usulca gel demelerini bekliyorum

• 2 Ağustos 2012 Perşembe 00:48:59

ne zaman adını söyleyecek olsam dudaklarma kızgın demirlerlemıh çekilir
yanar dilim lime lime olur. bakınırım karanlık odanın etrafına göremeyeceğimi
bilerek aranırım karanlıkta gölgeni. ilişir gözüm kapı aralığına geri dönmen umuduyla hep aralıktırsokak kapım
belki anahtarını kaybetmişsindir die düşünerek çekemem sürgüsünü
her telefon çalışında bedenin titriyor belki arayan sen olur umuduyla
oysa sen bana seni yasakladın arayamam ne zaaman elime telefonu alsam duvar kağıdındaki resminin alaycı gülü
şüyle karşılayır şerefe diyerek bir kadeh daha kaldırırım yalnızlığıma
aramak için uzansa elim telefona çekinirm çocuk gibi azarlamandan korkarım arayamam
ama beklerim hep çocugunu arayacak annesini. gecenin bi yarısı saatlerle savaşırım
yelkovaan akrebin yanındayken yine ilişir gözüm telefona en son yanımda oluşundan henüz bir saat geçmiş gibi
oysa çok uzun zaman geçmişti sensizlikşe yüzleşeli yanıma bıraktığın ay gözlerin
acı oklar fırlatır bedenime herbiri delik deşik eder yüreğimi acı tohımlar bırakır bedenime
geleceğin gün yollarına dökmek için yetiştiririm tohumları gül olup açacaklar bastığın toprakta
karanlıktı gece yalnızlık geceden kara ulu orta siyahla sövüşürüm her gece
siyah bende yalnızlığın, terk edilişin, intihar biletinin rengi.
yatalak yaşıyorum gündüzleri utanırım insanların arasına karışmaktan
ayıp bir aşkın günahı yüzüme yansımış gibi. terkedilişim alnımda yazıyor
gmrenler gülüp alay edecekmiş gibi kirli sakallarıma sakladığım seni görüp benden çalacklarmış gibi korkarım
insanlara karışmaktan. sen olmadıktan sonra çalan hiçbir teleonu açmıyorum konuşamıyorum kimseyle
ağzımda senle dolu konuşsam sen akacaksın damla damla. acıyacaklar dostlar halime oysa ben onlara acırım
hiç biri gerçek sevgiyi yaşayamamış hepsinin dilinde zehirli aşk fısıldamaları
sevgilim diye sarıldığı eller sürekli el değiştirir.gurur duyarlar bu hallerinden
benim yaşadığımdan utanırlar. ben ikinci bi el süremedim elime parmak aralarımda
gezinemedi başka ten konuşamadım ucube yalanları tarif istediğinde bile sevgime
edemedim söyleyemedim cümleleri kelimelerle sülan sösleyemedim dilim dolandı gözlerim irilendi ufalandı sonra karşı bakışında
edemedim hiç tarif halada edemem aşk tarif edilmezki segilim tarif edenler yalan cümlelere uydurma
kelimeler takar sonrada koluna sevdiğini sandığı yalanı takar yalan haritasında yön ararlar
ne zaman seni unutmaya yeltensem hemen resmine sarılır önünde diz çöker onlarca tevbe eder af dilerdim
seni unutmaya teşebbüs günahların en büyüğü. gelebilecek zamanım varken gel demelerini bekliyorum
hiç duymadığım o kelimenin vahiy gibi gökten inmesini kulaklarımı sagır etmesini bekliyorum öyle içten olması şart değil
garsonu çağırır gibi çağır taksiye el uzatır gibi uzat bana ellerini hani bir pişt yap koşayım
gel ben çağırıyorum gel tenim kurak toprak gibi yağmurunu bekliyor gel usul usul ses çıkarmadan gel sürpriz
olsun gelişin hediyem ol ya da bagıra çağıra gel kıyametleri kopararak attığın her adım alev topu olsun yaksın
kahpe geceyi