Acı Gerçek 3 - 4
- 3 -
Zenan her zaman ki gibi yemeğini yedi balkonda oturup çayını içti ve yatağına gidip uyudu… Her zamanki şeyler önceden arasıra olurdu Suat’ın geç gelmeleri ama son 1 aydır neredeyse kocasının suratını unutacaktı çok az bir arada olabiliyorlardı… zenan huzursuzdu ve kocasını geri istiyordu…tamam işini seviyordu işine aşıktı ama bazen evli olduğunu unutuyordu Suat Birtan…
Zenan sinirli,düşünceli,huzursuz…ne hissettiğini bilemez halde…ne yaptığını şaşırmış bi halde…Suat karısının bir sorunu olduğunu düşünüyor…
Akşam geç saat de eve geliyor Suat…yatak odasına giriyor…bakıyor yatağa karısı uyumuş…kravatını çıkarıyor,ceketini,gömleğini…sokuluyor sevdiği kadının yanına…biricik aşkına…onu üzdü,kızdırdı biliyor…kendini nasıl affettireceğini de biliyor…
Yavaşça yaklaşıyor karısına nefesini saçlarına bırakıyor… Bundan büyük bir haz alıyor onun saçlarıyla uğraşmak… ahh Zenan… minik aksi karısı…
Zenan…daha fazla dayanamıyor…yerinde kıpırdanıyor ‘’Suat’’
‘’zenan sen uyumamışmıydın?
‘’hayır seni bekledim aaa ne tesadüf yine geç geldin?
‘’zenan sen bana kızgın mısın?
‘’sence?
‘’sana neler oluyor son günlerde bana karşı çok kötü davranıyorsun bana soğuksun sen önceden böyle değildin?’
‘’evet suat değiştim bunu sen istedin ya görmüyor musun neler çekiyorum ne acılar yaşıyorum içimde ne fırtınalar kopuyor farkında bile değilsin anlatmak istiyorum sen yanımda yoksun aile yemeğine gidiyoruz kusura bakmayın Suat’ın toplantısı vardı gelemedi… Arkadaşlarımızla yemek yemeğe gideceğiz herşey hazır bi sen yoksun aaa Suat bey’in iş yemeği çıktı gelemiyor Suat sen hayatımda yoksun evliyiz ama sen yoksun sana en ihtiyaç duyduğum zamanda sen yoksun Suat bazen evli olduğunu bir karın olduğunu unutuyorsun
‘’ne yani Zenan işimi bırakayım?
‘’beni anlamıyorsun sana işi bırakmanı söylemedim sadece biraz ailene vakit ayırmanı söyledim elbette çalışacaksın bakmak zorunda olduğun bi hayatın ve ailen var ama kendine de ailene de zaman ayırmalısın Suat…Bazen…
‘’bazen ne?’’
‘’bazen…benimle sadece sevişmek için evlendiğini düşünüyorum…evet böyle düşünüyorum çünkü sen sadece yatak odamızda benimle oluyorsun benim yanımda oluyorsun o zaman bana ihtiyacın oluyor ama diğer zamanlar…yoksun…beni bırakıp gidiyorsun…sadece gecelerini renklendirecek bir kadın arıyorsun sen Suat…evlenmek böyle bir şey değildir…sevdiğinin her zaman yanında olmaktır…Sen beni değil vücudumu seviyorsun…bazen böyle düşünüyorum…ve acı çekiyorum Allah kahretsin görmüyor musun bunu?sana ihtiyacım var Suat…senin sevgine ilgine şefkatine ihtiyacım var her an yanımda olmana ihtiyacım var…ama sen…sen…ben mutfağa gidip bir su içeceğim…
Zenan kapıdan çıkarken arkasında nasıl bir adam bıraktığını bilmiyordu… ama daha fazla dayanacak gücü yoktu her şeyi anlatmalıydı…sakin olmaya ve içindekileri anlatmaya ihtiyacı vardı…daha fazla saklayamazdı…hergün bu acıyla yaşayamazdı bunu kaldıramazdı…aradan çok uzun zaman geçmesine rağmen unutamamıştı Zenan….her gece rüyalarına giren adi bir pisliği nasıl unutabilirdi ki…her gece yatarken acaba yine görecek miyim korkusuyla yatarken sığınacak bir limana ihtiyacı vardı Zenan’ın belki Suat’a sarılırsa ondan güç alırsa bunu atlatabilirdi…içindeki fırtınanın dinmesini istiyordu…
