- 1063 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sorgusuz Düşer Sevdanın Tetikleri
Hüzünlü bir yıldız düştü şimdi mavi sularımın kutsal ve mağrur koyaklarına
Gözlerin şirinim, yüreğin labirentim, üşümüş ellerin avuçlarımdaki terim olsun
Seninle kuruluyorum katıksız bir şölenin hayal olduğu görkemli sofralarına
Sevdamız bir tanem, kutsal bir tasta kıyametten sonra tüm sevgisizlere sunulsun
Gecenin koyaklarında günlerdir gözümdeki perdelere aldırmadan ışığına sözcükler indiriyorum. Sevdanın yakan suretlerini defalarca harmanlayıp sandal yüreğinde bitimsiz gezintilere çıkıyorum. Bütünden koparılan ve hızla, iştahla yutulan ekmekler gibi katıksız bir şölenin sofralarıyla yeniden kuruluyorum, lokmaların hayal olduğu anılara. Gecemin mağrur hüzünler zemherisinde üşüyorum şimdi, bir sancının tam ortasında.
Damarımdaki küresel ısınışlarda, sevda dudağımdaki ıslıkça sarıyor günlerimi. Hızla akan yaşam sularında anılarla ısınıp, hayallerle kasılıp duruyordum tabakası kirlenen yorgun yüzlerce. Bir hamle daha yapıp akan zamana ruhumu anlatmak istiyorum imgelere dayanarak. Şiirler ekip hüzün biçmek, sevdayla bu mevsimi de geçmek diliyorum, gönlüme damlayan sularla. Sonra taşısınlar bu yeşil bedeni topraklara alkışlarla.
Yağmurlar bu mevsim erken terk etti gönlümü. Kısık alevlerin düştüğü yürek sığıntılarımda ay dolunaya çoktan durmuş. Umarsız yangınlarım mevsimleri de tanımaz olmuş heyhat. Zamanıdır yüreğim, zamanıdır. Sevdaya direnmek senin hep ahu zarındır. Koyuver aşk demirini mavi sulara korkma. Bu mevsim sevdanın belli ki; en son, en görkemli ve kim bilir sen bilmesen de, en kutsal sağanağıdır.
Nasırlı bir yürekle, yosunlu bir kürekle sarı denizleri aştım da geldim mavi sularına. Sözcüklerim terletirse hüzünlü gönlünü, kov beni çiçekli yüreğinden. Sevdanın çelişkiler imparatorluğunda en ağır cezalara katlanırım ben. Titreyen bedenimle, ağrılarla sularını köpüklendiren şiirlerimle, hüzünlerin kolyesini taşır bu sevdalı beden. Gözlerin şirinim, yüreğin labirentim ve ellerin avuçlarımdaki terim olsun. Sevdamız bir tanem, kutsal bir tasta kıyametten sonra tüm sevgisizlere sunulsun.
Sözcüklerimin tahtına yaralı bir yürek gözyaşlarını akıtıyor günlerdir. Sevdanın yansıma tepelerinde azığım kuru, yüreğim duru, gönlüm feryatlara tutkulu. Ağlayışlarımı, bir sevdaya yakarışlarımı ve aşka bakışlarımı anlattıkça, gönlü gönlüme koştu. Sızım oldu, efkâr düşen yüreğime sazım oldu. Bir sevda ki dostlar, ömrümün son baharında, ruhumun ulaştığı son çağlayanda kutsal bir sarışla bu çocuk kalbi aşkla, uzak parklarda buluşturdu.
Yüreğime değdiğin andan beri, bakışınla, görüşünle, düşünüşünle ve hüznünle farklısın benim için. Sevda çok çaldı kapımı, fakat fazla durmadı gönül sızım. Öyle sıkıştırıyorsun ki beni, çocuklaşıyorum ve karlar içinde kalan, soğuktan üşümüş minik bir kediye takılıyor gözlerim. Boğazıma düğümlenen sözcüklerle tuşlardan çıkarmak istiyorum hıncımı. Her şey yalan söylese de, ruh asla yapmaz bunu. Dilin kaypak tufanlarında sözcükler yağmura dönüşse de, yürek asla kovamaz yağmuru. Ben hüzünlerden dönmeden daha, hüznün bahçelerinde tanıdım kutsal ruhunu.
Mecalsiz düşünüşlerimde yüreğimle kavrasam ellerini, avuçlasam gönlünü terler mi avuçlarım ellerinde, ruhum çocuklaşır mı gönlünün bahçesinde, bu ruh taşır mı bunca yükü? . Ya üzülür, ya nefretlere kattığın insanların içine beni de alırsan, yitersem gözlerinde, kaybolursam sözcüklerinin saflığında. Bil ki, beni dağ başlarında, ateşlerin yandığı uzak ülkelerde unutsalar, şikâyet etmem asla. Seviden saçlarıma ıslıklarını yapıştırsan, özgür ovalarına kurduğun çadırlarda ağırlasan, ömrüm ellerinde bitse, aman demem. Pirinçler ekip bahçelerine, gül bakışlarının ütopyalarında kaybolsam, bulur musun beni oralarda? Fırtınaların hiç dinmediği ovalarda kapında otursam. Bilinmeyen tüm yitik ülkelerde seninle yürüsem, bilirim ki seninle olmak her şeye değer.
Bu yürekleri arsızlaşmış insan ormanında, cehennemi bu dünyada yaşayan insan harmanında cesaretsizliğime asla kılıf arama. Ben ki, yüreğinden dökülen şelalelerde binlerce damla olurum her çağda. Tam yüreğimin ortasına yapıştırılan bir hançerle ismimi söylemen, şiirlerinden sızan hüznü yüreğime belemen bir bilsen ne güzel. Biliyorum ki, başka bir şey var sende. Farklı bir dünyanın ruhunu taşıyorsun bedeninde. Hesaba katmadığımız ayrıntılarda kurulur hayatın kıl çadırları. Rüzgarlar sert eser geceleri. Yağmur sızdırmasa da yüreğimiz, zemheride buz tutar aşkı arayan ellerimizi.
Sevdam dedim sana. Kırılgan olsa da gönlüm, kartallar sevişir dik yamaçlarımda gece gündüz. Cemreler düşer yüreğimden her mevsim. Yüreğimdeki fısıltılar hiç dinmez, kavı ıslansa da kibritlerimin, ateş içimden hiç gitmez. Dudaklarımdan dökülse de kimi ayrılık öpüşleri, senin ülkende kalmak istiyorum bundan böyle sevdanın lehçesi. Yüreğine ferler, gözlerine şiirler, kutsal gönlüne ilahiler derlemek istiyorum ‘hüznün kraliçesi’.
Selahattin Yetgin
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.