- 564 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KADER'E İNANMAK
“ Kadere kederle bakanlar, kaderi değil kederi yaşarlar “.
Her insan kendi kaderini yaşar, kimse kadersiz değildir. Talihsiz kader diye bir şey de yoktur, kader alın yazısıdır. Senin keyfiye yaşamış oldukların ve bu yaşadıklarından sonra sana gelen talihsizlikler ya da hatalar, musibetler kaderin bir göstergesi olamaz. Kendi yapmış olduğun hatalarını kadere yoramazsın, kaderimizde böyleymiş diye de hayıflanamazsın bu günaha girmekten başka bir şey değildir. Doğumunu, ölümünü ve öldükten sonra dirileceğini bildiğin gibi, kaderin hayır ve şerrin varlığına da inanmak zorundasın. Günümüzde, insanların bilinçsizliği ve toplumu etkisi altına almış birkaç falcıların, tarotçunun, sahtekarın kurmuş olduğu para tuzaklarına sıkça düştüğümüz için, onların söyledikleriyle kendimize yol çizip, kendimize yol belirlediğimizi zannederiz. Oysa dinimizde bu tarz şeylerin çok büyük günah olduğu apaçık ortadadır. Senin varlığının sebebi olan yüce Allah (c.c) hiç bir kulunu bir birinden üstün yaratmamıştır. İnsan insandan sadece yardım isteyebilir, başka türlü medet umar ise büyük bir yanılgıya düşmüş olur. Bu tarz kişilere inanarak kucak açıp medet umanlar, kendilerini küçülttükleri ve varlıklarını hiçe saydıkları gibi, yüce Allah’ın buyruklarına da karşı geldiklerinin farkına varmalıdırlar. Hiçbir insana yaradılışında doğaüstü güçler verilmemiştir. Sadece her insana bir hikmet, bir şükür, hissetme ve kalp gözü verilmiştir. Bunu kötüye kullananların da günahkar oldukları dinimizce bilinmektedir. Oysa her şeyin Allah’tan olduğunu sadece ona dua ve yakarışlarla bu musibetlerden kurtulabileceği unutulmamalıdır.
Nazım UZUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.