- 2337 Okunma
- 16 Yorum
- 0 Beğeni
BURMA AMA TATLISI DEĞİL
BİR YERDE BİR KÖTÜLÜK GÖRÜRSEN ONU ELİNLE DÜZELT, BUNA GÜCÜN YETMİYORSA DİLİNLE DÜZELT, BUNA DA GÜCÜN YETMİYORSA KALBEN BUĞZ ET İŞTE BU İMANIN EN ZAYIF HALİDİR.
HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTAN GİBİDİR.
Hz. Muhammed ( S.A.S.)
Günlerdir çeşitli sosyal paylaşım sitelerinde yukarıdaki resim ve benzerleri dolaşıp duruyor: Burmalı Müslüman kardeşlerimizin çoluk çocuk demeden en vahşi şekilde katledilmelerinin resimleri.
Allah razı olsun memlekette insanlık denilen mefhum henüz tamamen ölmediğinden bazı kardeşler, arkadaşlar, sevgili öğrenciler bu görüntüleri paylaşarak hiç olmazsa bir kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Böyle olunca da iş bu görüntüleri paylaşanlar ve tepkilerini ortaya koyanlar çığ gibi büyüyor.
Ancak…Burma deyince aklına burma bilezik, burma bıyık, ya da burma tatlısı gelenler de bu memlekette o kadar çok ki onların sayfalarında bu paylaşımları görmeniz mümkün değil. Hani sorsanız ‘’ Abi- abla-kardeş sen niçin paylaşmıyorsun bu görüntüleri ‘’ size öyle bir cevap verecektir ki ‘’Hay anasını satayım…lan ben ne eşeklik etmişim ‘’ dersiniz. Evet cevabı şu olacaktır. ‘’ Ay şekerim bilirsin ben öyle kan , şiddet ve gözyaşı içeren şeyleri paylaşmıyorum..Çoluk var çocuk var..Minicik çocukların psikolojileri bozuluyor’’…Ulan haklı valla vatandaş..Şimdi bu resimleri gören hangi çocuğun psikolojisi bozulmaz ki.
Fakat kazın ayağı öyle değil tabii ki… Konu tamamen farklı. O resimlerde Türkiye aleyhinde propaganda malzemesi olarak kullanılacak ya da Türkiye’de kargaşa ve kaos yaratacak bir unsur var mı? Yok… Hem ölenler kim: Müslümanlar…Iğğğyyy..Müslüman mı? Adını anmaya bile değmez(!)…Ha sinek ha Müslüman ne olmuş yani katlediliyorlarsa(!) Mesele bu dur aslında...Kan gözyaşı vs mneselesi olmadığını zaten başka paylaşımlarından görmeniz mümkün olur.
Yok efendim göremezsiniz..Mümkünatı yok bu vatandaşların sayfalarında yukarıdaki resimleri, yazıları, haberleri görmeniz mümkün değildir.
Onların da sizin gibi iki gözü vardır ama o gözlerden beyinlerine ‘’ Şu katliamı da gör ‘’ emri bir türlü ulaşamaz. Onların gözleri Türkiye’yi uluslar arası arenada zora sokacak görüntüler peşindedir. Mesela: ‘’Hrant Dink misali biri öldürülse de hepimiz Ermeni’yiz, Yahudi’yiz, Rum’uz, bok - püsürüz diye yürüsek’’ derdindedirler. Başbakanın ağzının içine bakarlar adam ne zaman şöyle ortalığı ayağa kaldıracak bir beyanat verecek ki sayfalar dolusu yazalım çizelim günlerce onunla oyalanalım diye…Örneğin ‘’Kürtaj hak mıdır, cinayet midir? ‘’ oh ne âla kebap gibi konu…Daha hâla İstanbul Kadıköy Eğit-Sen binasında koskoca pankart asılı duruyor ‘’ Kürtaj haktır, Uludere Katliamdır’’ Diye... Türk eğitimcileri eğitimin tüm sorunlarını, öğretmenlerin özlük haklarıyla ilgili sorunları, atama bekleyen ama atanamayan on binlerce öğretmen ile ilgili tüm sorunları çözdü(!),Grevli-toplusözleşmeli sendika hakkını da elde etti (!) eh şimdi naapsın iş yok güç yok can sıkıntısını gidermek için ‘’Kürtaj hak, Uludere Katliam’’ olayına sarıyor. İyi hoş da be biraderim bir kez olsun..Yahu hakkaten hayatınızda bir kez olsun Allah için bir şeyler yapın. Şu Burma katliamını protesto eden bir afiş, bir pankart göreyim duvarlarınızda…Göremem…Sebep: Burmadaki katliamdan onlara ne…Ucu Türkiye’ye dokunmuyor ki.
