- 548 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ZİFTLER ÜLKESİNDEN NOTLAR
Kışı getiren yağmurlar nasıl terk edip gidiyorsa mevsimi, ben de öylece gittim senin şehrinden. Kılıçtan keskin sözlerin darmadağın ettiği bu yüreğin, güzden ilkyaza çıkacağını mı sandın? Gem vurup hicrana sürer mi sandın ilkbahara dek? Zift düşmüş yüreklerin yorgunluğu derdini akıtıverirken dört duvara, acının sancısıyla titrer dudaklardan çıkan son kelimeler. Bu sana evladır diyen ruhunun sesi böler yarım uykularını. Sevginin yüzüne kapattığı son kapısıdır sanırsın hayatın, son ümidinin de bitişinde. Ama bilemezsin ki hayat sana daha neler getirecek. Bir son susuş, bir bakış ki kavgadan gürültüden daha hoyrat, inletirken göğü, sen çoktan çıkmışsındır bile son yolculuğuna. Senin hikâyenin seni götürdüğü bu yolun çıkmaz sokaklarında kayboluşunu ararsın, gece gündüz. Sevgi diye sayıkladığın hüküm, bu boş kayboluşlarının içinde eriyip gitmiştir sen hiç hissetmeden. Kalbinin bir değil bin hikâyesi birikse de her mevsimin yorgunluğundan tükenen ümitlerinin içinden çıkarıp bulursun yaşamak adına bir şeyler; sırtındaki hayat bohçasında. Adına yaşamak deniliyorsa her bir hikâyenin sonuçlarında kazandığın ümitlerin, kaybettiğin ise aşk sandığın sarsıcı ve bunaltıcı bir duygu parçasıdır sadece.
Reyhan YONAT
YORUMLAR
ZİFTLER ÜLKESİNDEN NOTLAR
Kışı getiren yağmurlar nasıl terk edip gidiyorsa mevsimi,
Ben de öylece gittim senin şehrinden.
Kılıçtan keskin sözlerin darmadağın ettiği bu yüreğin,
Güzden ilkyaza çıkacağını mı sandın?
Gem vurup hicrana sürer mi sandın ilkbahara dek?
Zift düşmüş yüreklerin yorgunluğu;
Derdini akıtıverirken dört duvara,
Acının sancısıyla titrer dudaklardan;
Çıkan son kelimeler.
Bu sana evladır diyen ruhunun;
Sesi böler yarım uykularını.
Sevginin yüzüne kapattığı;
Son kapısıdır sanırsın hayatın,
Son ümidinin de bitişinde.
Ama bilemezsin ki ;
Hayat sana daha neler getirecek.
Bir son susuş,
Bir bakış ki;
Kavgadan gürültüden daha hoyrat,
İnletirken göğü, sen çoktan çıkmışsındır;
Bile son yolculuğuna.
Senin hikâyenin seni götürdüğü;
Bu yolun çıkmaz sokaklarında kayboluşunu ararsın.
Gece gündüz.
Sevgi diye sayıkladığın hüküm.
Bu boş kayboluşlarının içinde eriyip gitmiştir.
Sen hiç hissetmeden.
Kalbinin bir değil bin hikâyesi birikse de;
Her mevsimin yorgunluğundan ;
Tükenen ümitlerinin içinden çıkarıp bulursun;
Yaşamak adına bir şeyler;
Sırtındaki hayat bohçasında.
Adına yaşamak deniliyorsa;
Her bir hikâyenin sonuçlarında kazandığın;
Ümitlerin…
Kaybettiğin ise;
Aşk sandığın;
Sarsıcı ve bunaltıcı bir duygu parçasıdır;
Sadece.
Reyhan YONAT
Güzel bir yazı okudum ama; yazının bir form değişikliği ile şiir olabileceğini hissettim... affına sığınarak, yorumdaki formda okudum ... güzel bir şiire dönüştü... takdir sizin ... selamlar ve saygılar...