NİKSARIN FİDANLARI ÇİÇEK AÇTI
NİKSARIN FİDANLARI ÇİÇEK AÇTI……………..
Çalan telefonun ucundaki ses, Zuhal kardeş ben Hasan AKAR dedikten sonra hal hatır sormalar ardından gelen davet. Kardeş biz 23-24 Haziran tarihleri arasında “Niksar’ın Fidanları Kültür ve Sanat Şöleni” düzenliyoruz, sizi ve eşinizi aramızda görmek bizi memnun edecek cümleleriyle, o anki duyduğum haz, onur, mutluluk ve vefa gösterisiyle bir anda nefessiz kaldığımı hissettim. Meğer Şair ve Yazar Hasan AKAR ile Şair ve Yazar A.Turan ERDOĞAN abilerim 7 Nisan 2012 akşamı yaptığımız Şahinbey Kültür ve Edebiyat Günleri proğramı kapsamındaki “20 Şairle Şahinbey’de Şiir Akşamı” proğramına katılıp, ertesi günü büyük bir mutluluk ve memnuniyetle aramızdan ayrılırken, “kesinlikle bir gün yine görüşeceğiz inşallah” dileklerinin altında yapılacak ilk etkinlikte, bize davet olarak döneceği bu cümlelerde saklıymış. Davet’e benim haricimde Şahinbey Malmüdürü Şair ve Yazar Z.Abidin TOPRAK Bey ile Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Proje sorumlusu Şair ve Yazar Nesibe KANTAR arkadaşlarım da dahildi. Yapılan davetten duyduğum memnuniyeti söyleyerek her ne kadar böyle bir davetin geri çevrilmeyeceğini bilsem de kesin cevabı vermek için Kaymakamımız Sayın Uğur TURAN Beyefendi ile görüşerek ertesi günü yeniden görüşmek dileklerimizle telefonu kapattıktan sonra, uzun uzun düşündüm. Bu davet bana çok şeyleri hatırlattı. Bu davet bana vefa’yı anlattı. Bu davet bana Türk misafirperverliğinin hiçbir zaman unutulmayacağını, sanatın hele de şiirin insanlar arasındaki saygı, sevgi, hoşgörü, birlik ve beraberlik yolunda ne kadar sağlam bağlar oluşturduğunu anlattı. Bu vefa gösterisine karşılık yüreğimden dökülen şu mısraları hemen kaleme aldım.
BADE İSTERİM
Bu diyarlarda yad el gibiydim
Dostlarıma canım vermeye geldim
Bağbağan bahçesine hiç giremedim
Bir bade sunsunlar tatmaya geldim
Sıladan vatana bir yol var mıdır?
Gönlüm uğradığın izbe han mıdır?
Ruhumda dinmeyen derin sızıdır
Derdim büyük dostlar dermana geldim
Çağlayan gözümde ışığım soldu
Gönlüm dinlemiyor hal bilmez oldu
Huzuru ararken kederle doldu
Ten de can çekişir, ölmeye geldim
Yüreğim dosta sergi kilimdir
Okuduğum kelamın feyzi sizdendir
Sanmayın unutulur vefa küllenir
Sizleri sineme gömmeye geldim.
Yapılan hazırlıklardan sonra, 22 Haziran akşamı yola koyulduk. Uzun ama proğramın heyecanıyla yorgunluğumuzu hiç hissetmediğimiz otobüs yolculuğumuzun ardından Tokat’a vardığımızda gönül dostumuz Hasan AKAR Bey’i sabahın saat 5’inde tatlı uykusunu bölmüş bizi terminalde bekler bulduk. Muhabbet yüklü karşılama sonrası diğer can dost A.Turan ERDOĞAN Bey’i de yolda alarak Niksar’a doğru yeşil bir yola çıktık.