İçeri doğru girdi Zenan…Suat oda da yoktu..sonra su sesi duydu demek duşa girmişti…yatağın üstüne oturdu Suat’ın duştan çıkmasını bekledi…
Saatlerdir orda suyun altında bekliyordu Suat…kıpırdamıyor,konuşmuyordu…sadece susuyordu…Zenan neler demişti ona…sen yoksun demişti evliyiz ama yalnızım demişti..karısını ihmal etmişti Suat…haklıydı…Zenan’ın bir şeyler sakladığını biliyordu..her gece uykularında huzursuz olduğunu da… bundan sonra onu üzmeyecekti…yanında olup ona destek verecekti…
Saatleridr ordaydı…ses yoktu Suat’dan Zenan korkmaya başlamıştı…banyo kapısını açmak üzereyken aynı anda kapı üzerine açıldı…Suat ordaydı birş ey olmamıitı…rahatladı Zenan…
‘’acılarını hafifleteceğim’’
Demişti Suat…Zenan gözlerinde umut ışıkları parıldadı…Kocası,Aşkı,her şeyi…artık onun yanında olacaktı…onunlaydı…
Zenan Suat’A öylece bakıyordu..hiç birşey demeden…gözleri parlıyordu sadece…Suat’ın yüzünden boynuna akan küçük su damlasına kaydı gözü…hayır diye geçirdi içinden şimdi sırası değildi..ona her şeyi anlatmalıydı…
‘’Suat sana anlatmam gerekenler var bunu sana daha öncede söylemeliydim ama…bilmiyorum işte…sadece bunları daha fazla içimde taşıyamayacağım…
‘’seni dinliyorum’’
‘’15 yaşındaydım annemle kardeşlerim dışarı çıkmışlardı ben evde uyuyordum evde üvey babam vardı ilk babamı biliyorsun trafik kazasında ölmüştü annem de başka bir adamla evlendi neyse… üvey babam mutfakta içiyordu içki içen alkoliğin tekiydi annemi dövdüğünü bile gördüm ona bağırırken…ben mutfağa su içmeye gittiğimde arkamdan geldi yavaşça yaklaştı bana kollarını belime sardı..ben onun üvey kızıydım…onun için önemsiz biriydim…bana saldırdı…üstüme çullandı…depelendim kalkmak istedim bağırdım olmadı..sesimi duyan olmadı…bana yardım eden olmadı…bağırdım bağırdım onu öldürmeyi o kadar çok istedim ki bana küçücük yaşımda neler çektirdi Suat…bana saldırdı…sonra annem geldi ve bizi öyle gördü kardeşlerim üvey kardeşlerim bile…üzerimden kalktı üvey babam ve annem beni anında evden kovdu..düşünebiliyor musun?suçsuzken suçlu durumuna düştüm…ben istemedim böyle olsun istemedim ölmek istedim Suat…Ölmek…yapamadım…yıllar geçti ama unutamadım her gece rüyalarıma giren o lanet herifi unutamıyorum …yüzü…çok utanıyorum…çok utanıyorum…
‘’Zenan’’
Suat Zenan’ı kendine sarıldı birtanesine…minik minik öpücükler koydu biriciğine… Neler çekmişti minik karısı…
‘’zenan bundan sonra seni asla bırakmayacağım unut unut hepsini sana her şeyi unutturacağım birtanem artık acı çekmeyeceksin?’’
‘’Teşekkür ederim teşekkür ederim Suat iyi ki varsın daha fazla dayanacak gücüm yoktu
‘’biliyorum canım her şey bitti artık ben varım’’
‘’zenan peki şimdi nerde?
‘’kim?
