman incelenmeden ve geçmişten günümüze uzanan bilgi, belge ve kaynaklar derinliğine ve genişliğine bilimsel incelemelere tabi tutulmadan konu tam olarak işlenemez.
Halk oyunlarında, halk danslarında, danslardaki ayak el ve kol figürlerinde, semahlarda ve Geleneksel tiyatro sahnelerinde, orta oyunlarında ve şenliklerde şaman dansından izler bulunur.
YAHYA AKSOY