Mümkünü yok…Bu yeraltının aydın(!) mahlukatını Müslümanlara yapılan bir katliamı protesto ederken göremezsiniz.
Mesela Başbağlar katliamını asla protesto edemezler.
Srebrenitsa’da 315 bin insan katledilir ama buna soykırım diyemezler. Bırakın soy kırım demeyi adını bile anmazlar bu olayın.
Burma’da Budistler binlerce çocuğu, yaşlı genç demeden insanı öldürürler bizimkiler çoook daha böyyük işlerle uğraştıkları için bu katliamı da görmezler.
Bu insanları mesela Kur’an yakan Amerikalı rahibi protesto ederken göremezsiniz.
Bu insanları Peygamberimizin çok çirkin bir karikatürünü yapan Danimarkalı karikatüristi protesto ederken de göremezsiniz.
Yahu zaten aslında bu insanları öyle sağda solda da çok göremezsiniz. Onlar genel olarak küfrettikleri, ana avrat dümdüz gittikleri mevcut hükümetin kıç yalayıcıları tarafından yapılmış olan sitelerden daireler satın alır ve oralarda etrafı Çin Seddi gibi duvarlarla çevrili bu alanlarında kafeteryaları, yüzme havuzları, çocuk parkları, oyun alanlarının varlığı buna karşılık bir ufacık mescitlerinin bile olmayışı ile mutlu yaşar giderler. Yani efendim onlar bir taraftan ‘’Memleket, hükümet yandaşlarına peşkeş çekiliyor. Arsalar hükümet yandaşları tarafından yağmalanıyor .’’ diye ağlarlar, öte taraftan bu arsalar üzerinde gökdelenler, siteler yükselmeye başlayınca herkesten önce daha bitmeden koşup satın alırlar. Hani bir benzetme vardır : ’ Kaplumbağa gibi hem beceriyor hem de bağırıyor.’.İşte o misal.
Onları ara sıra ‘’ Açız’’ mitinglerinde ve ‘’ Kadına şiddete hayır ‘’ yürüyüşlerinde görebilirsiniz o kadar. Haa bir de bu insanları topluca canlı bir varlık olarak görmek istiyorsanız ‘’Filanca okul imam- hatip lisesine çevrilecekmiş…Ya da sizin sitenin içine bir cami yapılacakmış ‘’ diye bir söylenti atın ortaya ondan sonra oturun seyredin.
Efendim sadece bu yer altı aydınları değil. Yeryüzünde olduğu halde gözleri görmeyenler de oldukça çoktur.
Vatandaşın saçının(!) kılları ağarmıştır ama hâla gözü aşna- fişne işlerindedir. Öyle büyük bir aşk acısı çekmektedir ki bu yaştan sonra artık kol böreği tadı veren(!) bu aşk acısı yüzünden gözleri hiç bir şeyi görmemektedir. Onun nazarında Burma deyince akla gelecek olan tek şey vardır: Burma bıyıklı aşkikosu ya da aynı pezonun, koluna takacağı burma bilezikler. Gerisi umurunda bile değildir.
Gençleri hesaba katmıyorum bile onlar zaten analarından aşk acısıyla fırlıyorlar. Fırlayış o fırlayış, artık erkek iseler başlarını sokacak sıcak bir yer bulana , kız iseler o sıcak başı aşk ve ihtirasla avuçlarının arasına alıncaya kadar gözler hiç bir şeyi görmüyor…Dünya mı yanıyormuş…Hiiiç umurlarında değil. Hem ‘’ Hocam Paris’in başkenti neresi?’’ diye soran insanlardan Burma’yı bilmelerini bekleyemezsiniz.
Neyse…Mübarek günde benim ağzım bozulmadan değerli okurlarla -ilginç bulacaklarını sandığım- bir bilgiyi paylaşayım.
