- 528 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
O'nun öyküsü
Onu hiç unutmayacaktı.
Aklının en ücra yerinde saklayacak ilerde herhangi bir gün düşlerine girecek, onu düşünecekti. Yalnız ve terk edilmiş olacağı bir gün olacaktı o gün. Onu onun kadar kimse sevmedi, kimse onun arkasından ağladığı kadar ağlamayacaktı…
Boncuk gözlerden damlayan o gözyaşlarını başka herhangi bir gözde bulamayacaktı.
Kimse feda etmeyecekti uykusunu ona kahvaltı hazırlamak için.
Masum bir arkadaşlığın, ya da yanılgılarla adlandırıldığı düşünülen bir beraberliğin tahmin edilemeyecek bir dönüşüm örneğiydi o. Aşkın izdüşümü hangi yanına düşerse düşsün sabahına sevgili olarak uyanmalarına engel olamayacaktı. Karanlığın yarattığı renkli konuşmalarına eşlik edecekti inceden bir müzik çalacaktı, yoldan geçen aracın motoru susacaktı.
“Hiç kimse ona, aşkı veremeyecekti onun kadar, kimsede göremeyecekti.”
Bir gün, karşısına dikilecek ve üç kelimeyle onu yıkacak yeni bir yüzde bulacaktı;
“Ben başkasını seviyorum.”
Hala elini bırakamadığı bir insana bu cümleyi söyleyebilecek kadar cesurdu, rahattı.
Üstelik bu cümleyi söyleyebilecek kadar yüzsüz.
Yıllar sonra belki de onun elini bıraktığı günün herhangi bir yıldönümünde yapayalnızken düşecekti aklına; gözleri dolacaktı.
Herkes gitmişti. Onu başka sevmişti.
Geç gelmişti aklı başına;
Başından aklını gelip almıştı biri.
Şimdi, yağmurlu bir gecenin hüznü ve korkusu ile bulanmıştı aklı, kalbi. Birkaç sokak ötesinde ondan sonrakileri, birkaç kapı sonrası ondan öncekileri.
Yeni yüzler, alışılmadık yüzler, korkunç yüzler…
Onu unutamayacaktı.
Yalnız ve sessiz bir odada gözlerinin yansıması vuracaktı duvara. Sesler sessizliğin uğultusuyla baş başa kalacaktı. Gök gürleyecek ve uyku uğramayacaktı kapısına. Her ayrılığın arifesinde yeni bir güne uyanır gibi iki dakikalık bir dalgınlığa alacaktı görüntüsünü, karşısında eskilerden bir yüz, ondan intikam alır gibi.
Pişmanım.
“Öyle çok şey yüzünden pişmanım ki şimdi.” Dedi.
Hep onun yüzünden. Aklımı başımdan aldı, kalbimden aşkımı.
Sonra yüzünü döndü, gitti.
Ona haksızlık ettiğini çok geç öğrenmişti.
Onu hiç unutmayacaktı.
Gözlerini kapatıp onun yanında güç bulan o insana haksızlık edecek kadar kazımıştı hayalini aklına.
Olmayacaktı.
O, aklını başından alan, aşkını kalbinden atmıştı.
Meleğinin, onun meleğinin kolunu, kanadını kırmıştı.
Artık uçamayacaktı.
“Pişmanım” dedi, çok hem de.
Onu hiç unutamayacaktı.
Yalnız kaldığı bir gün aklına sinecekti gölgesi. Düşmanı gibi bakacaktı yanındakine.
Alıp başını gidecekti sonra bir gün,
Aşkını kalbinden atıp.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.