AŞK GÖZLERİ KÖR EDER,AŞIK OLAN DERT ÇEKER (Talipname'den)
..."Sırılsam aşık oldum ben o kıza,onun aşkından deliriyorum,yemeden içmeden kesildim onun için,onu başkasına yar etmem,o olmazsa başkası hiç olmaz,onun için dünyaları yakarım,onsuz bir hayat zindandır bana,babası vermezse kaçıracağım o kızı..." diye uzayıp gider aşık insanların hal-i pür melalleri devam edecek olursak.
...Kafamızda kavak yellerinin estiği o tatlı günleri unutmadık daha.Dün gibi tüllenir o tahayyüller gönül ekranlarımızda.Sevgilinin sıcak bir tebessümünü görmek,telefondan bir sesini duymak,ya da mektupta kendi elleriyle karaladığı bir iki satırı görmek yeter de artardı bizler için.Dünyalar bizim olurdu o anda.birisi seslense bize,o an tepki vermezdik hemen.Çünkü sevgilinin büyüsüne kapılmış olurduk o an,duymazdık toplar patlasa yanıbaşımızda...
....Bir güzele gönül verince etrafında başka güzellerin cirit atıyor olması hiç dikkatimizi çekmezdi.Çünkü gönlümüzün alıcıları sadece sevdiğimiz güzele açık olurdu.Diğer güzelleri zombi (düşman) sayardık ve onları gönül alıcılarımız tanımlamazdı bile.Sadece sevgiliye yar olmayı hayal eder,diğer güzellere karşı kör olurduk .
....Sevda yükünü yüklenirdik genç yaşta omuzlarımıza,bazen ağır gelirdi bu bize.Yemeden içmeden kesilirdik,aklı selim düşünmez gönlü selim düşünürdük.Gönlümüzün sesi,aklımızın sesinden çok daha ileride at koştururdu.Yar ile hemhal olmanın düşüncesi bile yüzümüzde gülücükler açtırırdı.
...Sevdanın yükünü çekerken bazen dertlere giriftar olurduk.Ya babası vermezse,ya anası,abisi hayır derse diye.Ya da sen evet dersin,kız evet der de ailen hayır der.Biter bir anda bütün hayallerin.Ölene dek bir kederin içine gömülüverir o tazecik yüreğin.İçin kaynar kazanlar gibi kaynarken dışından gülebilme yeteneğini geliştirirsin tüm bu acıları çekerken.
...Kızın gönlü olurdu ama her şey onla bitseydi keşke,biz dahi sevdiceğimizi alırdık yanı başımıza.Eğer alamamış isek bu sadece bize ait bir hikaye olsun yeterdi.Aslı Keremine,Tahir Zöhresine,Leyla Mecnunu na ne derece kavuşabilmişti ki?Varsın bizimkisi de şöhreti olmayan bir sevda olsun.Bir o bir ben bileyim,ya da üç beş insan.Ne farkederdi acep!Zaten bizi de toprağa üç beş insan gömmeyecekmiydi ki!
...Bırakın amatör kalsın bizim sevdalarımız.Profosyonel sevda çekecek kadar zamanımız yok bizim.Hem profosyonel sevdaların kuralları olur.Bizim sevdalarımız sınır tanımaz sevgi adına.Bir gün çeşmebaşında gül işlenmiş mendil bırakırız yare,ya da çıkarız orta sınıf bir pastanenin ikinci katına.Lüksümüz bu kadardır bizim.Gerisi sevda yüklü bakışlardır.
....Büyülü bir sözcüktür "seni seviyorum" demek.Pekala "seni.."" deyip devamını getirememişseniz o sevdanın heyacanıyla sonsuzluğu dönüşmez mi bu sevda?Gerisin bekleyen bir sevgili,ve devamını getirememiş bir aşık.Türk filmleri bile kısır kalır bu sevdaları anlatmakta.
....Ufak bir çevrede aşık olmak çok dikkat ister,bakışlarınızı dahi çözümleyecek dekoder(çözücü) tipli insanlar vadır etrafınızda.Birisi "Kız hıııı seni seni.."denildimi yüzleri kızarır o gencecik kızlarımızın.kafası eğilir,kaçacak delik arar bu ima karşısında.
....Bizim köyde flört nedir bilmezdik biz.Sadece filmlerde Tarık Akan,Cüneyt Arkın flört ederdi sevdiğiyle.Kırlarda el ele,kol kola gezmeleri rüyalarımızda yapardık biz sevdiğimiz kızlarla.Eli elimize değecek olsa konuşurken sesimizin heyacandan akordu bozulurdu o an.Çünkü saf Anadolu çocuğuyduk biz.
....Bardır pavyondur bilmezdik biz gençlik yıllarımızda.Sevdiğimize Ferdiden,Cengiz Kurtoğlundan,İlhan İremden,Orhan ya da müslüm babadan parçalar hediye ederdik biz.Müzikli eğelncelerimiz böyleydi işte bizim.Ya da mahalli radyomuzu arar "sıradaki parça sevdiğime gelsin" der,parçamız çalınırken ayaklarımız seviçten yerden kesilirdi.
...Kısaca aşık olunca,tam severdik.Sadece sevdiğimizi görür diğer güzellere kör olurduk.Sevda yüklenmiş yüreklerimizi yeri gelir yıllarca bir hamal gibi zevkle taşırdık.Gocunmazdık bu kutsal yükün ağırlığından.Bilirdik ki o yük sırtımızdan bir inerse sevdiceğimiz rüyada değil,gerçekten yanımızda olurdu bizim.Bunun hayali bile cihanı değerdi o zamanlar..
(06 Ağustos 2012 01:05)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.