MÜZİK VE MÜZİK ÖĞRETİMİ
Müzik, insanın en vazgeçilmez söylemidir. Her zaman müzik var hayatımızda. Doğumumuzdan ölümümüze kadar geçen sürede, her aşamada müzik davranışı var. İniltimizde, gürültümüzde hep müziksellik var.
Okullarda müziksel davranış geliştirilmesi için müfredatta yer alan konular genellikle ses eğitimine dayanmaktadır.6-9 ve 9-11 yaş çocuklarının gelişim özelliklerinde ses eğitimi do-la ses aralığında yapılmaktadır.
Müzik öğretmenlerinin en büyük zaafı, yoksunluğu; kendi dersinin önemsiz görülmesini düşünmesidir. Bu sebeple, müzik dersini önemli göstermek, önemli kılmak için; öğrencilere hakaret etme, düşük not verme gibi davranışları gözükmektedir. Müzik öğretmeni empati yapmamakta, herkesin saz sanatçısı gibi bir saz çalmasını beklemektedir.Beklentileri oldukça fazladır. Müzik öğretmenliği gerçekten çok zor öğretmenliktir. Sınıflar homojendir. Bir sınıfta belki bir iki yetenekli öğrenci çıkabilir fakat bütün çocukları sanatçı, yetenekli görmek çok yanlıştır. Bu durum öğretmeni yanlış yönlere sürükler.
Türk Milli Eğitimine giren öğretmen, öğretmenierkli eğitim yapmaktadır. Ders aldığı akılda kalan, azarlayan, fırça atan öğretmeni gibi davranmaya çalışır. Kötülük hep anımsanır da daha demokrat olan öğretmen çabuk unutulur nedense. Öğretmen genelde sevgi görmediği için öğrencilere de yeterince sevgi göstermez. Müzik Bölümünde öğretmen nasıl azarlanmışsa, öğrencilerde o türden azarlanırlar. Öğretmen öğrencilerine kıt not vererek sınıf disiplini oluşturmak, kendini kanıtlamak için bir davranış içine girebilmektedir.
Eğitim Fakültelerinde, öğretmen adayları potansiyel okullara ikinci sınıftan itibaren gidip staj yapmalı. Uygulamaya ağırlık verilmelidir. Sevgi eğitimi verilmeli.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.