TÜRKİYE TOPRAKLARINDAN ÇOK UZAKLARDA BİR TÜRK ŞEHİTLİĞİ: BURMA- TAYETMO ŞEHİTLİĞİ
Burma Bengal Körfezi ile Andaman Denizi’nin kıyısında; Hindistan, Çin, Laos ve Tayland’ın çevrelediği uzak bir memlekettir. Burma’da 45 milyona yakın insan yaşar, başkenti Rangun’dur ve iktidarda senelerden beri askeri bir idare vardır.
I. Dünya savaşı yıllarına Enver Paşa, Irak’ın güneyini İttihad ve Terakki’nin itimadını kazanmış ’parti mensubu’ genç bir binbaşıya emanet etmişti: Süleyman Askeri Bey’e... 31 yaşındaki binbaşının rütbesi 1915’in 3 Ocak’ında yarbaylığa yükseltildi ve o gün hem Basra valiliğine, hem de Basra’daki 28. fırkanın kumandanlığına tayin edildi. Daha sonra ’Irak ve Havalisi Umum Kumandanı’ oldu.
Genç yarbay gayet vatanseverdi ama Irak gibi geniş toprakların kaderine hákim olacak kadar tecrübeli değildi ve daha da önemlisi, hemen bütün İttihadçılar gibi hayalperestti. Arap aşiretlerini ’İslam Birliği’ şemsiyesi altında birleştireceğine inanıyor, ’İngilizler’i Basra’dan bu aşiretlerin yardımıyla süpürge sopasıyla kovacağım’ diyordu.
12 Nisan 1915 günü, kendisinden kat kat üstün İngiliz birliklerine saldırdı, Basra yakınlarındaki Şuayyibe’de, Bercisiyye Ormanı’nın çevresinde üç gün boyunca şehit verdik ve İngilizler, birliklerimizin neredeyse tamamını imha ettiler. Süleyman Askeri Bey hatasının farkına ancak o zaman varabildi. Ama hayalperestliği ölçüsünde namusluydu, cezasını bizzat vermesi gerektiğini düşündü ve 14 Nisan günü tabancasını şakağına dayayıp tetiği çekti.
İttihadçılar, Süleyman Askeri Bey’den sonra Mustafa Suphi Bey adındaki tecrübeli bir albayı Basra’ya ’vali vekili’ yaptılar. Suphi Bey, artık sadece birkaç bölükten ibaret kalmış olan Sekizinci Fırka’nın başına geçip İngilizler’in vurduğu Kurna’yı savunmaya koştu. Aylarca direndi, mermisi bitmiş iki sahra topu kalana kadar savaştı ve herşeyi tükenince mecburen teslim oldu.
İstanbul, Basra’da esir düşen birliklerin ákıbetinden haftalarca haber alamadı ve askerlerin nerede oldukları ancak ailelerine gelen ve üzerinde ’POW-Prisoner of War’ yani ’Savaş Esiri’ damgası bulunan mektuplar sayesinde öğrenilebildi.
Mektuplar çok uzak bir diyardan, Burma’dan yollanıyordu. İngilizler, Suphi Bey ile askerlerini idareleri altında olan Hindistan’ın o zamanki eyaletlerinden birine, Burma’ya götürmüş; ismi haritalarda bile geçmeyen ’Tayetmo’ diye bir yerdeki esir kampına koymuşlardı.
Basra Vali Vekili Albay Suphi Bey’in esaret numarası 59’du, yanında kendisi gibi savaş esiri olan bin civarında siláh arkadaşı daha vardı ve Tayetmo’da sadece 18 ay yaşadı. 1916’nın 15 Haziran’ında bir beyin kanaması neticesinde hayata veda etti ve Tayetmo Kampı’nda bulunan çok sayıda Mehmetçik de daha sonra kumandanlarını takip ettiler. Hepsine Müslüman ádetlerine göre dört dörtlük bir cenaze merasimleri yapıldı, İngiliz askerleri tabutlarına selám durdular ve kampın bir köşesine defnettiler.
Tayetmo Kampı’na kapatılan askerlerimizden sağ kalmayı başaranlar evlerine ancak 1918’de, Mondros’taki o meş’um mütarekeyi imzalamamızdan sonra dönebildiler ama orada can verip şehit olanların mezarları kampın bir köşesinde kaldı.
