- 695 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
S A B I R......
Dünyaya geldiğimiz andan itibaren hep acelemiz varmış gibi yaşar ve bir mucize eseri olarak geldiğimiz dünyadan alelacele çekip gideriz.
Yaşama başladığımız günden itibaren yani daha bebekken acıkınca avazımız çıktığı kadar bağırır ağlar ortalığı yangın yerine çevirirdik iki yudum süt için, yırtınır dururduk. Aslında amaçsızca yaptığımız sadece karnımızı doyurmak için yapılmış iç güdüsel bir davranıştır ancak yaratılıştan var olan nefsimizdir bunu yaptıran.
Yaş biraz ilerlerken okula gitmek bir an önce büyümek için can atarız sonra bir üst okula sonra bir başka okula. Hızla yükselmek daha yükselmek için daha çok kazanmak için hırslanırız sabırsızlanılırız. Hep acele hep acele nereye neye yetişeceksek bilmem artık.
Bir sabırsızlıktır gider.
Sabır dedik ya!.. Genlerimizden mi yoksa kendimizden mi kaynaklanıyor bilmem ama sabırın bir erdem, üstün bir vasıf olduğu da gün gibi aşikâr. Öyle ki her insan zaman zaman zor durumda kalabilir, hiç ummadığı tatsız olaylar içine düşebilir hakkı yenilebilir, düzene tezgâha getirilmek istene bilir, en mühimi sağlık, sağlığı bozulabilir zor ve uzun hastalık zamanları yaşamak zorunda kalır ya da yakını sevdikleri hasta olabilir. Neticede insanız her şey gelir başımıza. İşte sabrın gerektiği yerlerde buralardır. Metanetli olmak, sağlam durmak gerekir. Gereği kadar sabretmek gerekir.
Ben hep bunu savundum ve devam etmeye de kararlıyım. Olaylar karşısında yeteri kadar sabredersem sonu hep selametle biteceğine inanırım yüzde doksan beşte öğle biter. Allahın izni ile.
Ama şunu hemen belirtmeliğim ki yeteri kadar sabretmeli ki karşındaki insanlar bunu kötüye kullanmasınlar,
dahada zor duruma düşmeyesin.
Ne kadar gerekliyse o kadar sabır.
Kalın Sağlıcakla.
Talip ACILIOĞLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.