Niksar, Kelkit Irmağı ile beslenen Canik dağları’nın çepeçevre kucakladığı, Karadeniz komşusu ve karadeniz iklimiyle yemyeşil çok güzel bir çehreyle kucak açmış bizleri selamlıyordu. Şehrin içinden geçip Gaziantep’in sıcak ikliminden gelen dostlarımız nefes alsın diyerek bizleri Çamiçi Yaylasında Doruk Restaurant ve otelden oluşan bir tesise getirip bir iki saat bile olsa biraz dinlenip bol oksijenli yayla havasında kalvaltının ardından proğramın şehir turu ayağına katılmak üzere yeniden Niksar’a doğru yol aldık.Akşam konaklayacağımız Nuri Park Otel önüne geldiğimizde proğramın diğer davetlileri oradaydı.Yıllardır birbirini tanıyan insanlar gibi duygu dolu kucaklaşma ve tanışmada bizleri en çok heyecanlandıran bu grup arasında İstiklal Marşımızın şairi büyük üstadımız Mehmet Akif ERSOY’un torunu Sayın Selma ARGON Hanımefendi ve yine Türk Edebiyatının büyük üstadlarından Cahit KÜLEBİ’nin oğlu Sayın Ali KÜLEBİ Beyefendinin bu proğramın onur konukları olarak bulunmalarıydı. Şehir turumuzun ilk adımı, otelin hemen yanında bulunan Çöreği Büyük Cami ziyareti ile başladı, ardından Niksar’ın asıl fatihi Danişmendli Devleti’nin kurucusu olan Melik Danişmend Gümüştekin Ahmet Gazi’nin türbesi ziyaretiyle Kanuni Sultan Süleyman’ın, Fatih Sultan Mehmet’in, Yavuz Sultan Selim’in askerleriyle namaz kıldığı Ulu Cami ziyareti ve kırkkızlar kümbeti ziyaretinden sonra, dostluk rüzgarları arasında Arzum Havuz Restaurant’ta yenilen öğlen yemeği.
Öğlen yemeğinden sonra Mahfel(Adalı) Kahvesinde çaylarımızı ve kahvelerimizi yudumlarken buranın Erzurumlu Emrah’ın da mekanı olduğu anlatılıyor. Bir zamanlar böyle büyük bir üstadımızın oturup çay kahve içtiği, hasbihal ettiği yerde bu gün bizler otururken onun maneviyatını hissettik sanki.
Her içtiğimiz yudumla kırk yıl hatırını üstlendiğimiz kahvelerin peşinden, Erzurumlu Emrah ile Cahit Külebi’nin anıt mezarlarını ziyaret ettik. Sunumunu A.Turan ERDOĞAN Bey’in yaptığı proğramda Cahit KÜLEBİ’nin oğlu Ali KÜLEBİ’nin yaptığı konuşmada üç yıl önce Baba’sının ve Anne’sinin mezarlarının Niksar’a nakledildiği ve anıt mezar haline getirildiğini, Niksarlıların Babasını kendi hemşehrileri gibi gördüğünü bundan da büyük bir mutluluk duyduğunu duygu yüklü cümlelerle anlattı. İlçe Müftüsü Sebahattin ŞANVER’in duası ve Cahit Külebi Memleketim Konulu Yarışmasında dereceye giren şiirlerin okunması ile anıttaki tören son buldu.
Yeniden restoresi yapılan tarih kokan Belediye Konağının açılış töreninde canlandırılan Anadolu’da İzmir’in İşgaline Karşı düzenlenen ilk Mitingin canlandırılması duygulu anlar yaşattı. Cahit Külebi, adına düzenlenen Cahit Külebi Müzesi açılışından sonra, Niksar’ın yeşil manzarasına karşı Niksar Kalesi Havuz Başında ikram edilen enfes tattaki gözleme ve yöreye has katmer ile çaylarımızı yudumlarken sohbetin sıcaklığı ve yoğunluğu ile zaman mefhumu arasında kaybolduk. Kendimizi bulmak için otellerimizde dinlenmeye çekildik ve asıl proğramımız olan şiir akşamı için hazırlıklarımızı tamamlayarak Niktaş Çatı Restaurant’ta yenilen akşam yemeği ardından Cahit Külebi’den Erzurumlu Emrah’a Şiir Şöleni ve Konser Niksarlıların neredeyse tamamı meydanda toplanmıştı. Kültür ve Sanat’a gösterilen ilginin bu denli büyük oluşu mutluluk verici. Uluslararası yapılan şiir şöleninde Azerbaycan’dan Sona Çerkez, Doç.Dr.Tamilla Abbashanlı, Makedonya’dan Fahri Ali, Resul ŞABANİ, Kerkük’ten Sadun KÖPRÜLÜ, Almanya’dan Ruhi TÜRKYILMAZ, Ankara’dan Yahya AKENGİN, Elazığ’dan Mahir GÜRBÜZ, Şeref Fatih Pakkağıt, Gaziantep’ten Z.Abiddin TOPRAK, Nesibe KANTAR ile Zuhal EKİCİ’nin sevgileriyle yoğurduğu duygu dolu şiirler bir bir gecenin karanlığında alkışlar arasında Kelkit nehrinin şırıltılarıyla Canik dağlarının yamaçlarına çarparak yükseliyordu. Plaket töreninin ardından, Fatih MÜHÜRDAR ve rahmetli Cem KARACA’nın eşi İlkim KARACA’nın sunuculuğunu yaptığı, Türk Pop Duayenlerinden Erol BÜYÜKBURÇ, Bilgen BENGÜ, İskender DOĞAN, Arif ŞENTÜRK ve Rusya Devlet Sanatçısı Ahmet AHMETOV’un olağanüstü konserleri ile gece son buldu.