İngilizler’in ’Burma’, Fransızlar’ın ’Birmanie’ dedikleri, bizde o zamanlar ’Birmanya’ diye bilinen memleket ise 1948’de bağımsız oldu ve adını ’Myanmar’ yaptı. Başkent Rangun’un kuzeyindeki ’Thayetmyo’ kasabasında İngilizler’den kalan ve halen kullanılan askeri üssün uzak bir köşesindeki çalılıkların dibinde bulunan kabirler, şimdi Türk topraklarına en uzak mesafedeki ’Türk Şehitliği’dir
Velhasılı Kelam Burma hem orada yaşanan bu acı katliam dolayısıyla, hem de Tayetmoda yatan şehitlerimiz sebebiyle gözlerimizi kapatıp üç maymunu oynayabileceğimiz bir yer değildir. Ama yine de ferrarisini satıp taaa oralara giderek Budist rahiplerden ruhun dinginliğe kavuşmasının sırlarını öğrenmek isteyeceklere bir diyeceğimiz yok.
YORUMLAR
Allah razı olsun muhterem hocam çok teşekkür ediyorum veyazınız çok çarpıcı bir şekilde ele alınmış,hem eğitici hemde öğretici idi.Allah kaleminize kuvvet versin,güzellikler sizinle olsun. selam ve hürmetlerimle...
sami biberoğulları
Kalbi selam ve saygılarımla.
^^^KEMNUR^^^ rumuzlu kardeşim sami hocam ve onun duyarlılıgı ile beraber en az onun paylaşaım ve hassasiyeti kadar sizin yorumunuza virgülüne kadar katılıyorum hocamıda zatınızda hayranlık ve tktir hislerimle alkışlıyorum..
Maalesef hocam Burma Rakhheyn miydiş o şehirden oy gelmiyor....Ne günlere kaldık yarabbi ..Suriyede alevi azınlık çogunlugu yönetiyor katlediyor diye nerdeyse savaşa tutuşacaktık çünki türkiyede ki oy yüzdesi en fazla olan sünni kesimin hasssasiyet ve sinir uçlarını tahrik eden bir olgu haline getirildi yandaş medya marifetiyle...Haa Burmalı müslümanlar mı çok uzak ya bBurma nire türkiye nire..amma haksızlık etmiyelim parti iftar yemeginde konuyu dile getiridiler o salonda kalmak kaydıyla neredeyse aglayacaklardı aglaşacaklardı..ötesi mi yok canımmm..ne gerek var şimdi BM. ve diger oluşumlarda konuyu dişle getirip de aman bu sıcakta kim ugraşacak..ölüyorlarsa ölecekler hem bir gün hepimiz ölmeyecekmiyiz gibi bir ruh haliyle vallahi hipnotize olmuş mercimek kadar beyinlilerden bunu duyyorum ve ne güzel bir ölüm müş bu mübarek günlerde şehit de oluyorlarmış..Diyemedim o kelimeyi amma ulan amına koydugum sen de öl lan madem dediğin gibi diyemedim öl kısmını dedimdeHaa ^^MÜMİNLER KARDEŞTİR^^^hadisi de kedilerine kazanım saglıyorsa dillendirilir onun dışında yok sayılır..neyse kardeşim yüregimiz yareli olarak bu güzel paylaşımınızı tebrik ediyorum paylaşım içöin emeginizi
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimi yolluyorum.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Kesinlikle buraya da deformasi "Demokrasi!" getirmek isteyen birileri vardır..Suriye de yaşanan ve halen yaşanmakta olan olaylardan sonra ne Türkiye de yayın yapan televizyonlara (ana dili Arapça bir Türk kızıyım ve Suriye yayınlarını uydudan çok iyi izleyip çok da iyi anlıyorum) ne de sanal medya da "burada yapılmışı var" mantığı ile aslanlar gibi! hem de, nefes almadan paylaşım! yapan bir gurup insana asla inancım kalmadı /Dilerim duyarlı yüreklerin feryatları bir işe yarar.. Yüreğinize sağlık, emeğinize sağlık,..Saygılarımla
sami biberoğulları
Sayfama şeref verdiğiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Sayın Hocam, fotoğrafların aslı ya da sahtesi olmuş ne fark eder ki, vahşeti ortaya çıkarmaya yetti, seslerini duyurmaya yetti. Kaç kişi duyduysak, duyup da ne yaptık? Nasıl kınadık(!)