‘’üvey baban’’
‘’ben bilmiyorum yani en son hapiste olduğunu duymuştum başka hiçbir şey bilmiyorum
‘’tamam canım artık önümüzde yepyeni mutlu bir hayat var
‘’Seni Seviyorum’’
‘’Ben de seni aşkım artık acı çekmek yok sana yasaklıyorum
‘’tamam
‘’eee bunun ödülü olarak bana bir şeyler verirsin umarım’’
‘’ne istiyorsunuz Bay Birtan’’
‘’tutku dolu bir öpücük’’
‘’emriniz başım üstüne Suat Bey’’
Ve Zenan dudaklarını Suat’ınkilere uzattı tutkuyla öptü biricik aşkını… Her şeyden habersiz kendilerini gecenin akışına bıraktılar…
- 4 -
‘’bugün işe gitmeyeceğim izin de aldım toplantı yok iş yemeği yok dosyalar yok telefonlar yok işle ilgili hiçbir şey yok bugün tamamen seninim ne yapmak istersen onu yapalım’’
‘’sen harikasın’’
‘’biliyorum…önce güzel bir kahvaltı yapalım sonra bir gezi turu yaparız sonra şık bir akşam yemeği nasıl olur?’’
‘’hayır demem’’
İkisi birlikte güzel bir kahvaltı yaptılar sonra hazırlanıp dışarı çıktılar istediklerini yaptılar.gezdiler ,tozdular…Suat Zenan ne derse onu yaptı…onu kırmadı… bir dediğini iki etmedi… Ve birlikte güzel bir gün geçirdiler…
‘’Suat ışığı aç burası çok karanlık hiçbir şey göremiyorum… Suattt… Nerdesin?’’
Arkasından beline birinin yaslandığını hissedince korktu Zenan ve çığlığı bastı…yüzünü ona döndüğünde elini ışığa götürüp açtı…zenan karşısındaki tanıdık yüzü görünce derin bir nefes aldı …korkmuştu…
‘’Hiç komik değil’’
‘’hayır çok komik’’
‘’beni korkutmanın neresi komik’’
‘’yapma Zenan…çığlıklarını ve o an ki yüz halini sen de görmeliydin tam bir komediydi’’
Karşısındaki adam karşısına dikilip kıs kıs gülüyordu…Suat Zenan’ın gerçekten korktuğunun farkında değildi…Gülmesine devam ediyordu…
‘’ben odadayım sen de gülmen bitince gelirsin’’
Zenan lafını bitirir bitirmez bir hışım odasına gitti…Sakin olmaya çalışıyordu…geçmiş,bitmişti…Eli dolaba gitti ve kendine beyaz bir siyah bir bluz ile aynı renkte bir etek alıp giymeye başladı…saçını gelişi güzel yerleştirdi,hafif bir makyajla işi tamamdı…şimdi aşağı inip Suat’la yemek yedikten sonra uyumaktı…bugün çok gezmiş ve yorulmuştu…iyi bir uykuyu hak etmişti…
Merdivenlerden yavaşça aşağı indi…Gözleri Suat’ı arıyordu…Her yer karanlıktı ve evde hiç ses yoktu…Zenan korkmaya başlamıştı..neler oluyordu böyle bu akşam…bilmiyordu…hiçbir şey bilmiyordu…beyni durmuştu sanki…oldum olası hep korkmuştu karanlıktan…şimdi bu evde salonun ortasında tek başınaydı ve karanlıktı…titreyen sesiyle Suat’a seslendi…ilk seslenişte cevap alamadı…birkaç kez daha tekrarladı…Suat’tan cevap yoktu…elini ışığı açmak için götürdüğünde belinde hissettiği bir sıcaklıkla yerinde titredi zenan…ve titreyen sesiyle konuşmaya başladı…
‘’hiç komik değil Suat,kes şunu…bu oyun fazla uzadı…Suat…canımı yakıyorsun…’’
Zenan ışıkların yanmasıyla gözlerine inanamadı… bu o olamazdı… buraya nasıl gelmişti… hiçbir fikri yoktu…en önemlisi Suat nerdeydi ve ona bir şey yapmış mıydı?
Zenan aklında bin bir türlü soruyla karşısında duran adama baktı… ve korku dolu gözlerle derin bir nefes aldı… Kelimeler ağzından çıkmıyordu… ağzı kilitlenmişti adeta… yüzünde korkuyla,acıyla karışık bir ifade vardı…gözyaşları da ona eşlik ediyordu…Zenan bir an yerinde sendelerdi ve ağzından sadece tek bir kelime çıktı…
‘’Sen…???’’