24 Haziran sabahı otellerde yapılan kahvaltılardan sonra, Çamiçi Yaylası Er Meydanında düzenlenen konserlere katılmak üzere araçlarla hareket ettik. Niksar Belediyesi Mahalli Müzik Ekibi, Grup Nostalji, Rıza Dalga, Seval, Sevgican Dalga ve Sevcan Orhan’ın unutulmaz şarkı ve türkülerini dinlerken yaylanın bol oksijenli havasıyla ciğerlerimiz bayram etti. Niksar halkı müziğin ritmiyle coştu. Bol bol mahalli halayları Ellik oynandı. Unutulmaz bir yayla proğramı oldu. Ama her şeyde olduğu gibi yavaş yavaş sona yaklaşmanın ve dönüş hazırlıklarının burukluğunu duymaya başladık. Vedalaşmalarımızın ardından Sayın Hasan AKAR beyefendi ile Sayın A.Turan ERDOĞAN Beyefendi yapılan misafirperliği ve ikramları az bulmuş olacaklar ki Tokat’a gelip de Tokat Kebabı yemeden dönmek olurmu diye Tokat’ın nezih yerlerinden olan mükemmel bir dizaynla oluşturulmuş “İşeri” de akşam yemeğini yedikten sonra Tokat Maceramız son buldu. Bütün bu misafirperverliğin üzerine Hasan Bey ve A.Turan Bey tarafından hazırlanan hediyelik paketlerimizde Tokatın meşhur yaprağı, domates salçası, yeşil biberi ve her biri özenle toplanmış kirazın tadına doyamadık.
Türkiyenin neresi olursa olursa Türk kültürü gelenek ve göreneklerimize bağlılığımızla; gelen misafirlerimizi ağırlamak için ne gerekirse yapmak onları memnun göndermek için Halk arasında söylenen bir söz vardır.”Evini yık yüzünü ağart”. Niksarlılar bunu çok iyi yaptı. Belediye Başkanı Sayın Duran YADİGAR ve sevimli eşleri Sayın Habibe YADİGAR proğram boyunca harika bir ev sahipliği yaptılar. Gece yarılarına kadar her ayrıntı ile ilgilenip tüm misafirleriyle her biriyle ayrı ayrı ilgilenip, ihtiyaçlarının karşılanması için bütün gayretlerini sergileyerek örnek bir Belediye Başkanı olarak yüreklerimizdeki yerlerini aldılar. Teşekkür ederiz Sayın Başkanım……… Teşekkür ederiz Sayın Habibe Hanımefendi …… Teşekkür ederiz Sayın Hasan Bey………Teşekkür ederiz Sayın A.Turan Bey…….. Teşekkür ederiz tüm belediye çalışanları………Ve emeği geçen herkese canı gönülden teşekkür….Aramızda oluşan Kültür ve Sanat köprülerinden sevgi bağlarımız hiç kopmasın…………26.06.2012 GAZİANTEP
ZÜHAL EKİCİ