Bir de, Hrant Dink'in öldürülmesi olayın da olduğu gibi "hepimiz Hrant Dink'iz" diyenler, yakın tarihimizde öldürülen ataşelerimiz için de aynı sözleri söylediler mi acaba?
Dopdolu bir yazı, çok beğendim çalışmanızı hocam.
Tebrikler, selamlar.
sami biberoğulları
Bu resimleri, yazıları paylaşarak evet hiç bir şey yapamıyoruz. Ama yazımın en başındki hadiste de belirtildiği gibi haksızlıklara karşı en azından kalben buğz etmek..O bile imanın en zayıf noktasıyken tamamen kör olmak herkalde imansızlıkla eş olacaktır...Hiç olmazsa çok zayıf da olsa bir iman belirtisi göstermek ..İşte yaptığımız ya da yapmaya çalıştığımız şey bu...Yani zulüm görenler için değil...Kendimiz için bir şeyler yapmak.
Selam ve sevgilerimle.
hocam siz yazmasanız haberimiz olmayacak internetle aram pek iyi değil tv de haberldede rastlamadım böyle bir habere çok üzücü yetkililer bu konuyu hiç gündeme getirmeyi düşünmezlermi acaba hocam duyarlı yüreğinize sağlık saygılarımla selamlar
sami biberoğulları
daha önce Çin'de Uygur Türklerine yapılan katliamların da rağbet görmemesi gibi bu sefer de Burma haberleri rağbet görmedi.
Selam ve sevgilerimle.
Aynur Engindeniz
hocam çok teşekkür ederim...kaç gündür interneti her açtığımda içimi kanatan haberler Burma' dan...
yazdıklarınız noktası virgülüne kadar benim de hislerimdi...tekrar teşekkür ederim:(
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Hocam kutlarım böyle bir yazı yazıp aydınlattığın için.tv ler göstermezler müslüman cenazeler diye.
Bir balina için günlerce ağlarlar,onlar farklı değmez onlar için ağlamaya..
Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
İnşallah hayatımızda bir Ramazanı da müslüman kardeşlerimizin katillerine beddua ederek geçirmeyiz...Neredeyse kendimi bildim bileli her sene ve özellikle ramazan aylarında başlıyor müslüman katliamı.
Katliamsız bir ramazan dileklerimle selam ve sevgiler..
sami biberoğulları
Aramıza tekrar hoş geldiniz...Umarım bitmiştir uzun ayrılıklar.
Selam ve saygılarımla.
AYSE 09
evett bitti şükür yine aranızdayım
saygılarımlasınız herdaim
Haklısınız, Sami Bey... Maalesef, en ufak bir şiddette, çevre kirliliğinde yapılan protestoların binde biri, müslümanlara yapılan en büyük zulümlerde yapılmıyor. Sanırsınız ki, müslümanlar dünyayı kirleten varlıklar ve öldürülmeleri caiz... Amerika ve benzeri devletlerin yaptığı insan hakları savunuculuğu ise sadece işgallerine kılıf uydurmaktan ibaret. Özgürlük, demokrasi, insan haklarından kastın ne olduğunu kurtardıkları (!) ülkelerde yakınen gördük: Tecavüz, işkence, hapis, ölüm, yağma, kan, gözyaşı ve harap bir ülkenin başına geçirdikleri kendi kuklası bir hükümet...
İmanın en zayıf derecesindeki yüreğimden, tebriklerimi ve teşekkürlerimi iletiyorum, hassasiyetinizi yansıtan yazınıza.
Allah şu mübarek ayın hürmetine, zulüm altında inleyen tüm insanlara ve bilhassa da müslümanlara merhamet etsin. Bizlere de insanlığımızın farkına varmayı nasip etsin, inşallah.
Selâm ile...
sami biberoğulları
Dualarınza can-ı gönülden amin diyorum..Bu mübarek günlerin yüzü suyu hürmetine Rabbim kabul eylesin inşallah.
Selam ve sevgilerimle.
evet bu konuyu bende tam araştırıyordum ki az çok bir bilgim vardı myanmar ile ilgili mükemmel bir coğrafyası var hatta en çok gezmek istediğim yerler arasında ilk sırada bunun için araştırma yapmıştım ama hocam bize mükemmel bir şekilde bilgi akışı sağlayarak bunu tazelemiş oldu çok teşekkürler.
gelelim konumuza,
yazık ki ne yazık,
halimize acıyorum,
acizliğimize acıyorum,
yönetilişimize acıyorum,
bu kadarmı şerefli ecdadın şerefsiz torunları olur,
onuda hayretle izliyorum.
sözümüz meclisten dışarı, satılanlar zaten ülke dışında bankalarda para değerlendiriyor,
saygı ve sevgilerimle...
sami biberoğulları
Konu önemli..Sen de kendince birşeyler yazabilirsin. O bakımdan haydı kolları sıva bakalım..
