- 1189 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bülbülün gözlerine sürme çekti
Bir gün bülbül gülün etrafında dönüp duruyormuş ona söyleyecekleri varmış. Özenle kelimeleri seçmiş tam anlatacakken kırk ikindi yağmuru yağmaya başlamış. Hava sıcak mı sıcakmış. İri iri yağan yağmur o kadar güzel toprağı ıslatıyormuş ki. O harika toprak kokusu sarmış her yanı. Bülbül kanatlarını çırpmak istemiş. Bir ağaç altında ıslanmış şekilde oturuyormuş. Kanatlarına bakmış yerinde beş tane parmak var kafasını sallamış zülüf’ünden sular damlıyormuş uçmak istemiş uçamamış. Bakmış ayakları çıplak. Bir an canı yanmış, batan dikenden. Ayağı kanamaya başlamış. Gülün dalları kıpırdamaya başlamış gül yavaş yavaş açan bir güzel kız olmuş. Yanakları gül kırmızısı gözleri boncuk boncuk tüm saflığıyla bakmış bülbüle bülbül gözlerinden yaşlar geldiğini fark etmiş. Gül pembe ışıltılı elbisesi ile sanki süzülür gibi ayağa kalmış misk-i gül kokan teni bülbülün can evine diken gibi saplanmış. Konuşamıyor muşlar ama bakışları onların dili olmuş. Sarayın çok büyük gül bahçesinde her ikindi çıkar dolaşırlarmış. Bülbülün sürmeli gözleri, gülün utanınca kızaran gül yüzünün güzelliğinde hâsıl olan muhabbetin tadında akşama kadar gezerlermiş. Güllerin gölgesinde ahenk içinde akan zamanın tadını çıkarırlarmış. Bülbülün sesi çok güzel gülün masum bakışları akıllara ziyan bir hal alırmış. Günler böyle ahenkli ve keyif içinde geçermiş gülün gözleri solmaya başlamış. Halsiz düşen gülün bu durumundan bülbül anlamış ki gül solup ölecek son anları, doyamadığı güzelliğinin yok olmasını izliyor hem de acıyla ötmek istiyormuş ama bir türlü sesi çıkmıyormuş. Gül solmuş solmuş ve bülbülün kollarında uzanıp kalmış. Bülbül yalnız kalacağını düşünmüş. Gülü taşırken dikeni yüreciğine saplanınca bülbül bir yana gül bir yana düşmüş. Gül ağacının altında kır ikindi yağmurlarıyla toprağın üzerinde bülbüllün gözlerinden son bir damla yaş, gülün yaprağına düşmüş. Güneş kapatmış gözlerini bulutlar ağlamaya başlamış. Sarayın bahçesinde bir matem havası esmiş. Hiç bir güle nasıp olmayan kısa bu abı hayat vermiş Tanrı. Çok kısa sürmüş. Her gülün hayali olmuş hayat bulmak. Hep o gün bu gündür hep güller kırk ikindi yağmurlarını beklermiş hayat bulmak için. Bülbül ise üç gün için ömrünü vermeye hazırmış güle. Göz açıp kapayıncaya kadar kısa süren bu hayat. Masal buya sürmeli gözlü bülbülün gözlerinden bir damla yaş olup gülün yanağında masal olmuş.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.