- 1747 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ben Katil Oldum, Hayallerimi Ellerimle Boğdum!!
Evet, ben bir katilim. Yaşayacağım pişmanlığı bile bile hayallerimi terk ettim. Onları terk edilmiş bir şehrin terk edilmiş sokaklarına bıraktım ... Ben bir katilim evet. İşlediğim cinayetin sebebi de kurbanı da benim.İçimdeki ben öyle büyüdü öyle büyüdü ki kontrolü kaybetmekten korkup onu bilmediğim bir yerde bıraktım ... Ama şimdi şimdi pişmanlık çöküyor üstüme ve uykularım kaçıyor birilerine anlatmak istiyorum artık.
Cinayetin öyküsü hissettirdikleri kadar acı değil. Aslında her terk ediş kadar basit ve ucuz.Üstünde çok düşünülecek kadar karmaşık değildi yaptıklarım. Çünkü kurbanım sıradan, histerik, yalnız bir kadındı. O da her kadın gibi ağlardı sık sık. Her kadın gibi uzaklara dalıp dalıp hayaller kurardı. Hayal kurarken gerçeklikten öyle bir uzaklaşırdı ki bunu gözlerinin içinden ta derinlerden anlardım. O zamanlarda ondan çok korkardım. Oldukça yaşlıydı aslında ama anneme hiç mi hiç benzemiyordu. Asla annem kadar telaşlı değildi. Yüzünün çizgileriyse öyle sıktı ki bir çığlık gibi sızımıştı teninin derinliklerine. Bu kadın, içimde yaşayan bu kadın her zaman çıkmıyordu karşıma. En acı ve en yalnız zamanlarımda benimle acılarını yarıştırmak ister gibi geliyordu. Acı demek hayal demektir kimilerimiz için . Benim için hep böyle olmuştur en azından. Hayal kurarken kimilerini uzaklaştırısınız aklınızdan mantık denilen hilekar bazılarını alıp götürür. İşte tam da bu zamanlarda bu lanet kadın geçip karşıma hayal kurmaya başlardı. Hayalleri bir kaçıştan öteydi. Bulunduğu zamanı ve yeri bir yok edişti adeta. Düşleri çorak bir arazideki filiz, savaşın ortasındaki sığınaktı bazen. Bazen sığ sulardaki anlık bir derinlik... Ne düşündüğünü, kafasında tam olarak ne yaşadığını asla bilemedim. Bildiğim tek şey onu pencerenin kenarında oturuken gördüğüm kısa anlardaki ikircikli haliydi. Gördüklerimse kimi zaman mutluluğun izleri olan bir ifadeyle kimi zaman da derin bir acıyla boğuşurak yaşadığı yok edişlerdi. Konuşmamaya ant içmiş bu kadın ne zaman kendimle kalmak istesem beni rahat bırakmaz mutlaka gelip içime çöreklenirdi. Bir başkası gelip yalnızlığımı sonlandırıncaya kadar içime işlerdi onun yalnızlığı. O gece, yalnız olmamama rağmen gelip karşıma oturdu. Bu sefer öldürücü darbeyi vurmaya kararlıydı.Geçte olsa anladım ki o bunu çok önceden kurgulamıştı. Bu savaştan ya o ya da ben sağ çıkacaktık. Ya o karanlığında boğulacaktı ya da ben onun karanlığına hapsolacaktım. Bu ilk çarpışmam değildi oysa ama ilk kan akıtışımda.Kendimle olan çatışmama dair hatırladıklarım burada son buluyor ne yazık ki. Çünkü uyandığımda ben yenilmiştim. Bildiğim tek şey içimde derin bir boşluğun hafifliğiydi. Nefes alıyordum ama bir şey eksikti, yaşamıyordum sanki.Yaşayamıyordum çünkü o kadınla birlikte hayallerimde gitmiş, bana kuru bir beden kalmıştı yalnızca... Ben herşeyi göze alarak kendime karşı başlattığım bu savaşta bedel olarak hayallerimi kurban etmiştim, ben yalnızca yaşayan bir ölüydüm artık
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.