Suriye / Unutma-Unutturma
Uzun zamandır Suriye hakkında bir şeyler yazmak istiyorum ama bir türlü bu isteğimi yerine getiremiyorum. Nedendir bilmiyorum.
Suriye Devriminin altıncı ayında çokta ateşli olmayan bir yazı kaleme almıştım. Ondan sonra defalarca tekrar bir yazı yazmak, mazlum ve masum; Suriyeli kadın-çocuk ve erkeklerin sesini insanlara ulaştırmak istedim ama yapamadım. Bir şeyler yazmak adına klavyenin başına geçtiğim anda her şey aklımdan bir an da siliniveriyordu. Nedensizce.
Gördüğüm o yüzlerce parçalanmış, bıçaklanmış, yanmış ve delik deşik olmuş insanlar bir an da siliniveriyordu aklımda. Ağlayan onlarca çocuk bir an da susuveriyordu. Çığlıklar atarak Allah (Subhane veTeala)dan yardım isteyen, Müslümanlara nerede olduklarını soran o, onlarca masum insanlar bir an da susuveriyordu.
O yolda yaralı halde yatan kardeşini kurtarmak adına kurşunların önüne atlayan genç bir an da durup bana. Gözlerimin içine bakıyordu.
Kafirler diri diri gömerken çaresizce Allah (Subhane ve Teala)’ya sığınan ve. Ve Şehadet getiren o Müslüman bir an da susuyordu ben klavyenin başına geçtiğimde. Yaklaşık bir sene bir şey yazamadım. Durmadan konuştum, anlattım ama yazamadım.
Bu gün ortalama on küsür Şehit gördüm. Yanmış. Ezilmiş. Vurulmuş. Bıçaklanmış. Bu gün Suriye de 68 kişi hayatını kaybetti. Dün yaklaşık 90 kişi ve ondan önce ki gün yaklaşık 300 kişi. Devrim başladığından bu yana her gün onlarca Şehit ve onların yakınlarının ağıtlarını gördüm. Neden bu gün bilmiyorum ama bu gün bu klavyenin başına oturdum ve bir an da yazmaya başladım.
İlk önce şunun bilinmesini isterim ki ben bu yazıyı Müslümanlar için yazıyorum. Ve Suriye mazlumları adına Suriye Devrimi için yalnızca Müslümanlardan yardım istiyorum. Bu sebeple bilmenizi ya da hatırlamanızı istediğim bir Allah (Subhane ve Teala) sözü var;
“ Size ne oldu da Allah yolunda ve ‘ Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla! ’ diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz! “ (Nisa Suresi, 75)
Hemen yanı başımızda bir buçuk sene içerisinde yaklaşık 18.000 kişi vahşice katledildi. Kardeşlerim! Bunların 1.500 civarı çocuk. Ve bir o kadarı da kadın.
Kendimize şunu sormamız lazım! Vakti geldiğim da Allah (Subhane ve Teala) bize bu katliamı soracak ve biz ne yanıt vereceğiz.
Suriye’yi, Devrim başladığından bu yana neredeyse her gün takip ediyorum. Bu gün kaç Şehit var. Nerelerde eylem oldu. Hür ordu saldırı gerçekleştirdi mi. Gelen bir çok video’yu art arda defalarca kere izledim.
Ve neler gördüm biliyor musunuz Kardeşlerim! Allahualem 60’lı yaşlarda bir amca bir odada iki Şehit bacımızın yanı başın da durmuş, kendinden geçmiş bir halde şu sözleri durmadan tekrarladığını gördüm. “Vallahi kendimi bomba yapıp sizi patlatacağım, ey beşşar” yalnızca bunu söylüyordu. Defalarca tekrarladı. Defalarca. Göz bebeği gibi yetiştirip büyüttüğü, her şeyinden hatta kendi hayatından bile değerli olan iki kızı aynı an da Şehit düşmüştü. Ve ayaklarının dibinde cansız bir halde yatıyordu. Bunun bir baba için ne ifade ettiğini inanın anlayamayız. Adeta kendinden geçmişti. Ayakta, çaresiz bir halde yaşlı sesiyle defalarca söyledi bu kelimeleri,
‘Vallahi kendimi bomba yapıp sizi patlatacağım, ey beşşar’
‘Vallahi kendimi bomba yapıp sizi patlatacağım, ey beşşar’
Ne gördüm biliyor musunuz Kardeşlerim! Gerçek kardeşliğin nasıl bir şey olduğunu gördüm. Keskin nişancı kurşunu ile vurulan ve sokak ortasında çaresizce can çekişen kardeşini kurtarmak adına kurşuna koşan bir Müslüman gördüm. Kardeşini birkaç santim oynatabildi. Yalnızca birkaç santim. Sonra kardeşinin yanına yığılı verdi. Allah (Subhane ve Teala) size rahmet etsin.
Ne gördüm biliyor musunuz Kardeşlerim! İmanın nasıl bir şey olduğunu gördüm. Birkaç kafirin boğazına kadar gömüp sonrada hakaretler ederek rabbim beşşar dedirtmeye zorlanan bir Müslüman’ın nasıl bir direniş gösterip Allah (Subhane ve Teala)’ya Şehadet getirdiğini gördüm. Gömülmek nasıl bir şey bilir misin kardeşim? Boğazına kadar toprağın altında olmak. Kafana yavaş yavaş toprak atılması nasıl bir şey bilir misin? Biraz hayal et, biraz düşünmeye çalış. Burada hayatın risk altında değil iken Şehadet getirmek kolay.
Ne gördüm biliyor musunuz Kardeşlerim!
Küçücük çocukların kafasından vurulduğunu gördüm. Ailesine aldığı ekmeyi evine götüremeden sokak ortasında vahşice vurulan babayı gördüm. esad’ın resmini öpmedi diye dayak yiyen çocuk gördüm. İki kolu kopmuş, tek gözü kör 15’li yaşlarda bir çocuğun haline şükrettiğini gördüm. Üç dört yaşlarında ki çocuğunun can çekişmesini izleyen çaresiz analar gördüm. Onlarca küçük çocuğun yan yana yatmış cansız bedenlerini gördüm. Okula gideceği, bisiklete bineceği ya da arkadaşlarıyla gezeceği yerde katıldığı eylemde Şehit düşün gençler gördüm. Bunlar Hikaye değil Kardeşlerim bunlar gerçekler hemen yanı başımız da Suriye de bir buçuk senedir olan gerçekler.
Vallahi, Allah (Subhane ve Teala) bunların hesabını hepimizden soracak.
Eger hiçbir şey yapamıyor ya da üşeniyorsanız. En azından, hiç olmazsa saatlerce takıldığınız sosyal paylaşım sitelerinde Suriye’den gelen haberleri ve videoları paylaşın. İnsanlara orada neler olduğunu anlatın.
Ailenize; Annenize, babanıza, kardeşinize, halanıza, amcanıza, kuzeninize, arkadaşınıza ya da komşunuza kime olursa anlatın. En azından, hiç olmazsa. Susmayın. Anlatın ki insanlar tanısın duysun bu davayı, insanlar bilsin bu katliamı. Siz bir şey yapmazsınız, o yapmaz, bu yapmaz ama içlerinden biri çıkar on kişinin yapacağından büyük işler yapar. Hiç olmazsa, en azından anlatın. Susmayın.
(Bu yazıyı bir kaç gün önce yazmıştım ama yayımlamak yeni nasib oldu.)
Mustafa Yadigar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.