Selam ve sevgilerimle.
Off hocam...bu konuyu yazmaya başlamıştım...Hissi gablel vuku mu derler? siz benden önce davrandınız...altına imzamı atıyor saygılarımı sunuyorum...İyi ki varsın Sami Baba...selamlar
sami biberoğulları
Ben Sami'ce yazdım...Sen de Selim'ce yaz...Eminim senin yazdığın da okunacak ve feyz alınacaktır.
Selam ve sevgilerimle huzurlu bir ramazan diliyorum.
Değerli hocam, katliam gerçek fotoğraflar yanlış. Örneğin Budist rahiplerin ızgaralar üzerine dizdiği cesetler Çin Büyük Depreminden sonra çekilmiş bir fotoymuş ve de uluslararası Press ödüllüymüş. Diğer fotoların da uydurma olduğu ispatlandı. Ama yine de katliamı duyurmak yolunda işe yaradı bu fotoğraflar. De ki, duyduk da ne oldu? Hiç, malesef hiç...
Katıldığım bir çalışmanızdı. Özellikle final kısmına.
Saygılar.
Aynur Engindeniz tarafından 7/23/2012 3:21:19 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Yazdığınız yorum ile bana yeni bir yazı konusu çıkardınız...İlham verdiniz daha doğrusu....Bir sonraki yazımın konusu ''SAZAN '' olacak...
Hiç olmazsa haberin doğru olması beni teselli etmedi.
Neyse...Yarın okursunuz inşallah.
Selam ve sevgilerimle.
Aynur Engindeniz
Saygılar.
Burma ama tatlısı değil derken gülümsetecek bir öyküye hazırlanarak okudum. Ne yazık ki acıyla gülümsedim. Kaç gündür dünyadan bi haber yaşıyorum. Daha televizyon yok.Önce damadımın
aldığı bir iki gazeteyi okudum, dün de sıcağı boşverip gittim gazete almaya.Belki bu haber vardı da
ilgimi çekmedi. Önce ülkemizdeki sorunlarla ilgilendiğim için. Tabii, diğer ülkeler de önemli, özellikle
komşumuz Suriye'de olanlar, orada yapılmak istenilenler. Burm'da olanlara çok üzüldüm,Avrupasıy
mış, Amerikasıymış, görmezler onlar.Onların parmağı da vardır mutlaka yapılanlarda, milleti birbiri
ne kırdırırlar önce, sonra dalarlar içeri..
Tebrikler,duyarlı yüreğinize,
selâm ve sevgilerimle..
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Yok Hocam ben bir mail attım ,bir de facebook'ta yazdım.
Adam şu katliam resimlerinin altına "beğendim" butonuna basmış. beğenmekten vazgeç" diyememiş. Katliam görüntüleri harika demek mi?
Salaklık mı?
Valla ben "hadi kalkın gidelim" derim. Valla da billa da...
Gerisi yalan derim hocam.
Saygı ve selamlarımla duyarlı ve duygulu hocamın ellerinden öperim.
sami biberoğulları
Abi ve kardeşim....Neyse...
O paylaşa bqazen mecburi oluyor...Mesela bakıyorum O..Çocuğunun biri bir site kurmuş ya da bir sitede dine, imana, türk milletine, aklına gelirse artık sövüp duruyor..Şunun şöyle bir yüzüne gözüne sıvayayım diyorsun...Mecburan o ib...siteyi beğenmek zorundasın ki cevap yazasın...Haaa ama bu arada tabii ki iki satır yorum yazmaktan aciz bitklin insanlarımız var..Onlar ne yapacak? mecburen beğenecekler...Neyi beğenecekler : Bir katliamı...Yav zaten o gibiler zaten gördükleri resmi algılayana kadar çoooktaaan beğen butonuna basmış oluyorlar. Çünkü otomatiğe bağlanmışlardır zaten.
Selam ve sevgilerimle can dost.