- 783 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Geçmişe Serzeniş
19 Kasım 2007 / 23:46
Sözcüklerin bulur aşığın ateşini
Yıkar gider beni ölüm gibi
Bakışların deler içimdekileri
Kaldırıp atar beni ceset gibi
Bana bu dörtlüğü hediye etmiştin o gün..
Zamanı ne kadar geriye sararsam o kadar güzel anılar karşıma çıkıyor. Onlardan biriydi bu. İyi ki silmemişim mesajları, sana ait olanları. Mektupların kayboldu, bir anlık öfkeme yenilip attım bazılarını sonra çok pişman oldum elimde ne kaldı diye. Bunlar kalmış, en azından bu mesajlarını yeniden okuyup, yeniden anımsama şansım var. Peki benden sana ne kaldı. Seni tanıyorsam hiç bir şey, çünkü zor olurdu kapıyı kapatmak, köprüleri yakmak. Bir kez daha anladım seni, bir kez daha eksikliğini farkettim.
O haklı azarlarını özledim, napıyorsun orada benimle ilgilen deyişlerini, pişt diye dokunmanı, beni kıskandığın anları, bana sarıldığın, göz göze gelemediğin dakikaları, utangaçlığını..
Çok şey sığdırmışız o yıllara. Anlatamadığım o kadar şey var ki, ilk buluştuğumuz da sokakta sabahlayacaktım seni 1 gün daha görebilmek için, bakıcı ailem peşime düşmüştü param çıkışmamıştı dönüş biletine sana başka bir adamın telefonundan mesaj atmıştım endişelenme diye ve çok kötü hissetmiştim verdiğim bir sözü yerine getirememiştim. En azından daha güzel bir vedayla noktalanmalıydı o ilk buluşma. Belki de bu yüzden son veda olmadı o konuyu da anlamalıyım..
Sen benim ilkimdin bütün ilklerim seninle olsun demiştin, olmadı işte ne olurdu İstanbul’da karşılaşsaydım seninle. Ne olurdu her özlemimizde sadece dışarı çıkmak yetseydi. Kabuğu soydum bak yine kanıyor işte, ama bir türlü bitmiyor o kadar dolmuş ki vucudum, aklım seninle. Ne kadar kanarsa kanasın tükenmiyor ve işin kötüsü acı çektiriyor bana.
Ne yaptın sen bana böyle. Sana o kadar kahır yaşatmışım o kadar sıkıntı vermişim o kadar ağlatmışım ki fazlasını benim çekmem gerekiyor. Yani o kadar şefkatle bağlanmıştın, kollamıştın ki beni haketmeden çektiğin sıkıntıları bende çekiyorum. Hayat adil davranıyor bu konuda.
Keşke beni sevebilsen yine, keşke oynayamıyorum ben bowling deyip sana kızmamı beklesen bende seni teselli etsem. Keşke ablam sana yine gelinim dese. Aynı evdeyim ama herkes gidiyor. En küçük nüanslar canımı acıtıyor. Harem’e gidemiyorum, kır pidesi yiyemiyorum, kayalıklara oturup denizi izleyemiyorum, karanlıkta kaybolamıyorum. Niye daha dün sensiz kalmışım gibi hissediyorum. Benden iflah olmamı bekleme sakın, zaten çokta önemli değil artık senin için. Hayata sıfırdan başlamak için çok geç sanırım. 3-4 senedir bu böyleyse devamı elbette vardır. Benim ki bir saplantı, doğru insanı kaybetmenin verdiği suçluluk o yüzden silemeyeceğim seni hiç bir zaman. Hep olmadık anlarda balyoz gibi ineceksin ruhuma. Bu değişmeyecek..